Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/256 E. 2018/450 K. 03.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/256
KARAR NO : 2018/450

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 13/03/2017
KARAR TARİHİ : 03/05/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA /
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile dava dışı … Ltd. Şti. arasında genel kredi sözleşmesi akdedildiğini ve davalının da bu sözleşmelerde müteselsil kefil sıfatının bulunduğunu, anılan sözleşmelere göre krediler kullandırıldığını, dava dışı asıl borlu şirketin FETÖ/PYD soruşturması kapsamında tüm faaliyetlerine son verildiğini ve kredilerin geri ödemesinin yapılmadığını, bunun üzerine … 6. Noterliğinden …. tarihli ihtarnamenin keşide edildiğini, bu ihtarnameye konu borcun ödenmemesi üzerine … 8. icra Dairesinin … E. sayılı dosyasında icra takibine başlanıldığını, davalının borca itirazı üzerine takibin durdurulduğunu, itirazın haksız olduğunu zira 678 Sayılı KHK gereği …’nin kayyum olarak atandığı şirketlerin borcunun tahsili için öncelikle müteselsil kefillerin sorumluluğuna gidilmesi gerektiğini, bu hususun 37. maddede düzenlendiğini belirterek anılan icra dosyasındaki haksız itirazın iptali ile takibin devamına ve alacağın %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın iddia ettiği şekilde somut olayda 678 Sayılı KHK’nın uygulanmasının mümkün bulunmadığını, zira asıl borçlu şirkete …’nin kayyum olarak atanmadığını öyle olsaydı davacı tarafından öncelikle …’ye başvurulması gerekeceğini oysa böyle bir başvurunun olmadığını, asıl borçlu şirketin tüzel kişiliğinin sonlandırıldığını, müvekkilinin ortağı olduğu bu şirketin taşınmazına 667 Sayılı KHK’nın 2/2-3. maddeleri gereğince el konularak hazine adına tescil edildiğini, anılan 670 Sayılı KHK’nın 5.1. maddesinde hazineye devredilen kurum ve kuruluşların alacak ve borçlarıyla ilgili düzenleme yapıldığını ve müvekkilinin ortağı olduğu şirket tarafından kullandırılan kredinin teminatı olarak verilen taşınmazın banka lehine ipotek edildiğini, bu ipoteğin borçların tamamını karşılar nitelikte olduğunu, şirketin sicilden terkin edilerek sicil gazetesinde ilan edildiğini, sözleşmenin tarafı olan tüzel kişilik ile ilgili olarak herhangi bir takip yapılamaması ve tüm borç ve yükümlülüğün hazineye geçmesi karşısında artık kefil olan müvekkili hakkında da takip yapılmasının mümkün olmadığını, davacının alacağının tahsili için maliye bakanlığına başvurması ve borcun tamamını karşılayacak gayrimenkulün satışı ile bu alacağını tahsil etmesi gerektiğini belirterek haksız davanın reddini savunmuştur.
DELİLLER VE GEREKÇE /
Dava dışı asıl borçlu şirketin sicil dosyası, davaya esas … 8. İcra Dairesinin … E. sayılı dosyası, genel kredi sözleşmesi, kat ihtarnamesi, celp edilip incelenmiş, ayrıca asıl borçlu şirket yönünden İstanbul Valiliği Defterdarlık KHK İl Bürosunun yazı cevabı dosya içine sağlanmış, banka kayıtları üzerinde uzman bilirkişiler vasıtasıyla inceleme yaptırılarak rapor alınmış, tüm deliller toplanmıştır.
… 8. İcra Dairesinin … E. sayılı dosyası incelendiğinde; davacı alacaklı bankanın genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağının tahsili amacıyla davalıya karşı ilamsız icra takibi yaptığı ve kredili mevduat hesabı, yatırım kredisi, cari hesap ve destek kredisinden kaynaklanan toplam 4.573.794,17 TL alacağının tahsilini istediği, ödeme emrinin davalı borçluya tebliği üzerine süresi içinde borca itiraz nedeniyle takibin durdurulduğu ve alacaklı olan davacı tarafından takibin devamının sağlanması amacıyla İİK. 67. maddesinde belirtilen 1 yıllık hakdüşürücü süre içinde bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Banka kayıtlarının incelenmesi sonucu uzman bilirkişilerce düzenlenen 13.11.2017 tarihli raporda özetle; takibe konu edilen kredili mevduat hesabı ve kredi kartından dolayı bankanın 227.256,88 TL asıl, işlemiş faiz ve ferileriyle birlikte 233.632,81 TL yatırım ve ticari krediler nedeniyle 4.188.007,70 TL asıl, işlemiş faiz ve ferileriyle birlikte toplam 4.364.550,23 TL alacaklı olduğu, ancak bankanın icra takibindeki talebi ile bağlı kalınarak kredili mevduat hesabı ve kredi kartından kaynaklanan toplam alacağın 232.668,78 TL, ticari ve yatırım kredisinden kaynaklanan alacağının da toplam 4.341.125,39 TL olup, her iki krediden kaynaklanan alacak miktarının da 4.573.794,17 TL olduğu açıklanmış, kredili mevduat hesabı ve kredi kartına uygulanması gereken akdi faizin ve gecikme faizinin 5464 Sayılı Yasanın 26/3. maddesi uyarınca belirlenmesi gerektiği, buna göre anılan dönem için yıllık %24,24 oranında akdi faiz, %30,24 oranında da gecikme faizi uygulandığı, yatırım ve ticari krediden kaynaklanan alacak yönünden de akdi faizin de yıllık %32 olup, sözleşmenin 10. maddesi çerçevesinde belirlenen temerrüt faizinin de yıllık %48 oranında olduğu açıklanmıştır.
Mahkememizce banka kayıtlarına göre düzenlenen gerekçeli ve denetime olanaklı bulunan bilirkişi raporuna itibar edilmiştir.
Davacı banka ile dava dışı asıl borçlu … Ltd. Şti. arasında 25.12.2013 tarihli 1.000.000,00 TL, 22.04.2015 tarihli 3.750.000,00 TL limitli iki ayrı genel kredi sözleşmesinin imzalandığı, her iki sözleşmenin toplam miktarının 4.750.000,00 TL olduğu, davalı …’un bu sözleşmeleri müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı ve kefalet limitinin de 4.750.000,00 TL olduğu anlaşılmıştır.
Banka tarafından kullandırılan kredilerin geri ödenmemesi nedeniyle hesabın kat edildiği ve Kocaeli 6. Noterliğinden düzenlenen 27.10.2016 tarihli ihtarnamenin borçlulara gönderildiği, davalıya ihtarnamenin 31.10.2016 tarihinde tebliğ edildiği, verilen ödeme süresine nazaran davalının 02.11.2016 tarihinde temerrüde düştüğü tespit edilmiştir.
Banka alacağının kredili mevduatı hesabı ve kredi kartı ile yatırım ve ticari kredilerden kaynaklandığı, mahkememizce itibar edilen bilirkişi raporunda kredili mevduat hesabı ve kredi kartından kaynaklanan alacak yönünden, asıl alacağın 227.256,88 TL, işlemiş temerrüt faizinin yıllık %30,24 oranından hesaplanarak 5.154,19 TL, faizin %5’i oranındaki gider vergisinin de 257,71 TL olduğu, yatırım ve ticari krediden kaynaklı asıl alacağın da 4.183.007,70 TL miktarında bulunduğu, bu kredi bakımından uygulanan akdi faizin yıllık %32 olup, sözleşmenin 10. maddesine göre temerrüt faizinin nasıl tespit edileceğinin belirlendiği ve anılan düzenlemede, en yüksek kredi faiz oranının yıllık %50 fazlasının temerrüt faizi olarak uygulanacağının ifade edildiği, bankanın fiilen uyguladığı en yüksek faiz oranının %32 olup, bunun %50 fazlasının da %48’e tekabül ettiği, dolayısıyla yıllık %48 oranı esas alındığında işlemiş temerrüt faizinin de 150.588,28 TL, faizin %5’i oranındaki gider vergisinin ise 7.529,41 TL olup, toplam alacağın 4.341.125,39 TL olarak tespit edilmiştir.
Buna göre bankanın icra takip tarihi itibariyle kredili mevduat hesabı ve kredi kartından kaynaklanan toplam alacağının 232.668,78 TL, yatırım ve ticari kredilerden kaynaklanan toplam alacağının 4.341.125,39 TL olup, her iki krediden kaynaklanan alacağın 4.573.794,17 TL olduğu anlaşılmıştır. Bu tespitler doğrultusunda davalının icra dosyasındaki itirazının haksız olup iptali gerektiği, itirazın haksız alacağın da genel kredi sözleşmesinden kaynaklanıp likit olması nedeniyle kabul edilen kısmın %20’si oranındaki kısmın davalıdan alınarak davacıya verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Davalı taraf, asıl borçlu şirketin 667 Sayılı KHK gereğince kapatılarak malvarlığının hazineye devredildiğini ve şirketin sicilden terkin edildiğini, bankaya olan borcun teminatını teşkil eden ve banka yararına ipotek konulan taşınmazın hazine adına tescil edildiğini, 670 Sayılı KHK’nın 5. maddesi gereğince hazineye başvurularak alacağın tahsilinin gerektiğini, kefile başvurulamayacağını, üzerinde ipotek bulunan taşınmazın hazine adına tescil edilmesi sebebiyle 670 Sayılı KHK 5/1. maddesi uyarınca, devralınan varlıklarla ilişkin kredi veya gerçek bir mal veya hizmet ilişkisine dayanan borçlar nedeniyle konulmuş ve daha önce kaldırılmış takyidatların kredinin veya borcun ödenebilmesini sağlamak amacıyla kaldırıldığı andaki koşullarla tekrar koydurmaya maliye bakanlığının yetkilendirildiğini ve esasında banka lehine ipotek edilen bu taşınmazın borcun tamamını karşılar nitelikte olduğunu, dolayısıyla bu gerekler yerine getirilmeden kefile karşı açılan bu davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Dava dışı asıl borçlu şirketin … Ticaret Sicil Müdürlüğünden sicil kaydı celp edilmiş ve tetkikinde, 670 Sayılı KHK’nin 5. maddesi gereğince 15.11.2016 tarihinde sicilden resen terkin edildiği anlaşılmıştır.
… Valiliği Defterdarlık KHK İşlemleri İl Bürosundan gelen 02.02.2018 tarihli yazı cevabında, asıl borçlu olan … Ltd. Şti.’nin 667 Sayılı KHK gereğince 24.08.2016 tarihinde kapatıldığı, şirkete ait olan 6303 parsel sayılı taşınmazın 02.09.2016 tarihinde yer teslim tutanağı ile içinde yer alan taşınırlar ile birlikte Başiskele İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüne teslim edildiği ve halen Kocaeli Güzel Sanatlar Lisesi ve Ortaokulu olarak öğretimine devam ettiği, … bankası A.Ş’nin 06.10.2016 tarihli başvurusunun bulunduğu ve bu talebin inceleme ve değerlendirme komisyonuna gönderildiği, … Genel Müdürlüğünden görüş istenildiği, gelen cevap doğrultusunda hareket edileceği, ilgili şirket ortakları hakkında herhangi bir işlem yapılmadığı açıklanmıştır.
Davacı banka ile dava dışı asıl borçlu … Ltd. Şti. arasında imzalanan genel kredi sözleşmelerinde davalının müteselsil kefil olduğu görülmektedir. Davalı aynı zamanda 667 Sayılı KHK çerçevesinde kapatılan ve malvarlığı hazineye devredilen asıl borçlu şirketin ortaklarındandır.
Türk Borçlar Kanunu 586. maddesinde müteselisil kefalet düzelenmiştir. Anılan maddede alacaklının borçluyu takip etmeden veya taşınmaz rehnini paraya çevirmeden müteselsil kefili takip edebileceği, ancak bunun için borçlunun ifada gecikmesi ve ihtarın sonuçsuz kalması veya açıkça ödeme güçsüzlüğü içinde olması gerektiği belirtilmiştir. Somut olayda asıl borçlu şirketin ifada geciktiği ve alacaklının ihtarının sonuçsuz kaldığı açıkça görülmektedir. Müteselsil kefalet adi kefaletten farklı olup, asıl borçluya başvurulmadan ipotekler paraya çevrilmeden müteselsil kefile gidilmesi mümkündür. Esasında davacı alacaklı tarafından asıl borçlu şirket yönünden alacağın tahsili maksadıyla 670 Sayılı KHK kapsamında hazineye başvuru yapılmıştır. Ancak henüz asıl borçlu şirketin hazineye devredilen malvarlığından bir tahsilatın yapılmadığı da açıkça anlaşılmaktadır. Bu durumda alacaklının müteselsil kefil olan davalıya karşı icra takibi yapmasında ve itirazı üzerine durdurulan icra takibinin devamını sağlamak için huzurdaki bu davayı açmasında hukuka aykırılığın olmadığı kabul edilmiştir. Bu nedenle davalının savunmasına itibar edilmesi mümkün görülmemiş, yukarıda açıklanan nedenlerle davanın kabulü yönünde aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜNE,
Dava dışı asıl borçlu şirket 670 Sayılı KHK kapsamında sicilden terkin edilip hazineye geçmiş olduğundan anılan KHK kapsamında davacı tarafça hazineye yapılan başvuru sonucu elde edilecek miktar ile tahsilde tekerrür etmemek üzere;
Davalının … 8. İcra Dairesinin … Esas sayılı icra dosyasındaki itirazının,
a) KMK ve kredi kartı nedeniyle 227.256,88 TL asıl, 5.154,19 TL işlemiş faiz, 257,71 TL faizin %5’i oranındaki gider vergisi,
b) Yatırım ve ticari kredi nedeniyle,
4.183.007,70 TL asıl, 150.588,28 TL işlemiş faiz, 7.529,14 TL faizin %5’i oranındaki gider vergisi ki toplam 4.341.125,19 TL olmak üzere a ve b bentlerinde belirtilen alacaklar nedeniyle toplam 4.573.973,97 TL için İPTALİNE,
Asıl alacak 227.256,88 TL’ye takip tarihinden itibaren yıllık %30,24 oranında ve 5464 Sayılı Yasanın 26/2. Maddesi uyarınca TCMB tarafından 3’er aylık dönemlerde açıklanan gecikme faiz oranlarının ve faizin %5’i oranındaki gider vergisinin uygulanmasına,
Asıl alacak 4.183.007,70 TL’ye de takip tarihinden itibaren yıllık %48 oranında temerrüt faizi ve faizin %5’i oranındaki gider vergisinin uygulanmasına,
Kabul edilen kısmın %20’si oranında hesaplanan 914.794,79 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 312.448,16 TL nispi karar harcından, peşin yatırılan 55.240,00 TL harcın mahsubu ile noksan kalan 257.208,16 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 110.939,74 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan toplam 3.188,60 TL yargılama gideri ile 55.240,00 TL peşin harç, 31,40 TL başvuru harcı toplamı 58.460,00 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Taraflarca yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekili Av. … ile davalı vekili Av. …’nün yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 03/05/2018

BAŞKAN

ÜYE

ÜYE

KATİP

Harç / Masraf Dökümü
Peşin Harç : 55.240,00 TL
Karar Harcı : 312.448,16 TL
Noksan Harç : 257.208,16 TL

Davacı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 3.495,00 TL

Davalı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 0,00 TL

Yargılama gideri detayları
Bilirkişi Ücreti : 3.000,00 TL
Posta Giderleri : 188,60 TL