Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/215 E. 2020/366 K. 29.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/215
KARAR NO : 2020/366

DAVA : TAZMİNAT (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 03/03/2017
KARAR TARİHİ : 29/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA/ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 24/10/2013 tarihinde davalı sigorta şirketine Zorunlu Mali Mesuliyet (Trafik) Sigorta Poliçesi ile sigortalı … plakalı araç sürücüsünün asli kusuru ile yaya müvekkiline çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında müvekkilinin basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek şekilde yaralandığını, … Devlet Hastanesinin 08/09/2016 tarihli Engelli Sağlık Kurul Raporuna göre müvekkilinin dava konusu kaza sebebi ile %21 oranında daimi sakat kaldığını, dava konusu trafik kazası sebebiyle davalı şirkete yapılan müracaat üzerine açılan hasar dosyasından taraflarına kısmi oranda ödeme yapıldığını, iş bu ödemenin müvekkilinin zararını karşılamaktan eksik yetersiz olduğunu, tüm bu nedenlerden dolayı her türlü talep ve dava haklarının saklı kalması kaydıyla tahkikat sonucunda müvekkilinin maddi zararının tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere 1.000,00 TL iş göremezlik tazminatının davalı sigorta şirketinin sorumluluğu kaza tarihi itibariyle şahıs başına azami trafik sigortası poliçe teminatı limitleri ile sınırlı olmak üzere temerrüt tarihinden itibaren ticari avans faizi ile birlikte tahsilini, dava masrafları ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA/ Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı vekilinin 24/10/2013 tarihinde maluliyetle sonuçlanan yaralamalı trafik kazasına karıştığını belirttiği aracın Zorunlu Mali Mesuliyet (Trafik) Sigorta Poliçesi ile müvekkili şirkete sigorta ettirildiğini, söz konusu maddi teminat miktarının davalı müvekkili sigorta şirketinin iş bu poliçeden doğan sorumluluğunun üst limiti olduğunu, davacı vekilinin talebinin yerinde olmadığını, davacının söz konusu kaza sebebiyle müvekkili sigorta şirketine müracaat etmesi sonrasında müvekkili şirket nezdinde hasar dosyası açıldığını ve konu değerlendirilmesi sonucunda davacının maluliyet tazminatı hesaplandığını, belirlenen dava dilekçesinde de ikrar edildiği üzere tazminat rakamı 36.377,03 TL’nin 24/02/2017 tarihinde davacıya ödendiğini, yapılan hesaplama ve ödemenin usul ve yasaya uygun olarak yapıldığından davacı vekilinin fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmesi gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkilinin kusur ve poliçe limiti ile sınırlı sorumlu olduğunu, tüm bu nedenlerden dolayı davanın reddini, aksi halde hesaplama yapılarak hüküm tesis edilmesini, kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi talebinin reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
TALEP ARTIRIM/
Davacı vekili 10/07/2020 tarihli dilekçesiyle; davalı bakımından 1.000,00TL’lik maddi tazminat taleplerini 990,41 TL artırarak 1.990,41 TL’nin tahsilini talep ettiği ve de arttırdığı kısım yönünden peşin harcı 18/07/2020 tarihinde ikmal ettiği anlaşılmıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE/
Dava, 6098 sayılı TBK’nın 54.maddesinde düzenlenen bedensel zararların tazmini davasıdır.
Davalı … Sigorta A.Ş’ ye müzekkere yazılarak hasar dosyası celp edilmiş, araca ilişkin trafik kaydı, SGK yazı cevabı incelenmiş, kusurun belirlenmesine ilişkin Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin 05/09/2018 tarihli raporu, davacının maluliyet oranının belirlenmesine ilişkin Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulunun 13/12/2018 tarihli raporu ile Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Üst Kurulunun 18/04/2019 karar tarihli raporu ve tazminat hesabı yönünden uzman bilirkişiden alınan 23.03.2020 tarihli raporu dosya içine alınmış, tüm deliller toplanmıştır.
Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin 05/09/2018 tarihli raporunda sürücü dava dışı … ve yaya olan davacı …’ ın %50′ şer kusurlu oldukları belirtilmiştir.
Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulunun 13/12/2018 tarihli raporunda, sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceği belirtilmiştir.
Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Üst Kurulunun 18/04/2019 karar tarihli raporunda ise %11,3 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceği belirtilmiştir.
Aktüerya Hesap Uzmanı Yüksek Mühendis … tarafından düzenlenen 23/03/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; hukuki durumun ve delillerin taktirinin Mahkemeye ait olmak üzere taraflar arasındaki uyuşmazlık noktaları yönünden; ödeme tarihindeki verilere göre yapılan incelemede davacıya fazla ödeme yapıldığının tespit edildiği, Mahkemece ödemenin yetersiz olduğu kanaatine varılması halinde davacının nihai ve gerçek geçici iş göremezlik maddi zararının 1.411,23 TL olduğu, Mahkemece ödemenin yetersiz olduğu kanaatine varılması halinde davacının nihai ve gerçek sürekli iş göremezlik maddi zararının 579,18 TL olduğu, Mahkemece ödemenin yetersiz olduğu kanaatine varılması halinde temerrüt başlangıcının 21/02/2017 kısmi ödeme tarihi ve faiz nev’inin yasal faizi olduğu kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Mahkememizce dosyadaki delillerle uyumlu ve yerleşik Yargıtay kararlarına göre ve de kaza tarihi de nazara alınarak PMF yaşam tablosu da dikkate alınarak davacının maluliyet zararı nedeniyle isteyebileceği tazminatı belirleyen aktüer raporuna, dosyada mevcut dosya kapsamı ile uyumlu kusur raporuna ve yine kaza tarihi nazara alınarak Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Üst Kurulunun 18/04/2019 karar tarihli Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmelik hükümlerinden yararlanılarak hazırlanan rapora itibar edilmiştir.
24.10.2013 tarihinde dava dışı sürücü … sevk ve idaresinde olan … plaka sayılı aracın yaya olan davacıya çarpması sonucu davacının yaralanmasıyla sonuçlanan trafik kazası sonrası davacının davalı sigorta şirketine başvurduğu, sigorta şirketi tarafından 24.02.2017 tarihinde 36.337,03 TL ödeme yapıldığı, hesap bilirkişi raporunda da belirlendiği üzere ödeme tarihindeki verilere göre maddi zararın karşılandığı anlaşılmakla davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM/ Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
Davanın REDDİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 54,40 TL maktu karar harcının, 31,40 TL peşin harç ve 3,50 TL ıslah harcı toplamı 34,90 TL harçtan mahsubu ile noksan kalan 19,50 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 1.990,41 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davacı tarafından yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı verilen (6100 Sayılı HMK’nın 341. maddesi uyarınca) KESİN nitelikteki karar açıkça okunup anlatıldı. 29/09/2020

Katip
(e-imza)

Hakim
(e-imza)