Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/196 E. 2018/188 K. 01.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/196
KARAR NO : 2018/188

DAVA : Genel Kurul Kararının İptali
DAVA TARİHİ : 27/02/2017
KARAR TARİHİ : 01/03/2018

Mahkememizde görülmekte olan Genel Kurul Kararının İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA /
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin 2015 yılı olağan genel kurulunu yapmak üzere 24.05.2016 tarihinde tüm pay sahiplerine davetiye gönderdiğini ve bu davetiyede şirkete ait finansal tablolar, faaliyet raporları ve diğer belgelerin 27.05.2016 tarihinden itibaren şirket merkezinde pay sahiplerinin incelemesine hazır bulundurulacağının bildirildiğini ve 16.06.2016 tarihli genel kurul toplantısında TTK. 420. maddesi uyarınca 1 ay süreyle ertelenmesinin talep edildiğini, genel kurulun ertelendiğini, bu kez 28.11.2016 tarihinde genel kurul toplantısının yapılacağı konusunda pay sahiplerine 28.10.2016 tarihinde davetiye gönderildiğini ve davalı şirketin 28.11.2016 tarihli genel kurulunun yapıldığını ve müvekkilinin pay sahipliğinden kaynaklanan haklarının kullanılmasına engel olunduğunu, bilgi edinme hakkının engellendiğini, 07.07.2015 tarihinde yapılan genel kurulda da bilgi edinme hakkının engellenmesi nedeniyle … 14. ATM’nin … E. sayılı dosyasında genel kurul kararının iptali istemiyle dava açıldığını, bu davanın derdest bulunduğunu, dava konusu 28.11.2016 tarihli genel kurulda da pay sahipliğinden doğan hakların ihlal edildiğini, genel kurulda alınan 2, 3, 4 ve 5 nolu kararların hukuka ve medeni kanunun 2. maddesine açıkça aykırı olduğunu, 2 nolu kararın yıllık faaliyet raporunun onaylanması, 3 nolu kararın finansal tabloların onaylanması, 4 nolu kararın bağlılık raporunun onaylanması, 5 nolu kararının ise yönetim kurulu üyelerinin ibrasına ilişkin olduğunu belirterek öncelikle bu kararların butlan ile malul olduğunun tespitine olmadığı takdirde iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu genel kurulda alınan 2, 3, 4 ve 5 nolu kararların yasaya ve ana sözleşmeye uygun bulunduğu gibi dürüstlük kurallarına aykırılık teşkil etmediğini, davacının her genel kuruldan önce ve sonrasında aynı tür davaları ikame ederek şirketin işleyişini yavaşlatıp zarara soktuğunu, … 2. ATM’nin … E. sayılı dosyasında özel denetçi atanması talebiyle dava açtığını, bu davanın da haksız olduğunu, davacının pay sahipliğinden kaynaklanan haklarının ihlal edilmediğini, genel kurulda alınan kararların butlan ya da iptal koşulunun oluşmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
DELİLLER VE GEREKÇE /
Davalı şirketin sicil dosyası, dava konusu genel kurula ilişkin toplantı tutanağı ve hazirun cetveli, … 11. ATM’nin … E. sayılı dosyası, … 2. ATM’nin … E. – 592 K. sayılı gerekçeli kararı ve anılan dosya sureti, … 5. ATM’nin … E. … K. sayılı kararı ve dosyasının bir sureti ve dayanılan diğer deliller celp edilip incelenmiş, konusunda uzman bilirkişiler vasıtasıyla inceleme yaptırılarak rapor alınmış ve tüm deliller toplanmıştır.
Dosyada mevcut bulunan 01.12.2017 tarihli raporda özetle; 28.11.2016 tarihli genel kurul toplantısında alınan kararların batıl olmadığı, davacı pay sahibinin genel kurulda sorduğu sorulara TTK. 437/2: maddesi çerçevesinde yeterli cevap verilmediği, ancak bilgi alma hakkının ihlal edilmiş olmasının tek başına iptal sebebi olamayacağı, TTK. 437/2. maddesi uyarınca talep edilen bilginin haksız olarak verilmemesi veya sorulan soruların haksız olarak cevapsız bırakılması sebebiyle karar ile bilgi verilmemesi başka bir deyişle bilgi alma hakkının ihlali arasında illiyet bağının bulunması gerektiği ve bilgi alma hakkının ihlal edilmesinin kararın alınmasında etkili olduğu hususunun ispatlanması gerektiği, dosyadaki belgeler ve sunulan delillere göre ispat koşulunun yerine getirilemediği ve dava konusu kararlar bakımından iptal şartlarının oluşmadığı, genel kurul toplantısında şirkete özel denetçi atanması teklif edildiği ancak bu teklifi hakkında oylama yapılmadığına ilişkin davacı beyanı hakkındaki takdirin mahkemeye ait olduğu, toplantı tutanağında özel denetime ilişkin herhangi bir ifadeye rastlanmadığı açıklanmıştır.
Mahkememizce konusunda uzman bilirkişilerce düzenlenen gerekçeli, dosya kapsamıyla uyumlu ve denetime olanaklı bulunan bilirkişi raporuna itibar edilmiştir.
Dava, davalı şirketin 28.11.2016 tarihli genel kurulunda alınan kararların öncelikle butlanla malul olduğunun tespitine, olmadığı takdirde 2, 3, 4 ve 5 nolu kararların iptali istemine ilişkindir.
Davalı şirketin sicilde kayıtlı olduğu adrese göre mahkememizin iş bu davaya bakma konusunda kesin yetkili olduğu anlaşılmıştır.
Davalı şirketin sicil dosyası ve hazirun cetveli incelendiğinde, davacının şirkette pay sahibi olduğu, dolayısıyla TTK 445. maddesi kapsamında pay sahibi olarak bu davayı açma yetkisinin bulunduğu tespit edilmiştir.
TTK 446.maddesinde, iptal davası açabilecek kişilerin belirtildiği, anılan maddede, ” toplantıda hazır bulunup da karara olumsuz oy veren ve bu muhalefetini tutanağa geçirten,
toplantıda hazır bulunsun veya bulunmasın, olumsuz oy kullanmış olsun ya da olmasın; çağrının usulüne uygun yapılmadığını, gündemin gereği gibi ilan edilmediğini, genel kurula katılma yetkisi bulunmayan kişilerin veya temsilcilerinin toplantıya katılıp oy kullandıklarını, genel kurula katılmasına ve oy kullanmasına haksız olarak izin verilmediğini ve yukarıda sayılan aykırılıkların genel kurul kararının alınmasında etkili olduğunu ileriye süren pay sahipleri…… iptal davası açabilir” denilmiştir.
Davacının, dava konusu genel kurul toplantısına katıldığı ve iptalini istediği 2, 3, 4 ve 5 nolu kararlar yönünden olumsuz oy kullanarak muhalefet şerhini tutanağa geçirttiği anlaşılmış olmakla TTK. 446. maddesinde belirtilen iptal davası açılması için tüm şekil koşullarının yerine getirildiği anlaşılmıştır.
Davalı şirketin 2015 yılı olağan genel kurul toplantısının 16.06.2016 tarihinde yapıldığı, bu toplantıda davacı vekilinin söz alarak toplantının 1 ay süreyle ertelenmesini talep ettiği ve bu genel kurulda finansal tabloların müzakeresi ve buna bağlı konuların sermayenin onda birine sahip pay sahiplerinin talebi üzerine genel kurulun bir karar almasına gerek olmaksızın en az 1 ay süreyle ertelenmesine karar verildiği anlaşılmıştır.
16.06.2016 tarihli genel kurul toplantısında en az 1 ay süreyle erteleme kararının ardından dava konusu olan 28.11.2016 tarihli genel kurul toplantısının yapıldığı anlaşılmış, bu toplantının 01.11.2016 tarihli ticaret sicil gazetesinde davete ilişkin ilanın yapıldığı tespit edilmiştir.
Davaya konu edilen 2 nolu kararın, 2015 yılı yönetim kurulu faaliyet raporunun okunması ve müzakeresi, 3 nolu kararın, finansal tabloların okunması ve müzakeresi, 4 nolu kararın bağlılık raporunun müzakeresi ve 5 nolu kararın da yönetim kurulu üyelerinin ibrasına ilişkin olduğu görülmektedir.
Davacı taraf iş bu davada, genel kurulda izahat gereken soruların cevapsız bırakıldığını, TTK. 438. madde uyarınca özel denetçi atanması isteminin oylanmadığı ve özel denetim talebinin toplantı tutanağına yazılmadığını, ayrıca bilgi alma hakkının ve özel denetim isteme hakkının ihlal edildiğini, bunun dışında davalı şirketin %67.14’üne sahip olduğu bağlı şirketi Flormar Yapı Ürünleri A.Ş hakkında TTK. 200. maddesi çerçevesinde bilgi talebinde bulunulduğu, ancak bu isteminde reddedilmesi nedeniyle bağlı şirket hakkındaki bilgi alma hakkının da açık bir şekilde ihlal edildiği gerekçelerine dayanmıştır.
Davacı tarafça 18.11.2016 tarihli mail ile davalı şirketin dava konusu genel kurulundan önce şirket merkezinde belirli evrakların incelenmek üzere hazır bulundurulmasının talep edildiği ve bu evrakların şirkete ait finansal tablolar, faaliyet raporları, denetim raporları, yönetim kurulu kararları ve ortaklar pay defterine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Ayrıca 2016 yılına ilişkin ilk 9 ay hesaplarının ve 2014 ve 2015 yılı tasdikli bilançolarının gönderilmesinin talep edildiği görülmektedir.
Davalı şirket tarafından cevaben 2015 yılı bilanço, gelir ve faaliyet raporunun şirket merkezinde 23.11.2016 tarihinde hazır bulundurulacağı ve 2016 yılı ilk 9 aya ilişkin taleplerinin 2015 yılı genel kurul gündeminde olmadığı, ayrıca istenen 2014-2015 yıllarına ait bilançonun 16.06.2016 tarihli genel kurul öncesinde tebliğ edildiğinin bildirildiği anlaşılmıştır. Davacının faaliyet raporu bilanço ve gelir tabloları inceleme talebinin kabul edilmesine ve bildirilen tarihte hazır edileceğinin bildirilmesine rağmen davacı tarafından şirket merkezine gelinmediğinin tutanakla tespit edildiği saptanmıştır.
TTK. 447. maddesi gereğince genel kurulda görülecek mali yıla ilişkin finansal tabloların genel kurul toplantısından en az 15 gün öncesinde şirketin merkez ve şubelerinde pay sahiplerinin incelemesine hazır bulundurulacağı açıktır. Davacının içeriği belirtilen kayıtların incelenmek üzere hazır edilmesi talebi kabul edilmesine rağmen davacının kendisi tarafından bu gereğin yerine getirilmediği, kayıtları incelemek üzere şirket merkezine gelmediği anlaşılmaktadır.
Davacı taraf dava konusu genel kurulda bilgi alma hakkının ihlal edildiği gerekçesiyle TTK. 439. maddesine dayalı olarak … 2. ATM’nin … E. sayılı dosyasında dava açtığı ve şirkete özel denetçi atanması talebinde bulunduğu, mahkemece yapılan yargılama sonunda 2017/592 K. sayılı 18.05.2017 tarihli kararla, özel denetim talebinde bulunmak için öncelikle bu durumun genel kurulda dile getirilmesinin gerekli olduğu, bu gereğin davacı tarafından yerine getirilmediğinden davanın reddine karar verildiği ve kararın kesin olduğu anlaşılmıştır. Davacı tarafın özel denetçi isteminin dava konusu genel kurul toplantı tutanağında yer almadığının açıkça görüldüğü her ne kadar bu isteminin tutanağa yazılmadığını ileri sürmüş ise de, buna ilişkin herhangi bir delil sunmadığı gibi özel denetçi tayinine ilişkin … 2. ATM’nin … E. sayılı dosyasında yargılaması yapılan bu davada isteminin kesin olarak reddedildiği anlaşıldığından artık bu yöndeki iddiasına itibar edilemeyeceği sonucuna varılmıştır.
Dava konusu genel kurulda finansal tabloların müzakeresi sırasında tüm sorulara yanıt verilmediği bir kısım soruların şirketin ticari sırrı niteliğinde bulunması sebebiyle cevapsız bırakıldığı anlaşılsa da TTK. 437/5. maddesinde, bilgi alma veya inceleme istemleri cevapsız bırakılan pay sahibinin bu isteminin reddini isteyen 10 gün içinde şirket merkezinin bulunduğu Asliye Ticaret Mahkemesine başvurabileceği, davacı tarafından 28.11.2016 tarihli genel kurulda sorduğu soruların cevapsız bırakıldığı, buna göre bilgi alma hakkının ihlal edildiği iddiası bulunmasına rağmen yasanın kendisine tanıdığı hakkı kullanmadığı, TTK. 437/5. maddesinden tanımlanan bilgi alma hakkına ilişkin dava açmadığı anlaşılmaktadır. Bilgi alma hakkının ihlal edilmiş olması genel kurul kararının iptali için yeterli bir neden olarak kabul edilemeyeceği, bu hakkın ihlali ile alınan karar arasında uygun illiyet bağının olduğunun kanıtlanması zorunlu olduğu gibi TTK. 447. maddesinde ifade edildiği üzere yine bu hakkın ihlal edilmesinin alınan kararda etkili olması gerektiği ancak dosyaya sunulan deliler çerçevesinde genel kurulda alınan kararlarla davacının bilgi alma hakkı arasında uygun illiyet bağının kurulamadığı neticesine varılmıştır. Kaldı ki davacı tarafın yukarıda izah edildiği şekilde kendisine tanınmış olan yasal hakkını da kullanmadığı, bilgi edinme hakkının ihlal edildiği gerekçesiyle mahkemeye başvurmadığı görülmektedir.
Dava konusu genel kurulun 2, 3, 4 ve 5 nolu kararının 2.177.500 olumsuz oya karşılık 10.272.500 oy ile oyçokluğu ile alındığı tespit edilmiştir. Kararların içeriği, ana sözleşme ve TTK hükümlerindeki toplantı ve karar nisapları dikkate alındığında toplantı ve karar nisabının oluştuğu, kararların ana sözleşmeye ve yasaya uygun bulunup objektif iyiniyet kurallarına aykırılık teşkil etmediği sonucuna varılmıştır.
Her ne kadar davacı taraf dava konusu genel kurul kararlarının butlan ile malul olduğunu ileri sürmüş ise de, TTK. 447. maddesinde sınırlı sayıda olmayacak şekilde butlan nedenlerinin sayıldığı ve genel kurul kararının içeriği itibariyle, pay sahibinin genel kurula katılma, asgari oy ve dava ve kanundan kaynaklanan vazgeçilmez nitelikteki haklarını sınırlandıran veya ortadan kaldıran bilgi alma inceleme ve denetleme haklarının kanunen izin verilen ölçü dışında sınırlandıran anonim şirketin temel yapısını bozan ya da sermeyenin korunması hükümlerine aykırı olan kararların batıl olduğunun ifade edildiği, somut olayda davacı tarafça pay sahipliğinden kaynaklanan hakların kullandırılmamasının kararların butlan ile malul olduğu sonucunu doğurduğu bunların bilgi alma, inceleme ve özel denetim istemeye ilişkin olduğu, bu haklarının ihlal edildiğini ileri sürmüş ise de, bilgi alma ve inceleme haklarının sınırlandırılmış olması nedeniyle bir kararın batıl olduğundan sözedebilmek için kararın içerik itibariyle bu yönde olması gerektiği, başka bir deyişle kararın içeriğinin pay sahiplerinin bilgi alma, inceleme ve denetleme hakkını sınırlandırması gerektiği, ancak somut olayda bu koşulların hiçbirisinin oluşmadığı, alınan kararların içerikleri itibariyle kanunen izin verilen ölçü dışında bilgi alma ve denetleme ve inceleme hakları ihlal ettiğinden söz edilemeyeceği sonucuna varılmış, genel kurulda alınan kararların butlanı veya genel kurul kararlarının iptali istemine ilişkin bu davanın yerinde olmadığı sonucuna varılarak davanın reddine ilişkin aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
Her ne kadar kısa kararda davacının özel denetçi tayini ve kayyum tayinine ilişkin taleplerinin reddine ilişkin hüküm kurulsa da bu ifadelerin kararda sehven yer aldığı, zira davacının iş bu davada butlan veya iptal istemini ileri sürüp kayyum tayini ya da özel denetçi tayini isteminde bulunmadığı anlaşılmakla maddi hatadan kaynaklanan bu hususun HMK. 304. maddesi çerçevesinde tashihe konu edilebileceği kabul edilmiş ve hükmün altına tashihe ilişkin şerh düşülmüştür.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davacının genel kurul kararının iptali, özel denetçi tayini ve kayyum tayini taleplerine ilişkin davasının REDDİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 35,90 TL maktu karar harcından, peşin yatırılan 31,40 TL harcın mahsubu ile noksan kalan 4,50 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 2.180,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan 14,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
Taraflarca yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi üzerine yatırana iadesine,
Dair, davacı vekili Av. … ile davalı vekili Av. …’ın taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı.01/03/2018

BAŞKAN …

ÜYE …

ÜYE …

KATİP …

TASHİH ŞERHİ

ESAS NO : 2017/196
KARAR NO : 2018/188

Hüküm fıkrasının 1. bendinde yer alan “Davacının genel kurul kararının iptali, özel denetçi tayini ve kayyum tayini taleplerine ilişkin davasının REDDİNE,” ibaresinin “Davanın REDDİNE” şeklinde, HMK. 304. maddesi uyarınca tashihine oy birliği ile karar verildi. 01/03/2018

BAŞKAN

ÜYE

ÜYE

KATİP

Harç / Masraf Dökümü
Peşin Harç : 31,40 TL
Karar Harcı : 35,90 TL
Noksan Harç : 4,50 TL

Davacı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 1.665,00 TL

Davalı Delil Avansı
Yatırılan Avans : 100,00 TL

Yargılama gideri detayları
Bilirkişi Ücreti : 1.500,00 TL
Posta Giderleri : 110,00 TL