Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/179 E. 2020/217 K. 24.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2017/179 Esas
KARAR NO:2020/217 Karar

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ :21/02/2017
KARAR TARİHİ:24/06/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA/
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 09/09/2016 tarihinde müvekkilinin yolcu olarak bulunduğu ve sürücüsü … olan … plakalı motosiklet ile sürücüsü … olan … plakalı aracın çarpışması neticesinde yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, vaki kaza nedeniyle müvekkilinin bedensel zarara uğradığını, … plakalı aracın zorunlu olduğu halde sigortalı olmadığını bu nedenle meydana gelen zarardan davalı … Hesabı’nın sorumlu olduğunu, vaki kazada … plakalı araç sürücüsünün kusurlu olduğunu, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 3.200,00 TL daimi iş göremezlik tazminatı ve 100,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 3.300,00 TL’nin davalıya başvuru tarihi olan 12/01/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı4dna tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA/
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya sebebiyet veren aracın motosiklet mi yoksa motorlu bisiklet mi olduğunun tespit edilmesi gerektiğini, aracın motorlu bisiklet olması halinde müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığını, davacının müterafik kusurunun bulunup bulunmadığının tespit edilmesi gerektiğini, şayet davacının kaza esnasında kask takmıyorsa müterafik kusurlu sayılacağını, dava konusu kazada hatır taşıması olduğundan davacı lehine tazminata hükmedilmesi halinde hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğini, müvekkili kurumun geçici iş göremezlik tazminatından sorumlu olmadığını, müvekkili kurumun sorumluluğunun kusur oranı ve teminat limitleri ile sınırlı olduğunu, müvekkilinin başvuru tarihi itibariyle temerrüde düşmediğini bu nedenle başvuru tarihinden itibaren faiz talep edilemeyeceğini, fazi yürütülecek olsa bile ancak dava tarihinden itibaren faiz yürütülebileceğini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE/
Dava, 6098 sayılı TBK m.54’de düzenlenen bedensel zararların tazmini davasıdır.
Davacı, 09/09/2016 tarihinde yolcu olarak seyahat ettiği ve …’in sürücüsü olduğu … plakalı motosiklet ile sürücüsü … olan … plakalı otomobilin kaza yapması neticesinde yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini ve bu nedenle bedensel zarara uğradığını, … plakalı aracın işletilmesinden kaynaklanan sorumluluğun zorunlu olmasına rağmen sigortalanmadığı ve bu nedenle bedensel zarar miktarının tespiti ile şimdilik 3.300,00 TL tazminatın davalı … Hesabı’ndan başvuru tarihi olan 12/01/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
Trafik kazalarından kaynaklanan bedensel zararın tazmini davalarında, davalı işleten ile davalı sigortacının sorumluluğu paralel olup 2918 sayılı KTK’nın 85 v.d. maddelerinde düzenlenen tehlike sorumluluğu, davalı sürücünün sorumluluğu ise 6098 sayılı TBK’nun 49 v.d. maddelerinde düzenlenen haksız fiilden kaynaklı kusur sorumluluğu olup işleten sürücünün kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur. 2918 sayılı yasanın 86. maddesi kapsamında işleten ve sigortacı, zarara sebep kazanın ”mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri gelmiş” olduğunu ispat etmediği sürece meydana gelen zarardan sorumludurlar. Bu nedenle zarara sebep kazanın mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan meydana geldiğini ispat yükü davalı işleten ve sigortacıda olmasına karşılık TBK m.50 kapsamında meydana gelen zararın miktarını ispat külfeti zarar görenin kendisindedir.
Motorlu araç işleteninin 2918 sayılı yasanın 91/1 maddesi kapsamında Karayolları Motorlu Araçlar ZMMS’ni yaptırmadan aracını işletmiş ve işletilme sırasında bir zarara sebep olmuş ise 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14 maddesi gereği zorunlu sigortayı yaptırmadan motorlu aracı işleten kişilerin ve plakası ve sürücüsü tespit edilemeyen araçların sebep oldukları zararların karşılamak amacıyla Türkiye Sigorta Ve Reasürans Şirketleri bünyesinde … Hesabı oluşturulduğundan kaza tarihinde yürürlükte bulunan sigorta poliçesi için belirlenen limitle sınırlı olmak kaydıyla … Hesabı meydana gelen zarardan sorumludur. Bu manada … Hesabının statüsü ile sigorta şirketinin hukuki statüsü ve sorumluluğu paraleldir.
İhtilaf, tarafların vaki kazadaki tazminata esas kusur oranı, davcının tazminata esas maluliyet oranı ve iyileşme süresi ve yoksun kaldığı kazanç itibariyle bedensel zararının tespiti noktalarında toplanmaktadır. Kusur oranı, maluliyet oranı ve iyileşme süresi ile zarar miktarının tespiti konuları hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi haller olduğundan 6100 sayılı HMK m.266 gereği mahkemenin tarafların talebi yahut kendiliğinden vereceği karar ile bu hususları bilirkişiye tespit ettirmesi gerekmektedir.
Bu amaçla kazaya ilişkin ceza yargılamasının yapıldığı …. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası celp edildikten sonra … ATK Trafik İhtisas Dairesi’nden alınan 18/11/2019 tarihli kusur raporu ile; vaki kazada … plakalı motosiklet sürücüsü …’in %70 oranında, … plakalı araç sürücüsü …’nun ise %30 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir.
Davacının tedavi gördüğü yerlerdeki tedavi evraklarının celbinden sonra mahkememizce … ATK … İhtisas Kurulu’ndan alınan 01/08/2018 tarih – 14101 sayılı maluliyet bilirkişi raporu ile; davacı …’nın kaza tarihi itibariyle yürürlükte bulunan yönetmelik kapsamında meslekte kazanma gücünü %9.2 oranında kaybettiği ve iyileşme süresinin 3 ay’a kadar uzayabileceği tespit edilmiştir.
Aktüer bilirkişi ;…’den alınan 14/01/2020 tarihli rapor ile; … plakalı motosiklet sürücüsü …’in %70 oranında, … plakalı araç sürücüsü …’nun ise %30 oranında kusurlu olduğu ve vaki kaza nedeniyle davacının maluliyet oranının %9.2 ve iyileşme süresinin 3 ay olduğu nazara alınmak suretiyle dosya kapsamı ile davacının başka bir kazanç elde ettiği ispat edilememiş olduğundan asgari ücret nazara alınmak suretiyle davacının daimi iş göremezlikten kaynaklanan zararının 23.090,40 TL olduğu, kaza tarihi itibariyle trafik sigortası yapılmış olsaydı sağlanacak olan sigorta güvencesi limitinin 310.000,00 TL olduğu ve davacının davadan önce davalı … Hesabı’na 20/01/2017 tarihinde başvurmuş olması nazara alındığında 8 gün sonra 02/02/2017 tarihinde temerrüde düşmüş olduğu tespit edilmiştir.
Davacı vekili, 12/02/2020 tarihli dilekçesi ile talep etmiş olduğu tazminat miktarını arttırmak suretiyle 23.090,40 TL’nin temerrüt tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş olduğu görülmektedir.
Tüm dosya kapsamı ile alınan kusur, maluliyet ve aktüer bilirkişi raporları denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli olması ve özellikle aktüer bilirkişi raporunun 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren genel şart ve şartta öngörülen esaslara uygun olması nedeniyle davanın kabulü ile, 23.090,40 TL’nin 02/02/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ İLE;
23.090,40 TL’nin 02/02/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 1.577,31 TL nispi karar harcının, 31,40 TL peşin harç ve 70,00 TL ıslah harcı toplamı 101,40 TL harçtan mahsubu ile noksan kalan 1.475,91 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 3.463,56 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan toplam 860,95 TL yargılama gideri ile 31,40 TL peşin harç, 70,00 TL ıslah harcı ve 31,40 TL başvuru harcı toplamı 993,75 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Taraflarca yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 24/06/2020

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza