Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/175 E. 2020/425 K. 08.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/175 Esas
KARAR NO : 2020/425 Karar

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 21/02/2017
KARAR TARİHİ : 07/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA/
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı bankanın … şubesinden teminat mektubu almak için bu şube nezdinde açılmış olan hesaba 4.900.000,00 TL para yatırdığını, ancak hesaptaki bu paranın usulsüz bir şekilde üçüncü kişi … Ltd. Şti’nin … Bankası … Şubesi’ndeki hesabına havale edildiğini, olaya ilişkin usulsüzlükten dolayı … CBS’nin … soruşturma sayılı dosyası üzerinden suç duyurusunda bulunulmasına rağmen savcılık tarafından … tarih ve … sayılı karar ile kovuşturma yapılmasına yer olmadığı yönünde karar verildiğini, bu karar aleyhine … 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin …D. İş sayılı dosyası üzerinden itirazda bulunulmuş olmasına rağmen itirazlarının reddedilerek takipsizlik kararının kesinleştiğini, oysa usulsüzlüğün banka teminat mektubu alınması döneminde banka müdürünün teminat mektubu ile ilgili işlemlerin zaman alacağı nedeniyle o dönem şirket müdürü olan …’nden bazı evraklar ile birlikte işlerin çabuk halledilmesi için kaşeli ve imzalı ve ancak üstü boş olarak alınmış olan belgenin üstünü doldurmak suretiyle havalenin şirket ilgisi olmayan …’e ait … Ltd. Şti’ye havale edildiğini, bu işlemin hukuka aykırı olması nedeniyle müvekkili şirketin oluşan zararı kapsamında şimdilik 10.000,00 TL’nin havale tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA/
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının zamanaşımı süresinin dolduğunu, bu nedenle davanın zamanaşımı nedeniyle reddi gerektiğini, davacının iddia ve taleplerinin haksız olduğunu, davacının, şirketle alakasız dediği kişilerin sürekli olarak davacı şirketin işlerini yürüten ve bankada sürekli olarak davacı şirket adına işlem yapan kişiler olduğunu, davacının dava konusu işlem dışında daha önce yapılan işlemlere itirazının olmadığını, dolayısıyla o güne kadar yapılan tüm işlemleri kabul etmiş olduğunu, müvekkili tarafından yapılan tüm işlemlerin usul ve bankacılık kaidelerine uygun olarak yapıldığını, herhangi bir usulsüzlüğün olmadığını, davacının boş kağıda alınan kaşenin üzeri doldurulmuştur vs. şeklindeki iddialarının hiçbir dayanağının olmadığını, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalılar davaya cevap vermemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE/
Dava, usulsüz banka işlemi nedeniyle alacağın tahsili davasıdır.
Davacı vekili, müvekkilinin davalı bankanın … şubesinden teminat mektubu almak için bu şube nezdinde açılmış olan hesaba 4.900.000,00 TL para yatırdığını, ancak hesaptaki bu paranın usulsüz bir şekilde üçüncü kişi … Ltd. Şti’nin … Bankası … Şubesi’ndeki hesabına havale edildiğini, olaya ilişkin usulsüzlükten dolayı … CBS’nin … soruşturma sayılı dosyası üzerinden suç duyurusunda bulunulmasına rağmen savcılıkça …tarih ve … sayılı karar ile kovuşturma yapılmasına yer olmadığı yönünde karar verildiği, bu karar aleyhine … 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin … D. İş sayılı dosyası üzerinden itirazda bulunulmuş olmasına rağmen itirazlarının reddedilerek takipsizlik kararının kesinleştiğini, oysa usulsüzlüğün banka teminat mektubu alınması döneminde banka müdürünün teminat mektubu ile ilgili işlemlerin zaman alacağı nedeniyle o dönem şirket müdürü olan…’nden bazı evraklar ile birlikte işlerin çabuk halledilmesi için kaşeli ve imzalı ve ancak üstü boş olarak alınmış olan belgenin üstünü doldurmak suretiyle havalenin şirket ilgisi olmayan …’e ait … Ltd. Şti’ye havale edildiğini, bu işlemin hukuka aykırı olması nedeniyle davacı şirketin oluşan zararı kapsamında şimdilik 10.000,00 TL’nin havale tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
İhtilaf, davacı şirketin yapılan havaleye dayanak oluşturan talimat belgesinin kaşeli ve imzalı olarak ve ancak üstü boş bir şekilde davalı bankaya teslim edilip edilmediği noktasında toplanmaktadır. İmzalı ve kaşeli belgenin üstü boş alarak davalı bankaya teslim edildiğinin yine yazılı bir belge ile davacı şirket tarafından ispat edilmesi gerekir. Ancak taraflar arasındaki bankacılık işleminin niteliğinin tespiti bakımından banka kayıtlarının incelenmesi hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi gerektiren hal olduğundan 6100 sayılı HMK m.266 gereği mahkeme tarafların talebi yahut kendiliğinden vereceği karar ile bu hususları bilirkişiye tespit ettirebilir.
Bu kapsamda emekli banka şube müdürü bilirkişi …’dan talimat yolu ile alınan bilirkişi raporu ile; davacı şirket hesabından 27/01/2014 tarihinde 4.900.000,00 TL’nin dava dışı …’e ödenmiş olduğu tespit edilmiştir.
Dosya içerisindeki ticaret sicil gazetesi örnekleri incelendiğinde; davacı şirketi, 30/10/2013 tarihine kadar …’in, 30/10/2013 – 25/12/2013 tarihleri arası …’ın, 25/12/2013 – 21/01/2014 tarihleri arası …’in ve yine 21/01/2014 tarihinden itibaren yine …’in temsil ve ilzam ettiği görülmektedir.
Dava konusu talimat örneğinin incelenmesinde ise, bu talimatın bila tarihli olduğu ve ancak davalı bankaya davacı şirket hesabında bulunan paranın … TC nolu …’e ödenmesi konusunda bankaya verilen ve talimat niteliğinde olduğu ve bu talimat kapsamında muhatap banka tarafından talimatta adı geçen …’e 21/01/2014 tarihinde 4.900.000,00 TL’nin ödenmiş olduğu dekont örneğinden anlaşılmaktadır.
Tüm dosya kapsamı, sunulan belge örnekleri ve alınmış olan bilirkişi raporu ile ve de davacı tarafın dava dilekçesinde kabulünde olduğu üzere bankaya yönelik olarak yazılan 21/01/2014 tarihli işleme esas alınan talimattaki imzanın anılan dönemde şirket müdür olduğu anlaşılan …’e ait olduğu kabul edilmiş olduğundan ve bu belgenin üstünün boş olarak davalı bankaya teslim edildiği hususunun davacı şirket tarafından 6100 sayılı HMK m.200 kapsamında yazılı delille ispatı gerekmesine rağmen davacı şirketin bu yönde bir delil sunmamış olması ve olaya ilişkin savcılık soruşturmasında verilen takipsizlik kararının kesinleştiğinin beyan edilmiş olması ve 21/01/2014 tarihinde 4.900.000,00 TL gibi yüksek bir meblağlı bir bankacılık işlemi yapılmış olmasına rağmen işlemin üzerinden yaklaşık 3 yıl geçtikten sonra iş bu davanın açılmış olmasının hayatın olağan akışına aykırı olması nedeniyle esasen yapılan işlemin davacı şirketin kabulünde olduğu kanaatine varıldığından subut bulmayan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın REDDİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 54,40 TL maktu karar harcının, peşin yatırılan 170,78 TL harçtan mahsubu ile bakiye 116,38 TL harcın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacıya iadesine,
Davalılar … Bankası TAO ve … lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 3.400,00 ücretinin davacıdan tahsili ile davalılar … Bankası TAO ve …’e verilmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Taraflarca yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
Taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 07/10/2020

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza

Harç/ Masraf Dökümü
Peşin Harç : 170,78 TL
Karar Harcı : 54,40 TL
Bakiye Harç : 106,38 TL
Davacı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 3.522,00 TL
Davalı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 0,00 TL
Yargılama Gideri Detayları
Bilirkişi Ücreti : 800,00 TL
Posta Giderleri : 336,00 TL