Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/170 E. 2021/323 K. 21.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/170 Esas
KARAR NO : 2021/323 Karar

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 20/02/2017
KARAR TARİHİ : 21/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA/
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 30/05/2016 tarihinde … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın müvekkili …’ın sevk ve idaresindeki motosiklete çarpması neticesinde maddi hasarlı ve yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini ve müvekkilinin bedensel zarara uğradığını, … plakalı aracın zorunlu olmasına rağmen kaza tarihinde sigortalı olmaması nedeniyle zarardan davalı …’nın sorumlu olduğunu, bu nedenle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 3.200,00 TL daimi iş göremezlik ve 100,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 3.300,00 TL tazminatın davalı kuruma başvuru tarihi olan 25/06/2016 tarihinden itibaren işleyecek ticari yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA/
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; geçici iş göremezlik taleplerinin teminat dışında kalması nedeniyle talep edilemeyeceğini, aleyhlerin hüküm tesis edilecek olması halinde davacının trafik kazası esnasında motosikleti kasksız olarak kullanması nedeniyle müterafik kusurlu olduğunu, bu nedenle öncelikle kusur oranlarının ve davacının maluliyet oranının tespit edilmesi gerektiğini, müvekkili kurumun sorumluluğunun kusur oranı ve teminat limiti ile sınırlı olduğunu, müvekkili kurumun dava tarihinden itibaren yasal faizden sorumlu olduğunu, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE/
Dava, 6098 sayılı TBK m.54’de düzenlenen bedensel zararların tazmini davasıdır.
Davacı, 20/05/2016 tarihinde sürücüsü olduğu tescilsiz motosiklet ile sürücüsü … olan … plakalı kamyonun çarpışması neticesinde yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini ve bu nedenle bedensel zarara uğradığını, … plakalı aracın işletilmesinden kaynaklanan sorumluluğun zorunlu olmasına rağmen sigortalanmadığı ve bu nedenle bedensel zarar miktarının tespiti ile davalı …’ndan tahsilini talep etmiştir.
Trafik kazalarından kaynaklanan bedensel zararın tazmini davalarında, davalı işleten ile davalı sigortacının sorumluluğu paralel olup 2918 sayılı KTK’nın 85 v.d. maddelerinde düzenlenen tehlike sorumluluğu, davalı sürücünün sorumluluğu ise 6098 sayılı TBK’nun 49 v.d. maddelerinde düzenlenen haksız fiilden kaynaklı kusur sorumluluğu olup işleten sürücünün kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur. 2918 sayılı yasanın 86. maddesi kapsamında işleten ve sigortacı, zarara sebep kazanın ”mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri gelmiş” olduğunu ispat etmediği sürece meydana gelen zarardan sorumludurlar. Bu nedenle zarara sebep kazanın mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan meydana geldiğini ispat yükü davalı işleten ve sigortacıda olmasına karşılık TBK m.50 kapsamında meydana gelen zararın miktarını ispat külfeti zarar görenin kendisindedir. Ancak somut olay itibariyle davacı da sürücü olduğundan davacı karşı tarafın kusurunu da ispat yükü altındadır.
Motorlu araç işleteninin 2918 sayılı yasanın 91/1 maddesi kapsamında Karayolları Motorlu Araçlar ZMMS’ni yaptırmadan aracını işletmiş ve işletilme sırasında bir zarara sebep olmuş ise 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14 maddesi gereği zorunlu sigortayı yaptırmadan motorlu aracı işleten kişilerin ve plakası ve sürücüsü tespit edilemeyen araçların sebep oldukları zararların karşılamak amacıyla … Şirketleri bünyesinde … oluşturulduğundan kaza tarihinde yürürlükte bulunan sigorta poliçesi için belirlenen limitle sınırlı olmak kaydıyla … meydana gelen zarardan sorumludur. Bu manada …nın statüsü ile sigorta şirketinin hukuki statüsü ve sorumluluğu paraleldir.
İhtilaf, tarafların vaki kazadaki tazminata esas kusur oranı, davcının tazminata esas maluliyet oranı ve iyileşme süresi ve yoksun kaldığı kazanç itibariyle bedensel zararının tespiti noktalarında toplanmaktadır. Kusur oranı, maluliyet oranı ve iyileşme süresi ile zarar miktarının tespiti konuları hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi gerektiren haller olduğundan 6100 sayılı HMK m.266 gereği mahkemenin tarafların talebi yahut kendiliğinden vereceği karar ile bu hususları bilirkişiye tespit ettirmesi gerekmektedir.
İstanbul ATK Trafik İhtisas Dairesi’nden alınan … tarih ve … sayılı bilirkişi raporu ile; zarara sebep trafik kazasında tescilsiz motosiklet sürücüsü …’ın %10 oranında,… plakalı kamyon sürücüsü …’ın ise %90 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir.
İstanbul ATK 2. İhtisas Dairesi’nden alınan …tarih ve … sayılı bilirkişi raporu ile; davacının 30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanana Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik gereği daimi engellilik oranının %8 oranında ve iyileşme süresinin 12 ay olduğu, kazanın 20/05/2016 tarihinde meydana gelmiş olması ve bilirkişi raporunda dayanak gösterilen yönetmeliğin ise 01/06/2015 – 20/02/2019 tarihleri arası yürürlükte olması nedeniyle tespite dayanak kılınan yönetmeliğin doğru tespit edildiği görülmektedir.
Aktüer bilirkişi …’den alınan 09/10/2020 tarihli bilirkişi raporu ile; 30/05/2016 tarihinde meydana gelen kazada ATK bilirkişi raporları ile tespit edilen kusur ve maluliyet oranları esas olmak üzere davacının bakiye ömrünün TRH2010’a göre tespit edildiği, davacının başkaca bir geliri ispat edilmediği için asgari ücretin esas alındığı, SGK tarafından rücuya tabi herhangi bir ödemenin yapılmadığı nazara alınmak suretiyle sigorta genel şartlarında öngörülen hesap yöntemleri esas alınmak suretiyle davacının yoksun kaldığı zararın peşin sermaye değerinin geçici iş göremezlik nedeniyle 13.136,37 TL, daimi iş göremezlik zararının ise 70.155,81 TL olduğu ve davalı …’nın kayıtlarına 27/06/2016 tarihinde giren başvuru dilekçesinin kayıtlara girmesinden 8 gün sonrası olan 13/07/2016 tarihinde temerrüde düştüğü tespit edilmiştir.
Davacı vekili 21/10/2020 tarihli bedel artırım dilekçesi ile, daha önce tahsili talep edilen miktar dahil olmak üzere toplam 83.292,18 TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
Bu aşamada Anayasa Mahkemesi’nin 17/07/2020 tarih 2019/40 Esas ve 2020/40 Karar sayılı iptal kararı karşısında tazminatın genel hükümler çerçevesinde belirlenmesi gerektiğinden aktüer bilirkişi …’den alınan 08/02/2021 tarihli bilirkişi raporu ile; davacının yoksun kaldığı zararın peşin sermaye değerinin geçici iş göremezlik nedeniyle 13.136,37 TL, daimi iş göremezlik zararının ise 103.845,08 TL olduğu tespit edilmiştir.
Davacı vekili 22/02/2021 tarihli ikinci bedel artırım dilekçesi ile, daha önce talep etmiş olduğu miktar dahil olmak üzere toplam 116.981,45 TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamı, alınmış olan kusur, maluliyet ve aktüer bilirkişi raporları ile davacının vaki kaza nedeniyle uğramış olduğu zararın peşin sermaye değerinin 116.981,45 TL olarak tespit edilmiş olması ve açılmış olan davanın niteliği gereği miktarı belirsiz alacak davası olması nedeniyle davanın kabulü ile, 116.981,45 TL’nin temerrüt tarihi olan 13/07/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ İLE;
116.981,45 TL’nin 13/07/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 7.991,00 TL nispi karar harcının, 31,40 TL peşin harç ve 388,27 TL ıslah harcı toplamı 419,67 TL harçtan mahsubu ile noksan kalan 7.571,33 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 15.063,24 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan toplam 1.053,95 TL yargılama gideri ile 31,40 TL peşin harç, 31,40 TL başvuru harcı ve 388,27 TL ıslah harcı toplamı 1.505,02 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
Taraflarca yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 21/04/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza

Harç/ Masraf Dökümü
Peşin Harç : 31,40 TL
Karar Harcı : 7.991,00 TL
Islah Harcı : 388,27 TL
Noksan Harç : 7.571,33 TL
Davacı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 1.815,00 TL
Davalı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 50,00 TL
Yargılama Gideri Detayları
Bilirkişi Ücreti : 800,00 TL
Posta Giderleri : 303,95 TL