Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/142 E. 2019/1124 K. 31.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/142
KARAR NO : 2019/1124

DAVA : TAZMİNAT
DAVA TARİHİ : 13/02/2017
KARAR TARİHİ : 31/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA/
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait …plaka sayılı araca 12/02/2015 tarihinde … plaka sayılı aracın geri manevra esnasında çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, vinç sürücüsünün hatasını kabul ettiğini, müvekkilinin kapı tampon ve kaput kısmında hasar oluştuğunu, ayrıca onarımda uzun süre kalması nedeniyle kullanılamadığını, dava konusu kazadan önce araçta hasar bulunmadığını, araçta oluşan değer kaybı nedeniyle davalıya müracaat edildiğini, ancak sonuç alınamadığını, değer kaybına yönelik hazırlatılan raporun dosya kapsamına sunulduğunu, tüm bu nedenlerden dolayı fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla müvekkile ait araçta meydana gelen değer kaybının avans faizi ile birlikte kaza tarihi itibariyle yapılacak tazminat ve alacak hesaplama sonuçları üzerinden somutlaştırmak artırmak ve harç tamamlatılmak suretiyle tespit olunacak alacak tutarına ilişkin olarak şimdilik 100,00 TL’nin davalı şirketten tahsiline hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
ISLAH/
Davacı vekili 22/11/2019 havale tarihli dilekçesiyle; 100,00 TL miktarında olan (değer kaybına ilişkin) dava değerini 7.500,00 TL’ye yükseltmiş ve arttırdığı kısım yönünden peşin harcı aynı tarihte ikmal ettiği anlaşılmıştır.
SAVUNMA/
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taleplerin zamanaşımına uğradığını, yaklaşık kazadan sonra 2 yılın geçmiş olduğunu, ayrıca değer kaybı talebi için kendilerine müracaat edilmediğini, sürücünün %100 kusurlu olduğunu kabul etmediklerini, davacının uygun yere park edip etmediği hususunun da irdelenmesi gerektiğini, değer kaybına yönelik de geçmiş hasar durumuna bakılması gerektiğini, fahiş olarak hesaplanan değer kaybı tespitini kabul etmediklerini, tüm bu nedenlerden dolayı zamanaşımına uğramış olan davanın reddini, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili ıslah dilekçesine karşı verdiği dilekçesinde özetle zamanaşımı definde bulunmuştur.
DELİLLER VE GEREKÇE/
Davanın, maddi hasarlı trafik kazası sonucu hasar gören aracın 2918 sayılı KTK kapsamında maddi zararın (araçtaki değer kaybı zararının) tazminine ilişkin kısmi dava olarak açıldığı anlaşılmıştır.
Trafik kaza tespit tutanağı, ZMMS poliçesi, değer kaybı tespit raporu, araçlara ilişkin ruhsat suretleri ve…Sigorta A.Ş’ den hasar dosyası celp edilip incelenmiştir.Davacının davalı … şirketine başvuruda bulunarak KTK 97. maddesi kapsamında dava şartını yerine getirdiği anlaşılmıştır.
Sigorta …ine yazılan müzekkere ile ”…” plakalı aracın karıştığı kazaların mahkememize bildirilmesinin istenilmesine karar verilmiş, gelen müzekkere cevabı incelenmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları, sunulan deliller, tüm dosya kapsamı, hasar dosyası üzerinde inceleme yapmak suretiyle meydana gelen kazadaki kusur durumunun ve değer kaybı miktarının belirlenmesi amacı ile bilirkişi incelemesi yapılmış, düzenlenen rapor ve ek rapor incelenmiştir.
Makine Mühendisi … tarafından düzenlenen 24/09/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; dava konusu olayın Karayolları Trafik Kanunu Kapsamında maddi hasarlı trafik kazası olduğu, meydana gelen olayda kaçınılmazlık faktörünün etkisinin olmadığı, önlenebilir bir kaza niteliğinde olduğu, söz konusu araçta yaklaşık KDV hariç ve işçilik dahil 3.492,24 TL hasar oluştuğu, söz konusu kaza ile hasar durumunun uyumlu olduğu, söz konusu kazalı aracın onarımının yetkili servis ve tamir atölyelerinin iş yükü ile doğru orantılı olmakla birlikte yaklaşık 3 iş günü süreceği (malzeme temin süresinin dahil edildiği), dava konusu aracın kazadan önceki 2. el piyasa rayiç değerinin 115.000,00 TL civarında olduğu (en az 4 firmadan alınan fiyat ortalaması), söz konusu aracın Sigorta Bilgi ve Gözetim …i kayıtlarına göre dava konusu kaza haricinde geçmiş hasar kaydının bulunmadığı, söz konusu araçta mevcut Kanun ve Yönetmelik/Tebliğler kapsamında yapılan hesaplamada 2.940,02 değer kaybı oluştuğu, dava konusu aracın hasar ve kullanılmışlık katsayısı (km) ve hasar geçmişi ve durumu ile doğru orantılı olarak onarımdan sonraki 2. el kazalı piyasa rayiç değerinin yaklaşık 107.500,00 TL civarında olduğu, söz konusu kazalı aracın piyasa şartlarına göre değer kaybının kazadan önceki 2. el piyasa rayiç değeri ile kazadan sonraki 2. El onarılmış piyasa değeri arasındaki fark (115.000,00 TL -107,500,00 TL =7.500,00 TL) + 2.940,02 TL = 10.440,02 TL / 2 = 5.220,01 TL olarak toplam değer kaybı oluştuğu, davaya konu trafik kazası kapsamında…plaka sayılı araç sürücüsü Fatih Elmalı’ın %100 kusur oranı ile asli kusurlu olduğu, … plaka sayılı araç sürücüsü …’un kusursuz olduğu görüş ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Taraf vekillerinin itirazları üzerine aynı bilirkişiden alınan 20/05/2019 tarihli bilirkişi ek raporu ile; dava konusu aracın kazadan önceki 2. el kazasız piyasa rayiç değerinin 115.000,00 TL civarında olduğu (en az 4 firmadan alınan fiyat ortalaması), söz konusu aracın Sigorta Bilgi ve Gözetim …i kayıtlarına göre dava konusu kaza haricinde geçmiş hasar kaydının bulunmadığı, dava konusu aracın hasar ve kullanılmışlık katsayısı (km) ve hasar geçmişi ve durumu ile doğru orantılı olarak onarımdan sonraki 2. el kazalı piyasa rayiç değerinin yaklaşık 107.500,00 TL civarında olduğu, söz konusu kazalı aracın piyasa şartlarına göre değer kaybının kazadan önceki 2. el piyasa rayiç değeri ile kazadan sonraki 2. el onarılmış piyasa değeri arasındaki fark (115.000,00 TL -107,500,00 TL =)7.500,00 TL toplam değer kaybı oluştuğu, kök raporda poliçe ve kaza tarihi ile bağlantılı olarak sehven hata yapılmış olduğu, bunun haricinde kök rapordaki sonuç ve kanaatlerinin aynen devam ettiğini belirtmiştir.
Gerekçeli ve denetime elverişli olduğu görülen bilirkişi ek raporuna mahkememizce itibar edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı dikkate alınarak; davalı … şirketinin … plakalı aracın sigortacısı, davalı dışı … nın araç sürücüsü olduğu ve %100 oranında asli ve tek kusurlu olduğu,…plakalı araç sürücüsü davacının ise kusurunun olmadığı dosyadaki tüm deliller çerçevesinde yapılan bilirkişi incelemesi ile de sabit bulunmuştur.
Davalı vekili hem dava dilekçesine verdiği cevap dilekçesinde hem de ıslah dilekçesine verdiği cevapta zamanaşımı definde bulunmuştur.
Dava konusu olaya uygulanması gereken zamanaşımı, 2918 Sayılı KTK.’nun 109/1. maddesi uyarınca; motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar göreninin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve her halde, kaza gününden başlayarak on yıl olarak belirlenmiştir. Yasada öngörülen zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrenmekten kasıt, zararın tazminat miktarının öğrenilmesi değil, somut olayın varlığı ile olayı meydana getiren kişinin kim olduğunun öğrenilmesidir.
Somut olayda, maddi hasarlı trafik kazası 12.02.2015 tarihinde meydana gelmiştir. Davacı olay tarihi itibari ile zararı ve zarar vereni öğrenmiş olup dava tarihi olan 13.02.2017 tarihi itibari ile (12.02.2017 tarihinin tatile denk gelmesi hasebiyle) zamanaşımı süresi dolmamakla birlikte, 22.11.2019 ıslah tarihi itibari ile iki yıllık zamanaşımı süresi dolmuştur.
Zira, dava açılması, TBK.’nun 154/3. maddesi uyarınca zamanaşımını kesen sebepler arasındadır. Ancak dava, açılan miktar için zamanaşımını kesmektedir. Zarar gören kişinin dava dışı tuttuğu tazminat miktarı için zamanaşımı kesilmez, bu miktarla ilgili olarak işlemeye devam eder. Mevzuatımızda fazlaya ilişkin hakların saklı tutulması, saklı tutulan alacak kısmı için zamanaşımını kesen bir sebep olarak öngörülmemektedir. Zarar gören kişi tazminat alacağının tamamını değil, bir kısmını dava etmiş ise, ilke olarak ilk davada (zararın) sigorta bedelinin bir kısmı istenmiş olup fazlaya ilişkin hak saklı tutulmuş olsa dahi saklı tutulan ve daha sonra ıslaha ya da ek davaya konu edilen istem, asıl davanın tabi olduğu zamanaşımı süresine tabi olup, açılan ilk dava ile istenmeyen sigorta bedeline (zarara) ilişkin işlemeye başlayan zamanaşımı süresi kesintiye uğramayıp devam etmektedir.(Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2017/1699 esas, 2018/1055 karar ve 22/06/2018 günlü kararı)
Dava öncesi sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin hasar miktarına ilişkin olduğu, dava konusunun ise değer kaybına ilişkin olduğu anlaşılmakla zamanaşımını kesmediği, bir an için aksi düşünülse dahi ödemenin 26.03.2015 tarihinde yapıldığı nazara alınarak yine de ıslah tarihi itibari ile zamanaşımına uğramıştır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “işletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”. Aynı Yasa’nın 85/1 maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, 85/ son maddesinde ise, “ işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiştir.
Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları da, “sigortacı, bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir.Bu haliyle sigorta poliçesi uyarınca aracın işletilmesi sırasında 3. kişilere verilen zararlardan sorumluluğunun bulunduğu, araçta meydana gelen değer kaybının da poliçe kapsamında giderilmesi gereken zararlardan olduğu davacı tarafın talep edebileceği değer kaybı miktarının bilirkişi raporuyla sabit olduğu ancak kazanın meydana geldiği kaza tarihi itibari ile ek rapor doğrultusunda yapılan hesabın da yerinde olduğu anlaşılmakla ve fakat açılan dava niteliği itibari ile kısmi dava şeklinde açılmış olup, ıslah dilekçesinin davalıya tebliği üzerine süresi içerisinde davalı zamanaşımı definde bulunmuş olup ıslah edilen miktara ilişkin istemin (ıslah tarihinin 22.11.2019, kaza tarihi olan 12.02.2015 tarihinden 2 sene geçmiş olması nedeniyle) zamanaşımı nedeniyle reddi ile davanın kısmen kabulüne ve davacının dava öncesi başvuru dilekçesinin 27.10.2016 tarihinde davalı … şirketine tebliğ edilmesi üzerine 09.11.2016 tarihinde temerrüdün oluştuğu anlaşılmış ve kusurlu aracın ticaret şirketi adına kayıtlı olması ve ticari nitelikte olması sebebiyle avans faizine hükmedilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM/ Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
Davacının davasının KISMEN KABULÜNE,
100,00 TL maddi tazminatın (değer kaybı bedeli) temerrüt tarihi olan 09/11/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Fazlaya dair istemin zamanaşımı nedeniyle REDDİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 44,40 TL nispi karar harcının 31,40 TL peşin harç ile 270,97 TL ıslah harcından mahsubu ile bakiye 257,97 TL harcın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacıya iadesine,
Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan toplam 732,80 TL yargılama giderinden davanın kabul red miktar ve oranı göz önüne alınarak hesaplanan 9,78 TL yargılama gideri ile 31,40 TL peşin harç, 13,00 TL ıslah harcı ve 31,40 TL başvuru harcı toplamı 85,58 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/3 maddesi gereğince red edilen miktar üzerinden hesaplanan 100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF YOLU açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 31/12/2019

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)

Harç / Masraf Dökümü
Peşin Harç : 31,40 TL
Karar Harcı : 44,40 TL
Islah Harcı : 270,97 TL
Bakiye Harç : 257,97 TL

Davacı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 865,00 TL

Davalı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 00,00 TL

Yargılama gideri detayları
Bilirkişi Ücreti : 600,00 TL
Posta Giderleri : 132,80 TL