Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/134 E. 2019/824 K. 17.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/134
KARAR NO : 2019/824

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 10/02/2017
KARAR TARİHİ : 17/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA /
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında cari hesap ilişkisinin olduğunu, bunun dışında taraflar arasında borç doğuran başkaca bir ilişkinin olmadığını, müvekkili şirketin cari hesap borcu nedeniyle davalı şirket ve şirket yetkilisi olan diğer davalının teminat talep ettiklerini ve müvekkili …’a ait taşınmazlar üzerine teminat ipoteklerinin tesis ettirildiğini, aynı zamanda teminat senetlerinin de verildiğini, davacı şirketin teminat olarak verilen bu senetlerden dolayı … 20. İcra Dairesinin … E (yeni …) sayılı, aynı icra dairesinin … E sayılı dosyalarıyla, … 2. İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasından da davalı … tarafından müvekkilleri aleyhine icra takipleri yapıldığını, davalı … ‘in davalı şirketin sahibi ve tek yetkilisi olduğunu, bu davalı ile müvekkilleri arasında ayrı bir ticari ilişkinin bulunmadığını, yukarıda bildirilen icra dosyalarında muhtelif haciz işlemlerinden dolayı müvekkillerinin zor durumda kalmaları nedeniyle 13/02/2013 tarihli protokolün imzalandığını ve bu protokolde toplam borcun 5.944.387,53 TL olduğu konusunda mutabık kalındığını ve bu protokolde … 2. İcra Dairesinin … E sayılı dosyasındaki borcunda toplam miktara dahil edildiğini, müvekkillerinin bu protokol kapsamında 2.350.000,00 TL ödeme yaptığını, buna rağmen davalı şirketin protokol yükümlülüğünü yerine getirmediğini, zira ipotekleri fek ettirmesi gerektiğini, bu nedenle … 1. ATM’nin … E sayılı dosyasında dava açılarak yapılan ödemeye tekabül eden 25 daire üzerindeki ipoteğin fekkinin talep edildiğini, anılan davada, davalı şirketin 2.350.000,00 TL ödemeyi aldığını ikrar ettiğini, daha sonra 16/03/2016 tarihli iki ayrı protokol düzenlenerek her biri 200.000,00 TL tutarlı 5 çekle toplam 1.000.000,00 TL ödendiğini, bunun dışında 15/04/2016 tarihli protokolün imzalandığını ve ikisi 350.000,00’şer TL biri 300,000,00 TL olmak üzere 3 adet çek toplamı 1.000.000,00 TL, ayrıca 500.000,00 TL’lik çekle birlikte 1.500,000,00 TL ödeme yapıldığını, 26/11/2016 tarihli çekle 250.000,00 TL daha ödendiğini, mülkiyeti müvekkillerine ait … ilçesinde bulunan iki ayrı dairenin icra yoluyla satışı sonucunda 213.600,00 TL’nin de davalı tarafından tahsil edildiğini, böylece davalılara toplam 5,339,045,00 TL ödeme yapıldığını, her üç dosya borcu fazlasıyla ödenmesine rağmen davalı alacaklılar tarafından icra dosyalarının infazen kapatılmaması nedeniyle önce ihtarname çekilip ipoteklerin kaldırılmasının istendiğini, daha sonra … 20. İcra Müdürlüğünün … E ve … E sayılı dosyalarında alacaklı olana davalıya ödemeye ilişkin beyanlarda belirtilerek dosyaların infazen kapatılması için muhtıra gönderildiğini, gereğinin yerine getirilmemesi nedeniyle … İcra Hukuk Mahkemesinin … ve …E sayılı ve … İcra Hukuk Mahkemesinin … E sayılı dosyalarında davalar açıldığını, tüm borç ödenmesine rağmen dosyaların infazen kapatılmadığı gibi teminat ipoteklerinin de fekedilmediğini belirterek … 20. İcra Dairesinin … E (yeni …) sayılı, aynı icra dairesinin … E sayılı dosyalarıyla, … 2. İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyalarından borçlu olmadığının tespiti ile dava dilekçesinde ayrıntılı olarak bildirdiği taşınmazlar üzerindeki ipoteklerin fekkine kararı verilmesini talep etmiştir.
TEFRİK/
İş bu davada üç ayrı icra dosyasından borçlu olunmadığının tespiti talebiyle birlikte gayrimenkuller üzerinde davalılar yararına bulunan ipoteklerin fekkinin istendiği, üzerinde ipotek bulunan taşınmazların tamamının … ilçesinde bulunduğu, ipoteğin fekki davasının gayrimenkulün aynına ilişkin bir dava olması ve bu tür davalar bakımından HMK 12.maddesinde, taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinin kesin yetkili olduğunun belirtilmesi karşısında ipoteğin fekki istemine ilişkin talep 06/07/2017 tarihli celsede iş bu dosyadan HMK 167.maddesi uyarınca tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydedilerek tefrik edilen dosya üzerinden yargılamaya devam edilerek neticeye ulaşılmıştır.
SAVUNMA /
Davalı tarafa usulüne uygun tebligat yapılmış, süresi içinde cevap dilekçesi ibraz etmediği anlaşılmakla birlikte yargılama sırasında sunduğu rapora karşı beyan dilekçelerinde davanın reddini istediği anlaşılmıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE /
Davaya esas üç ayrı icra dosyası, davacı tarafından dayanılan protokoller, ödeme belgeleri, ihtarnameler, … 5. İcra Hukuk Mahkemesinin … E sayılı dosyası, … İcra Hukuk Mahkemesinin … E sayılı dosyasının bir örneği, … 1. ATM’nin … E sayılı dosyası ve iş bu dosyadan verilen kesinleşmiş karar örneği, … İcra Hukuk Mahkemesinin … E sayılı, … 23. İcra Hukuk Mahkemesinin … E ve aynı mahkemenin … E sayılı dosyaları ve dayanılan diğer tüm deliller celp edilip incelenmiş, dosya kapsamı ve taraf defterleri üzerinde uzman bilirkişi vasıtasıyla rapor ve iki ayrı ek rapor alınmış, deliller toplanmıştır.
Dava, İİK 72.maddesine dayalı olarak açılan menfi tespit davasıdır.
Davacı şirket ile davalı şirket arasındaki cari hesap ilişkisinden kaynaklanan borç nedeniyle davacı gerçek kişi adına kayıtlı olan taşınmazlar üzerine davalı şirket yararına ipotekler tesis edildiği gibi iki ayrı teminat senedi verildiğini, bu teminat senetlerinin iki ayrı icra dosyasında takip konusu yapıldığını, bunun dışında davacı gerçek kişi aleyhine de bir kısım alacak yönünden icra takibine geçildiğini, her üç dosya borcunu kapsar şekilde taraflar arasında protokol akdedildiğini ve protokol hükümlerine göre davacı tarafından ödemeler yapılmasına rağmen davalı tarafından protokol hükümlerinin ihlal edildiği, yapılan ödemeler karşılığında protokoldeki düzenleme çerçevesinde ipoteklerin fekki gerekirken bu gereğin yerine getirilmemesi nedeniyle … 1. ATM’nin … E sayılı dosyasında dava açıldığını, davanın kısmen kabul edildiğini, anılan dosyadaki yargılama sırasında da taraflar arasında üç ayrı protokolde akdedilip bu çerçevede de ödemeler yapıldığını, dava konusu iki ayrı icra dosyasına dayanak senetlerin cari hesabın teminatı olarak verildiğini, yapılan ödemelerle cari hesap borcu sona ermesine rağmen icra dosyalarının infazen kapatılmadığını, bu üç ayrı icra dosyasından davalılara borçlu olunmadığını ileri sürmüştür.
Davalı ise, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Davaya esas … 20. İcra Dairesinin … E sayılı dosyası incelendiğinde;
Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu, takip alacaklısının davalı … … A.Ş,, borçluların davacılar … ve … Ltd. Şti olduğu, takibin 21/02/2012 tarihinde başlatıldığı ve dayanağının 20/05/2011 tanzim, 30/01/2012 vade tarihli, 2.000.000,00 TL’lik bono olduğu, 2.000.000,00 TL asıl alacak ve ferileriyle birlikte 2,027,397,26 TL’nin tahsilinin istendiği ve icra takibinin kesinleştiği, aynı icra dairesinin … E (… E) sayılı dosyasında; takip yolunun aynı şekilde kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip olduğu, takip alacaklısının davalı şirket, borçlusunun davacılar olup, takibin 31/01/2012 tarihinde yapıldığı, dayanağının ise 11/10/2011 tanzim ve 15/01/2012 vade tarihli 2.000.000,00 TL bedelli bono olduğu, 2.000.000,00 TL asıl alacak ve ferileriyle birlikte 2.021.561,64 TL alacağın tahsilinin istendiği, takibin kesinleştiği, … 2. İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasında ise; davalı …’in alacaklı, davacı …’ın borçlu olup, borç olarak gönderilen 700,377,00 TL asıl alacak ve işlemiş faiziyle birlikte 731.414,56 TL’nin tahsilini teminen 31/01/2012 tarihinde yapılan ilamsız icra takibi olduğu ve bu icra takibinin de kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Davacı taraf … 20. İcra Dairesinin iki ayrı dosyasına konu edilen iki ayrı bononun teminat bonosu olduğu ileri sürmüştür ve bu iddianın ispatı zımmında davacı ve davalı şirket arasında akdedilen 20/05/2011 tarihli ve 11/10/2011 tarihli protokolleri ibraz etmiştir.
Anılan protokoller incelendiğinde, 20/05/2011 tarihli protokolde davacıların ve davalıların isimlerinin ve imzalarının yer aldığı, davacı ve davalı şirketlerinin tek ortaklı şirketler olduğu ve belge içeriğinde 2.000.000,00 TL’lik senedin 20/05/2011 tarihinde düzenlendiği ve teminat niteliğinde bulunduğunun belirtildiği, … 20. İcra Dairesinin … E sayılı dosyasına konu edilen bononun da 2.000.000,00 TL limitli, tanzim tarihinin 20/05/2011 olup, protokol tarihi ile aynı olduğu, 11/10/2011 tarihli protokolde de, aynı şekilde tanzim tarihi 11/10/2011 olan 2.000.000,00 TL bedelli senedin teminat olarak verildiği ibaresinin bulunup, bu bononun da … 20. İcra Dairesinin … E sayılı dosyasında takip konusu yapıldığı anlaşılmıştır.
Protokol içerikleri değerlendirildiğinde, … 20. İcra Dairesinin iki ayrı dosyasına konu edilen 20/05/2011 tanzim ve 11/10/2011 tanzim tarihli bonoların teminat bonosu olduğu sonucuna varılmıştır.
Davaya esas icra takiplerinin kesinleşmesinden sonra, 13/02/2013 tarihinde taraflar arasında protokol akdedilmiştir. Bu protokolde, davacı … hesabına yapılan havaleler (… 2. İcra Dairesinin … E sayılı dosyasında takip konusu olan borç) ile birlikte toplam borcun, protokol tarihinde 5.944.387,53 TL olduğu, bu miktarın 3.913.250,00 TL’sinin asıl alacak, geri kalan 1.663.872,11 TL’sinin protokol tarihine kadar işlemiş faiz ve 367.265,42 TL’sinin de, protokolde belirtilen ödeme şekline göre hesaplanan faiz olduğu kararlaştırılmış ve bu borcun 06/03/2013 tarihinden itibaren (bu tarihte dahil) başlamak üzere devam eden her ayın son günü olacak şekilde, en son taksit ödeme gününün 30/01/2014 olarak, 11 taksitte ödeneceğinin belirtildiği anlaşılmıştır. Ödemelerin davacılar tarafından yapılacağı, davalının ise her bir 92.000,00 TL’lik ödeme miktarı için numarası küçük olandan başlamak üzere bağımsız bölümler üzerindeki ipotekleri kaldıracağı kararlaştırılmıştır. Bunun dışında, protokol hükümlerinin ihlali halinde davacılar yararına cezai şartın öngörülmüş, bir kısım yükümlülüklerin daha karar altına alındığı anlaşılmıştır.
Yukarıda içeriği özetlenen 13/02/2013 tarihli protokolün, davaya esas her üç icra dosyasını da kapsadığı tespit edilmiştir. Davacı tarafından protokolde belirlenen tarih ve miktarda ödemeler yapılmasına rağmen davalının protokol hükümlerine aykırı olarak ipotekleri fekettirmediği iddiasıyla, davacılar tarafından … 1. ATM’nin … E sayılı dosyasında ipoteklerin fekkini teminen 08/12/2013 tarihinde dava açıldığı, mahkemece yapılan yargılama sonunda 2017/322 K sayılı 04/05/2017 tarihli kararla, davacı …’ın davasının kısmen kabul edildiği ve protokolde belirtildiği üzere her bir 92.000,00 TL’lik ödeme bakımından … ilçesinde bulunan 23 adet taşınmaz üzerinde davalı şirket yararına kurulan ipoteklerin terkinine, diğer iki taşınmaz bakımından istemin reddine, davacı şirket tarafından açılan davanın da aktif husumetten reddedildiği, kararın istinaf edilmeksizin 30/11/2017 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Kesinleşen bu karar içeriğine göre, davacı şirket tarafından davalı tarafa 2.350.000,00 TL ödeme yapıldığı kabul edilmiş ve ipoteklerin terkini için esas alınması gereken miktarın gecikme faizi dışında 2.302.871,24 TL olduğu belirtilmiştir.
Taraflar arasında … 1. ATM’nin … E sayılı dosyasına konu edilen 13/02/2013 tarihli protokolden başka, anılan mahkemedeki yargılama devam ederken 16/03/2016 tarihli iki ayrı protokolün daha akdedildiği anlaşılmaktadır. 16/03/2011 tarihli protokollerin, ödemeye ve cezai şarta ilişkin kısımları aynı olmakla birlikte, birinin, … 20. İcra Dairesinin … E (yeni … E) ve … E sayılı dosyalarındaki borcu, diğerinin ise yine davamıza esas … 2. İcra Dairesinin … E sayılı dosyasını kapsadığı tespit edilmiştir. Bu protokollerde, davacı … tarafından dava dışı … Ltd. Şti’ye taşınmaz satımı nedeniyle arsa satış bedeline mahsuben alınan 26/04/2016 vadeli her biri 200.000,00 TL bedelli 5 adet toplam 1.000.000,00 TL’lik çekin cari hesap borcundan düşülmek üzere davalı şirkete verildiği belirtilmiş ve mahkememizce yapılan inceleme neticesinde 1.000.000,00 TL’lik bu çeklerin davalı şirkete ödendiği anlaşılmıştır.
Yukarıda içeriği özetlenen 16/03/2016 tarihli 2 ayrı protokolden ayrı olarak, … 1. ATM’nin … E sayılı dosyasındaki yargılama sırasında taraflar arasında 15/04/2016 tarihli protokolün de akdedildiği görülmektedir. Bu protokolde ise, davacıların cari hesabına mahsup edilmek üzere …bank A.Ş. … Şubesine ait 26/09/2016 vadeli ikisi 350.000,00’er TL bedelli, diğeri 300.000,00 TL bedelli toplam 1.000.000,00 TL’lik üç adet çekin davalı şirkete teslim edildiği, ayrıca 500.000,00 TL’lik bir çekinde protokolün imza tarihinden itibaren 30 gün içinde alacaklıya teslim edileceğinin belirtildiği, bunun karşılığında alacaklının, ipoteklerin fekki ve davaların düşürülmesi (… 1. ATM’nin … E sayılı dosyası) için gerekli işlemleri yapacağı ve taraflardan biri tarafından protokolün ihlal edilmesi halinde 500.000,00 TL cezai şart ödeneceği, ayrıca parsel numaraları belirtilen 10 adet dairenin cebri icra satışının iptali ve 629 Ada, 2 nolu Parselin icra dosyasında ihale yoluyla satışına ilişkin düzenlemelerin yer aldığı anlaşılmıştır.
Tarafların iddia ve savunması, sunulan deliller ile ticari defter ve kayıtlar üzerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen 30/03/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; ” tarafların ticari defter ve kayıtlarının TTK hükümlerine göre tutulup usulüne uygun bulunduğu, davacının defterlerine göre dava tarihi itibariyle davalı şirketten 1.377.807,20 TL alacaklı olduğu, davalı tarafından düzenlenen 1.990,895,99 TL’lik vade farkı faturasının davacı tarafından kabul edilmeyerek, davalı şirkete iade faturasının düzenlediği, davalının ticari defterlerine göre de dava tarihi itibariyle davacının 1.376,973,09 TL alacaklı olduğu, taraf defterleri arasındaki 834,11 TL’lik farkın davacı defterlerinde kayıtlı olan, davalı defterinde kayıtlı olmayan, ancak davalı tarafından tahsil edilen çek tazminat tutarından kaynaklandığı, davalının defterlerinde 24.845,00 TL’lik çek tazminatı tutarının kayıtlı olduğu, bu kaydın eksik olup, bu yönüyle davacının defterlerine itibar edilmesi gerektiği, her iki tarafın ticari defterlerine göre davacının dava tarihi itibariyle davacı şirketten 1.377.807,20 TL alacaklı olduğu, davacıların dava konusu takiplere ilişkin davalı tarafa herhangi bir borcunun olmadığı, yapılan protokoller kapsamındaki 5.078.316,24 TL olduğu, ancak her iki tarafında defterlerine göre davacının davalıdan alacaklı olduğu” açıklanmıştır. Aynı bilirkişi heyetince düzenlenen 18/02/2019 havale tarihli 1. ek raporda; “taraflar arasında akdedilen ve … 1. ATM’nin … E sayılı dosyasında verilen kesinleşmiş karara dayanak olan 13/02/2013 tarihli protokolde belirtilen faiz oranından hesap yapılıp, ödemelerin faizden tenzili ile bakiye borcun belirlenmesi ve bunun dışında 3 ayrı icra takip dosyası üzerinden kapak hesabı yapılarak ödemelerin tenzili sonucu borç miktarının belirlenmesi yoluna gidildiği, protokol dikkate alınması halinde borç miktarının tespit edildiği, ayrıca icra dosyalarına göre hesap yapılması halinde de sadece … 20. İcra Dairesinin … E sayılı dosyasında 676.394,69 TL asıl, dava tarihine kadar işlemiş faiziyle birlikte 1.077.969,29 TL bakiye borcun kaldığı, diğer takip dosyalarındaki borçların taraflar arasında akdedilen 16/03/2016 ve 15/04/2016 tarihli protokollere uygun olarak yapılan ödemeler ile sonlandırıldığı ” belirtilmiş, 01/07/2019 havale tarihli 2. ek raporda ise; ” tamamen taraflar arasındaki 13/02/2013 tarihli protokoldeki ödeme planı ve faizlere göre hesap yapıldığı, bu şekilde yapılan hesaplama dikkate alınırsa davacının 1.477.480,25 TL asıl, 1.623.086,59 TL faiz ki toplam 3.100.566,84 TL borcunun kaldığı, davalının 13/02/2013 tarihli protokol kapsamında taahhütlerini yerine getirmediği, … 1. ATM’nin … E sayılı dosyasında verilen kararın kesinleşmesi sonucu işlevsiz kalan 13/02/2013 tarihli protokol yerine taraflar arasında 16/03/2016 ve 15/04/2016 tarihli protokollerin yapıldığı, yeni şartlarla akdedilen bu protokollerde faizle ilgili hiçbir hükme yer verilmediği, yapılacak tüm ödemelerin doğrudan cari hesap borcundan düşülmesinin kararlaştırıldığı, kaldı ki her iki taraf ticari defterlerindeki kayıtlar ve 16/03/2016 ve 15/04/2016 tarihli protokolde belirtilen tüm ödemelerin yapıldığı” açıklanmıştır.
Dosyada mevcut bulunan kök rapor ve iki ayrı ek raporun farklı kriterler baz alınarak yapılan hesaplamaları içerdiği, bu nedenle varılan neticenin de farklı olduğu, dolayısıyla teknik tespitler arasında herhangi bir farklılığın bulunmadığı, sadece baz alınan kriterlerin değişik olması nedeniyle raporlar arasında miktar yönünden farklılığın ortaya çıktığı anlaşılmakla, yeniden bilirkişi incelemesi yapılmasına gerek görülmemiş ve hukuki değerlendirme mahkememizce yapılarak, kök rapordaki açıklamalar ile 2. ek raporun netice kısmındaki bir kısım açıklamalara itibar edilmiştir.
Tüm dosya kapsamına göre; davalı şirket tarafından davacı şirketten olan cari hesap alacağının teminatı olarak düzenlenen 20/05/2011 ve 11/10/2011 tanzim tarihli, her biri 2,000.000,00 TL bedelli teminat bonolarının … 20. İcra Dairesinin … E ve … E sayılı dosyalarında takip konusu yapıldığı, bunun dışında davalı … tarafından, davacı …’a verilen bir kısım borcun tahsili amacıyla da davalı … tarafından davacı …’a karşı … 2. İcra Dairesinin …E sayılı dosyasından icra takibi yapıldığı, her üç takibin kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Dava 10/02/2017 tarihinde açılmıştır. Menfi Tespit davalarında borç ve alacaklılık durumu dava tarihi itibariyle belirlenir. İşbu dava açılmadan önce davacılar tarafından protokoller kapsamında davalılara bir kısım ödemelerin yapıldığı, ancak bu ödemelerin icra dosyasına yansımadığı, haricen yapılan ödemeler olduğu, dolayısıyla huzurdaki bu davayı açmakta davacıların hukuki yararının bulunduğu kabul edilmiştir. Nitekim davaya esas … 2.İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası kapsamında yapılan ödemelerin dikkate alınarak dosyanın haricen kapatılması için davacı takip borçlusu … tarafından icra dosyasına yapılan müracaatın ve bu konudaki talebin müdürlükçe reddediği ve müdürlüğün 17/11/2016 tarihli bu kararını şikayet yoluyla kaldırılması için … 2. İcra Hukuk Mahkemesinin … E. sayılı dosyasında dava açıldığı, mahkemece yapılan yargılama sonucunda 14/07/2017 tarih … K. sayılı kararla davanın reddedildiği ve ayrıca istinaf mahkemesine yapılan başvurunun da esastan reddedilerek kararın 18/04/2018 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Bunun dışında dava konusu … 20. İcra Müdürlüğünün … E. ve … E. (Eski: … E.) yönünden müdürlük işlemlerinin iptali için … 23.İcra Hukuk Mahkemesinde davanın açıldığı ve mahkemenin … E. ve … E. sayılı dosyalarında görülen davaların derdest olduğu görülmektedir.
Taraflar arasında 13/02/2013 tarihli protokol akdedilmiştir. Protokolde, davacı şirketin alıcı, davalı şirketin satıcı olarak tanımlandığı ve 1.maddesinde, alıcının satıcıya olan borcunun protokol tarihi itibariyle davacı … hesabına yapılan havaleler de dahil olmak üzere 3.913.250,00 TL ana para, protokol tarihine kadar işlemiş 1.663.872,11 TL faiz ve protokolde belirtilen ödeme tablosuna göre hesaplanan 367.265,42 TL faiz olmak üzere toplam 5.944.387,53 TL olduğu belirtilmiştir. 1.maddesinde, … hesabına yapılan havaleler de dahil olmak üzere cari hesaptan borçlu olan ve protokolde alıcı olarak tanımlanan davacı şirketin, davalı şirkete olan borcunun ödenme şeklinin belirlendiği, iş bu davada taraf olan gerçek kişiler arasında taraf olan şirketlerin cari hesap ilişkisinden kaynaklanan borç dışında başkaca bir ticari ilişkilerinin bulunmadığı, zira aksi yönde bir delilin olmadığı, kaldı ki …’a yapılan havalelerin de protokolde yer alması nedeniyle, iş bu davaya esas 3 ayrı icra dosyasındaki borcun protokol kapsamında olduğu kabul edilmiştir. Davalı şirketin de protokolde üstlendiği yükümlülüklerinin bulunduğu, ödemeleri aldıkça her bir 92.000,00 TL’lik ödeme için davacı …’ın maliki olduğu taşınmazlar üzerindeki terkin ettireceği, bu gereğin yerine getirilmemesi nedeniyle davacılar tarafından … 1. ATM’nin … E. sayılı dosyasında görülen davanın açıldığı ve bu dosya içeriğine göre davacıların toplam 2.350,000,00 TL ödendiği saptanmıştır.
16/03/2016 tarihli protokollerin huzurdaki davaya konu … 20. İcra Müdürlüğünün … E. ve … E. sayılı dosyalarını, aynı tarihli, aynı taraflar arasında, aynı içerikli diğer protokolün de … 2. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasını kapsadığını anlaşılmıştır. Anılan bu protokollerde ‘ cari hesap borcundan düşülmek üzere her biri 200.000,00 TL’lik 5 adet toplam 1.000,000,00 TL bedelli çeklerin borçlu olan davacılar tarafından, takip alacaklısı davalılara verileceği kararlaştırılmış ve yapılan incelemeler sonucunda toplam 1.000.000,00 TL’lik 5 adet çekin ödendiği saptanmıştır.
15/04/2016 tarihli protokolde ise, ikisi 350.000,00 er TL, diğeri 300.000,00 TL olmak üzere toplam 3 çekin, cari hesap borcundan düşülmek üzere davalılara teslim edildiği, bunun dışında protokolün imza tarihi olan 15/04/2016 tarihinden itibaren 30 gün içinde yine 500.000,00 TL lik çekin davalılara teslim edileceği kararlaştırılmış olup protokolün gereği yerine getirilerek davacılar tarafından 1.500.000,00 TL lik çeklerin de davalılara ödendiği belirlenmiştir.
Dosyada mevcut bulunan ve taraf defterlerinin incelenmesi sonucu düzenlenen kök rapor ve iki ayrı ek raporda, tarafların ticari defter ve kayıtlarının usule uygun tutulduğu ve protokoller kapsamında yapılan tüm ödemelerin taraf defterlerinde yer aldığı, davacının kendi ticari defter ve kayıtlarına göre dava tarihi itibariyle davalı şirketten 1.377.807,20 TL alacaklı olduğu, davalının da kendi defterlerine göre dava tarihi itibariyle davacı şirkete 1.376.973,09 TL borcunun bulunduğu, taraf defterleri arasında sadece 834.11 TL’lik bir farkın bulunup bu farkın davacı defterlerinde kayıtlı olduğu halde davalı defterlerinde kayıtlı olmayan ve davalının tahsil ettiği çek tazminatı tutarından kaynaklandığı, davalı şirket tarafından, davacı adına toplam tutarı 1.990.895,99 TL tutarında vade farkı faturası düzenlendiği, davacı tarafından bu faturaların kabul edilmeyerek iade edildiği açıklanmıştır.
Bur durumda tarafların ticari defter ve kayıtlarına göre, davacı şirketin dava tarihi itibariyle davalı şirkete borcunun olmadığı, dava tarihi itibariyle tarafların defter ve kayıtlarının birbirini teyit ettiği, defterler arasındaki tek farkın 814.11 TL olup, nedeninin, davalı tarafından tahsil edilen çek tazminatı bedelinin, davalı defterlerinde kayıtlı olmayıp sadece davacı defterlerinde kayıtlı olmasından kaynaklandığı tespit edilmiştir.
İcra takiplerinden sonra, dava tarihinden önce taraflar arasında akdedilen üç ayrı protokol kapsamında, davacıların yükümlendiği tüm ödemeleri yerine getirdiği ve protokollerde, ödemelerin, cari hesap borcundan tenzil edileceğinin kararlaştırıldığı ve taraf defterlerinde, anılan bu ödemelerin kayıtlı olup, cari hesap ilişkisi çerçevesinde davacı şirketin davalı şirketten alacaklı olduğu, başka bir deyişle dava tarihi itibariyle davacının davalı şirkete herhangi bir borcunun olmadığı açıkça anlaşılmaktadır.
Davaya esas … 20. İcra Dairesinin … E. ve … E. (Yeni Esas:… E.) dosyalarında, takibe dayanak bonoların teminat bonosu olduğu, bu hususun davacı tarafından dosyaya ibraz edilen ve karşı tarafın imzasını havi 11/10/2011 tarihli ve 20/05/2011 tarihli iki ayrı protokol içeriğinden anlaşıldığı, bonoların, taraflar arasındaki cari hesap ilişkisinden kaynaklanan davacı şirket borcunun teminatı olarak verildiği, dava tarihi itibariyle davacı şirketin, davalı şirkete cari hesap ilişkisinden dolayı herhangi bir borcunun bulunmadığının tarafların ticari defter ve kayıtlarının incelenmesinden açıkça anlaşıldığı, dolayısıyla teminat bonolarının verilmesine esas teşkil eden cari hesap borcunun ödemelerle kapatıldığı, bu durumda bonoların, teminat fonksiyonunun da ortadan kalktığının kabulünün gerekeceği anlaşılmakla davacıların anılan icra dosyasına konu bonolardan ve buna bağlı olarak icra dosyalarından (… 20. İcra Dairesinin … E. ve … E. (Yeni Esas:… E.)) davalılara borçlu olmadıkları sonucuna varılmıştır.
Davalı alacaklı … tarafından, davacı …’a karşı … 2 İcra Dairesinin … E. sayılı dosyasından bir kısım ödeme dekontlarına dayalı olarak icra takibinin yapıldığı, ancak dosyada toplanan tüm delillere göre her iki taraf arasında davacı ve davalı konumunda bulunan şirketlerin cari hesap ilişkisi dışında herhangi bir ticari ilişkinin bulunmadığı zira davacı …’ın davacı şirketin tek hissedarı ve yetkili temsilcisi, davalı …’in de davalı şirketin yetkili temsilcisi ve tek hissedarı olduğu, ayrıca anılan icra dosyasına konu borcun taraflar arasında akdedilen 16/03/2016 tarihli protokol kapsamında yer aldığı ve bu protokolde belirtilen çek bedellerinin cari hesap ilişkisinden düşüleceğinin kararlaştırıldığı anlaşılmakla, davacı …’ın … 2. İcra dairesinin … E. sayılı dosyasından dolayı davalı …’e borçlu bulunmadığının kabulü gerektiği kanaatine varılmıştır.
Taraflar arasında akdedilen 13/02/2013 tarihli protokolde ödemelerin taksitlendirildiği ve geciken ödemeler bakımından faiz şartına da yer verildiği aynı zamanda protokol hükümlerinin ihlali halinde cezai şartın da öngörüldüğü, ancak davalı tarafından protokolün ihlal edilmesi nedeniyle … 1. ATM nin … E. sayısında kayıtlı olan davanın görüldüğü ve bu dosya içeriğine göre 13/02/2013 tarihli protokoldeki davalı yararına olan faize ilişkin hükümlerin uygulanamayacağı zira protokolün ihlal edilmesi nedeniyle işlevsiz kaldığı, kaldı ki bu protokolden sonra 16/03/2016 ve 15/04/2016 tarihli 3 ayrı protokolün daha akdedildiği ve bu protokollerde her üç icra dosyası zikredilerek yapılacak ödemelerin cari hesap borcundan tenzil edileceğinin kararlaştırıldığı ve gerçekten tüm ödemelerin yapıldığı ve cari hesap borcundan tenzil edildiği, her iki tarafın defterlerinde bu ödemelerin yer aldığı anlaşıldığından artık icra dosyasındaki işlemiş faiz yahut 13/02/2013 tarihli protokolde yer alan faizin dikkate alınamayacağı kabul edilmiş ve aksi yöndeki davalı savunmasına ve bu çerçevede birinci ve ikinci ek raporda yapılan hesaba itibar edilememiştir. Tüm ödemeler dikkate alındığında, dava tarihi itibariyle davacıların cari hesaptan dolayı davalılara herhangi bir borcunun kalmadığı, iki ayrı icra dosyasındaki bonoların, cari hesabın teminatı olarak verildiği ve borcun ödenmesi ile teminat bonolarının bedelsiz kaldığı, davalı …’in, davacı …’a karşı yaptığı icra takibine konu borcunun protokol kapsamında cari hesaba dahil edilmesi ve artık cari hesap borcunun bulunmaması nedeniyle her üç icra dosyasından dolayı davacıların davalılara borçlu olmadığının tespiti istemlerinin haklı ve yerinde olduğu kanaatine varılmakla davanın kabulüne, davalıların icra takibi yapmakta kötüniyetli oldukları ve ayrıca ve açıkça davacılar tarafından kanıtlanamadığından davacılar yararına kötüniyet tazminata hükmedilmesine mümkün görülmemiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜNE,
Davacıların … 20. İcra Dairesinin … E. Sayılı dosyası ve aynı icra müdürlüğünün … E. Sayılı dosyalarından dolayı davalı takip alacaklısı …TİC. A.Ş.’YE BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE,
Davacı …’ın … 2. İcra Dairesinin … E. Sayılı dosyası nedeniyle davalı takip alacaklısı …’E BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE,
Davacıların kötüniyet tazminat taleplerinin REDDİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 326.547,21 TL nispi karar harcından (davalı … DIŞ. TİC. A.Ş. 276.584,38 TL harçtan, davalı … 49.962,93 TL harçtan sorumlu olmak üzere) peşin yatırılan harcın mahsubu ile noksan kalan 244.910,38 TL harcın (davalı … TİC. A.Ş. 207.438,28 TL harçtan, davalı … 37.472,20 TL harçtan sorumlu olmak üzere) davalılardan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 113.003,73 TL nispi vekalet ücretinin (davalı … ÜR. DAĞ. PAZ. NAK. VE DIŞ. TİC. A.Ş. 105.689,59 TL, davalı … 43.206,48 TL vekalet ücretinden sorumlu olmak üzere) davalılardan tahsili ile davacılara verilmesine,
Davacı tarafından yapılan toplam 5.270,00 TL yargılama gideri ile 31,40 TL başvuru harcı, 81.636,83 TL peşin harç toplamı 86.938,23 TL’nin (davalı … ÜR. DAĞ. PAZ. NAK. VE DIŞ. TİC. A.Ş. 74.447,50 TL, davalı … 17.792,13 TL’den sorumlu olmak üzere) davalılardan tahsili ile davacılara verilmesine,
Taraflarca yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
Dair, davacılar vekili Av. …, davacı asil … ile davalılar vekili Av. …’in yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı.17/10/2019

BAŞKAN …
¸e-imzalıdır
ÜYE …
¸e-imzalıdır
ÜYE …
¸e-imzalıdır
KATİP …
¸e-imzalıdır

Harç / Masraf Dökümü
Peşin Harç : 81.636,83 TL
Karar Harcı : 326.547,21 TL
Noksan Harç : 244.910,38 TL

Davacı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 5.270,00 TL

Davalı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 0,00 TL

Yargılama gideri detayları
Bilirkişi Ücreti : 4.884,00 TL
Posta ve Diğer Giderler : 386,00 TL