Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1181 E. 2018/172 K. 26.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1181
KARAR NO : 2018/172

DAVA : Alacak- İpoteğin Fekki
DAVA TARİHİ : 28/12/2017
KARAR TARİHİ : 26/02/2018

Mahkememizde görülmekte olan Alacak – İpoteğin Fekki davasında dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA /
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … 3. Sulh Ceza Hakimliğinin … D. İş ve … D. İş sayılı kararıyla müvekkili şirket hakkında 674 sayılı KHK ‘ye göre TMSF’nin kayyum olarak atandığını, Fon Kurulunun 24/11/2016 tarihli kararıyla müvekkili şirketin yönetim kurulu üyeliklerine atamalar yapıldığını, taraflar arasında … 16. Noterliğinin … tarihli finansal kiralama sözleşmesi ve aynı noterliğin 30/01/2015 tarihli ek tadil sözleşmesi ve … 8. Noterliğinin 05/03/2015 tarihli ek tadil sözleşmesinin akdedildiğini, anılan sözleşmeler kapsamında, … 8. Noterliğinin 05/03/2015 tarihli hisse rehin sözleşmesinin imzalandığını ve müvekkili adına kayıtlı bulunan … İli, … İlçesi, … Köyü … ada … parsel sayılı taşınmaz üzerine 27/09/2013 tarihinde 14.875.000 EURO olacak şekilde davalı şirket yararına ipotek tesis edildiğini, bu sözleşmeler çerçevesinde davalıya 23/03/2015 tarihinde 397.690 EURO ödeme yapıldığını, sözleşme konusu malların özel üretime konu mallar olup, bugüne kadar imal edildiğine dair bilginin söz konusu olmadığını, imalatı yapılmadığı gibi müvekkili şirkete de teslim edilmediğini, buna göre davalının edimini yerine getirmediğini, bu sebeple sözleşmelerin … 2. Noterliğinden gönderilen 18/10/2017 tarihli ihtarname ile fes edildiğini ve sözleşmeler gereği tesis edilen rehinlerin ve ipoteğin kaldırılması ve iadesinin istendiğini, davalı tarafından Beşiktaş 16. Noterliğinden gönderilen 07/11/2017 tarihli cevabi ihtarname ile itiraz edildiğini belirterek, davalı tarafından sözleşme konusu edimin yerine getirilmemiş olmasından dolayı taraflar arasındaki finansal kiralama sözleşmelerinin feshine, rehinlerin ve ipoteğin kaldırılmasına ve ödenen 397.690 EURO ödeme tarihi olan 23/03/2015 tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında akdedilen sözleşmeler gereğince müvekkilinin üzerine düşen edimlerini yerine getirdiğini, sözleşmeyi ihlal edenin davacı taraf olduğunu, hiç kimsenin kendi kusuruna dayalı olarak hak elde edemeyeceğini, davanın haksız olup reddi gerektiğini savunmuştur.
DELİLLER VE GEREKÇE /
Taraflar arasında akdedilen finansal kiralama sözleşmeleri ve ek tadil sözleşmeleri, ihtarnameler, tapu kaydı, ipotek resmi senedi ve taraf vekillerince ibraz edilen diğer belge ve deliller incelenmiştir.
Dava taraflar arasında akdedilen varlığı ve içeriği konusunda uyuşmazlık bulunmayan finansal kiralama sözleşmesi ve ek tadil sözleşmelerinin feshi ile bu sözleşmeler kapsamında ödenen bedelin iadesi ve pay üzerine kurulan rehnin ve gayri menkul ipoteğinin kaldırılması istemine ilişkindir.
Davacı taraf, davalının sözleşmesel edimlerini yerine getirmediğini, zira sözleşme konusu malları halen teslim etmediğini belirterek sözleşmenin feshiyle birlikte ödenenin iadesi, hisse rehni ve ipoteğin fekkini istemektedir.
Taraflar arasındaki sözleşmelere göre tarafların edimlerini yerine getirip getirmediği, bu çerçevede davacının sözleşmeyi fesihte haklı olup olmadığı ve buna göre ödediği bedelin iadesini isteyip isteyemeyeceğinin öncelikle tespiti gerekmektedir. Bu tespitten sonra sözleşmelerin tasfiyesi çerçevesinde herkes aldığını geri verir kuralı gereğince pay üzerine kurulan rehnin kaldırılması ve gayrimenkul ipoteğinin fekki konusunda bir neticeye varılabilecektir.
Sözleşmeler çerçevesinde davacı adına kayıtlı olan taşınmaz üzerinde davalı yararına ipotek tesis edilmiştir.
HMK 12.maddesinde ” taşınmaz üzerindeki ayni hakka ilişkin veya ayni hak sahipliğinde değişikliğe yol açabilecek davalar ile taşınmazın ziliyetliğine veya alıkoyma hakkına ilişkin davalarda taşınmazın bulunduğu yer mahkemesi kesin yetkilidir” denilmiştir.
Davalı yararına ipoteğin tesis edildiği ve davacının mülkiyetinde bulunan gayrimenkulun … İli, … İlçesinde bulunduğu anlaşılmaktadır.
İpotek ayni hak olup, ipoteğin fekkine ilişkin davanın HMK 12.maddesi uyarınca ayni hakka ilişkin veya ayni hak sahipliğinde değişikliğe yol açabilecek davalardan olduğu kabul edilmelidir. O halde ipoteğin kaldırılması istemi yönünden mahkememizin yetkisinin bulunmadığı, taşınmazın bulunduğu yerin bağlı olduğu … Asliye Ticaret Mahkemesinin bu davaya bakma konusunda kesin yetkili olduğu görülmektedir. Her ne kadar davacının ipoteğin fekki dışında sözleşmelere göre ödemenin iadesi ve pay üzerindeki rehnin kaldırılması istemlerinde bulunduğu, bu talepler bakımından kesin yetkinin olmadığı anlaşılsa da, yukarıda izah edildiği üzere anılan taleplerin birbiriyle bağlantılı olup, birlikte değerlendirilmesinin zorunlu olduğu, biri hakkında verilecek kararın diğerini etkileyecek nitelikte olduğu dosya içeriğiyle sabit olduğundan ipoteğin fekki dışındaki talepler bakımından tefrik kararı verilmemiş ve ipoteğin fekki konusunda davaya bakmaya kesin yetkili olan … Asliye Ticaret Mahkemesince bağlantılı olan diğer taleplerin birlikte değerlendirilmesi gerektiği sonucuna varılarak davanın kesin yetki- dava şartı yönünden usulden reddine karar verilmesi gerektiği kabul edilmiştir.
HMK 114. maddesinde kesin yetkinin dava şartları arasında sayıldığı, HMK 115.maddesinde dava şartlarının yargılamanın her aşamasında mahkemece resen dikkate alınması gerektiğine işaret edildiği, HMK 138 maddesinde de dava şartlarıyla ilgili olarak duruşma açılmaksızın dosya üzerinde karar verilebileceği ifade edilmiş olmakla, açıklanan nedenlerle kesin yetki- dava şartı yokluğundan davanın reddine, karar kesinleştiğinde talep halinde dosyanın … Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesi yönünde aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın kesin yetki- dava şartı yokluğundan usulden REDDİNE,
Mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE,
Karar kesinleştiğinde talep halinde dosyanın Antalya Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmesine,
HMK 331 maddesi gereğince harç yargılama gideri ve vekalet ücretinin yetkili mahkemece karara bağlanmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.26/02/2018

BAŞKAN …

ÜYE …

ÜYE …

KATİP …