Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1123 E. 2019/926 K. 26.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1123
KARAR NO : 2019/926

DAVA : ALACAK (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/03/2017
KARAR TARİHİ : 26/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA/
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı banka tarafından müvekkiline 350.000,00 TL konut kredisi kullandırıldığını, işbu kredi kullanımından dolayı müvekkilinden ekspertiz, dosya, komisyon adı altında toplamda 4.125,00 TL masraf alındığını, davalı bankanın müvekkilinden bu şekilde zorunlu masraflar haricinden sair başlıklar altında para tahsil etmesinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, tüm bu nedenlerden dolayı fazlaya dair tüm dava ve talep haklarının saklı kalması kaydıyla müvekkiline kullandırılan konut kredisi nedeniyle müvekkilinden alınan 4.125,00 TL dosya masrafının davalı banka tarafından tahsil tarihinden itibaren bankalarca uygulanan en yüksek avans faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesini, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
ISLAH/
Davacı vekili 14/10/2019 tarihli dilekçesiyle talebini 761,61 TL daha artırdığını beyan etmiş ve buna ilişkin harcı da ikmal ettiği anlaşılmıştır.
SAVUNMA/
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ile müvekkili banka arasında iş yeri alım kredisi kapsamında Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığını, bu sebeple Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğunu, yapılan tüm sözlü ve yazılı bilgilendirmelere rağmen davacının ticari kart kullanımı sırasında ve sonrasında hiçbir itirazda bulunmamışken uzunca bir süre sonra iade talebinde bulunmasının iyi niyet kuralına aykırılık teşkil ettiğini, yapılacak tüm işlemler ve tüm kesintiler bilgisi dahilinde olan davacının ticari kart kullanıp kullanmamakta serbestken ve ticari kart kullanmama yönünde iradesini kullanabilecekken müvekkili bankadan ticari kart kullanarak işbu kartın sağladığı hizmetlerden yararlandığını ve sonrasında da bu davayı açtığını, davacının bu davranışının sözleşmeye bağlılık ilkesine güven doğruluk ve dürüstlük ilkelerine aykırı olduğunu, faize faiz başlangıç tarihine ve faiz türüne ilişkin talebin mahkemece dikkate alınmamasını talep ettiklerini, tüm bu nedenlerden dolayı talep ve dava haklarının davacının dava sırasında ileri süreceği bilahare hususlara karşı itiraz beyan ve belge sunma haklarının saklı kalması kaydıyla davanın esastan reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE/
Dava, davacının kullanmış olduğu ticari kredi nedeniyle ekspertiz, dosya masrafı, komisyon gibi adlar altında yapılan kesintilerin iadesi istemine ilişkindir.
İstanbul 8.Tüketici Mahkemesi tarafından görevsizlik kararı verilmekle ve de davacı vekili talebi üzerine dosya mahkememize tevzi edilmekle iş bu esas kaydını almıştır.
Kredi Genel Sözleşmesi, davalı banka yazı cevap ve kayıtları celp edilmiş, deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Bilirkişi … tarafından düzenlenen 22/06/2018 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; detaylı inceleme ve değerlendirmeler sonucunda davalı banka tarafından davacıdan tahsil edilen komisyonların dayanağını taraflar arasında imzalanan sözleşmeye dayandırdığı, davacıya kullandırılan 350.000,00 TL’lik krediden 1.050,00 TL’lik komisyon tahsil edildiği, davacıdan tahsil edilen ekspertiz ücretinin kredinin teminatını oluşturan gayrimenkulün zorunlu olarak yapılması gereken ücret olup davacının bu konudaki talebinin yerinde olmadığı, davalı banka tarafından davalıdan tahsil edilen 1.050,00 TL’nin %binde 3 oranına tekabül ettiği (350.000,00 x %003=1.050,00 TL), davalı banka ise TCMB’ye bildirmiş olduğu masraf genelgesinde komisyon oranının %1 olarak belirlediği, bu durumda TCMB’ye bildirdiği oranın altında komisyon tahsilatı yaptığı, diğer banka uygulamalarına göre ise makul bir oran olup davacıya iade edilip edilmemesinin kararının mahkemenin takdirinde kaldığını belirtmiştir.
Davacı yanın itirazı üzerine aynı bilirkişiden alınan 24/12/2018 havale tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; detaylı inceleme ve değerlendirmeler sonucunda davalı banka tarafından davacıdan tahsil edilen komisyonların dayanağını taraflar arasında imzalanan sözleşmeye dayandırdığı, davacıya kullandırılan 350.000,00 TL’lik krediden 4.125,00 TL masraf ve komisyon tahsil edildiği, davacıdan tahsil edilen ekspertiz ücretinin kredinin teminatını oluşturan gayrimenkulün zorunlu olarak yapılması gereken ücret olup davacının bu konudaki talebinin yerinde olmadığı, davalı banka tarafından davalıdan tahsil edilen 4.125,00 TL’nin % 1,2 oranına tekabül ettiği, davalı banka ise TCMB’ye bildirmiş olduğu masraf genelgesinde oranını %1,5 olarak belirlediği, bu durumda TCMB’ye bildirdiği oranın altında komisyon tahsilatı yaptığı, diğer banka uygulamalarına göre ise makul bir oran olduğu, davacıdan tahsil edilen sigorta prim ücretlerine ilişkin poliçeler sunulmadığı, bu nedenle davacının 764,61TL’lik poliçe ve 4.125,00 TL masraf bedelinin davacıya iade edilip edilmemesi kararının mahkemenin takdirinde kaldığını belirtmiştir.
Davalı banka tarafından ferdi kaza sigorta poliçe sureti, pos all rısks poliçe sureti, tekel büfem paket sigorta poliçe sureti, işletme kart hayat sigortası bilgilendirme formu suretleri dosyaya sunulmuştur.
Taraflar arasında “Genel Kredi Sözleşmesi” imzalandığı ve imzalanan sözleşmede davacının imzası olduğunu, davacıya kullandırılan kredinin ticari nitelikte olduğu ve bu nedenle iş bu davada Tüketici Kanunu uygulanamayacağı, dolayısıyla taraflar arasında bir Genel Kredi Sözleşmesi imzalanmış ise artık sözleşme şartlarının geçerli olduğu değerlendirilmiştir.
Taraflar arasındaki davanın, bankacılık işlemleri için davalı bankaya ödenen dosya masrafının iadesine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun yürürlüğünden sonra imzalanan genel kredi sözleşmelerinde, sözleşme hükümlerinin özellikle masraf alacağına ilişkin düzenlemeler bakımından genel işlem koşulu olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği önem arz etmektedir.
Davanın tarafları arasındaki ticari kredi kullanımına ilişkin genel kredi sözleşmesinin 20/07/2010 tarihinde, yani mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu döneminde akdedildiği, huzurdaki davanın ise 15/03/2017 tarihinde, yani 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu döneminde açıldığı görülmektedir. 6098 sayılı TBK’nun uygulanmasına ilişkin kanunun “Geçici 1.Madde” hükmü dikkate alındığında; “Türk Borçlar Kanunu’nun yürürlüğe girdiği tarihten önceki fiil ve işlemlere, bunların hukuken bağlayıcı olup olmadıklarına ve sonuçlarına, bu fiil ve işlemler hangi kanun yürürlükte iken gerçekleşmişse, kural olarak o kanun hükümleri uygulanır. Ancak, Türk Borçlar Kanunu’nun yürürlüğe girmesinden sonra bu fiil ve işlemlere dair olarak gerçekleşecek temerrüt, sona erme ve tasfiye, Türk Borçlar Kanunu hükümlerine tabidir.” düzenlemesinin yer aldığı görülecektir. Söz konusu düzenlemeye göre, TBK’nun yürürlüğünden önceki dönemde gerçekleştirilen sözleşmenin bağlayıcılığına ve sonuçlarına, akdedildiği tarihteki kanun hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. Bu durumda, davaya konu edilen genel kredi sözleşmesinin akdedildiği tarih itibariyle yürürlükte olan 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun ilgili hükümlerinin uygulanması gerekir.
818 sayılı BK döneminde genel işlem koşullarına ilişkin bir düzenleme bulunmadığından taraflar arasındaki sözleşme koşullarının genel işlem koşulları çerveçesinde incelenmesi mümkün olmayacaktır.(Yüksek Yargıtay 11 inci Hukuk Dairesi’nin 20/04/2016 gün ve 2015/9808 esas,2016/4410 karar sayılı ilamı)
Diğer taraftan, bankaların, müşterilerine sunduğu bankacılık hizmetleri sebebiyle hizmet bedeli, komisyon, masraf gibi harcamaları, dosya masrafı adı altında uygun bir ücret karşılığında müşterilene yansıtmaları karşısında yasal bir engel bulunmadığı,Yüksek Yargıtay 11 inci Hukuk Dairesi’nin 08/12/2014 tarihli 2014/17411 Esas ve 2014/19233 Karar sayılı ilamında açıkça belirtilmektedir.
Bununla birlikte ilgili mevzuat incelendiğinde; bankaların, yürürlükteki 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 144 üncü maddesinin ve Bankalar Kurulu’nun 16/10/2006 tarihli ve 2006/11188 sayılı Kararının verdiği yetki çerçevesinde Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası tarafından çıkarılan 2006/1 sayılı Mevduat ve Kredi Faiz Oranları ve Katılma Hesapları Kar ve Zarara Katılma Oranları ile Kredi İşlemlerinde Faiz Dışında Sağlanacak Diğer Menfaatler Hakkında Tebliğ hükümleri uyarınca bankalar tarafından kullandırılan kredilerde uygulanacak faiz oranları, faiz dışında sağlanacak diğer menfaatler ve tahsil olunacak masrafların (dosya masrafı, istihbarat ücreti, tahsis komisyonu, ekspertiz ücreti, ipotek fek ücreti, rehin ve haciz kaldırma ücreti gibi) niteliklerinin ve sınırlarının serbestçe belirleneceği hüküm altına alınmıştır.
Ancak, kredilerde faiz dışında sağlanacak diğer menfaatler ve tahsil olunacak masrafların talep edilmesinde sözleşme serbestisi ilkesinin geçerli olması, bu hususlarda hiçbir hukuki sınırlandırma olmayacağı anlamına gelmemektedir.
Bankaların faiz ve faiz dışında sağlayacağı menfaatlerin serbestisinin bankanın yetkili organlarınca belirlenecek tarifenin T.C. Merkez Bankasına bildirilmesi yoluyla işlerlik kazanacağı, bankanın kaynak maliyetleri ölçüsünde kendi değerlendirmesi ve piyasa koşulları çerçevesinde oluşturacağı ve istendiğinde değiştirilebilecek tarifenin T.C. Merkez Bankasına bildirilmesinin bir tarife düzeni ve ilan keyfiyetine yönelik olduğu açıktır.
Taraflar arasında akdedilen kredi sözleşmesinin yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6762 Sayılı TTK’nın 22. (6102 Sayılı TTK’nın 20.) maddesinde “Tacir olan veya olmıyan bir kimseye, ticari işletmesiyle ilgili bir iş veya hizmet görmüş olan tacir, münasip bir ücret istiyebilir. Bundan başka, verdiği avanslar veya yaptığı masraflar için ödeme tarihinden itibaren faize de hak kazanır.” şeklinde bir düzenlemeye yer verilmiştir. Bu düzenleme uyarınca tacirin yapmış olduğu işler nedeniyle ücret talep etme hakkı bulunmakta olup kredi tahsis işlemleri tacir olan davalı bankanın ticari nitelikli işlemleri arasında yer almaktadır.
Dosyamız kapsamında aldırılan bilirkişi raporları gerekçeli, denetime açık ve dosya kapsamı ile uyumlu olduğundan genel itibari ile rapora itibar edilmiştir.Ancak ek raporda her ne kadar davacıdan tahsil edilen sigorta prim ücretlerine ilişkin poliçeler sunulmadığı belirtilmiş ise de rapordan sonra davalı banka tarafından buna ilişkin poliçe suretlerinin de dosyaya sunulduğu görülmüştür.
Yukarıda izahına çalışılan sebeplerle; Yargıtay uygulaması gerekse ilgili sair mevzuat hükümleri çerçevesinde bankaların, müşterilerine sunduğu bankacılık hizmetleri sebebiyle hizmet bedeli, komisyon, masraf gibi harcamaları, dosya masrafı adı altında uygun bir ücret karşılığında müşterilerine yansıtmaları karşısında yasal bir engel bulunmadığını, davalı bankaca kredi kullandırılması için taraflar arasında akdedilen Genel Kredi Sözleşmesi hükümlerine dayanılarak yapılan tahsilatın, Bankacılık mevzuatı ve teamülleri çerçevesinde usulüne uygun olarak yapıldığı değerlendirilmiş ve davanın reddine dair aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM/ Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
Davanın REDDİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 44,40 TL maktu karar harcının 70,40 TL peşin harç ve 45,00 TL ıslah harcı toplamı 115,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 71,00 TL harcın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacıya iadesine,
Davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince red edilen miktar üzerinden hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davacı tarafından yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF YOLU açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 26/11/2019

Katip
(e-imza)

Hakim
(e-imza)

Harç/ Masraf Dökümü
Peşin Harç : 70,40 TL
Islah Harcı : 45,00 TL
Karar Harcı : 44,40 TL
Bakiye Harç : 71,00 TL

Davacı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 872,05 TL

Davalı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 0,00 TL

Yargılama Gideri Detayları
Bilirkişi Ücreti : 600,00TL
Posta Giderleri : 265,50 TL