Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/107 E. 2023/178 K. 16.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/107
KARAR NO : 2023/178

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/05/2013
KARAR TARİHİ : 16/03/2023

Mahkememizce verilen 2014/886 Esas 2015/693 Karar ve 03.12.2015 tarihli kararı Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 19.09.2016 gün ve 2016/8083 Esas 2016/7328 karar sayılı ilamı ile bozulmuş olmakla dosyanın yeniden mahkememizin yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, dava dışı …’ın hakim hissedarı olduğu davalı şirkette Haziran 2010-Nisan 2013 tarihleri arasında görev yaptığını, 01.09.2010 tarihinden itibaren genel müdür olarak atandığını, 12.05.2012 tarihinde de 3 yıllığına yönetim kurulu üyesi olarak seçildiğini, müvekkilinin bu süreçte …’a özel işlerinde de yardımcı olduğunu, nitekim … tarafından müvekkiline bankadaki şahsi hesabı için 21.07.2010, davalı şirket bakımından da 19.08.2010 tarihli vekaletnamelerin verildiğini, müvekkiline genel müdürlük görevi için ilk yılda (Eylül 2010-Ağustos 2011) aylık 20.000 TL sonraki yıllar için yıllık %10 zamdan aşağı düşmeyecek tutarda aylık tutarı sonradan belirlenmek üzere karlılık halinde pay verilmesi ve yönetim kurulu üyeliği içinde 2011 yılı için yıllık 30.000 TL 2012 yılında da 126.000 TL ödeneceğinin belirtildiğini, genel müdür olarak alacağı bakımından yazılı bir sözleşme yapılmadığını, yönetim kurulu üyesi olarak alacağı ücretinde şirketin genel kurul kararıyla belirlendiğini, ilerleyen zamanda davalı şirketin sahibi …’ın davacıya güveninin arttığı ve şirketin %10 hissesini davacıya devrettiğini, daha sonra aralarında ihtilaf çıktığını, … C. Başsavcılığının … nolu ve… Soruşturma nolu dosyalarından davalı şirketin ve dava dışı …’ın şikayetleri üzerine müvekkili için devam eden tahkikatlar bulunduğunu ve hakkında icra takibi de yapıldığını belirterek müvekkilinin genel müdür ve yönetim kurulu üyesi olarak çalışmalarından kaynaklanan hak ve alacaklarının belirlenerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 50.000 TL’nin avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davacı vekili 21.11.2013 tarihli dilekçesi ile genel müdür ücreti olarak Eylül 2010-Ağustos 2011 tarihleri arasındaki 12 ay için aylık 20.000 TL’den olmak üzere toplam 240.000 TL, yönetim kurulu üyesi ücreti olarak da 2011 yılı için 30.000 TL, 2012 yılı için 126.000 TL olacak şekilde 156.000 TL’nin talep edildiği, dolayısıyla toplam talebin 396.000 TL olduğu, ilk dava açılırken 50.000 TL üzerinden harç yatırıldığı, davanın 396.000 TL arttırılması nedeniyle toplam talebin 416.000 TL’ye çıkarıldığı belirtilmiş ancak daha sonra verilen aynı tarihli dilekçesi ile bu talebini yeniden düzelterek toplam istemin 396.000 TL olup arttırılan kısmın 346.000 TL olduğu zira ilk dava açılırken 50.000 TL’nin istendiği ve bu harcının da yatırıldığının ifade edildiği ve artırılan kısım 346.000 TL üzerinden ıslah peşin harcının ikmal edilip 20.11.2013 tarihli makbuzun dosyaya ibraz edildiği anlaşılmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından açılan bu davanın mesnetsiz olduğunu, davacı aleyhine görevi kötüye kullanma ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından … C. Başsavcılığından yürütülen soruşturmanın etkisiz hale getirilmesi amacıyla bu davanın açıldığını, belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, eksik harcın tamamlanması gerektiğini, davacı tarafından istenen 20.000 TL’lik genel müdürlük maaşının gerçek dışı olduğunu, bu konuda hiçbir yazılı belgenin sunulmadığını, müvekkili şirketin sahibi … tarafından davacıya, şirketin %10 hissesinin bila bedel olarak verildiğini, bunun dışında ayrıca bir maaş ya da ücret ödenmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, tüm çalışanlar gibi davacının aldığı maaşın kayıtlarda olduğunu ve kendisine düzenli bir şekilde ödeme yapıldığını, hatta fazlasıyla kasadan alınan ve müvekkili hesaplarından davacı hesaplarına geçirilen paralar nedeniyle müvekkilinin davacıdan alacaklı bulunduğunu ileri sürmüş ve davacının SGK kayıtlarına göre aldığı Ekim 2010-2012 arasındaki maaşların miktarını belirten listeyi ibraz edip belgeleri de sunduğu, ayrıca davacının yönetim kurulu üyesi ücret alacağının da bulunmadığını, zira şirketin %10 hissesinin kendisine bila bedel verildiğini ve şirketin genel kurul kararında gösterilen yönetim kurulu üyesi ücretlerinin tüm üyelere ait toplam bedel olarak karar altına alındığını, davacının yönetim kurulu üyeliği görevini yerine getirmediğini, kendi adına başka bir şirket kurarak kendi adına çalışmalarını bu şirkette yürüttüğünü belirterek haksız davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Davacının dayandığı … 48. Noterliğinin …tarihli, aynı noterliğin 19.08.2010 tarihli vekaletnameleri, ihtarname, davalı şirketin sicil kayıtları ve yönetim kurulu ücretinin karar altına alındığı genel kurul karar örnekleri, … C. Başsavcılığının … ve … Soruşturma nolu dosyaları, SGK kayıtları ve dayanılan diğer deliler celp edilip incelenmiş ve davalı şirketin ticari defter ve kayıtları ile dosya üzerinde inceleme yaptırılarak rapor alınmış ve deliller toplanmıştır.
Tarafların iddia ve savunmaları, sunulan deliller ile davalı şirketin defterleri üzerinde yaptırılan inceleme sonucu bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 09.09.2015 tarihli raporda özetle; somut olayın özelliklerine göre davacının yönetim kurulu üyeliği ve genel müdür sıfatlarının söz konusu olduğu, her ne kadar genel müdür olarak ayrıca 20.000 TL ücret almasının sözlü olarak kararlaştırıldığı davacı tarafından ileri sürülse de bu konuda yazılı bir delil ikame edilmediği gibi bu miktarda ücret aldığını veya bu yönde bir uygulama olduğunun da kanıtlanamadığını, genel müdürlük hizmetinin 4857 Sayılı İş Yasasının 8. maddesine göre çalışma koşullarını gösteren belgenin düzenlenmesi ve işçiye verilmesi gerektiğinden bu hususta idari yaptırımlar saklı olmakla birlikte davacının bu hizmet sözleşmesinin aylık 20.000 TL ücretle yapıldığının da ispat edilmiş olmadığı, mali incelemeye göre de davacının talep ettiği ücretlere ilişkin şirket kayıtlarında SGK matrahı ücretlerden kaynaklı borç alacak bakiyesinin mevcut olmadığı tespit edildiğinden davacının, davalı şirketten bir alacağının olmadığı açıklanmıştır.
Tüm Dosya Kapsamı Birlikte Değerlendirildiğinde
Dava, genel müdür aylık ücret alacağı ve yönetim kurulu üyeliği nedeniyle alacak istemine ilişkindir.
Mahkememizce 03/12/2015 tarihli celsede davacının, 2011 yılı Mayıs ayından itibaren, Haziran, Temmuz ve Ağustos aylarına ait 4 aylık genel müdürlük ücreti ve 2011 ile 2012 yıllarındaki yönetim kurulu ücret alacağı talebinin bu dosyadan tefrikine, Mahkememizin ayrı bir esasına kaydına ve yargılamanın tefrik edilen dosya üzerinden yapılmasına karar verilmiş, asıl dosyada ise davacının genel müdürlük görevinden kaynaklı alacak isteminin görev yönünden reddine karar verilmiş ve görevsizlik kararının temyiz edilmesi üzerine Mahkememizce verilen 2014/886 Esas 2015/693 Karar ve 03.12.2015 tarihli karar Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 19.09.2016 gün ve 2016/8083 Esas 2016/7328 karar sayılı ilamı ile bozulmuş, asıl davadan tefrik edilerek mahkememizin 2016/95 Esasına kaydedilen yönetim kurulu üyeliğinden kaynaklanan alacak isteminin esastan reddine dair verilen 25/04/2016 tarihli 2016/95E ,2016/299 K sayılı karar ise Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 2016/12948 E, 2018/7313K sayılı ilamı ile bozulmakla mahkememizin 2021/318 E sırasına kaydedilmiş ve mahkememizin 2021/318 Esas sırasına kaydedildikten sonra asıl dosya ile birleştirilmesine karar verilip bozma ilamına uyularak yargılamaya devam edilmiştir.
Davacı davalı şirketin 12/05/2011 tarihli genel kurul kararıyla yönetim kurulu üyesi seçilmiş, davalı şirketin 12/05/2011 tarihli genel kurul kararında, yönetim kurulu üyelerine yıllık 30.000,00 TL ücret ödenmesine ve ödemelerin yönetim kurulunun alacağı karar doğrultusunda yapılmasına, 15/06/2012 tarihli genel kurul kararında da, yönetim kurulu üyelerine yıllık 126.000,00 TL ücret ödenmesine ve yine bu ödemelerin yönetim kurulunun alacağı karar doğrultusunda yapılmasına karar verilmiştir.
Davacı 20.11.2013 tarihli dilekçesiyle Eylül 2010-Ağustos 2011 tarihleri arasındaki 12 ay için aylık 20.000 TL’den olmak üzere 240.000 TL genel müdürlük ücreti, 2011 yılı için 30.000 TL, 2012 yılı içinde 126.000 TL olacak şekilde 156.000 TL’de yönetim kurulu üyesi ücreti alacağı olduğunu belirterek ilk dava dilekçesinde 50.000 TL miktarındaki talebini 346.000 TL artırarak genel müdürlük ve yönetim kurulu ücret alacağının 396.000 TL olduğunu ifade etmiş ve 346.000 TL alacak bakımından peşin harcı ikmal etmiştir.
6762 sayılı TTK’nın 333. maddesi, 6102 sayılı TTK’nın 394. maddesi gereğince esas sözleşme veya genel kurul kararıyla belirlenmiş olmak şartıyla yönetim kurulu üyelerine huzur hakkı ödenebilir. Yine esas sözleşme ile veya genel kurul kararıyla yönetim kurulu üyelerine aylık ücret de verilebilir. Böylece, yönetim kurulunun yönetim ve temsile dair yetki ve görevlerini yerine getirirken emeklerine karşı ödeme ve kazandırmalarda bulunulmaktadır.
01.09.2010 tarihli Yönetim Kurulu kararı ile davacının şirket genel müdürü sıfatı ile vazife tevdi suretiyle şirket unvanı altında atacağı münferit imzası ile şirketi her konuda idare ve temsil ve ilzam etmesine ve bu konuda yetki verilmesine ve bu amaçla imza sirküleri çıkartılmasına karar verildiği, davacının daha sonra Yönetim Kurulu’nun 12.05.2011 tarihli kararı ile yönetim kurulu üyesi olarak seçildiği, taraflar arasında uyuşmazlık konusu değildir. Davacı çalıştığı 01.09.2010- Nisan 2011 dönemleri bakımından 6762 sayılı TTK hükümlerine tabi olup anonim şirket ile şirketi temsile yetkili murahhas üye veya müdürler arasındaki ilişki 6762 sayılı TTK’nın 342 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Genel müdürlük görevi nedeniyle eksik ödenen ücret talebinin de davacının diğer dönem talebi ile birlikte değerlendirilmesi gerekmektedir.
Davacının 2010 yılı Eylül ayından itibaren davalı şirketin genel müdürü olduğu anlaşılmıştır. Nitekim … 37. Noterliğinin … tarihli … sayılı ile onaylı yönetim kurulu kararının 14.09.2010 tarihinde sicile tescil edildiği ve davacının davalı şirketin genel müdürü olarak tayin edildiği, şirket ünvanı altında atacağı münferit imza ile her konuda şirketi idare, temsil ve ilzam etmesi konusunda yetkinin tanındığı görülmektedir.
23/12/2021 tarihli duruşmada; davacının yönetim kurulu üyeliğinden ve genel müdürlük görevinden dolayı Eylül 2010-Ağustos 2011 tarih aralığında 12 aylık genel müdürlük ücreti alacağı ile 2011-2012 yıllarındaki yönetim kurulu üyeliğinden kaynaklı ücret alacağının ne kadar olduğu, davacı alacağının davalı defterlerinde kayıtlı olup olmadığı konusunda davalı şirketin 2010, 2011, 2012 ve 2013 yıllarına ait ticari defter ve kayıtları incelenerek rapor tanzim edilmesi için dosyanın bir yeminli mali müşavir bilirkişi, bir şirketler hukukunda uzman bilirkişi ve bir iş hukukunda uzman bilirkişiye tevdiine karar verilmiş, bilirkişiler …, … ve … tarafından sunulan 14.04.2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle;”… Dava dosyasında bulunan … Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü, … Sosyal Güvenlik Merkezinin 07.04.2014 tarihli yazısı ekinde bulunan işyeri dönem bordro bilgilerine göre; davacı …’ün davalı şirkette 02 Ağustos 2010 tarihinde işe başladığı, 31 Ekim 2012 tarihinde işten ayrıldığı, işten çıkış nedeninin “03” olarak belirtildiği, Dava dosyasında bulunan ücret bordroları dışında davacı ile davalı arasında Genel Müdürlük ücreti adı altında başka bir ücret tutarının belirlendiğini gösteren ya da bu kapsamda davalı tarafından davacıya yapılmış bir ödemeyi gösterecek herhangi bir bordro, belge ve kanıtın dava dosyasında bulunmadığı, Davalı ticari defterlerine göre davacının davalı şirketten genel müdürlük ücret alacağının bulunmadığı, Ortaklara Borçlar hesabının incelenmesi neticesinde … hesabının 31.12.2013 itibariyle 6.689,45 TL alacak bakiyesi verdiği, bu kapsamda davalı şirketin davacı ortağa 6.689,45 TL borcunun bulunduğu, Davalı şirketin ticari defterlerinde yönetim kurulu üyelerine ücret ödemesi yapıldığını gösteren herhangi bir kayıt, bordro, gider hesabı ya da tahakkuk işleminin bulunmadığı, dolayısıyla davacının davalı şirketin ticari defterlerine kayıtlı yönetim kurulu ücret alacağının bulunmadığı, Davacının Genel Müdür olarak davalı şirketten talep edebileceği tutarın 2.277,43-TL olabileceği, Davacının Yönetim Kurulu Üyesi sıfatıyla davalı şirketten talep edebileceği tutarın 147.447 .30-TL olabileceği…” şeklinde tespit ve kanaatte bulunulduğu , bilirkişi raporuna itirazların özellikle Ağustos 2010 ayı genel müdürlük ücreti yönünden değerlendirilmesi ve asıl ve birleştirilen dosyada davacının Ağustos 2010 tarihinden itibaren 12 aylık genel müdürlük ücreti talebi ile 2011-2012 yılları yönetim kurulu üyeliğinden kaynaklı ücret talepleri nedeni ile alacaklı olduğu miktarların hesaplanmasının istenmesine karar verilmiş ancak bilirkişi ücreti depo edilmediğinden dosya ek rapor için bilirkişi heyetine tevdi edilmemiştir.
Yargıtay bozma ilamında belirtildiği üzere davacının genel kurul kararıyla belirlenen yönetim kurulu huzur hakkını kural olarak isteyebileceği gözetilerek davalı şirket defterlerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen 14/04/2022 tarihli bilirkişi raporu hükme esas alınarak birleştirilen dosya yönünden 147.447 ,30-TL yönetim kurulu üyelik ücreti alacağının bulunduğu kanaatine varılmış ve birleştirilen dosya yönünden davanın kısmen kabulü ile 147.447,30 TL’nin 26/04/2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin yönetim kurulu üyelik ücreti talebinin reddine, asıl davada davacının genel müdürlük aylık ücret alacağının bulunduğunu ispat edemediği anlaşılmakla genel müdürlük aylık ücret alacağına ilişkin talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A-ASIL DAVA YÖNÜNDEN
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 179,90 TL maktu karar harcının, peşin yatırılan 2.732,61 TL harçtan mahsubu ile bakiye 2.552,71 TL harcın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 25.000,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Taraflarca yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
B-BİRLEŞTİRİLEN MAHKEMEMİZİN 2021/318 ESAS SAYILI DOSYA YÖNÜNDEN
1-Davanın kısmen kabulü ile 147.447,30 TL’nin 26/04/2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin istemlerin REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hükmolunan miktar üzerinden hesaplanan 10.072,13 TL nispi karar harcından, peşin yatırılan 4.030,29 TL harcın mahsubu ile noksan kalan 6.041,84 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hükmolunan miktar üzerinden hesaplanan 23.117,10 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince red olunan miktar üzerinden hesaplanan 14.168,43 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 10.500,00 TL bilirkişi ücreti, 663,30 TL posta gideri olmak üzere toplam 11.163,30 TL yargılama giderinden davanın kabul red miktar ve oranı üzerinden hesaplanan 6.974,57 TL yargılama gideri ile 24,30 TL başvuru harcı, 4.030,29 TL peşin harç toplamı 11.029,16 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye kımsın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan toplam 135,00 TL yargılama giderinden davanın kabul red miktar ve oranı göz önüne alınarak hesaplanan 50,65 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Taraflarca yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 günlük yasal süresi içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği karar verildi. 16/03/2023

BAŞKAN

ÜYE

ÜYE

KATİP