Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1045 E. 2018/458 K. 08.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
1.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1045 Esas
KARAR NO : 2018/458

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 20/11/2017
KARAR TARİHİ : 08/05/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA/
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı …’a ait … plakalı aracın 22/12/2015 tarihinde dava dışı 3. kişi …’a ait … plakalı aracın çarpası sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, dava dışı 3. kişinin … plakalı araçta meydana gelen değer kaybı alacağını müvekillne temlik ettiğini, değer kaybının bağımsız eksper tarafından 8.190,00 TL ile 9.828,00 Tl arasında olacağının tespit edildiğini, müvekkili tarafından 354,00 TL ekspertiz ücreti ödendiğini, sigorta şirketinin kaza nedeniyle oluşan her türlü zararı karşılamakla mükellef olduğunu, davalıya 03/10/2017 tarihinde başvuru yapıldığını ancak taraflarına herhangi bir ödeme yapılmadığını beyanla kaza nedeniyle oluşan değer kaybı alacaklarının şimdilik 300,00 TL’sinin ticari işlerde uygulanan en yüksek temerrüf faizi oranı üzerinden ve kaza tarihinden, kabul edilmez ise ihtar tarihinden itibaren işletilecek en yüksek temerrüt faiziyle birlikte davalıdan tahsiline 354,00 TL ekspertiz ücretinin yargılama gideri olarak tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA/
Davalı …Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin sorumluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusur oranı ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, maddi zararlarda azami teminatın 29.000,00 TL olduğunu, dava konusu araçla ilgili olarak 27/04/2016 tarihinde … SİGORTA A.Ş.’ye 6.418,68 TL ödendiğini ve bakiye teminatın 22.581,32 TL olduğunu, sigortalı araç sürücüsünün kusurunun bulunup bulunmadığının tespit edilmesinin gerektiğini, avans faizi talep edilemeyeceğini beyanla davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde özetle; mahkememizin görevli ve yetkili olmadığını, alacağın temlikinin geçerli olabilmesi için temlike konu bir alacağın var olması gerektiğini, geçerli bir temlik sözleşmesinden söz edilemeyeceğini, ilgili araçta daha öncede meydana gelen aynı nitelikte kazalar olması nedeniyle değer kaybından söz edilemeyeceğini, tespit edilen değer kaybının rayiç değerlere aykırı ve tek taraflı olarak belirlendiğini beyanla haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, dosyanın görevle ve yetkili İstanbul Anadolu Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, yargılama giderlerini davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE/
Dava, trafik kazası sonucu davacıya temlik edene ait araçta oluşan değer kaybının davalılardan tahsili istemine ilişkin tazminat davasıdır.
6100 sayılı HMK’nin genel yetkiyi düzenleyen 6. maddesinin 1. fıkrasında “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.” hükmüne yer verilmiştir.
Aynı yasanın 16. maddesinde ise, “Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir.” hükmü yer almaktadır.
Davalıların birden fazla olması halinde yetki ise 6100 sayılı HMK’nın 7. maddesinde düzenlenmiş olup, madde metni;
“(1) Davalı birden fazla ise dava, bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde açılabilir. Ancak, dava sebebine göre kanunda, davalıların tamamı hakkında ortak yetkiyi taşıyan bir mahkeme belirtilmişse, davaya o yer mahkemesinde bakılır.
(2) Birden fazla davalının bulunduğu hâllerde, davanın, davalılardan birini sırf kendi yerleşim yeri mahkemesinden başka bir mahkemeye getirmek amacıyla açıldığı, deliller veya belirtilerle anlaşılırsa, mahkeme, ilgili davalının itirazı üzerine, onun hakkındaki davayı ayırarak yetkisizlik kararı verir” şeklindedir.
Bir davada birden fazla genel ve özel yetkili mahkeme varsa, davacı bu mahkemelerden birinde dava açmak hususunda bir seçimlik hakka sahiptir. Davacı, davasını bu genel ve özel yetkili mahkemelerden hiçbirinde açmaz ve yetkisiz bir mahkemede açarsa, o zaman seçme hakkı davalıya geçer.
Davamızda, davacının yerleşim yeri …, davalı …’ın yerleşim yeri …, davalı … Sig. A.Ş.nin yerleşim yeri …, trafik kazasının meydana geldiği yer …’dur. Sayılan yerlerin hiçbiri mahkememiz yargı çevresi içerisinde olmamakla davalılardan …’ın yetki itirazının kabulüyle davaya bakma yetkisinin İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemelerinde olduğu anlaşılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
Davanın dava şartı yokluğundan usulden REDDİNE,
Mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE,
Kararın kesinleşmesine müteakip talep halinde dosyanın YETKİLİ VE GÖREVLİ İSTANBUL ANADOLU ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
Davacı vekilinin ve davalı asil …’ın yüzüne karşı, diğer davalının yokluğunda miktar itibariyle KESİN nitelikteki karar açıkça okunup anlatıldı. 08/05/2018

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza