Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1020 E. 2019/957 K. 03.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1020
KARAR NO : 2019/957

DAVA : ALACAK
DAVA TARİHİ : 13/11/2017
KARAR TARİHİ : 03/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA/
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında, davalının sigortalılarına sağlık hizmeti sunulması amacıyla sözleşme imzalandığını, davacı hastanenin, davalı sigortalılarından dava dışı … isimli hastaya 26/05/2015 ve sonrası günlerde sunulan sağlık hizmetiyle ilgili olarak düzenlenen faturalardan davacının ödemediği 25/04/2016 tarih ve KDV dahil 19.248,98 TL tutarlı faturaya dayalı olarak … 6. İcra Müdürlüğünün … nolu dosya ile ilamsız takip başlatıldığını, davalı tarafın ödeme emrinin tebliği üzerine asıl alacağın 3.650,00 TL’lik kısmını kabul ettiğini ve ödediğini, ancak kalan 15.598,98 TL’lik kısma ve ve icra müdürlüğünün yetkisine itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, itirazın iptali amacıyla … 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosya ile dava açtıklarını, ancak yetkisizlik nedeniyle davanın reddine karar verildiğini ve bu kararın kesinleştiğini, alacağın 3.650,00 TL tutarlı kısmının, davalı sigorta şirketinin muhasebe biriminin fatura borcunun kabul edilen kısmı için ödeme yapılmasına rağmen, bu ödemeyi daha sonradan hastaların faturalarına muhsup etmesine ilişkin olduğunu, açıklanan nedenlerle davanın kabulü ile sözleşme ve faturalara dayalı ödenmeyen 19.248,98 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesini yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA/
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dışı sigortalı …’in bel fıtığı ameliyatı olduğunu, ameliyat nedeni ile oluşan toplam maliyetin 26.773,24 TL olduğunu, SGK ya fatura edilen ututarın 7.130,58 olduğunu, davalı şirketten ise 29.642,66 TL talep edildiğini, davacının ameliyatta operasyon ile ilgisi olmayan nöromontorizasyon işlemi uygulandığını, bu çerçevede onay verilen miktar olan 6.319,00 TL’nin ödendiğini, onay verilmeyen malzemeler sonrasında onaylanmasına karar verilmiş olduğundan 3.650,00 TL tutarındaki bu kalem karşığını icra dosyasına ödediğini, ihtilafa konu masrafların nöromontorizasyon işlemine dair harcamalar olduğunu ve Sağlık sigortası şartlarının 10. Md kapsamında sigorta tazminatı kapsamında olmadığını davanın reddi gerektiğini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE/
Dosyaya sunulu taraflar arasında akdedilen Anlaşmalı Kurum Hizmet Sözleşmesi ve ekleri suretleri, 25.04.2016 tarihli 19.248,98TL tutarlı fatura sureti ve diğer belgeler incelenmiş, ismi geçen …’ e ilişkin tedavi evrakları celp edilmiş, … 6. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası, … 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas ve … karar sayılı ilam sureti Uyap sistemi üzerinden gönderilmiş olmakla incelenmiş, konusunda uzman bilirkişilerden raporlar alınmış ve deliller toplanmıştır.
Mali Müşavir …, Adli Tıp Uzmanı Uzman Dr. … ve Nöroşirurji Uzmanı Op. Dr. … tarafından düzenlenen 12/02/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; dava dosyasında mevcut bilgi ve bulgular yanı sıra dava dışı sigortalı … isimli hastanın tıbbi belgeleri, muayane bulguları ve tanı doğrultusunda uygulanmış tedavi yönteminin tıp kurallarına uygun olduğu, uygulanmış tedaviden beklenen şifa düzeyendeki tıbbi sonuca erişildiği, cerrahi tedavi esnasında kullanılmış tıbbi materyalin de tanı ve tedavi amacıyla kullanıldığı gerçek olup, omurilik dar kanal nedeniyle dekompresyon ve füzyon cerrahisi yapılmış olan dava dışı sigortalı …’in dar kanal operasyonu sırasında nöromonitörizasyon kullanımı beyin cerrahisi pratiklerinde yeri olan bir uygulama olduğu, omurilik dar kanal nedeniyle dekompresyon cerrahisi uygulanmış olan dava dışı sigortalı …’in orepasyonu sırasında kemik dokuları kesmek ve kaldırmak aracıyla ultrasonik kemik kesicinin kullanımı nöroşirürji pratiklerinde yeri olan bir uygulama olduğu ve bahsi geçilen operasyonda kullanılabileceği, omurilik dar kanal nedeniyle dekompresyon ve füzyon cerrahisi yapılmış olan dava dışı sigortalı …’in operasyonu sırasında dural bir yırtık ve komplikasyon gelişiminden söz edilmediği için dural membran kullanımı gerekli olmadığı, tarafların e-defter mükellefi olduğu, e-defter beratlarının zamanında Gelir İdaresi Başkanlığı sisteminde verildiği ve her iki şirket defterinin de lehine delil olabileceği görüldüğü, davacı tarafından düzenlenen fatura için davalı şirket 3.650,00 TL ödeme yapmış olduğu, davacının davasında haklı görülmesi halinde 15.598,98 TL anapara için 18/04/2017 taraflar arasındaki sözleşmenin 11. maddesi ”… faturaların şirkete ulaştığı tarihten itibaren en geç 60 gün içinde ödeme yapacaktır.” madde hükme gereği, 25/04/2016 tarihli faturanın 24/06/2016 tarihinde muaccel hale geldiği ve buna göre davacının talep edebileceği faiz 523,22 TL olarak hesaplandığı belirtilmiştir.
Davacı yanın itirazı üzerine aynı bilirkişilerden alınan 27/05/2019 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; davacı tarafından 19.248,98 TL bakiye bedelli fatura için 3.650,00 TL ödeme yapıldığı, bu ödeme öncesi bakiyenin 19.248,98 TL olduğunun tespit edildiği, ancak 26/05/2015 tarihli … nolu …Tic. Ltd. Şti. tarafından düzenlenmiş olan tıbbi malzeme faturasında yer alan malzeme kalemlerinden …’ın ve daha önce yapılan ödemenin (3.130,00 TL + 3.650,00 TL) tenzili ile 12.468,98 TL davaya konu faturanın tahsili talep edilebilecek bedel olarak hesaplandığı, kök raporda yapılan faiz hesaplaması davacı vekilinin itirazı üzerine incelenmiş ve sehven dava tarihinden itibaren faiz talep eden davacı şirket için hesaplama yapıldığı, bu sebeple yeni bir hesaplamaya gerek olmadığı, davacının dava tarihinden itibaren faiz isteyebileceği görüldüğü belirtilmiştir.
Bilirkişi kök raporuna aşağıda izah edilen kısımlar dışında genel itibari ile dosya kapsamı ile uyumlu olması, gerekçeli ve denetime açık olması sebebiyle mahkememizce itibar edilmiştir.
Dava, davacı şirketin davalı taraf ile aralarındaki sözleşme uyarınca düzenlediği faturadan kaynaklı alacağın tahsiline ilişkin alacak davasıdır.
… 6. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası incelendiğinde; davamız davacısı …A.Ş tarafından davalı … A.Ş’ ye karşı “25.04.2016 19.248,98TL 1 adet fatura” açıklamalı 19.248,98 TL asıl alacak ve 974,58 TL faiz olmak üzere toplam 20.223,56TL alacak için icra takibi başlatıldığı ve davalı … A.Ş. vekili tarafından kısmi itiraz ile 3.650,00TL kabul edilmiş ve bu tutara ilişkin ödeme yapılmış kalan tutarın tamamına ve ayrıca yetkiye de itiraz edilmiştir.
… 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas ve … karar sayılı ilamı incelendiğinde; davamız davacısı …A.Ş tarafından davalı … A.Ş’ ye karşı … 6. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına ilişkin açtığı itirazın iptali davasında icra takibinin yetkili icra dairesinde yapılmadığından dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verildiği ve verilen kararın 31.10.2017 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Öncelikle davacı taraf davasında, ödenen 3.650,00TL miktarın davalı şirket muhasebesi tarafından …’ e ilişkin yapılmış bir ödeme olmadığını, onun dışında kalan başkaca hastalarla ilgili cari hesaptan mahsup edildiğini (buna ilişkin ek 6 no ile dava dilekçesine ekli sunulu isimsiz imzasız mail çıktı sureti sunulmuştur ) ve bu sebeple yani ödenen 3.650,00TL’ nin başka hastalarla ilgili olduğunun muhabe tarafından kabul edilmesi sebebiyle 19.248,98 TL bakımından alacak davası açıldığı belirtmiş ise de iş bu dava konusu faturaya dayalı açılan … 6. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasındaki icra takibine davalı … A.Ş. Vekili tarafından kısmi itiraz ile 3.650,00TL kabul edilmiş ve bu tutara ilişkin ödeme yapılmış olması ve davalının bu yönde aksi beyanı da olmaması karşısında davalının 3.650,00TL miktarlı ödemeyi iş bu dava konusu faturaya ilişkin olarak yaptığı net olarak anlaşılmıştır.
Yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamı nazara alınarak;
Davamız tarafları arasında anlaşmalı kurum hizmet sözleşmesi akdedildiği, davacı tarafça davalı şirketin sigortalısı olan dava dışı …’ e sağlık hizmeti sunulduğu hususlarında uyuşmazlık yoktur.Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacı tarafından verildiği belirtilen sağlık hizmetinin, yapılan ameliyatın gerekli olup olmadığı ve ameliyat esnasında ilgisiz işlemlerin uygulanıp uygulanmadığı, bedelin yerinde olup olmadığı hususlarından kaynaklandığı anlaşılmaktadır.
12/02/2019 tarihli bilirkişi heyeti raporunda açıkça ve özetle; dava dışı sigortalı … isimli hastaya uygulanmış olan tedavi yönteminin tıp kurallarına uygun olduğu, uygulanmış tedaviden beklenen şifa düzeyindeki tıbbi sonca erişildiği, cerrahi tedavi esnasında kullanılmış tıbbi materyalin de tanı ve tedavi amacıyla kullanıldığı açıkça belirtilmiştir.
Ayrıca aynı bilirkişi raporunda her iki şirket defterinin de lehine delil olabileceği, davacı tarafından düzenlenen fatura için davalı şirket 3.650,00 TL ödeme yapmış olduğu, dava konusu 25.04.2016 tarihli faturanın davalı defterine işli olduğu ve süresinde itiraz edilmediği belirtilmiş ve zaten … İcra Dairesine kısmi ödemede de bulunulduğu anlaşılmıştır.
Davacı yanın itirazı üzerine aynı bilirkişilerden alınan 27/05/2019 tarihli bilirkişi ek raporunda 3.650TL ve 3.130TL olarak ödeme yapıldığı belirtilmiş ise de davalı yan bilirkişi kök raporuna itiraz etmediği gibi bu yönde savunması dahi olmadığı, davalının 3.650,00TL miktar bakımından borcu kabul ettiği ve haliyle (vekalet ücreti, harç ve giderler ile) icra dosyasına bu miktardan fazla ödeme yapılmasından mütevellit bir karışık olduğu değerlendirilmiş ve yeniden rapor aldırılmasına lüzum görülmemiştir.Dava konusu 19.248,98TL bedelli faturaya ilişkin davalı tarafın 3.650,00TL kısmi kabulü ve ödemesi ile uyuşmazlılığın 15.598,98TL olduğu icra dosyasına yapılan ödemenin de başka bir şeye değil dava konusu olan faturaya istinaden yapıldığı anlaşılmaktadır.
Neticede, davacı tarafından dava dışı ve davalı sigortalısına davamız tarafları arasındaki sözleşmeye istinaden yapılan tedavi ve ameliyatın yerinde olduğu ve faturaya davalının süresi içerisinde herhangi bir itirazının da olmadığı, Yargıtay 23. HD. kararlarında da açıklandığı üzere “Bir faturayı alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde faturanın içerdiği bilgilere itiraz etme hakkına sahiptir. Aksi taktirde faturanın içeriğini kabul etmiş sayılır. 6102 sayılı TTK. m.21 uyarınca fatura içeriğinden kabul edilen hususlara ilişkin olarak, faturayı düzenleyenin lehine, adına fatura düzenlenenin aleyhine bir karine getirmektedir. Bu karine, faturanın ispat gücüne yönelik bir düzenlemeyi ortaya koymaktadır. Diğer anlatımla, fatura, düzenleyen aleyhine delil olduğu gibi, kendisi faturayı düzenlemediği halde tebliğinden itibaren sekiz gün içinde itiraz etmeyen aleyhine de delil olabilecektir. Faturanın adına tanzim edilen aleyhine ispat vasıtası olması, yani, faturayı alan kişinin fatura kendinden sadır olmamakla birlikte aleyhine delil teşkil etmesi TTK’nın 21. maddesinin 2. fıkrasında düzenlenen ve yukarıda ayrıntısı açıklanan bu karineden kaynaklanmaktadır.Ve ayrıca iş bu alacak davasına ve de … 6. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına konu 25.04.2016 tarih ve 19.248,98TL bedelli faturanın 3.650,00TL’ lik kısmının kabulü ile icra dosyasına buna ilişkin ödeme yapılmış olduğunun anlaşılması ve de davacının iddia ettiği 3.650,00TL’ lik kısma ilişkin iddianın ispat edilememesi karşısında davanın 15.598,98TL bakımından kısmen kabulü ile tarafların tacir olduğu nazara alınarak ve taleple bağlı kalınarak 13/11/2017 dava tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlardaki avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
15.598,98 TL nin 13/11/2017 dava tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlardaki avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 1.065,57 TL nispi karar harcının, 328,73 TL peşin harçtan mahsubu ile noksan kalan 736,84 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince red edilen miktar üzerinden hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan toplam 1.936,20 TL yargılama giderinden davanın kabul red miktar ve oranı göz önüne alınarak hesaplanan 1.569,05 TL yargılama gideri ile 328,73 TL peşin harç, 31,40 TL başvuru harcı, 4,60 vekalet harcı toplamı 1.933,78 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Taraflarca yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF YOLU açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.03/12/2019

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)

Harç / Masraf Dökümü
Peşin Harç : 328,73 TL
Karar Harcı : 1.065,57 TL
Noksan Harç : 736,84 TL

Davacı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 2.310,20 TL

Davalı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 0,00 TL

Yargılama gideri detayları
Bilirkişi Ücreti : 1.800,00 TL
Posta Giderleri : 136,20 TL