Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1017 E. 2021/42 K. 26.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1017
KARAR NO : 2021/42

DAVA : TAZMİNAT
DAVA TARİHİ : 10/11/2017
KARAR TARİHİ : 26/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA/ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin araç kiralama sektöründe faaliyet gösteren bir şirket olduğunu ve … plakalı aracın maliki olduğunu, 12/08/2016 tarihinde davalı …’ın maliki ve sürücüsü olduğu … plakalı araç ile müvekkiline ait araca çarpmak suretiyle kusurlu olarak kazaya sebebiyet verdiğini, taraflar arasında maddi hasarlı kaza tespit tutanağı tanzim edildiğini, davalı …’ın %100 kusurlu olduğunun tutulan kaza tespit tutanağı ve Sigorta Bilgi Gözetim Merkezince tespit olunan kusur bilgilerini içerir rapor ile sabit olduğunu, davalının kusuru ile sebep olduğu bu kazada müvekkiline ait aracın ağır hasara maruz kaldığını, aracın onarım maliyetinin 12.508,38 TL olduğunu, müvekkiline ait aracın hasar tutarının sigorta şirketince karşılandığını, ancak müvekkiline ait aracın bu kaza sonrası değerinin düştüğünü ve müvekkilinin ekonomik zarara uğradığını, müvekkili şirketin aracını 2017 yılı Nisan ayında kasko rayiç değerinin 62.900,00 TL olmasına rağmen 40.000,00 TL bedelle satabildiğini, müvekkili şirketin kiralama sektöründe faaliyet gösterdiğini ve bu sebeple aracın onarımda kaldığı süre boyunca kira gelirinden mahrum kaldığını, davalı sigorta şirketinin diğer davalı araç maliki …’ın trafik sigortacısı olduğunu, davalı sigorta şirketine 24/07/2017 tarihinde başvuru yapıldığını, ancak sigorta şirketi tarafından taleplerine olumlu/olumsuz yanıt verilmediğini ve ödeme de yapılmadığını, tüm bu nedenlerden dolayı tahkikat sonucunda müvekkilinin kazanç ve aracında oluşan değer kaybı zararının tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere şimdilik 400,00 TL değer kaybı ile 100,00 TL kazanç kaybının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalılardan tahsilini ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA/ Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; iş bu davanın belirsiz alacak davası şeklinde açılmasının mümkün olmadığını, kazanç kaybı veya araçta oluşan değer kaybının da belli ve belirlenebilir nitelikte olduğunu, bu nedenle davanın usulden reddi gerektiğini, davaya konu kazada davacı tarafın ara sokaktan yolu kontrol etmeden kusurlu bir şekilde aniden müvekkilinin aracının önüne çıktığından dava konusu kazanın meydana gelmesinde kusurlu olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla yargılama neticesinde aleyhlerine bir hüküm kurulacak ise müvekkilinin belirlenecek tazminattan kusuru oranında sorumlu olduğunu, davacı yanın aracının değer kaybı talebinden önce mülkiyet değiştirdiği için değer kaybı talebinde bulunulabilmesinin mümkün olmadığını, davaya konu kazaya karışan aracın onarımı süresince kazanç kaybı olduğu iddialarının davacı yanca ispatlanması gerektiğini, davacı yanın aracında kaza sonucu oluşan bir değer kaybı zararı varsa diğer davalı sigorta şirketinin ZMMS poliçesi kapsamında meydana gelen değer kaybından sorumlu olduğunu, davanın temelinin haksız fiil olması sebebiyle davacı yanın müvekkilinden avans faizi isteminin yersiz ve haksız olduğunu, tüm bu nedenlerden dolayı öncelikle usule ilişkin itirazlarının kabulünü, davacı yanın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davasının reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
TALEP ARTIRIM/
Davacı vekili 02/02/2019 tarihli dilekçesiyle 400,00 TL değer kaybı, 100,00 TL kazanç kaybı olmak üzere toplam 500,00 TL tazminat talebini 10.650,00 TL (10.000,00 TL değer kaybı ve 650,00 TL kazanç kaybı olmak üzere)’ye artırdığını beyan etmiş ve buna ilişkin harcı da 17/11/2020 tarihinde ikmal ettiği anlaşılmıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE/
Davanın, maddi hasarlı trafik kazası sonucu hasar gören aracın 2918 sayılı KTK kapsamında maddi zararın (araçtaki değer kaybı ve de kazanç kaybı/ikame araç bedeli zararının) tazminine ilişkin belirsiz alacak davası olarak açıldığı anlaşılmıştır.
Trafik kaza tespit tutanağı, araç ruhsat sureti, davalı sigorta şirketi hasar dosyası ve ZMSS poliçesi, … Ulaşım Daire Başkanlığı yazı cevabı celp edilip incelenmiştir.
Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezine yazılan müzekkere ile ”…” plakalı aracın karıştığı kazaların mahkememize bildirilmesinin istenilmesine karar verilmiş, gelen müzekkere cevabı incelenmiştir.
Davacı … vekili talebi üzerine dava … Sigorta A.Ş.’ ye ihbar edilmiş, ihbar olunan vekilinin beyan dilekçesi sunduğu anlaşılmıştır.
Tarafların iddia ve savunmaları, sunulan deliller, tüm dosya kapsamı, hasar dosyası üzerinde inceleme yapmak suretiyle meydana gelen kazadaki kusur durumunun ve değer kaybı miktarı ile kazanç kaybının belirlenmesi amacı ile bilirkişi incelemeleri yapılmış, düzenlenen rapor ve ek rapor incelenmiştir.
Hasar-Kusur Konusunda Uzman Bilirkişi … tarafından düzenlenen 28.06.2018 tarihli bilirkişi ön raporu eksikliği giderilerek aynı bilirkişi tarafından düzenlenen 28/10/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; dava konusu … plaka sayılı aracın karıştığı bu kaza sonrası yapılan onarım sonrası ikinci el piyasa değerinde 7.000,00 TL değer kaybı meydana geldiği, 10 günlük onarım süresindeki kar kaybının 650,00 TL olduğu, davalı sürücünün olayda %100 kusurlu olması nedeniyle davacının değer kaybını her iki davalıdan kar kaybını ise araç maliki ve sürücüsü davalı …’tan faizi ile birlikte isteme hakkı olduğu kanaati oluştuğunu belirtmiştir.
Taraf vekilleri itirazı üzerine, aynı bilirkişi tarafından düzenlenen 01/02/2019 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; dava konusu … plaka sayılı aracın karıştığı bu kaza sonrası yapılan onarım sonrası ikinci el piyasa değerinde 10.000,00 TL değer kaybı meydana geldiği, 10 günlük onarım süresindeki kar kaybının 650,00 TL olduğu, davalı sürücünün olayda %100 kusurlu olması nedeniyle davacının değer kaybını her iki davalıdan kar kaybını ise araç maliki ve sürücüsü davalı …’tan faizi ile birlikte isteme hakkı olduğu kanaati oluştuğunu belirtmiştir.
Her ne kadar mahkememizce kök ve ek raporlar arasında çelişki bulunduğundan yeniden rapor tanzimi yönünde ara karar kurulmuş ise de, davacının bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi ekinde de sunduğu resimlerin dosya kapsamında zaten daha önce de sunulu olduğu anlaşılmakla ve de bu resmin kök rapor düzenlendiğinde de dosyada olduğu fakat bilirkişi tarafından değerlendirilmediği anlaşılmakla ve ek raporda bilirkişi tarafından dosyaya sunulan resim doğrultusunda hesaplama da değişiklik yapıldığı ancak belirtildiği üzere ek rapora itiraz dilekçesinde sunulu resimlerin dosya kapsamında görüldüğü anlaşılmakla iki rapor arasında çelişki bulunduğundan yeni bir bilirkişi raporu alınması yönündeki ara karardan dönülmüştür.
Belirtildiği üzere bu sebeple raporlar arası çelişki olmadığı anlaşılmakla, gerekçeli ve denetime elverişli olduğu görülen 28.10.2018 tarihli bilirkişi ek raporuna ve değer kaybı ile araç mahrumiyet zararına ilişkin yapılan hesaplamalara mahkememizce itibar edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı dikkate alınarak; davalı sigorta şirketinin … plakalı aracın sigortacısı, davalı …’ ın araç sürücüsü ve maliki yani işleteni olduğu ve kazanın oluşumunda %100 oranında asli ve tek kusurlu olduğu, … plakalı araç sürücüsünün ise kusurunun olmadığı dosyadaki tüm deliller çerçevesinde yapılan bilirkişi incelemesi ile de sabit bulunmuştur.
Davalı … vekili iş bu davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını savunmuş ise de İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9.Hukuk Dairesinin 2017/60 esas, 2017/69 karar sayılı 01.03.2017 tarihli kararında da belirtildiği üzere, talep edilen zarar kalemi miktarı yapılacak yargılama sonunda net olarak ortaya çıkacağından davanın belirsiz alacak davası olarak kabulü gerektiği kanaati ile davalı tarafın bu yöndeki itirazı yerinde görülmemiştir.(Ayrıca Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2017/17-1099 esas, 2019/460 karar sayılı16.04.2019 tarihli kararı)
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “işletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”. Aynı Yasa’nın 85/1 maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, 85/ son maddesinde ise, “ işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiştir.
Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları da , “sigortacı, bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir.Bu haliyle sigorta poliçesi uyarınca aracın işletilmesi sırasında 3. kişilere verilen zararlardan sorumluluğunun bulunduğu, araçta meydana gelen değer kaybının da poliçe kapsamında giderilmesi gereken zararlardan olduğu davacı tarafın talep edebileceği değer ve kazanç kaybı miktarının bilirkişi raporuyla sabit olduğu, kazanç kaybından ise araç işleteninin ve araç sürücüsünün sorumlu olması gerektiğinden davacının davasının kabulü ile değer kaybına ilişkin 10.000,00 TL tazminatın davalı sigorta şirketi açısından 04/08/2017 temerrüt tarihinden itibaren (24.07.2017 tarihinde davalı sigorta şirketine başvuru yapıldığı anlaşılmakla 8 iş günü sonrası olan) işleyecek yasal faizi ile ve de diğer davalı … açısından (talep artırım dilekçesindeki taleple bağlı kalınarak) 10/11/2017 dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile (her ne kadar davacı tacir olsa da, davalı işleten tacir olmadığı ve her iki tarafın ticari işlerinden kaynaklanan bir dava olmadığı gibi araçların da ticari olmadığı gözetilerek avans faizi uygulanamayacağı değerlendirilmekle ve benzer yönde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 46. Hukuk Dairesi 2020/162 esas, 2020/255 karar sayılı 09/11/2020 tarihli kararı da nazara alınarak) davalılardan müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine ve de kazanç kaybına ilişkin 650,00 TL tazminatın 10/11/2017 dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı …’dan tahsili ile davacı tarafa verilmesine dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM/ Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
Davacının davasının KABULÜNE,
1-Değer kaybına ilişkin 10.000,00 TL tazminatın davalı sigorta şirketi açısından 04/08/2017 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ve de diğer davalı … açısından 10/11/2017 dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
2-Kazanç kaybına ilişkin 650,00 TL tazminatın 10/11/2017 dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı …’dan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 727,50 nispi karar harcının (davalı … Sigorta Anonim Şirketi 683,10 TL harçtan sorumlu olmak üzere), 31,40 TL peşin harç ve 181,88 TL ıslah harcı toplamı 213,28 TL harçtan mahsubu ile noksan kalan 514,22 TL harcın (davalı … Sigorta Anonim Şirketi 469,82 TL harçtan sorumlu olmak üzere) davalılardan alınarak hazineye irad kaydına,
Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan toplam 939,60 TL yargılama gideri ile 31,40 TL peşin harç, 181,88 TL ıslah harcı ve 31,40 TL başvuru harcı toplamı 1.184,28 TL’nin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde davacıya iadesine,
Dair davacı ve davalı … vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF YOLU açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 26/01/2021

Katip
(e-imza)

Hakim
(e-imza)

Harç / Masraf Dökümü
Peşin Harç : 31,40 TL
Karar Harcı : 727,50 TL
Islah Harcı : 181,88
Noksan Harç : 514,22 TL

Davacı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 992,50 TL

Davalılar Gider Avansı
Yatırılan Avans : 00,00 TL

Yargılama gideri detayları
Bilirkişi Ücreti : 600,00 TL
Posta Giderleri : 339,60 TL