Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1007 E. 2019/280 K. 03.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1007 Esas
KARAR NO : 2019/280 Karar

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/11/2017
KARAR TARİHİ : 03/04/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA/
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı işleten, 18/07/2017 tarihinde araç sürücüsü …’ın … plakalı araç ile … Caddesini takiben … istikametine doğru seyir halindeyken saat 10:00 sıralarında aşırı yağmurun yağması nedeniyle yoldaki rögar kapaklarının görünmez hale gelmesi ve herhangi bir uyarı levhasının olmaması nedeniyle aracın altı ile rögara çarptığını, bu nedenle araçta hasar meydana geldiğini, araçtaki hasarın … 7. ATM’nin … D. İş sayılı dosya üzerinden alınan bilirkişi raporu ile 34.290,00 TL + %18 KDV olarak tespit ettirildiğini, hasarını, aracını … Ltd. Şti’ye tamir ettirmek suretiyle giderdiğini ve hasar bedelinin bu firma tarafından kendisine 19/09/2017 tarihinde KDV dahil 30.090,00 TL ve 03/10/2017 tarihinde KDV dahil 10.030,00 TL fatura edildiğini, hasarının giderilmesi için davalıya başvurduğunu, ancak davalının 03/08/2017 tarihli cevabi yazı ile talebini reddettiğini, bu nedenle hasar bedelinden oluşan 40.120,00 TL zararının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA/
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; yol yüzeyinde zarara neden olabilecek her türlü kusurun belediyeye ait olduğunu müvekkilinin böyle bir görev ve sorumluluğunun bulunmadığını, bu nedenle davanın husumet yönünden reddi gerektiğini, yağış nedeniyle yollarda oluşan göllenmeler, taşkınlar ve hasarlarda mesuliyeti bulunmadığını, araç sürücüsünün kusur durumunun araştırılması gerektiğini, talep edilen hasar bedelinin piyasa rayicine uygun olmayıp fahiş olarak belirlendiğini, davacının talep ettiği tazminata ancak dava tarihinden itibaren yasal faiz istenebileceğini, dava konusu olayda müvekkiline atfedilecek kusur olmadığı gibi olayla ilgisi de olmadığından açılan davanın öncelikle usulden olmak üzere esastan da reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE/
Dava, araçta meydana gelen maddi hasar bedelinin tahsili davasıdır.
Davacı işleten, 18/07/2017 tarihinde araç sürücüsü …’ın … plakalı araç ile … Caddesini takiben … istikametine doğru seyir halindeyken saat 10:00 sıralarında aşırı yağmurun yağması nedeniyle yoldaki rögar kapaklarının görünmez hale gelmesi ve herhangi bir uyarı levhasının olmaması nedeniyle aracın altı ile rögara çarptığını, bu nedenle araçta hasar meydana geldiğini, araçtaki hasarı … 7. ATM’nin … D. İş sayılı dosya üzerinden alınan bilirkişi raporu ile 34.290,00 TL + %18 KDV olarak tespit ettirildiğini, hasarını, aracını … Ltd. Şti’ye tamir ettirmek suretiyle giderildiğini ve hasar bedelinin bu firma tarafından kendisine 19/09/2017 tarih 116782 nolu fatura ile KDV dahil 30.090,00 TL ve 03/10/2017 tarih … nolu fatura ile KDV dahil 10.030,00 TL fatura edildiğini, hasarının giderilmesi için davalı … Genel Müdürlüğü’ne (…) başvurmuş ise de 03/08/2017 tarihli cevabi yazı ile zararının giderilmesi talebinin reddedildiğini, bu nedenle hasar bedelinden oluşan 40.120,00 TL zararının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Yargıtay 23. HD.sinin 01.11.2018 tarih 2016/783 E. ve 2018/5055 K. sayılı “Davacı İSKİ’nin kuruluşu hakkındaki 2560 Sayılı Kanun’da, bu kurumun Genel Kurul, Yönetim Kurulu ve Genel Müdürlük ile yönetileceği, denetçileri vasıtasıyla denetim yapılacağı, yıllık faaliyet ve yatırımlarının bilançolarda belirlenip, genel kurulun onayına sunulacağı ve bütçesinin kamu iktisadi teşebbüslerinde uygulanan bütçe formülüne göre düzenleneceği açıklandığına göre, bu kuruluşun özel hukuk hükümlerine göre idare edilen bir kamu kuruluşu olduğunun ve tacir sıfatı taşıdığının kabulü gerekir. (HGK’nın 14.06.2017 tarih ve 1358 E.- 1193 K. sayılı ilamı)
Bu durumda mahkemece, uyuşmazlığın, tacir olan tarafların ticari işletmesi ile ilgili ve dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan TTK’nın 4. maddesi uyarınca nispi ticari dava niteliğinde olduğu, bu itibarla, 6100 Sayılı HMK’nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca mahkemenin görevine ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu gerekçesiyle, davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, uyuşmazlığın esası incelenerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.” şeklindeki, 17. HD.sinin 14/01/2019 tarih 2018/2661 E. ve 2019/45 K. sayılı “Davacı sigorta şirketi olup, uyuşmazlık haksız fiilden kaynaklanıyor ise de; davacının sigortalısı … A.Ş. ile davalı … Genel Müdürlüğü tacirdirler Ticarethane, fabrika yada ticari şekilde işletilen diğer bir müesseseyi ilgilendiren bütün muamele, fiil ve işler ticari işlerdendir. Davada sigortalı ve davalı tacir olduğundan tüm fiil ve işlemleri ticari iş mahiyetindedir. Bu nedenle aradaki ilişkiye ticari hükümler uygulanacaktır. Davaya konu olay tacirler arası haksız eylemden kaynaklandığından, davaya bakma görevi Asliye Ticaret Mahkemelerine aittir.” şeklindeki ve 3. HD.sinin 27.02.2019 tarih 2017/12283 E. ve 2019/1644 K. sayılı “Davalı kurum, 2560 sayılı İSKİ Kanununun ek 5 ve geçici 10. maddeleri uyarınca kurulmuş olup, çalışmaları özel hukuk hükümlerine bağlı bulunmakta ve tacir sıfatını taşımaktadır.” şeklindeki kararları birlikte değerlendirildiğinde, iş bu davanın adli yargı yoluna tabi olduğu ve her iki tarafın tacir olması ve uyuşmazlığın da ticari işletmeleri ile ilgili olması nedeniyle 6102 sayılı TTK m.4 kapsamında mahkememizin işbu dava bakımından görevli olduğu görülmektedir.
6098 sayılı TBK’nın 49 ve devamı maddelerine göre kusuru ile ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren bu zararı gidermekle yükümlüdür. Aynı kanunun 50 maddesi uyarınca da zarar gören zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.
İhtilaf, tarafların vaki kazadaki tazminata esas kusur oranı ile davacının aracında meydana gelen hasar bedelini tespiti noktalarında toplanmaktadır. Kusur oranı ve destek tazminatı miktarının tespiti konuları hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi gerektiren haller olduğundan 6100 sayılı HMK m.266 gereği mahkemenin tarafların talebi yahut kendiliğinden vereceği karar ile bu hususları bilirkişiye tespit ettirilmesi gerekmektedir.
Bu kapsamda İnşaat Yüksek Mühendisi … ve Makine Mühendisi …’tan alınan 21/12/2018 tarihli bilirkişi raporu ile; kazanın meydana geldiği gün meteoroloji kayıtlarından tespit edildiği üzere aşırı yağış sonucu sel sularının yol kotundan yaklaşık 30 cm yukarıya yükseldiği, buna altyapı yetersizliğinin ve bozulmalarının sebep olduğu, bu nedenle yol güvenliğinin azaldığı, trafik ekiplerince düzenlenen kaza tespit tutanağın ile belirtildiği üzere kazanın aracın rögar kapağına çarpması neticesinde meydana geldiği, araçta meydana gelen hasar miktarının KDV dahil 40.120,00 TL olduğu, kazanın meydana gelmesinde davalının asli nitelikte tamamen kusurlu olduğu ve hasar gören araç sürücüsünün ise kusursuz olduğu tespit edilmiştir.
Dosya kapsamı, düzenlenen bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli ve denetime açık olması nedeniyle davanın kabulü ile 40.120,00 TL ‘nin dava tarihi olan 08/11/2017 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
Davanın KABULÜ İLE,
40.120,00 TL ‘nin dava tarihi olan 08/11/2017 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 2.740,60 TL nispi karar harcının, peşin yatırılan 685,15 TL harçtan mahsubu ile noksan kalan 2.055,45 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 4.763,20 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan toplam 1.342,00 TL yargılama gideri ile 685,15 TL peşin harç, 31,40 TL başvuru harcı ve 4,60 TL vekalet harcı toplamı 2.063,15 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Taraflarca yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde başvurulması halinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere karar verildi. 03/04/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

Harç / Masraf Dökümü
Peşin Harç : 685,15 TL
Karar Harcı : 2.740,60 TL
Noksan Harç : 2.055,45 TL

Davacı Gider Avansı
Yatırılan Avans :1.485,00 TL

Davalı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 100,00 TL

Yargılama Gideri Detayları
Bilirkişi Ücreti : 1.200,00 TL
Posta Giderleri : 154,50 TL