Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/999 E. 2019/140 K. 20.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
1.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/999 Esas
KARAR NO : 2019/140 Karar

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/10/2016
KARAR TARİHİ : 20/02/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA/
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin … isimli şahıs işletmesiyle gıda satışı işleri yaptığını, müşterisi olan …’dan aldığı mallara karşılık … Bankası A.Ş. … Şubesi hesabından keşide edilen, keşidecisi … Tic. Ltd. Şti. olan, 30/11/2016 vade tarihli, 11.500,00 TL bedelli ve … nolu çek ve … Bankası A.Ş. … Şubesi hesabından keşide edilen, keşidecisi … olan, 30/09/2016 vade tarihli, 7.000,00 TL bedelli ve 0014310 nolu çeklerin … adına hareket eden pazarlamacı …’ya 25/04/2016 tarihli ve … sıra nolu tahsilat makbuzu ile teslim ettiğini, …’nın müvekkilini arayarak çeklerin çalındığını söylediğini, çalınan çeklerle ilgili olarak … 5. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını ve müvekkilinin aracının bağlandığını, çek üzerinden müvekkilinin cirosundan sonra davalının cirosunun olduğunu, müvekkilinin davalı ile bir ticareti olmadığını, davalının çekin meşru ve yetkili hamili olmadığını, davalının çeki meşru yollardan ele geçirmesinin mümkün olmadığını, dava dışı …’nın meşru ve yetkili hamil olduğunu, müvekkilinden sonra ciro silsilesinin bozulduğunu beyanla, icraya yatırılan paranın ödenmemesi ve konulan hacizlerin kaldırılması için ihtiyati tedbir kararı verilmesini, müvekkilinin ilgili icra dosyasından borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA/
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının takibe konu çekte ciranta olduğunu, davacının kendi imzasını inkar etmediği için hamile karşı sorumluluğunun devam ettiğini, cirantanın çek namilinin dava dışı üçüncü şahıs olduğunu iddia ederek borçlu olmadığını sürme hakkının olmadığından davanın reddi gerektiğini, davacının çekin arkasını yazarak üçüncü şahısa teslim ettiğinden dolayı çekin Beyaz Ciro ile teslim edildiğini, müvekkili ile davalı arasında ticari ilişkinin olup olmadığının öneminin bulunmadığını, davalının çeki Beyaz Ciro ile teslim aldığını, dava konusu olan çekin davalının elinde olduğunu, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE/
Dava, İİK. M.72/3 kapsamında icra takibinden sonra açılmış menfi tespit davasıdır.
Davacı … ciranta sıfatıyla hamil olduğu ve aralarında dava konusu çekinde bulunduğu iki adet çeki üçüncü kişi … San. Tic. Ltd. Şti’den aldığı mal karşılığında bu şirketin pazarlama elemanı …’ya 25/04/2016 tarih ve … seri nolu makbuz ile teslim ettiğini, ancak çeklerin … (…)’dan çalındığını, çalınma nedeniyle hamil tarafından çek iptal davası açıldığını, bu esnada davalı … tarafından … 5. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden aleyhine icra takibi başlatıldığını, oysa davalı alacaklı ile aralarında herhangi bir ticari ilişki olmadığını, bu nedenle davalının meşru hamil olmadığını, bu sebepten borçlu olmadığının tespiti ile takibin iptalini talep ettiği görülmektedir.
Davalının ise çekte ciranta olduğunu, davacının imzasını inkar etmediğini, bu nedenle hamile karşı sorumlu olduğunu, davacının beyaz ciro suretiyle çeki cirolayarak kendinden sonra gelen hamile teslim ettiğini, müvekkil kendisiyle davacı araısnda herhangi bir ticari ilişkinin bulunmadığını, kaldı ki bunun herhangi bir öneminin de bulunmadığını, kendisinin çeki cirosuz olarak teslim aldığını, bu nedenle davanın reddini talep ettiği görülmektedir.
Dava dosyamıza celp edilen … 5. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde davalı …’ın davacı … ve üçüncü kişi … aleyhine 12/10/2016 tarihinde … seri nolu ve 7.000,00 TL miktarlı çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus yolla 7.000,00 TL asıl alacak, 24.16 TL işlemiş faiz, 700,00 TL %10 tazminat ve 21,00 TL %0,3 komisyon olmak üzere toplam 7.745,16 TL alacağın takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek yıllık %10,5 avans faizi ile birlikte tahsilini talep ettiği ve takibin derdest olduğu görülmektedir.
Takip dayanağı çek örneği incelendiğinde çekin keşidecisinin … , muhattap bankanın … Şubesi, lehtarın hamil olduğu, çekin … – 30/09/2016 tarihli ve 7.000,00 TL miktarlı olduğu, ciro zincirinin sırasıyla …, …, …, …, … A.Ş, … Ltd. Şti.,… Bankası A.Ş. (bu cironun üzeri çizildiğinden bu ciro yok hükmündedir) şeklinde olduğu ve çekin 30/09/2016 tarihinde bankaya ibraz edildiği ve çekin arkasına… 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası üzerinden verilen ödeme yasağı kararı nedeniyle ödenmediği görülmektedir.
Dava dosyamıza celp edilen … CBS’nin … soruşturma sayılı evrakın incelenmesinde davalı …’ın savcılıkta 21/03/2017 tarihinde; “… Ben bu çeki vade tarihinden 15 – 20 gün kadar önce inşaat malzemeleri ticareti karşılığında … isimli kişiden ofisinde teslim aldım, … çeki cirolamadı, bende daha sonra bu çeki cirolamadan …Şti’ye plastik hammaddeden kaynaklanan borcum nedeniyle verdim. Daha sonra çek ödenmemiş ve tekrar bana geri döndü, bende bunun üzerine çeki tahsil edebilmek için daha önce cirolamadığımdan dolayı … firmasının üzerine ciro yaparak tahsil için avukatıma verdim, herhangi bir sahtecilik ve dolandırıcılık söz konusu değildir… Çeki kendisinden aldığım …’ın…’ın TC kimlik numarası; …’dir. Açık adresini bilmiyorum ancak …. yakasında oturduğunu biliyorum, çekin çalıntı olduğundan benim bilgim ve haberim yoktur…” şeklinde ifade verdiği görülmektedir.
Dosya üzerinden Mali Müşavir bilirkişi …’dan alınan 07/01/2019 tarihli bilirkişi raporu ile; incelenen davacı taraf ticari defterlerinin TTK ve VUK bakımından usulüne uygun olarak düzenlenmiş olması nedeniyle lehine delil olma özelliğine haiz olduğu, dava konusu çekin davacı tarafından mal karşılığı … Ltd. Şti’ye teslim edildiği ve bu haliyle ilişkinin davacı defterlerine kayıtlı olduğunun tespit edildiği görülmektedir.
6102 sayılı TTK’nın 818. maddesinin açık atfı nedeni ile çek hakkında da uygulanması gereken 683-685. maddelerindeki düzenleme kapsamında herhangi bir kimsenin tedavüldeki çekten dolayı hamil sıfatı ile keşideci ve kendinden önceki cirantalara karşı hak sahibi olabilmesi için öncelikle ciranta sıfatı ile hamil olduğunu ispat etmesi gerekir. TTK m.683 düzenlemesi ile de bir kimsenin ciranta olup almadığı çekin bankaya ibrazından önce çek arkasına veya çeke eklenen ve alonj denilen kağıt üzerine dercedilen isim ve imzalardan anlaşılacaktır. Davalının … CBS’nin… soruşturma sayılı dosyası üzerinden 21/03/2017 tarihinde alınan ifadesinden davalının çekin bankaya ibrazından önce ciranta sıfatı ile imzasının olmadığı ve fakat bankaya ibrazdan sonra çekin kendisine ibraz edilmesi üzerine çeki ciroladığı anlaşıldığından esas itibariyle davalının iş bu çekte usulüne uygun bir cirosunun ve dolayısıyla kambiyo senetleri kapsamında yetkili hamile tanınan ve bu kapsamda kendinden önceki cirantaların ve keşidecinin çeke konu borçtan sorumlu olması kapsamında hamillikten kaynaklanan haklara sahip olamayacağı anlaşılmaktadır.
Kaldı ki davalı aynı ifadede çeki, çek arkasında cirosu olmayan …’tan aldığını beyan ettiğinden, bir an için davalının çek arkasındaki cirosunun usulüne uygun olduğu kabul edilse bile davalının çeki düzenli bir ciro zincirine dayanarak iktisap etmediği ve bu nedenle meşru hamil sıfatını kazanamadığı ve bu nedenle de çeke konu alacaktan dolayı kendinden önceki cirantalara ve keşideciye başvurma hakkı olmadığı anlaşılmaktadır.
Hayatın olağan akışı, ticari hayatın karmaşıklığı gereği ve hiç değilse çeki ciro yolu ile teslim alan davalının kendi menfaati gereği ciro zincirinde kopukluk olmaması için çeki teslim aldığı kişinin yazılı cirosunu almadan çeki cirosuz olarak teslim alması ciro zincirindeki kopukluktan kaynaklanan riskleri kabullenmekle birlikte TTK m.792 gereği çeki iktisapta ağır kusuru olduğunu göstermektedir.
Tüm bu nedenlerden dolayı davanın kabulü ile, davacının … 5. İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyasına konu alacak bakımından davalıya borçlu olmadığının tespiti ile takibin davacı borçlu … bakımından iptaline karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ İLE,
Davacının … 5. İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyasına konu alacak bakımından davalıya borçlu olmadığının tespiti ile takibin davacı borçlu … bakımından İPTALİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 478,17 TL nispi karar harcının, peşin yatırılan 119,55 TL harçtan mahsubu ile noksan kalan 358,62 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 2,725,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan toplam 661,00 TL yargılama gideri ile 119,55 TL peşin harç, 29,20 TL başvuru harcı, 4,30 TL vekalet harcı toplamı 814,05 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Taraflarca yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde başvurulması halinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere karar verildi. 20/02/2019

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza

Harç/Masraf Dökümü
Peşin Harç : 119,55 TL
Karar Harcı : 478,17 TL
Noksan Harç : 358,62 TL

Davacı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 1.815,00 TL

Davalı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 0,00 TL

Yargılama Gideri Detayları
Bilirkişi Ücreti : 600,00 TL
Posta Giderleri : 61,00 TL