Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/960 E. 2018/138 K. 15.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/960
KARAR NO : 2018/138

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 07/10/2016
KARAR TARİHİ : 15/02/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA /
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı ve davalının bir franchise sözleşmesinin tarafları olduğunu, davacının franchise alan, davalının ise franchise veren konumunda olduğunu, franchise veren konumundaki davalının sözleşme ile bayisi olan davacıya yapılan işi sürdürmek istememesi halinde %80 oranında yatırım ve maliyet iadesi garantisi verdiğini, davacının kendisine sözleşmede taahhüt edilen yatırım ve maliyet iadesinin şartlarını yerine getirerek noter ihtarı marifetiyle davalı şirkete sözleşmenin sürdürülemeyeceği ve taahhütte bulundukları yatırım iadesini ödemeleri için noter ihtarı keşide ettiğini, davalının noter ihtarına rağmen herhangi bir ödemede bulunmaması üzerine … 24. İcra Dairesinin … E. sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlattığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, bunun üzerine huzurdaki işbu itirazın iptali davasını açtıklarını, davacının restoranını faaliyete sokabilmek için faaliyet anına dek 660.330.TL masraf ve yatırım yaptığını, davalı yan ile davacının imzaladığı sözleşmede bir nevi garanti verdiğini ve işletmenin faaliyete başlamasından itibaren 1 yıl içinde karar vermesi halinde franchise alan davacıya yapacağı yatırımın %80’nini herhangi bir haklı sebep göstermeye ve tartışmaya gerek kalmaksızın iadede bulunacağını taahhüt ettiğini, davalının tutumunun yanlış olduğu gibi sözleşmeye de aykırı olduğunu, franchise sözleşmesi ve yatırım harcamalarına dair belgelerin kendilerine de ödeme emri ile birlikte tebliğ edildiğini, tutarın likit olduğu için icra inkar tazminatı da talep ettiklerini, haksız itirazın iptali ile %20 icra inkar tazminatına, faiz ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ile davacı arasında, franchise ve alt kira sözleşmeleri imzalandığını, davacının, bu sözleşmeye aykırı davrandığını, akdi yükümlülüklerini ihlal ettiğini, müvekkilinin ticari itibarına yönelik haksız ve basiretli tacir sıfatına aykırı eylemler gerçekleştirdiğini, davacının, müvekkiline yüklü miktarda kira, ortak gider, elektrik ve ürün bedelinden kaynaklı cari hesap borcu bulunduğundan, davacı aleyhine çok sayıda icra takibi de yapıldığını ve çok sayıda ihtar gönderildiğini, ancak davacının “ticari ilişkiye devam etmek istemediği” gibi hukukilikten uzak ve keyfi bir irade ile sözleşmeyi sonlandırmak ve karşılığında cezai şart ödenmesini talep ettiğini, bu haksız talep nedeniyle icra takibine itiraz edildiğini, davacının hem franchise hem de kira sözleşmelerine aykırı davranışları nedeniyle aleyhine icra takipleri yapıldığını ve çok sayıda ihtarlar keşide edildiğini, müvekkilinin akdi alacağına bağlı olarak haciz işlemleri yapıldığını, kesinleşen icra takiplerine istinaden müvekkilinin yasal yola başvurması sonrası, davacının bu durumdan istifade ederek işyerinin faaliyetine son verildiğini iddia etmesinin ve malları yedieminden teslim almasına rağmen faaliyete devam etmemesinin hukuki düzen karşısında haksız olduğunu, faaliyetin sonlanması adına ACES tarafından verilmiş bir yazılı izin bulunmadığından işbu 9.4. madde hükmünün davacıya talep edilebilecek bir hak vermediğinin de açık olduğunu, davacının, sözleşmeden doğan hiçbir mali yükümlülüğünü yerine getirmediğini ve mağazayı bilerek kapalı tuttuğunu, ayrıca taraflar arasındaki sözleşme, sözleşmeye uygun feshedilmediği sürece 5 yıl süre ile geçerli olup, sözleşmenin 16. madde de düzenlenen “fesih” hükmüne göre ise sözleşmeyi fesih hak ve yetkisinin müvekkiline verildiğini, davacının talebinin aksine davacının, sözleşmenin “‘Cezai Şart” başlıklı 17.2 maddesi gereği 150.000,00 USD cezai şart bedelini müvekkiline ödemekle yükümlü olduğunu, davacının ödeme emri ile talep ettiği rakam ile (527.657,00 TL asıl alacak) dava dilekçesinde yapıldığını belirttiği masraf miktarının (660.330,00 TL) farklı olmasının dahi davacının iddiasının çelişkisinin gösterdiğini, iş bu itirazın iptali davasının reddine, müvekkili aleyhine başlatılan haksız takibin iptaline, davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, masraf ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini savunmuştur.
DELİLLER /
Taraflarca ibraz edilen deliller incelenmiştir.
… 24.İcra Dairesinin … Sayılı İcra dosyası celp edilip incelenmiştir.
Taraflar arasında düzenlenmiş bulunan Franchısıng Sözleşmesi ve kira sözleşmesi incelenmiştir.
Davalı tarafça ibraz edilen delil listesinde belirttiği, davacı tarafın kira sözleşmesine aykırı davranışları nedeniyle davalı aleyhine başlatılan icra takip dosyaları celp edilip incelenmiştir.
Taraflarca keşide edilen ihtarnameler , mail yazışmaları ile davalı tarafça ibraz edilen davacı tarafın mağazasının camına asılan yazı incelenmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları, sunulan deliller birlikte incelenerek ayrıca taraf defterleri de incelenmek suretiyle davacının iddiası doğrultusunda söz konusu işyerine ne kadar masraf ettiğinin dayanak faturalar ve belgelerle ortaya konulması ve kira borçlarının davalıya ödeyip ödemediği hangi aylara ilişkin kira bedelini ödediği, bunun dışında davalının … A.Ş’ye taraflar arasındaki sözleşmeye konu işyerinin kiralarını ödeyip ödemediği, hangi aylara ilişkin kiraları ödediğinin belirlenip ve feshin haklı olup olmadığının tespitiyle ve tüm sözleşme hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının yaptığı masrafın %80’ini (sözleşmenin 9/4. Maddesi) isteyip isteyemeyeceği konusunda ve buna göre takip tarihi itibariyle davalıdan alacağının olup olmadığı varsa miktarının ne olduğu yönünde bilirkişi heyeti vasıtası inceleme yazılmasına karar verilmiştir. Bilirkişi heyeti vasıtası ile düzenlenen 07/12/2017 Tarihli Rapor ile sonuç olarak ”Taraflar arasındaki sözleşmenin 9.4 maddesiyle davacıya, herhangi bir sebep göstermeksizin bir yıl içinde sözleşmeden cayma ve yapmış olduğu masrafların %80’ini isteme hakkının açıkça tanınmış olduğu, Davacının göndermiş olduğu ihtarnameyle sözleşmenin bu hükmüne dayanarak cayma hakkını kullandığı, davacının yapmış olduğu masrafların %80’ni olan 243.657,18 TL’yi talep edebileceği ” yönünde mütalaada bulunulduğu görülmüştür.
GEREKÇE /
Tüm dosya kapsamı dikkate alınarak;Her nekadar davacı taraf özetle, Davacı ve davalının bir franchise sözleşmesinin tarafları olduğunu, Franchise veren konumundaki davalının sözleşme ile bayisi olan davacıya yapılan işi sürdürmek istememesi halinde %80 oranında yatırım ve maliyet iadesi garantisi verdiğini, davacının kendisine sözleşmede taahhüt edilen yatırım ve maliyet iadesinin şartlarını yerine getirerek noter ihtarı marifetiyle davalı şirkete sözleşmenin sürdürülemeyeceği ve taahhütte bulundukları yatırım iadesini ödemeleri için noter ihtarı keşide ettiğini, davalının noter ihtarına rağmen herhangi bir ödemede bulunmaması üzerine … 24.İcra Dairesinin … E. sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlattığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, davacının restoranını faaliyete sokabilmek için faaliyet anına dek 660.330.TL masraf ve yatırım yaptığını, davalı yan ile davacının imzaladığı sözleşmede bir nevi garanti verdiğini ve işletmenin faaliyete başlamasından itibaren 1 yıl içinde karar vermesi halinde franchise alan davacıya yapacağı yatırımın %80’nini herhangi bir haklı sebep göstermeye ve tartışmaya gerek kalmaksızın iadede bulunacağını taahhüt ettiğini, Franchise sözleşmesi ve yatırım harcamalarına dair belgelerin kendilerine de ödeme emri ile birlikte tebliğ edildiğini, tutarın likit olduğu için icra inkar tazminatı da talep ettiklerini, haksız itirazın iptali ile %20 icra inkar tazminatına, faiz ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiş, Bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen rapor ile ”Taraflar arasındaki sözleşmenin 9.4 maddesiyle davacıya, herhangi bir sebep göstermeksizin bir yıl içinde sözleşmeden cayma ve yapmış olduğu masrafların %80’ini isteme hakkının açıkça tanınmış olduğu, Davacının göndermiş olduğu ihtarnameyle sözleşmenin bu hükmüne dayanarak cayma hakkını kullandığı, davacının yapmış olduğu masrafların %80’ni olan 243.657,18 TL’yi talep edebileceği belirtilmiş ise de; Davacı tarafın masraf ve yatırım masraflarının tahsili için başlattığı icra takibine davalı tarafın borcunun bulunmadığına yönelik itirazı ile takibin durduğu, davacı tarafın davasının İ.İ.K.’ nun 67.md de ifadesini bulan İtirazın İptali Davası olduğu ve hak düşürücü süre içinde davanın açıldığı görülmüştür.
Davacı tarafın davasının dayanağı taraflar arasında düzenlenmiş bulunan Franchise Sözleşmesinin 9./4md dir. Sözleşmenin 9.4. Maddesi aynen ” Franchise Alan’ ın, işletmesini çalıştırmaya başlamasından itibaren bir yıl içinde herhangi bir haklı sebep göstermeksizin işletmesinde ki faaliyete son verilmesi halinde ise , ACES ,Franchise alanın iş bu sözleşmeye konu işletmenin faaliyete geçmesi anına kadar yapmış olduğu masraf ve yatırımlarının %80′ ini Francihe alana ödemeyi kabul ve taahhüt etmektedir. ” şeklindedir.
Sözleşme ve sözleşmenin yukarıda belirtilen maddesi taraflar arasında ihtilafsızdır. Davacı taraf … 20.Noterliğinin … Tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile Sözleşmeyi fesih ettiğini davalı tarafa bildirmiş ve fesih ihtarı 06/09/2016 Tarihinde davalı tarafa tebliğ edilmiştir. Davacı tarafın sözleşmenin düzenlenme tarihinden itibaren 1 yıl içinde Sözleşmeyi fesih ettiği anlaşılmaktadır.
Davalı taraf davaya cevabı ile taraflar arasında, Franchise ve alt kira sözleşmeleri imzalandığını, davacının, bu sözleşmeye aykırı davrandığını, akdi yükümlülüklerini ihlal ettiğini, müvekkilinin ticari itibarına yönelik haksız ve basiretli tacir sıfatına aykırı eylemler gerçekleştirdiğini, davacının, müvekkiline yüklü miktarda kira, ortak gider, elektrik ve ürün bedelinden kaynaklı cari hesap borcu bulunduğundan, davacı aleyhine çok sayıda icra takibi de yapıldığını ve çok sayıda ihtar gönderildiğini, ancak davacının “ticari ilişkiye devam etmek istemediği” gibi hukukilikten uzak ve keyfi bir irade ile sözleşmeyi sonlandırmak ve karşılığında cezai şart ödenmesini talep ettiğini, bu haksız talep nedeniyle icra takibine itiraz edildiğini, davacının hem Franchise hem de kira sözleşmelerine aykırı davranışları nedeniyle aleyhine icra takipleri yapıldığını ve çok sayıda ihtarlar keşide edildiğini, müvekkilinin akdi alacağına bağlı olarak haciz işlemleri yapıldığını, kesinleşen icra takiplerine istinaden müvekkilinin yasal yola başvurması sonrası, davacının bu durumdan istifade ederek işyerinin faaliyetine son verildiğini iddia etmesinin ve malları yedieminden teslim almasına rağmen faaliyete devam etmemesinin hukuki düzen karşısında haksız olduğunu, faaliyetin sonlanması adına ACES tarafından verilmiş bir yazılı izin bulunmadığından işbu 9.4. madde hükmünün davacıya talep edilebilecek bir hak vermediğinin de açık olduğunu, davacının, sözleşmeden doğan hiçbir mali yükümlülüğünü yerine getirmediğini ve mağazayı bilerek kapalı tuttuğunu belirterek davanın reddine talep etmiştir.
Davacı taraf ;taraflar arasında düzenlenmiş bulunan Franchise Sözleşmesini … 20.Noterliğinin … Tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile 06/09/2016 Tarihininde davalı tarafa tebliğ edilen ihtarname ile fesih etmiştir.Sözleşmenin 9.4. Maddesi uyarınca davacı tarafın haklı sebep göstermeksizin fesih etmesinin mümkün görüldüğü anlaşılmakla birlikte davacı taraf Fesih ihtarında ”….20/07/2016 günü restorana ihtiyati hacizle muhafaza işlemi uygulanarak tüm eşyalar kaldırılmıştır. Müvekkilimin restoranda ki faaliyeti bu tarihte sonlandırılmıştır. Sonrasında ve şimdi de tekrar işletmeyi faaliyete geçirme arzu ve istediğimiz kalmamıştır. …” ibaresi ile fesih gerekçesi olarak uygulanan haciz ve muhafaza işlemini göstermiştir. Davacı tarafın iş yerinde yapılan haciz işleminin 20/07/2016 Tarihinde yapıldığı, davacı tarafa 09/09/2016 tarihinde hacizli malların teslim edildiği görülmüştür.
Davalının kusuru olarak gösterilen; Davalı tarafça ibraz edilen delilerden olan … 14.İcra Dairesinin …, …, …, … 35.İcra Dairesinin …, … 6.İcra Dairesinin … sayılı icra dosyaları ile davacı tarafın, taraflar arasında düzenlenmiş bulunan kira sözleşmesi uyarınca kira bedellerini ve yan giderleri ödememesi üzerine hakkında icra takibinde bulunulduğu görülmüştür. İcra takiplerinin davalı tarafın Franchise ve Kira Sözleşmesinden doğan ve muaccel hale gelmiş olan alacaklarının tahsili amacıyla başlatılmış olan icra takipleri olduğu, yapılan haciz ve muhafaza işleminin 4721 Sayılı Kanunun 2.md. sinde ifadesini bulan Dürüstlük Kuralına uygun, yasal hakkın kullanımı niteliğinde ki işlemler olduğu görülmüştür.
Davalı tarafça ibraz edilen delillerden açıkça görüldüğü üzere; Davacı tarafın ‘ Davalı tarafın diğer bayilerine davalı tarafın kötüleyici beyanlarda bulunduğu, ”Bizim Kocaeli” isimli haber sitesinde davalı tarafın markasının aleyhine beyanlarda bulunduğu, iş yerine ” Değerli Müşterilerimiz, Bayisi olduğumuz, … Bir Tacire Uymayacak Yasa Dışı Yollara Başvurduğu İçin Geçici Süre İle Kapalıyız. ” şeklinde yazı astığı bu beyan ve hareketlerin taraflar arasında düzenlenen Franchise Sözleşmesinin 6./9md. aykırı şekilde davalının markasının ticari itibarını zedeleyecek davranışlar niteliğinde bulunduğu görülmüştür.
Sunulu nedenlerle;
-Davacı taraf Sözleşmenin 9.4. Maddesi uyarınca haklı sebep göstermeksizin sözleşmeyi fesih etme hakkının bulunduğunu, bu nedenle icra takibine konu bedel talep etme hakkının olduğunu iddia etmiş ise de; Taraflar arasında düzenlenmiş bulunan Franchise Sözleşmesinin bütün halinde değerlendirilmesi gerekmektedir.
-Taraflar arasında düzenlenen Franchise Sözleşmesinin 6.7. Maddesinde ”.Franchise alan, mücbir sebep olmaksızın Franchise Sözleşmesi süresi boyunca ACES’ in yazılı onayı olmaksızın … Kebap Evi Markasını iş bu sözleşmede belirtilen dükkanda kullanmaktan vazgeçemez, başka marka kullanmaz, markada herhangi bir değişiklik yapamaz faaliyetine son veremez.” anlaşma maddesinin açıklığı karşısında davacı taraf kira bedellerini ve yan ödemelerde temerrüde düşerek hakkında icra takipleri yapılmasına sebebiyet vermiş, davalı tarafın onayını almaksızın sözleşmenin feshinden çok önce kendi kusuru ile Faaliyetine son vermiştir.
-Taraflar arasında düzenlenen Franchise Sözleşmesinin 6.9 maddesinde ”Franchise alan, sözleşmede belirtilen bölge kapsamında ” …+ şekil ” markasını kullanırken , markanın ticari itibarını zedeleyecek tüm eylemlerden kaçınacağını, markanın ticari itibarına uygun bir şekilde markayı kullanacağını kabul,beyan ve taahhüt eder….” anlaşma maddesinin açıklığı karşısında davacı taraf davalı tarafın bayilerine davalı tarafı kötüleyici e-postalar gönderdiği , ‘…” isimli haber sitesinde davalı tarafın markasının aleyhine beyanlarda bulunduğu, iş yerine ” Değerli Müşterilerimiz, Bayisi olduğumuz, … Bir Tacire Uymayacak Yasa Dışı Yollara Başvurduğu İçin Geçici Süre İle Kapalıyız. ” şeklinde yazı astığı bu beyan ve hareketlerin taraflar arasında düzenlenen Franchise Sözleşmesinin 6./9md. aykırı şekilde davalının markasının ticari itibarını zedeleyecek davranışlarda bulunduğu görülmüştür.
Davacı tarafın davalı taraf ile arasında ki sözleşmeyi fesih etmeden önce kendi kusuru ile ticari faaliyetine son verdiği ve davalı tarafın ticari itibarını zedeleyecek davranışlarda bulunduğu hususu mahkememizce sabit bulunmuştur.
4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu’nun “Dürüst Davranma” alt başlıklı 2. maddesinde “Herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır” ilkesine yer verilmiş, devamında da “Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz” kuralı getirilmiştir.
Bir hakkın dürüstlük kuralına aykırı olarak kullanılması suretiyle başkasına bir zarar verilmesi hakkın kötüye kullanımını oluşturur. Objektif iyiniyet olarak da tanımlanan ve dürüstlük kuralını düzenleyen TMK’nun 2. maddesi, bütün hakların kullanılmasında dürüstlük kuralı çerçevesinde hareket edileceğini ve bir kimsenin başkasını zararlandırmak ya da güç duruma sokmak amacıyla haklarını kötüye kullanmasını Kanun’un korumayacağını belirtmiştir. Aynı maddenin ikinci fıkrasında düzenlenen, hakkın kötüye kullanılması yasağı kuralının amacı, hakime özel ve istisnai hallerde (adalete uygun düşecek şekilde) hüküm verme olanağını sağlamaktadır.
Bu haliyle Davacı tarafın, davalı taraf ile arasında ki sözleşmeyi fesih etmeden önce kendi kusuru ile ticari faaliyetine son verdiği ve davalı tarafın ticari itibarını zedeleyecek davranışlarda bulunduğu anlaşılmakla Sözleşmenin 9/4 maddesine dayanarak talepte bulunması hakkın açıkça kötüye kullanılması niteliğinde olduğu, hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeninin korumayacağı ve evrensel hukuk ilkeleri arasında yer alan “hiç kimsenin kendi kusurundan yararlanamayacağı” ilkesinin Ticari hayat alanında da uygulanmasının gerektiği yönünde mahkememizce kesin kanaat hasıl olmakla davacı tarafın İtirazın İptali davası ve icra inkar tazminat talebinin Reddine karar verilmiştir. Davacı tarafça icra takibinin kötüniyetle yapıldığına ilişkin delil elde edilemediğinden davalı tarafın kötüniyet tazminat talebi mahkememizce reddedilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın REDDİNE,
2-)Davalı tarafın istediği icra inkar tazminat talebinin de REDDİNE,
3-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 35,90 TL maktu karar harcının, peşin yatırılan 6.380,12 TL harçtan mahsubu ile bakiye 6.344,22 TL harcın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacıya iadesine,
4-)Davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 35.080,57 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
5-)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-)Davalı tarafça yapılan 49,00 TL yargılama gideri ile 8,90 TL vekalet harcı toplamı 57,90.TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
7-)Taraflarca yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili Av. … ile davalı vekili Av. …’in taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 15/02/2018

BAŞKAN …

ÜYE …

ÜYE …

KATİP …

Harç / Masraf Dökümü
Peşin Harç : 6.380,12 TL
Karar Harcı : 35,90 TL
Bakiye Harç : 6.344,22 TL

Davacı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 2.495,00 TL

Davalı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 550,00 TL

Yargılama gideri detayları
Bilirkişi Ücreti : 1.200,00 TL
Posta Giderleri : 216,50 TL