Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/850 E. 2021/211 K. 25.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/850
KARAR NO : 2021/211

DAVA : Sözleşmenin Feshi ve Tazminat
DAVA TARİHİ : 23/08/2016
KARAR TARİHİ : 25/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan sözleşmenin feshine ilişkin esas ve alacağa ilişkin birleşen davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
ASIL DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Davalı … Genel Müdürlüğü dava dışı … Şti. İle … 34. Noterliğinde … sayı ile … tarihinde “… İnşaatı” işi ilgili olarak bir sözleşme imzaladığını, bu sözleşmenin Kurbağalı deresi ıslah çalışmaları {2+633 km-O+OOO km) arası alanı kapsadığını, … Şti. çalışma güzergâhını, çalışma bölgesinde bulunan yerleri “geçici işgal ve kamulaştırma nedeniyle doğacak süre matım hakkı saklı kalması” ihtirazı kaydı ile 23.10.2013 tarihinde teslim aldığını, daha sonra davalı … Genel Müdürlüğünün muvafakati ile … sayılı sözleşme, müvekkili … ile …Tic. Ltd. Şti. arasında imzalanan … tarihli … yevmiye numaralı Devir Sözleşmesi ile …’a devredildiğini, davalı … Genel Müdürlüğünün kamulaştırma işlemlerinin müvekkilinin yapacağı çalışmaların aksatılmadan tamamlanacağına ve işgallerin kaldırılacağına dair güvence vermesi ve bu konuda müvekkilini ikna etmesiyle işe başlandığını, müvekkilinin bu sözleşme uyarınca yapacağı işin; daha önceki yıllarda başka yükleniciler tarafından inşa edilen fakat ihtiyacı karşılamadığı için taşkınlara sebebiyet veren 5 metre genişliğindeki dere kesitini 20 metre genişliğinde bir dere haline getirmek ve atık su tüneli inşa ederek derenin ıslahını yapmak olduğunu, bu arada müvekkilinin işe başlarken … Genel Müdürlüğünün talebi üzerine …’ın 12.09.2014 tarih ve … mektup nolu 3,600.000,- TL kesin teminat mektubunu ve Denizbank’ın 15.12,2015 tarih ve … mektup nolu 150.000,- TL kesin teminat mektubunu da verdiğini, müvekkilinin devraldığı ve sözleşme gereğince yapım işini üstlendiği sözleşmeden doğan tüm vecibelerini yerine getirmek için çalışmalarını sürdürürken, davalının uygulamalarından kaynaklanan birçok olumsuzluklarla karşılaştığını, işin yapımı sırasında ortaya çıkan hafriyatların atılacağı yerin davalı … Genel Müdürlüğü tarafından gösterilmemesi ve hafriyatların atımı için döküm sahası tahsis edilmemesi, geçiş güzergâhındaki taşınmazların kamulaştırmalarının yapılamaması ve işgallerin kaldırılmaması, kanalın geçiş güzergâhında bulunan … hatlarının kaldırılmaması (Deplaselerinin yapılmaması) yine geçiş güzergâhında bulunan bir parsele dokunulmamasına yönelik davalının talimatı nedeniyle kanal güzergâhının ilgisiz yerlerden geçirilmesi zorunda kalınması, ayrıca buna bağlı ve diğer nedenlerle ortaya çıkan (20) metre genişliğindeki derenin doğrudan (5) metre genişliğindeki dereye bağlanması taleplerinin yarattığı mansap sorunları, müvekkilinin edimini yerine getirmesinde fiili ve hukuki imkânsızlığı da beraberinde getirdiğini, bu sorunların ortadan kaldırılması zımmında müvekkilinin daha önce yaptığı yazışmalara ilaveten … tarih ve … sayılı yazı davalı … Genel Müdürlüğü’ne ile bir kere daha başvurarak, sözleşme eki kabul edilen Yapım İşleri Genel Şartnamesinin 6. Maddesinin 4. fıkrasında düzenlendiği üzere … her türlü toprak işlerine ait olup sözleşme veya eklerinde belirlenmiş veya sonradan idarece tespit edilmiş olan ariyet ve depo yerlerini bedelsiz olarak teslim etmekle yükümlüdür, sözleşmemiz ekindeki düzenlemeler ve işin niteliği gereği, taraflarınca hafriyat döküm ücreti ödenmemesi gerektiğini, zira firmalarınca özel mülkiyete ait ticari bir faaliyette bulunmadığını, dere ıslah çalışması ile kamu hizmeti görmek olduğunu, … ihalesi ile alınan kurumsal hizmet görülürken …’nin bağlı bulunduğu … Büyükşehir Belediyesi’nin diğer kuruluşuna hafriyat döküm ücreti ödendiğini, açıklanan nedenlerle hafriyat bedeli olarak ödedikleri 1.504.310-TL’nin taraflarına iadesi ve işin katan kısmına ait hafriyat için taraflarına döküm sabası tesis edilmesi talebinde bulunduklarını, ancak davalı … Genel Müdürlüğü müvekkilinin bu talebine ve diğer başvurularına olumsuz {Ret} cevap verdiğini, müvekkili …, 20 metre genişliğindeki dere ıslah işlerini yaparken; Davalı … Genel Müdürlüğü kanal geçiş güzergâhında bulunan ve kamulaştırılması gereken taşınmazları kamulaştıramadığını ve işgalleri kaldıramadığı için bu parselleri atlayarak daha sonraki parsellerden işe devam etmesi için müvekkilini yönlendirdiğini, müvekkilinin buna razı olmadığını ve bu yönlendirmenin teknik yönden sakıncalarını anlatarak bu uygulamayı yapamayacağını bildirdiğini, işin bu şekilde yapılmasına rıza gösterilseydi, 20 metre genişliğindeki derenin suyunun 5 metre genişliğindeki dereye bağlanması nedeniyle meydana gelebilecek ilk taşkında can ve mal kaybının söz konusu olacağını, müvekkilinin yaptığı ikazların karşılıksız kalması üzerine … tarih ve … sayılı ve içme suyu ve elektrik hatları deplaseleri ve derç güzergâhı konulu yazısı ile … Genel Müdürlüğüne yeni bir başvuru yaptığını, Sözleşmenin feshi ve teminat mektuplarının nakde tahvili sebebiyle ticari itibarının zedelenmesinden çekinen müvekkilinin bu süreç içerisine teminat mektuplarının karşılığını nakit olarak yatırmak üzere 16.05.2016 tarih ve 281269 sayılı yazı ile başvuruda bulunduğunu, … 12.09.2014 tarih ve … no.lu 3.600.000,- TL bedeli kesin teminat mektubu İle …bank 15.12.2015 tarih ve … no.lu 150.000,- TL kesin teminat mektubunun müvekkili şirkete iade edilerek, karşılığında teminat mektup tutarlarının … hesabına nakit olarak yatırma talebinde bulunulduğunu, müvekkilinin tamamıyla ticari itibarini korumak amaçlı ve ihtilafın sulhen çözümü İçin yaptığı ve davalı … için hiçbir sakıncası olmayan nakit bloke/depo talebi … tarafından hiçbir gerekçe gösterilmeden … tarih ve … sayılı yazısı ile reddedildiğini, bunun üzerine, söz konusu teminat mektuplarından; … 12.09.2014 tarih ve … nolu 3,600.00,- TL bedeli kesin teminat mektubu karşılığı 3.600.000 TL 31.05.2016 tarihinde banka teminat mektubunun tarih ve sayısı da bildirilmek suretiyle … hesabına yatırıldığını, ayrıca …bank … tarih ve … no.lu 150.000,- Tl kesin teminat mektubu karşılığı 150.000 TL 31.05.2016 tarihinde banka teminat mektubunun tarih ve sayısı da bildirilmek suretiyle … hesabına yatırıldığını, teminat mektubu karşılıklarının nakit olarak yatırılması üzerine 01.06.2016 tarihine … sayılı dilekçe ile … Genel Müdürlüğü’ne müracaat edilerek … ve …bank’a ait teminat mektuplarının karşılıksız kalması nedeniyle müvekkili şirkete iadesinin talep edildiğini, iade talebine rağmen, davalı …, teminat mektuplarını iade etmediğini, daha sonra idare, … tarih ve … sayılı yazısı içeriğinde belirttiği yazı ile müvekkilinin sözleşmeyi devraldığı tarihin de öncesine geçerek sözleşmeden sorumlu olmadığı dönemi de kapsayacak şekilde ceza tahakkuk ettirilmek suretiyle, teminat mektuplarını nakde tahvil etme konusunda harekete geçildiğini, bu süreçte ve bu arada davaya konu sözleşme … Yönetim Kurulu tarafından (EK-15: 23.06.2016 tarih ve … sayılı kararla) fesih edildiğini ve teminat mektuplarının nakde tahvil edilmemesi için yatırdığı 3.750.000,- TL tutarındaki nakdi teminatı … tarih ve … sayılı makbuzla irat kaydedildiğini ve ayrıca teminat mektuplarının nakde tahvil edilmesi için çalışmalara başlanıldığını, nakit teminatın irat kaydedilmesi ve açıkta kalan teminat mektuplarının nakde tahvil edilmesine tevessül edilmesi üzerine … 8. Asliye Hukuk Mahkemesine … Değişik İş. sayılı dosya ile müracaat edilerek banka teminat mektuplarının nakde tahvil edilmemesi için ihtiyati tedbir verilmesini talep ettiklerini, … 8. Asliye Hukuk Mahkemesi de bu talebi uygun görerek gerekli ihtiyati tedbir kararını verdiğini, işin icrası için gerekli olan kamulaştırma işlemlerinin ve işgallerin kaldırılması işlerinin işbu davanın tarihi itibariyle bile yapılmadığının ortada olduğunu, bu husus ilgili tapu dairelerine yazılacak müzekkerelerle de ortaya çıkacağını, açıklandığı üzere, idarece kamulaştırma İşlemleri yapılmadan, çalışma yapılacak alanlardaki işgaller sonlandırılmadan ihaleye çıkarıldığını, ilgili mülkiyet sorunlarının işbu dava tarihine kadar devam ettiğini, davalı idareye verilmiş bulunan … 12.09.2014 tarih ve …. sayılı ve 3.600.000 TL bedelli kesin teminat mektubu ile …bank ,,,tarih ve … sayılı ve 150.000- TL bedelli teminat mektubunun karşılıksız kalması nedeniyle … 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin … D. iş sayılı dosyasından teminat mektuplarının paraya çevrilmemesine dair verilen ihtiyati tedbir kararının hüküm kesinleşinceye kadar devamına, karşılıksız kalan teminat mektuplarının müvekkiline iadesine, iadenin mümkün olmaması halinde iptaline, banka teminat mektuplarının nakde tahvil edilmesini engellemek ve ticari itibarını korumak amacıyla müvekkilinin teminat olarak … veznesine nakden yatırdığı ve 13.07.2016 tarihinde davalı tarafından haksız olarak irat kaydedilen toplam 3.600.000 TL + 150.000 TL = 3.750.000 TL’nin davalı idareden ticari işlerde uygulanan en yüksek ticari temerrüt faizi ile birlikte istirdadına, müvekkili ile davalı arasında imzalanan … Islahı İnşaatı sözleşmesinin sözleşme kurulması sırasındaki geçersizlik, sözleşme sonrasında davalının sözleşmeye aykırı davranışına bağlı ifa imkansızlığı nedeniyle geriye yönelik olarak feshine, müvekkilinin gerek bu sözleşmenin kurulmasından önce ve gerekse sözleşmenin ifası sırasında yaptığı harcamalardan ve maruz kaldığı zararlardan şimdilik 50.000 TL’nin ticari işlerde uygulanan en yüksek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, dava dilekçesinde sözleşmenin haksız yere fesih edildiği iddialarına dayanak gösterilen sebeplerin hiç birini kabul etmediklerini, … İKN’ li … İnşaatı isi: … San Ltd, Şti. firmasının taahhüdü altında iken; yapım İşleri Genel Şartnamesi 19. Maddesi yapım işleri Genel Şartnamesi 47-2. maddesi ve taraflarca imzalanan yapım işlerine ait sözleşmenin 27. Maddesine istinaden Kamu İhale Sözleşmeleri Kanununun 20. Maddesine göre nedenleri açıkça belirtilen ihtara rağmen aynı halin devam etmesinden dolayı, … sayılı … Yönetim Kurulu Kararı gereği feshedildiğini, fesih kararının hukuka uygun olduğunu, davacı yanın dava dilekçesinde iddia ettiğinin aksine bu feshe sebep olanın davacı yan olduğunu, müvekkili idare ile yükleniciye teslim edilen projelerin geçtiği güzergâhlarda kamulaştırma sorunu bulunmadığını, onaylı imar planlarında dere bandı olarak gösterilen kısımlarda dere ıslah projesi hazırlandığını ve genelde kamu arazisi ve kamu vakalarının mülkiyetinde bulunan parsellerden proje planlandığını, Kamu vakıf arazilerinin üzerindeki parselden geçen kısımların tahsis işlemlerinin ise … Büyükşehir Belediye Başkanlığınca yapıldığını, kaldı ki yüklenici firmanın gerek işgal gerekse kamulaştırma işlemlerinden kaynaklanan herhangi bir aksaklık yaşanmadığı gibi 12 nolu hak ediş itibari İle onaylı iş programına göre işin %53,23 olması gerekirken rıakdi olarak %30,66 tamamlanmış olduğunu ve proje kapsamında çalışmaya başladığı noktalarda işleri tamamlamayıp eksik bıraktığını, hafriyat döküm sahasının bedelsiz olarak idareden temini ve 24 saat çalışma izni için 25.04.2016 tarih 230950 sayılı yan ile detaylı bir şekilde cevap verildiğini ve süre sonu olan 08.05.2017 tarihine kadar işlerin tamamlanması akabinde süre uzatma talebinin idarece değerlendirileceğinin belirtildiğini, müvekkili idarenin yüklenici firmadan projenin +1.700-30 metresinden başlanılmasını İstediğini, ancak yüklenici firmanın Beton Santralini proje güzergâhı üzerine kurması ve bu beton santralinin iş ile ilgisi bulunmayan ticari faaliyetlerde bulunarak asıl isi olan dere ıslah projesine »1.400-00 metresinden 4 av sonra çalışmalara başlayabildiğini, yüklenici firma proje güzergâhı üzerine kurmuş olduğu işgal durumundaki beton santralin başka firmalara … tarih … sayılı yazıda belirtildiği üzere ticari faaliyette bulunmaması ve dere ıslah sahası içinde kalması nedeni ile beton santralinin kaldırılmasının yüklenici firmadan istendiğini, … tarih … sayılı yazıda alt yapı tesislerinin deplaseleri için İnşaat İşleri Genel Teknik Şartnamesi 3.5.1 maddesine “servislerin daimi veya geçici alarak yönlerinin değiştirilmesi gerekirse bu işlerin ilgili kuruluşlar tarafından yapılması için başvurulacak, ilgili kuruluşlar tarafından bu işlemler yapılmazsa servislerin daimi veya geçici olarak yönlerinin değiştirilmesi işleri idare tarafından yükleniciye yaptırılacaktır,” denilmekte olup yüklenici firmanın İlgili kurumlarla temas kurularak işlemlerin hızlandırılması ve gerekli koordinasyonun sağlanmasının istendiğini, dava dilekçesinde 21 den fazla proje çizilerek idareye sunulduğunun belirtildiğini ancak idarelerinde yüklenici firmanın proje revize güzergâhını gösteren resmi yazılı herhangi bir belge bulunmadığını, …tarih … sayılı yazı ile yüklenici firmanın teminat mektuplarına karşılık idaremiz hesabına yatırdığı 3.750.000,00 TL tutarındaki nakit irat olarak kaydedildiği ve yapım İşleri teknik şartnamesinin 47. Maddesinin 5. Bendinde “4735 Sayılı Kanunun 19. 20 ve 21. Maddelerine göre söyleşmenin feshedilmesi halinde kesin teminat ve varsa ek kesin teminatlar alındığı tarihten gelir kaydedileceği tarihe kadar Devlet İstatistik Enstitüsünce yayımlanan aylık toptan eşya fiyat endeksine göre güncellenir güncellenen tutar ile kesin teminat ve varsa ek teminatların tutan arasındaki fark yükleniciden tahsil edilir* amir hükmüne binaen teminatların alındığı tarihten gelir kaydedildiği tarihe kadar DİE tarafından yayınlanan TEFE endeksine göre güncellenmesi gerektiğinden hesaplanan fark tutarının 15 gün içinde hesaba yatırılması aksi halde fark tutarın teminat mektuplarından teshil edileceğinin yüklenici firmaya bildirildiğini, yüklenici firmanın 3.750,000.-TL nakit tutan irat kaydedilmesi için idareleri hesabına kendi isteği ile yatırması da yapılan fesih ve irat işlemlerini kabul ettiği anlamına geldiğini, bu durumda basiretli bir tüccar olarak Yapım İşleri Genel Şartnamesinin 47/5 maddesinde bahsedilen farkın yatırılmasının müvekkili idare tarafından talep edileceğinin öngörmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
BİRLEŞEN DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davacı ile davalı arasındaki … işinin davalının ihale sözleşmeleri kanunun 20. Maddesi uyarınca feshedildiğini ve toplam 3.750.000 TL’lik teminat bedelinin idare hesaplarına irat kaydedildiğini, ancak Yapım işleri genel şartnamesinin 48. Maddesine göre güncellenen tutar ile kesin teminat ve varsa ek kesin teminatların tutarı arasındaki farkın yükleniciden tahsil edilmesi gerektiği, bu nedenle hesaplanan 669.525,21 TL fark bedelin ihtar tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında … 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında davacı aleyhine açtıkları davayı kazandıkları taktirde işbu davanın dayanaksız kalacağını, davalar arasında bağlantı bulunduğunun açık olduğunu, bu nedenle her iki davanın birleştirilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Asıl dosyada talep, eser sözleşmesinin feshi ve tazminat istemine; birleştirilen dosyada ise eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak talebine ilişkindir.
Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında mahkemece res’en gözetilir.
Asıl dosyada davacı, birleştirilen dosyada davalı olan …’nin tacir sayıldığı hususunda şüphe bulunmamaktadır.
Ancak mutlak ticari dava kapsamına girmeyen ve eser sözleşmesinden kaynaklanan asıl ve birleştirilen dosya davasının mahkememizde görülebilmesi ve nisbi ticari dava sayılabilmesi için uyuşmazlığın her iki tarafının tacir olması ve aynı zamanda her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olması gerekmektedir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2017/19-1658 E 2017/1464 K sayılı ilamında da belirtildiği üzere , 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun hazırlanmasında esas itibariyle “ticari işletme” temelinden hareket edilmiş ve ticaret hukukunun önemli kurumları ticari işletme kavramı ile bağlantı kurularak tanımlanmıştır. Bu hususa TTK’nın 11. maddesinin gerekçesinde de değinilmiş ve “…ticari işletme kanunun temelidir; yani merkez kavramıdır; bu niteliği ile belirleyici, hatta tanımlayıcıdır, denilmiştir.
Bir davanın ticari dava olup olmadığı ise TTK’nın 4. maddesinde gösterilen ilkelere göre belirlenmekte olup uyuşmazlığın çözümü için öncelikle “ticari işletme” kavramı üzerinde durulmasında yarar vardır.
Ticari işletme, TTK’nın 11/1. maddesindeki tanıma göre; esnaf işletmesi için öngörülen sınırı aşan, düzeyde gelir sağlamayı hedef tutan, faaliyetlerin devamlı ve bağımsız şekilde yürütüldüğü işletmedir. Anılan dört unsurun da bir arada bulunması zorunludur. TTK 11. maddesinde tanımına yer verilen ; devamlılık, gelir sağlamayı hedef tutma, bağımsızlık, esnaf işletmesi sınırlarını aşma unsurlarının bir ticari işletmede aynı anda bulunması gereklidir. Birinin bulunmaması ya da sonradan ortadan kalkması halinde, ticari işletme sıfatının kazanılması ve kaybedilmesi bakımından herhangi bir şekil şartı öngörülmediğinden, ticari işletme sıfatı kendiliğinden ortadan kalkar. ( Prof Dr.Rıza Ayhan, Prof Dr. Hayrettin Çağlar, Ticari İşletme Hukuku , Ankara 2018, s.95)
Somut olayda, tacir sayılan …’nin aynı zamanda ticari işletmesiyle ilgili bir uyuşmazlığın bulunup bulunmadığının incelenmesi gerekir.
… vekilinin dilekçesinde de belirtildiği üzere 2560 sayılı kuruluş kanunun 1. Maddesinin 3.fıkrasında ” …, … Büyük Şehir Belediyesine bağlı müstakil bütçeli ve kamu tüzel kişiliğini haiz bir kuruluştur. … personeli 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu hükümlerine tabidir.
” Bu sebeple ticari işletmenin bağımsızlık unsurunun … yönünden mevcut olmadığı ve … nin ticari işletme olarak tanımlanamayacağı sabittir.
6102 sayılı TTK nın yürürlüğe girmesinden önce istikrar kazanmış Yüksek Mahkeme kararlarında da …’nin ticari işletme vasfına haiz olduğuna değinilmemiş, tacir sayılması görev tespiti için yeterli sayılmıştır. Ancak Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2017/19-1658 E 2017/1464 K sayılı ilamında da belirtildiği üzere 6272 sayılı Ticaret Kanunundan farklı olarak 6102 sayılı TTK da ticari işletme tanımı yapılmış ve bir tarafın yalnız tacir olmasının davayı ticari dava haline getirmeyeceği hususuna açıklık getirilmiştir.
Açıklanan nedenlerle, davacı/birleşen dosya davalısı … nin tacir olduğu anlaşılsa da, taraflardan birinin tacir olması davanın ticari dava olarak kabulü için yeterli bulunmadığından ve nispi ticari davanın varlığından söz edilebilmesi için her iki tarafın tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili bulunması gerektiğinden bu iki koşuldan birinin olmaması halinde ortada bir ticari davanın varlığından bahsedilemeyeceğinden Türk Borçlar Kanununda düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıkla ilgili görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu anlaşılmakla HMK 114/1-c ve 115/2 maddesi gereği asıl ve birleştirilen davanın usul ( görev) yönünden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi ekli kararda açıklanacağı üzere;
1-Asıl davanın Mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK 114/1-c ve 115/2 maddesi gereği davanın USULDEN REDDİNE,
2-Kararın kesinleşmesine mütakip talep halinde dosyanın görevli nöbetçi İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-Birleşen davanın Mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK 114/1-c ve 115/2 maddesi gereği davanın USULDEN REDDİNE,
4-Kararın kesinleşmesine mütakip talep halinde dosyanın görevli nöbetçi İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
5-HMK 331/2. maddesi gereği yargılama giderlerinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
6-HMK 20. maddesi gereği süre içeresinde talep edilmemesi halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
Dair, asıl dosya davacısı birleşen dosya davalısı vekili Av. … ve asıl dosya davalısı birleşen dosya davacısı vekili Av. …’nin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 25/03/2021

BAŞKAN

ÜYE

ÜYE

KATİP