Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/828 E. 2020/254 K. 07.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/828
KARAR NO : 2020/254
DAVA : ALACAK
DAVA TARİHİ : 09/12/2015
KARAR TARİHİ : 07/07/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA/ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin 5216 Sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu gereğince … Belediyesine bağlı iştirak şirketi olduğunu ve bir kamu şirketi olarak faaliyet gösterdiğini, müvekkili şirketin … Belediyesinden ihale yoluyla aldığı işleri yapmak için İş Kanununun hükümleri çerçevesinde personel istihdam ettiğini, bu çerçevede …’nun yasal şartları yerine getirerek malullük yaşlılık sigortasından aylık bağlanması için 01/06/2015 tarihinde SGK’ya müracaat ettiğini, aynı şekilde ilgili müvekkili şirkete müracaatla kanunun ilgili hükümlerine dayanarak kıdem tazminatının ödenmesini talep ettiğini, müvekkili şirketin …’nun son çalıştığı iş yeri olması nedeniyle çalıştığı tüm yıllara ait kıdem tazminatını ödediğini, ancak …’nun müvekkili şirket nezdinde toplam 17 ay çalıştığını, çalışma süresinin geri kalanını davalı şirketlerde geçirdiğini, müvekkili şirketin davalı şirketlere tekabül eden kıdem tutarlarını da onlar adına ilgiliye ödediğini, tüm bu nedenlerden dolayı davanın kabulü ile fazla 9.454,48 TL kıdem tazminatı tutarının ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalılara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA/ Davalı … San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle, öncelikle görev yönünden davaya itiraz ettiklerini, davanın işçi işveren ilişkisi ve emeklilik konularını ilgilendiren bir dava olduğundan görevli mahkemenin İş Mahkemeleri olduğunu, davacının … A.Ş.’ nin müvekkili şirketten istediği alacaklarla lüvekkili şirketin sorumlu olmasının söz konusu olmadığını, müvekkili şirketin taşeron konumda olduğunu, kağıt üzerinde resmi işlemler dışında hiçbir dahiliyeti olmadığını, davacı şirketten emekli olan …’ nun tamamıyla çalışma hayatının başından sonuna kadar çalışma alanı olarak kesintisiz olarak son olarak çalıştığı davacı … A.Ş.’ den emekli olduğu için müvekkili şirketin herhangi bir sorumluluğu ve borcu olmadığından husumet yönünden itirazları olduğunu, İstanbul’ daki tüm haşere, sinekle mücadele ve ilaçlama, mezarlık gömü vs. işlerinde “… Belediyesi'”‘nin bağlı şirketi davacı … A.Ş.’ nin sorumlu ve vazifeli olduğunu, …’ görev sorumluluğunda olan ilaçlama veya mezarlık işlemleri işinin kendine bağlı şirketi olan davacı … A.Ş. Üzerinden yürüttüğünü ve üst işveren konumunda olduğunu, emekli ettiği işçisi …’ nun müvekkili şirkette hiç çalışmadığını, son çalıştığı şirketin de müvekkili şirket olmadığını, davacı … A.Ş. Olduğunu, buradan da işlemleri yapılarak, tazminatının ödenerek emekliye ayrıldığını, davacının herhangi bir iş davacı açmadığını, müvekkili şirkete mahkeme kanalıyla veya başkaca resmi bir kanaldan bir ihbarda bulunmadığını, ayrıca davacının işçinin davalıların herbiri için ne kadar süre ile çalıştığını ve her bir davalının ödenen kıdem tazminatının ne kadarlık bir bölümünden sorumlu olduğunu da belirtmediğini, tüm bu nedenlerle müvekkili şirketin işçi …’ nun emekli ikramiyesi ya da bir bölümünden sorumlu olmasının mümkün olmadığını belirterek; davanın reddine, masraf ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesi talep etmiştir.
Davalılar … Ltd. Şti., … Ltdi. Şti., … Tic. Ltd. Şti. Vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın tarafların tacir olduğu ve uyuşmazlığın tarafların ticari işleri ile ilgili olduğunun dava dilekçesinden anlaşıldığını, bu sebeple görev itirazlarının olduğunu, görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, müvekkili şirketin davacıdan Kamu İhale Kanunu uyarınca ihale ile iş aldığını ve bu kapsamda davacıya hizmet sözleşmesi ile hizmet verdiğini, somut olayda rücu talebine konu alacaklı işçilerin davacı şirket tarafından işe alınmasına karar verildiğini ve davacının isteği doğrultusunda müvekkili şirkete girişlerinin yapıldığını, rücu talebine konu alacaklı işçilerin yaptığı işin davacının asıl işi kapsamında kaldığını, asıl işin bölünerek alt işverene verilemeyeceğinin yasanın emredici hükmü olduğunu, bununla birlikte asıl işverenin işçilerin alt işveren tarafından işe alınarak çalıştırılmaya devam ettirilmesi sureti ile haklarının kısıtlanamayacağının da açıklanmasının mümkün olmadığını, aksi halde muvazaa olgusunun gerçekleşeceği ve bu durumda da işçinin başlangıçtan itibaren asıl işveren işçisi sayılacağının yasa koyucu tarafından hüküm altına alındığını, söz konusu olayda muvazaa sebebiyle işçinin artık başlangıçtan itibaren asıl işveren işçisi gibi işlem göreceğini, işçinin başlangıçtan itibaren asıl işveren işçisi olamsı halinde rücu davasının dayanağının ortadan kalkacağını, rücu talebine konu işçilerin davacının personelleri olduğunu, bu nedenle rücu davacının dayanağının yasal olmayıp davanın reddine karar verilmesini istediklerini, müvekkilli şirketlerden … Ltd. Şti.’ ye açılan davalarda İş Mahkemeleri tarafından husumetten red kararı verildiğini, Kamu İhale Kurul Kararında açıkça ifade edildiği üzere huzurdaki davanın müvekkili şirketlere mevzuatta yer almayan bir külfetin rücu davası ile istendiğini, iş bu davada istenen söz konusu alacakların ve diğer giderler için işçilik kalemleri üzerinden ödenecek %3′ lük tutarın iddia konusu düzenlemeden kaynaklanacak parasal tutarı karşılayamayacağının izahtan yoksun bir konu olduğunu, müvekkilinin öngörmediği ve 4734 Sayılı KİK hükümleri dairesinde kendisinden öngörmesinin beklenemeyeceği ve işin doğası gereği ihale makamının üstleneceği işçilik alacakları bakımından müvekkilinin sorumluluğunun olmadığını, taraflar arasındaki ihale sözleşmesinde işçilere ödenecek işçilik alacaklarının tamamından müvekkili şirketin sorumlu olduğuna ilişkin bir hüküm bulunmadığını, taraflar arasındaki %50-%50 oranındaki müteselsil müşterek borçluluğun aksinin kararlaştırılmadığını, taraflar arasında İş Kanunun 2. maddesi uyarınca müşterek borçluluk kurulduğuna göre, müvekkili şirketlerin ilgili dosya davacısının işçiye yapmakla yükümlü olduğu tutarın %50′ si oranında davacının sorumluluğunun bulunduğunun hukuki açıklamadan uzak olduğunu belirterek; müvekkili şirket hakkında açılan husumet yokluğu nedeniyle reddine, aksi halde esasa dair açıklamaları nedeniyle davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE/
….Asliye Hukuk Mahkemesi’ ne açılan dava 2015/500 esas, 2016/258 karar sayılı ve 27.05.2016 günlü görevsizlik kararı ile ve davacı vekili talebi üzerine mahkememize tevzi ile iş bu dosyaya kayıt olunarak yargılamaya devam olunmuştur.
Yargılama sırasında, … San. Ve Tic.A.Ş olan davacı ünvanının … Anonim Şirketi olarak değiştiği anlaşılmıştır.
Dava rücuen alacak talebine ilişkindir.
Dava dışı …’ na ilişkin SGK kayıt ve yazı cevapları celp edilmiş, deliller toplanmış, konusunda uzman bilirkişilerden raporlar aldırılmıştır.
İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku Uzmanı Doç. Dr. … tarafından düzenlenen 12/01/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacının rücuen alacak miktarının … şirketi için 3.871,86 TL(net) olduğuna, davacının rücuen alacak miktarının … Şirketi için 1.751,24 TL(net) olduğuna, işçinin diğer davalı şirketler bünyesinde geçen hizmet süresi 1 yıldan az olduğu için kıdem tazminatından sorumluluklarının doğmadığı, davacı kurumun … dışındaki davalılara rücu edebileceği miktar bulunmadığı görüş ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Aynı bilirkişiden alınan 29/03/2019 tarihli bilirkişi ek raporunda kök rapordaki görüş ve kanaatlerin devam ettiği görülmüştür.
Nitelikli Hesaplamalar Uzmanı Bilirkişisi … tarafından düzenlenen 10/02/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacının rücuen talep hakkının bulunduğunun kabulü halinde; 1. Seçenekte; hizmet alım sözleşmesinin 22.1 maddesine göre davacının ödediği tutarın tamamını rücu hakkının bulunduğunun kabulü halinde, davalılardan talep edilebilir alacak tutarının 9.454,22 TL ; 2. Seçenekte; Borçlar Kanunu hükümlerine göre, davacının ödediği tutarın yarısını rücu hakkının bulunduğunun kabulü halinde, davalılardan talep edilebilir tutarının; 4.727,11 TL olacağı, faiz başlangıcının 11/06/2015 ödeme tarihi olacağı sonuç ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Davalılardan … isimli davalıya karşı açılan dava bakımından; … Mahkemesi … Hukuk Dairesi’ nin … Esas ve … karar sayılı ve 27/06/2018 tarihli kararında da belirttiği üzere taraf ehliyeti, davada taraf olabilme yeteneğidir. Taraf ehliyeti, medeni (maddi) hukuktaki hak ehliyetinin, medeni usul hukukunda büründüğü şeklidir. Gerçekten, kimlerin taraf ehliyetine sahip bulundukları, Medeni Kanuna göre belirlenir. (HMK.nun 50, TMK.nun 8, 48.maddeleri) TMK.nun 50.maddesi gereğince tüzel kişinin iradesi, organları aracılığıyla açıklanır. (Baki Kuru, Ders Notları) Buna göre tüzel kişiliği olmayan … ve Unlu Mamulleri isimli davalıya karşı açılan davanın, davalının taraf ehliyeti-dava şartı yokluğu sebebiyle reddine karar verilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacı şirketin davalı alt işverenler yanında çalışan … isimli şahsa yapmış olduğu kıdem tazminatına ilişkin ödemeden dolayı bu şahsın yanında çalıştığı taşeron firmaların sorumluluğunun bulunup bulunmadığı, yapılan ödemeden dolayı davalı firmaların sorumlu olup olmadığı hususunda olduğu görülmüştür.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesinde; davacı şirket ile davalı şirketler arasında hizmet alımına ilişkin sözleşme düzenlendiği dava dışı …’ nun davalı alt işverenlerin yanında çalıştığı ve emekli olması nedeniyle işten çıkışının yapıldığı ve kendisine davacı tarafından ödeme yapıldığı sabittir.
Dava konusu olayda davacı ile davalılar arasında alt işveren-asıl işveren ilişkisi mevcut olup, davacı asıl işveren, alt işverenlerin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak İş Kanunu’ndan kaynaklanan yükümlülükler nedeniyle, alt işverenlerle birlikte müteselsilen sorumludur. Burada kanundan kaynaklanan bir teselsül hali söz konusu olup, asıl ve alt işverenler, dış ilişki itibariyle (dava dışı işçiye karşı) müseselsilen sorumludurlar. Bu düzenleme, işçi alacağının güvence altına alınması amacıyla yapılmış olup, sadece işçilere karşı bir sorumluluktur. Asıl ve alt işverenler arasındaki ilişkide ise İş hukuku değil, Borçlar Kanunu ve sözleşme hukuku esas alınacağından, uyuşmazlığın taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine göre çözümlenmesi gereklidir.
Alacaklıya karşı müteselsilen sorumlu olan borçlular, kendi aralarındaki iç ilişkide, bu husustaki nihai sorumluluğun hangi tarafa ait olduğu konusunda bir anlaşma yapabilirler. Nitekim 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 167. (Mülga Borçlar Kanunu’nun 146.) maddesinde düzenlenen, “Aksi kararlaştırılmadıkça veya borçlular arasındaki hukuki ilişkinin niteliğinden anlaşılmadıkça, borçlulardan her biri, alacaklıya yapılan ifadan, birbirlerine karşı eşit paylarla sorumludurlar. Kendisine düşen paydan fazla ifada bulunan borçlunun, ödediği fazla miktarı diğer borçlulardan isteme hakkı vardır.” şeklindeki hükümde de, müteselsil borçlulardan her birinin alacaklıya yapılan ifadan birbirlerine karşı genel olarak eşit paylarla sorumlu oldukları, ancak bunun aksinin kararlaştırılabileceği de açıkça belirtilmiştir. İşte müteselsilen sorumlu olan borçlular arasındaki iç ilişkide, bu konudaki sorumluluğun tamamen borçlulardan birine ait olacağı yönünde bir sözleşme yapılmış ise, tarafların serbest iradeleri ile düzenlemiş oldukları sözleşme hükümleri kendilerini bağlayacağından, dış ilişkide kanundan doğan teselsül gereğince borcu ödemiş olan müteselsil borçlunun, ödediği miktarın iç ilişkide borcun nihai yükümlüsü olan borçludan rücuen tahsilini talep edebileceği kabul edilmelidir.
Davalı … San. Tic. Ltd. Şti., zamanaşımı definde bulunmuş ise de ödeme ve dava tarihi itibari ile zamanaşımı süresinin dolmadığı ve de yukarıda izah edildiği sebeplerle mahkememizin görevli olduğu değerlendirilmiştir.
Bu açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında; dava dışı …’ nun hizmet alımı kapsamında çalışan işçi olup emekliliği gelmesi nedeniyle davacı tarafından kendisine yapılan ödemeden dolayı davalıların sorumlu olup olmadığı hususunda aldırılan 10.02.2020 tarihli bilirkişi raporu denetime açık, gerekçeli ve dosya kapsamı ile uyumlu olduğundan mahkememizce bu rapora itibar edilmiş ve ibraz edilen raporda da belirtildiği üzere davacı şirket ile davalı alt işverenler arasında yapılan sözleşme ve eki niteliğindeki teknik şartnamelerde çalışanların kıdem tazminatı hususunda net ve açık sorumluluk yükleyen hükme rastlanılmadığı anlaşıldığından dava dışı …’ na davacı tarafından ödenen miktardan tarafların kendi dönemleri ile ve yarı yarıya sorumlu olduğu kabul edilerek davalı … San. Tic. Ltd. Şti.’ den 2.069,77 TL’nin, davalı … Ltd. Şti.’ den 1.282,05 TL’nin, davalı … Tic. Ltd. Şti.’den 116,55 TL’nin ve de davalı … Tic. Ltd. Şti.’den 1.258,74 TL’nin ayrı ayrı ödeme tarihi olan 11/06/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine dair aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM/ Yukarıda açıklanan gerekçeye göre;
1- Davacının, … isimli davalıya karşı açtığı davanın, davalının taraf ehliyeti-dava şartı yokluğu nedeniyle REDDİNE,
2-Davacının davalı… San. Tic. Ltd. Şti.’ye karşı açtığı davanın KISMEN KABULÜ ile; 2.069,77 TL’nin ödeme tarihinden (11/06/2015) itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte iş bu davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Davacının davalı … Ltd. Şti.’ye karşı açtığı davanın KISMEN KABULÜ ile; 1.282,05 TL’nin ödeme tarihinden (11/06/2015) itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte iş bu davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacının davalı … Tic. Ltd. Şti.’ye karşı açtığı davanın KISMEN KABULÜ ile; 116,55 TL’nin ödeme tarihinden (11/06/2015) itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte iş bu davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacının davalı … Tic. Ltd. Şti.’ye karşı açtığı davanın KISMEN KABULÜ ile; 1.258,74 TL’nin ödeme tarihinden (11/06/2015) itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte iş bu davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 322,93 TL nispi karar harcından peşin yatırılan 161,46 TL harçtan mahsubu ile noksan kalan 161,47 TL (davalı… San. Tic. Ltd. Şti. 141,39 TL harçtan, davalı … Ltd. Şti. 87,58 TL harçtan, davalı … Tic. Ltd. Şti. 54,40 TL harçtan, davalı … Tic. Ltd. Şti. 85,98 TL harçtan sorumlu olmak üzere) harcın davalılar davalı… San. Tic. Ltd. Şti., davalı … Ltd. Şti., davalı … Tic. Ltd. Şti., davalı … Tic. Ltd. Şti.’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 3.400,00 TL (davalı… San. Tic. Ltd. Şti. 2.069,77 TL vekalet ücretinden, davalı … Ltd. Şti. 1.282,05 TL vekalet ücretinden, davalı … Tic. Ltd. Şti. 116,55 TL vekalet ücretinden, davalı … Tic. Ltd. Şti. 1.258,74 TL vekalet ücretinden sorumlu olmak üzere) vekalet ücretinin davalılar davalı … San. Tic. Ltd. Şti., davalı … Ltd. Şti., davalı … Tic. Ltd. Şti., davalı … Tic. Ltd. Şti.’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalılar… San. Tic. Ltd. Şti., … Ltd. Şti., … Tic. Ltd. Şti., … Tic. Ltd. Şti. lehine, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince red edilen miktar üzerinden hesaplanan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılar … San. Tic. Ltd. Şti., … Ltd. Şti., … Tic. Ltd. Şti., … Tic. Ltd. Şti.’ye verilmesine,
Davacı tarafından yapılan toplam 1.615,40 TL yargılama giderinden davanın kabul red miktar ve oranı göz önüne alınarak hesaplanan 807,67 TL yargılama gideri (davalı… San. Tic. Ltd. Şti. 353,30 TL yargılama giderinden, davalı … Ltd. Şti. 219,05 TL yargılama giderinden, davalı … Tic. Ltd. Şti. 19,91 TL yargılama giderinden, davalı … Tic. Ltd. Şti. 215,06 TL yargılama giderinden sorumlu olmak üzere) davalılar davalı… San. Tic. Ltd. Şti., davalı … Ltd. Şti., davalı … Tic. Ltd. Şti., davalı … Tic. Ltd. Şti.’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı… San. Tic. Ltd. Şti. tarafından yapılan 10,00 TL yargılama giderinden davanın kabul red miktar ve oranı göz önüne alınarak hesaplanan 7,08 TL’nin davacıdan tahsili ile davalı … San. Tic. Ltd. Şti. verilmesine, bakiye kısmın bu davalı üzerinde bırakılmasına,
Davalı … Tic. Ltd. Şti.tarafından yapılan 100,00 TL yargılama giderinden davanın kabul red miktar ve oranı göz önüne alınarak hesaplanan 86,68 TL’nin davacıdan tahsili ile davalı … Tic. Ltd. Şti. verilmesine, bakiye kısmın bu davalı üzerinde bırakılmasına,
Taraflarca yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
Dair davacı vekilinin ve bir kısım davalılar vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF YOLU açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 07/07/2020

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)

Harç/ Masraf Dökümü
Peşin Harç : 161,46 TL
Karar Harcı : 323,91 TL
Noksan Harç : 161,75 TL
Davacı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 1.930,00 TL
Davalı … Ltd. Şti. Gider Avansı
Yatırılan Avans : 10,00 TL
Davalı … Ltd. Şti. Gider Avansı
Yatırılan Avans : 100,00 TL
Yargılama Gideri Detayları
Bilirkişi Ücreti : 1.300,00 TL
Posta Giderleri : 425,40 TL