Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/740 E. 2021/945 K. 23.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/740
KARAR NO : 2021/945

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 24/02/2016
KARAR TARİHİ : 23/12/2021

Gaziosmanpaşa 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 08.06.2016 tarih 2016/101 Esas 2016/350 Karar sayılı görevsizlik kararı ile Mahkememize tevzi edilen Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle, davalılardan …’ün sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile müvekkillerinin oğlu ve kardeşi olan …’a 21/12/2015 tarihinde yüksek hızla gitmesi neticesinde çarptığını, iş bu çarpma neticesinde müvekkillerinin oğlu ve kardeşi …’ın olay yerinde vefat ettiğini, trafik kazası sonucu oluşan zararlardan … Ltd Şti Karayolları Trafik Kanunun 85 maddesi gereğince aracın işleteni olması sebebiyle … ise sürücü olarak haksız fiile sebebiyet veren kişi olarak sorumlu olduklarını, davalı … Sigorta A.Ş.nin ise zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile ölüm sebebiyle meydana gelen maddi zararlardan poliçe limitleri dahilined sorumlu olduklarını, 21/12/2015 tarihinde meydana gelen trafik kazasında vefat eden …’ın olay tarihinde 15 yaşında olduğunu, müvekkillerinin oğlu ve kardeşi olan …’ın lisede okuyan ve herkesçe sevilen biri olduğunu, …’ın davalılardan …’ün kusuru neticesinde meydana gelen olayda hayatını kaybettiğini, davalı işletenin … Sigorta A.Ş.den Kasko Sigortasının da olduğunu, acentenin taraflarına poliçenin içeriğini göstermediğini, poliçe içeriği ihtiyari mali mesuliyeti içerdiği takdirde iş bu sigorta şirketinin de davaya dahil edilmesinin söz konusu olacağını, sigorta şirketine yazılarak poliçe örneğinin ibraz edilmesine karar verilmesini, müvekkillerinin müteveffanın babası … lehine fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile 10.000-TL maddi ve 125.000-TL manevi tazminat, … lehine 10.000-TL maddi 125.000-TL manevi, … Lehine 10.000-TL maddi ve 50.000 TL manevi tazminata hükmolunmasına, manevi tazminat taleplerinin davalılar …Tic Ltd Şti ve …’ün müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmalarına, mahkeme masraflarıyla ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar … Tic. Ltd. Şti. ve … vekili cevap dilekçesinde özetle, kazanın meydana geldiği araç her ne kadar müvekkili şirkete ait olsa da davalı …’ün sevk ve idaresindeyken ve mesai saatlerinin dışında, şahsi kullanımı sırasında meydana geldiğini, dolayısıyla müvekkili şirketin herhangi bir görevlendirmesi söz konusu olmadığından sorumlu kabul edilmesinin hak ve adalet duygusuna aykırı olduğunu, davalılardan …, müvekkili şirketin çalışanı olup, kendisine işi gereği araba tahsisi gerçekleştirilmiş bir kişi olduğunu, müvekkili şirketin özmalı olan … plakalı araçta çalışanlara tahsis edilmekte olduğunu, olay günü, kazanın 22:00 sıralarında gerçekleştiği de ortada olup, mesai saatinin dışında olduğunu, olaya karışan aracın davalı sürücü … tarafından işletenin amaç ve talimatları dışında kullanıldığı hususunda ihtilaf olmadığına göre müvekkili şirketin sorumlu tutulması hak ve adalet duygusuna aykırı olacağından müvekkil şirket yönünden davanın reddi gerektiğini, kaza tespit tutanağından da anlaşılacağı üzere, yayanın dikkatsizliği söz konusu olup bu durumda kusur oranlarının tespiti gerektiğini, kusurun tamamının müvekkili şirketin çalışanına yüklenmek istenerek fahiş tazminat miktarlarının istenmesi yerinde olmadığını, davalı müvekkili … hakkında … 17. Asliye Ceza Mahkemesi’nin …E. Sayılı dosyasıyla kamu davası açıldığını, bu dosya kapsamında verilen bilgiler ışından ölen …’a sürücü … tarafından selektör yapıldığı korna çalındığı fakat buna rağmen yayanın durmayarak yolun aracın geldiği istikameti kontrol etmeyerek yürümeye devam ettiğini çarpma anından sonra ise …’ün kendisine ilkyardım ekipleri gelinceye kadar ilkyardım yaptığını ancak o esnada yayanın kulağında kulaklık olduğunu farkettiği beyan ettiğini, kazanın müteveffanın kusurundan dolayı meydana geldiğini, müteveffa yaya, trafik kurallarına riayet etse idi yani yaya geçidinden veya üst geçitten geçse idi, kendisine yapılan ikazları (selektör ve korna) dikkate alsa idi, ana caddeden ve trafik kurallarına uymaksızın geçerken kulaklıklar kulağında olmasa idi kazanın vuku bulmayacağını, davacılar vekili tarafından iddia edildiği gibi sürücü müvekkili …’ün hızı nedeniyle meydana geldiği hususunun gerçeği yansıtmadığını, sürücü …, hız sınırlarını aşmamış, normal seyrinde ve en önemlisi trafik kurallarına uyarak yol aldığını, müteveffa …’ın kardeşi için maddi tazminat talebinde bulunmasının yerinde olmadığını, zira bu kişinin ölen kişiden büyük olup, ölenin bakmakla yükümlü olduğu kişiler arasında olmadığını, bu nedenle bu kişi için maddi tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerektiğini, davacılar tarafından talep edilen manevi tazminat miktarlarının fahiş olup, Yargıtay’ca da manevi zararın karşılığı olarak değil, sebepsiz zenginleşmeye sebebiyet verecek nitelikte olduğunu, bu nedenle manevi tazminatın kabulünün mümkün olmadığını, müvekkil şirketin, sigorta poliçelerinin karşıladığı kadar zarardan sorumluluğu olup, onun dışındaki zarardan sorumluluğu kabul etmediğini, müvekkil şirketin araç sahibi olması nedeniyle KTK gereğince kusursuz sorumluluğu bulunduğunu, bu sebeple de müvekkil şirketin aracının karışmış olduğu kaza nedeniyle gerek zorunlu gerekse de ihtiyari sigorta poliçesi bulunduğunu, aracın, gerek zorunlu gerekse de ihtiyari sigorta poliçesi davalılardan … Sigorta A.Ş.’den … numaralı poliçe ile mevcut olduğunu, davanın seyri esnasında alınacak kusur bilirkişisi raporu ve ardından maddi zararın tespitine ilişkin olarak alınacak bilirkişi raporlarından sonra müvekkil şirketin sigorta poliçelerinin karşılayacağı bedel kadar sorumluluğu kabul etmekte, poliçenin üzerinde bedelleri kabul etmediğini belirterek müvekkil şirket yönünden dosya kapsamında alınacak kusur ve zarar bilirkişi raporlarından sonra poliçe kapsamında zararların karşılanmasına, davacıların fazlaya ilişkin maddi tazminat istemlerinin reddine, manevi tazminat istemlerinin reddini, davanın müvekkil şirketin kasko şirketi olan … Sigorta A.Ş.’ye ihbar edilmesini, tüm yargılama giderleri ve vekaleti ücreti karşı tarafa tahmiline karar verilmesini savunmuştur.
Davalı … Sigorta A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle, dava dilekçesinde bahsi geçen 21.12.2015 tarihli kazaya karıştığı belirtilen, … plakalı aracın müvekkili şirkete 18.12.2015 -2016 tarihleri arasında geçerli olmak üzere … numaralı Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, söz konusu poliçede teminat limitimiz kişi başı 290.000 TL olduğunu, trafik sigortacısı şirketin üçüncü kişilerin uğramış olduğu bedeni zararlardan, sigorta poliçesinde belirtilen azami limitlerle ve işletenin veya işletenin eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru oranında maddi tazminat ile sorumlu tutulabileceğini, davacılar tarafından …’ın vefatı sebebi ile destekten yoksun kalma tazminatı talep edildiğini, öncelikle davacıların destekten yoksun kalıp kalmadıkları hususunun tespit edilmesi gerektiğini, müteveffanın vefatı sebebi ile, işbu davada davacı olmadığı halde destekten yoksun kalan kimseler varsa mahkeme tarafından resen tespit edilmesi gerektiğini, bu sebeple müteveffanın kendisinin ve anne ve babasının güncel nüfus kayıtları dosyaya celp edilmeli, hesaplama yapılmasına karar verilmesi halinde, hesap raporundan ilgili pay oranları dikkate alınması gerektiğini, destekten yoksun kalma tazminatı hesaplanırken, tazminat talep edenlerin ölen kişi ile ilişkileri, yaşları, medeni durumları ve vefat sebebiyle destekten yoksun kalıp kalmadıkları konuları öncelikli olarak belirlenmesi gerektiğini, davacı vekili tarafından reeskont faizi talep edildiğini, kazaya karışan sigortalı aracın, ticari araç olmaması sebebi ile, hükmedilecek faiz yasal faiz olması gerektiğini, bu konu Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 11.03.2014 tarih ve E. 2013/2862 – K, 2014/3439 sayılı kararında irdelenmiş ve sigortalı aracın özel araç olması durumunda sigorta şirketinin yasal faizle sorumlu olması gerektiği içtihat edildiğini belirterek kusur tespiti için dosyanın Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’ne gönderilmesini, müvekkili şirkete sigortalı aracın kusurlu bulunması halinde, davacıların ve dava dışı kimselerin destekten yoksun kalıp kalmadıklarının tespitini, destekten yoksun kalan kimselerin olması halinde, alanında uzman bilirkişilerce azami poliçe limitleri ve aktüeryal kurallar gözetilerek hesaplama yapılmasını, müvekkili şirket temerrüde düşmediğinden, dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesini, kaza tespit tutanağı ve alkol raporunun tarafına tebliğini, aleyhe hüküm kurulmaması halinde, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini savunmuştur.
… 17. Asliye Ceza Mahkemesi’nin …. E. Sayılı dosyası dosya içine celp edilmiş ve dosyanın kül halinde kasa mevcudu ile birlikte Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesine gönderilerek kazadaki kusur oranlarını gösterir rapor düzenlenmesinin istenmesine karar verildiği ve Adli Tıp Kurumu İstanbul Trafik İhtisas Dairesinin 17/11/2017 tarih ve … sayılı raporu ile,
…OLAY : 21.12.2015 günü saat 22:00 sıralarında davalı sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı kamyonet ile …istikametinden Yeni Çevre düzenleme yolunu takiben … istikametine doğru seyretmekte iken olay yerine geldiğinde seyir yönüne göre sağ taraftan sol tarafa geçmek üzere kaplamaya giren ve seyir şeridine kadar yürüyüşünü sürdüren davacılar yakını yaya …’a çarpması neticesi dava konusu kaza meydana gelmiştir.
İRDELEME:
1-Olay mahallinde yol 7,20 m genişlikte, asfalt kaplama, bölünmüş, tek yönlü iki şeritli olup meskun mahaldir.Olay anında vakit gece, aydınlatma mevcut, görüş açık ve zemin kurudur.Çarpma, tek yönlü iki şeritli, Yeni Çevre düzenleme yolunda, sol şerit üzerinde meydana geldiği, kamyonete ait çarpma noktası öncesi 4 mt fren izi saptandığı, çarpmada kamyonet ön kesiminden hasarlandığı, çarpılan yaya çarpma noktasından itibaren 45 mt sonra (kamyonetin boyu hariç) yol üzerinde olduğuna dair tespitin mevcut olduğu, kusura yönelik bilirkişi raporunun düzenlenmediği, trafik kaza tespit tutanağında, kazanın meydana gelmesinde gerek sanık sürücünün gerekse, müteveffa yayanın (nitelendirme yapılmadan) kusurlu olduklarının belirtildiği, kaza yerinde azami hız limitinin 80 km/s olduğu, adli dosya ile birlikte gönderilen … 17.Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dava dosyası kapsamındaki olay ile ilgili beyanlar, olay sonrası hazırlanan trafik kaza tespit tutanağındaki tespit ve veriler ile olay yerine ait fotoğraflardan anlaşılmıştır.
2-Adli dosyada mevcut bilgi ve belgeler, adli dosya ile birlikte gönderilen ceza dosyası kapsamındaki diğer tespit ve tekmil veriler hep birlikte değerlendirildiğinde kazanın yukarıda olay paragrafında ifade edildiği şekilde meydana geldiği görüş ve kanaatine varan heyetimiz taraflara atfedilen kusur oranı gerekçeleri ile birlikte aşağıda belirtilmiştir.
Buna göre;
A-Sürücü … sevk ve idaresindeki kamyonet ile seyrini sürdürerek olay mahalline gelmeden evvel, her ne kadar (yayalara karşı) ilk geçiş hakkına sahip isede, mahallin meskun olduğunu dikkate alarak yaya trafik itibariyle görüş alanını gerektiği şekilde kontrol ederek seyrini sürdüreceği yerde mevcut hızı ile mahale yaklaşmış, seyir yönüne göre sağ taraftan kaplamaya girip seyir şeridine kadar yürüyüşünü sürdüren yayayı geç farkedip aldığı fren tedbirinde etkisiz kalarak durduramadığı kamyonet ile yayaya çarpmış olmakla tali kusurlu görülmüştür.
B-Davacılar yakını yaya … tek yönlü taşıt trafiğine açık yola sol taraftan yaklaşan ve ilk geçiş hakkına sahip kamyonete rağmen girmiş, seyir şeridine kadar yürüyüşünü sürdürmüş bu tavrı ile korunma tedbiri alamadığı davalı sürücü yönetimindeki kamyonetin sadmesine maruz kalarak meydana getirdiği kazada dikkatsiz, tedbirsiz ve kurallara aykırı hareket etmiş olmakla asli kusurlu görülmüştür.
SONUÇ : Yukarıdaki hususlar muvacehesinde, olayda;
1-Davalı sürücü …’ün % 25 (yüzde yirmi beş) oranında kusurlu olduğu,
2-Davacılar yakını yaya …’ın % 75 (yüzde yetmiş beş) oranında kusurlu olduğu kanaatini bildirir müşterek rapordur. ” şeklinde görüş ve kanaat belirtildiği anlaşılmıştır.
Davacıların destek zararı bulunup bulunmadığı, varsa talep edip edemeyeceği, talep edilebilecek destek zararının miktarı konusunda (kusur konusunda indirim yapılıp yapılmayacağı hususunun mahkememiz heyetine bırakılması suretiyle) TRH 2010 ve PMF tablosuna göre seçenekli olarak hesap yapılması için aktüerya uzmanı bilirkişi …’ün görevlendirilmesine karar verilmiş ve bilirkişi … tarafından sunulan 17.05.2021 tarihli raporda özetle, 21.12.2015 günü meydana gelen trafik kazasında Ramazan’ın ölümü sebebiyle davacıların maddi tazminat talepleri yönünden yapıları inceleme sonunda; müteveffanın ağabeyi …’nın destekten yoksun kalma tazminat talep koşulunun gerçekleşmediği; anılan kazada …’ın ölümü sebebiyle; PMF yaşam tablosuna göre, davacı annenin 111.829,71 TL, davacı babanın 97.296,51 TL destekten yoksun kalma zararı oluştuğu; TRH – 2010 Yaşam tablosuna göre, davacı annenin 153.007,11 TL, davacı babanın 114.251,91 TL destekten yoksun kalma zararı oluştuğu; mahkemenin görevlendirme kararında açıklanan nedenlerle, kusur indirimi yapılmadığı; TBK.m.51- 52 hükmüne göre tazminatın takdir ve tayini eğer indirim yapılacaksa oranının münhasıran mahkemenin yargı yetkisi dahilinde olduğu; her iki seçenek bakımından da, hesaplanan zararla mükerrerlik teşkil eden indirim nedeni varlığının bulunmadığı; hesaplaman zararların (her iki seçenekte de) kaza tarihinde cari zorunlu trafik sigortası teminat limitini aşmadığı görülerek denetlendiği; KTK.m.99/1 ve poliçe genel şartları uyarınca yöntemince yapılan başvuruyu takip eden 8 iş günü sonrasının davalı sigorta şirketinin temerrüde düşeceği; yöntemince başvurulmamış olması halinde dava tarihinden itibaren diğer davalılar yanında faizden sorumlu olduğu; işaret edilen hususlar ile tüm delillerin takdir ve münakaşası ile hukuki değerlendirmenin tamamı Mahkemeye ait olduğu yönünde görüş ve kanaat belirtilmiştir.
Tüm Dosya Kapsamı Birlikte Değerlendirildiğinde
Dava, haksız fiil nedenine dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Yargılama sırasında davacılar ile davalı sigorta şirketinin maddi tazminat konusunda sulh olması sebebi ile davalı sigorta şirketi yönünden davadan feragat edildiği, diğer davalılar yönünden de maddi tazminat davasının konusuz kaldığından bahisle karşılıklı olarak yargılama gideri ve vekalet ücreti talep edilmediği anlaşılmakla davacılar … ve …’ın destekten yoksun kalma tazminatı istemleri yönünden davalı … Sigorta Anonim Şirketine yönelik davanın feragat nedeniyle reddine, diğer davalılar …Limited Şirketi ve … yönünden destekten yoksun kalma tazminatı istemleri konusuz kaldığından davacılar … ve …’ın bu davalılara yönelik maddi tazminat istemleri ile ilgili karar verilmesine yer olmadığına ve davacı …’ın, davalılar … ve … Ltd. Şti.’ye yönelik destekten yoksun kalma tazminatı isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
… 17. Asliye Ceza Mahkemesi’nin …E. Sayılı dosyası ve Adli Tıp Kurumu İstanbul Trafik İhtisas Dairesinin 17/11/2017 tarihli raporu da nazara alınarak Manevi tazminat talepleri yönünden dosya kapsamı değerlendirildiğinde somut olayda , 21.12.2015 günü saat 22:00 sıralarında davalılardan sürücü …’ün sevk ve idaresindeki … plakalı kamyonet ile … istikametinden … istikametine doğru seyretmekte iken kaza yerine geldiğinde seyir yönüne göre sağ taraftan sol tarafa geçmek üzere yola giren ve seyir şeridine kadar yürüyüşünü sürdüren davacılar … ve …’ın çocukları, davacı …’ın kardeşi olan yaya …’a çarpması neticesinde …’ın vefaat ettiği, kazanın meydana gelmesinde tek yönlü taşıt trafiğine açık yola sol taraftan yaklaşan ve ilk geçiş hakkına sahip kamyonete rağmen seyir şeridine kadar yürüyüşünü sürdüren yayanın, kurallara aykırı hareketi nedeni ile asli; etkin fren tedbirinde geciken sürücü …’ün ise tali kusurlu olduğu anlaşılmıştır.
TBK’nın “manevi tazminat” başlıklı 56/2.maddesinde “Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” şeklinde düzenleme yer almaktadır.
Bu yasal hüküm gereğince, hükmedilecek para, zarara uğrayanda manevi huzur duygusunu doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın miktarı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. Hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Manevi tazminat takdir edilirken, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli, davacının uğradığı zararın kapsamı, davalının sorumluluğunun niteliği, kusur oranları ve özellikle caydırıcı bir etki doğuracak düzeyde olması gerektiği de göz önünde tutularak, meydana gelen trafik kazası sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen tutarlara hükmedilmesi gerekmektedir.
Bu açıklamalar çerçevesinde, somut uyuşmazlıkta kaza tarihi, kazanın oluş şekli, kusur durumu, tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları ile hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak davacı … için 25.000,00 TL, davacı …için 25.000,00 TL, davacı … için 20.000,00 TL manevi tazminatın davalılar (sürücü) … ve (araç maliki ve işleten ) … Limited Şirketinden tahsili ile davacılara verilmesine ve fazla istemin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacılar …ve ..’ın destekten yoksun kalma tazminatı istemleri yönünden davalı … Sigorta Anonim Şirketine yönelik davanın feragat nedeniyle reddine,
Diğer davalılar … Limited Şirketi ve … yönünden destekten yoksun kalma tazminatı istemleri konusuz kaldığından davacılar …ve …’ın bu davalılara yönelik maddi tazminat istemleri ile ilgili karar verilmesine yer olmadığına,
2-Davacı …’ın, davalılar … ve … Ltd. Şti.’ye yönelik destekten yoksun kalma tazminatı isteminin reddine,
3-Davacıların manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulü ile,
Davacı … için 25.000,00 TL,
Davacı … için 25.000,00 TL,
Davacı … için 20.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve … Limited Şirketinden tahsili ile davacılara verilmesine,
Fazla istemin reddine,
4-Davacılar … ve …’ın tazminat istemi nedeniyle tahsili gereken maktu harç (118,60) ile davacı … yönünden tahsili gereken 59,30 TL maktu harcı mahsubu ile bakiye 949,22 TL harcın karar kesinleştiğinde davacılara iadesine,
5-Manevi tazminat nedeniyle tahsili gereken 4.781,70 TL harcın … ve … Limited Şirketinden tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
6-Davacılar tarafından maddi tazminat nedeniyle yapılan bilirkişi masrafı 1.200,00 TL’nin davacılar üzerinde bırakılmasına, manevi tazminat talepleri nedeniyle yapılan posta ve tebligat masrafı 422,00 TL yargılama giderinin kabul oranına göre takdiren 250,00 TL’sinin davalılar … ve … Limited Şirketinden tahsili ile davacılara verilmesine, kalan yargılama giderinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı …, … ve …’ın maddi tazminat talepleri yönünden taraflar lehine ve aleyhine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
8-Davacılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen manevi tazminatı talepleri nedeniyle her bir davacı yönünden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap ve takdir edilen 5.100,00 TL toplam 15.300,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve … Limited Şirketinden tahsili ile davacılara verilmesine,
9-Davalılar … ve … Limited Şirketi kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen manevi tazminatı yönünden her bir davacı yönünden hüküm tarihinden yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap ve takdir edilen 5.100,00 TL toplam 15.300,00 TL vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile bu davalılara verilmesine,
10-Taraflarca yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili …, davacı asil … ve davalı … ve … Limited Şirketi vekili …’ın yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 23/12/2021

BAŞKAN

ÜYE

ÜYE

KATİP