Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/72 Esas
KARAR NO : 2018/12
DAVA : Menfi Tespit (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/01/2016
KARAR TARİHİ : 16/01/2018
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA/
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … 10. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosya borçlusu …’ın davalı banka … Bankası A.Ş. İle imzaladığı kredi sözleşmesi gereğince konut kredisi kullandığını, bu kredi karşılığında satın alınan taşınmaz üzerine banka tarafından ipotek konulduğunu, konut kredisine ilişkin ödemeler borçlu … tarafından ödeme tablosunu uygun olarak süresinde ödendiğini, ödemeler devam ederken davalı banka tarafından …’a ihtarname gönderilerek 30/01/2012 tarihinde kredi konusu ödeme yapılırken gişe memuru tarafından sehven 20.000,00 TL fazla ödeme yapıldığını ve bu tutarın iadesinin istendiğini, iade edilmemesi durumunda bankanın kredi sözleşmesinde yer alan yetki gereği bu tutarın hesabından kesileceğini bildirdiğini, …’ın bankaya giderek belirtilen herhangi bir fazla ödeme almadığını, bu nedenle geri ödenecek tutarın olmadığını bildirdiğini, ihtarname sonrasında … aleyhine … 25. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasıyla ilamsız takip başlatıldığını, ancak takibe süresinde itiraz edilerek takibin durdurulduğunu, takibin durdurulması üzerine bu kez bankaca “ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız takip” başlatıldığını, takibe konu ödeme emri müvekkilin gıyabında yapıldığını ve muttali olunduğu anda hem ödeme emri usulsüzlüğünün dava edildiğini, hemde süresinde bu takibe itiraz edilerek takibin durdurulduğunu, ancak ödeme emrine yapılan itirazın ödeme emrinin kapıya yapıştırılması nedeniyle … 13. İcra Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında Yargıtay Bozma İlamı gereği iptal edilmesi sonucunda davalı bankaca takibin kaldığı yerden devam ettirildiğini, bu kapsamda satış avanslarının yatırıldığını ve kıymet takdiri için bilirkişi görevlendirildiğini, davalı bankanın söz konusu takipte gösterdiği alacağın davacı ile aralarında yaptıkları kredi sözleşmesi gereğince yapılan kredi ödemesi sırasında sehven fazladan ödendiği iddia edilen 20.000,00 TL’den kaynaklandığını, söz konusu takibin ipotekten kaynaklanan borç olmadığını, ipoteğin konusu olan kredi borcu taksitlerinin bugüne kadar gününde ödendiğini ve ödemelerin devam ettiğini, davalı bankanın ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapabilmesi için öncelikle borcun muaccel olması ve temerrüt durumunun gerçekleşmesinin gerektiğini, borcun muaccel olması için borçlunun borcunu ödememiş olması veya kredi taksitlendirme esaslarına uyulmamış olması gerektiğini, taksitler gününde ödendiğinden temerrüt durumunun söz konusu olmadığı ve talep edilen alacağın ipotekten kaynaklanan bir alacak değil de sehven fazla ödenen tutarın geri iadesi talebinden kaynaklanması nedeniyle işlemin ipotek takibinin konusu olmadığını, talep edilen alacağın genel haciz yolu ile takibi veya hukuki bir davanın konusu olabileceğini, davacı ile davalı banka arasında 80.000,00 TL kredi ödemesi kararlaştırıldığını, bunun karşılığında taşınmaza ipotek tesis edildiğini, söz konsu paranın davacıya elden nakden ödendiğini ve 80.000,00 TL alındığına dair belge imzalandığını, 80.000,00 TL elde tek tek sayılamayacak kadar çok miktarda bir tutar olduğundan davacı … baka tarafından verilen paranın sözleşmede kararlaştırılan miktar kadar olduğuna güvenerek parayı teslim aldığını ve taşınmazın bedelini ödediğini, bankanın fazla para ödendiği iddiasını yazılı , kesin ve inandırıcı delillerle ispatlaması gerektiğini, banka ile yapılan görüşmelerde fazla para ödendiğine ilişkin kamera kayıtlarının bulunduğu belirtildiğini ancak kamera kayıtlarının paranın fazladan ödendiğini kanıtlamaya yetmediğini, bankaların zaman hesaplarında açık verebildiğini ancak bu açığın neden kaynaklandığını bankanın tespit etmesi gerektiğini, bu açığın başka bir işlemden kaynaklandığı ihtimalinin de bulunması nedeniyle söz konusu tutarın …’tan istenmesinin hukuka aykırı olduğunu, takip konusu taşınmazın …’ın hali hazırda oturmakta olduğu konut olduğunu , banka tarafından haksız takibe devam olunması neticesinde taşınmazın satılması durumunda telafisi imkansız zararların olacağını belirterek ipotek talebinden kaynaklanan borcun bulunmadığının tespiti ve asıl alacağın %20’sinden az olmayan kötü niyet tazminatına karar verilmesini, takibin devam etmesi nedeniyle ipotek konusu taşınmazın satılması ile uğranılacak telafisi imkansız zararların önlenmesi amacıyla takibin tedbiren durdurulmasını talep ettiklerini, açıklanan nedenlerle banka tarafından haksız olarak … 10. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası ile talep edilen ipotek takibinden kaynaklanan müvekkilinin borcunun bulunmadığının tespiti ile asıl alacağın %20’sinden az olmayan kötü niyet tazminatının müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA/
Davalı vekilinin dava dilekçesine karşı vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın … Şubesince davacı …’a … numaralı hesabından para ödemesi yapılırken sehven 20.000,00 TL fazla para ödemesi yapıldığını, söz konusu fazla ödemenin iadesi istenmiş ve ayrıca ihbarname gönderildiğini, bunlara rağmen davacı tarafından kendisine fazla ödenen meblağın iade edilmediğini, davacı tarafından borcun ödenmemesi üzerine, borçlu hakkında alacağının tahsili için .. 10. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasından ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatıldığını, söz konusu takipte usulüne uygun ödeme emrinin borçluya tebliğe çıkarıldığını, 11/07/2013 tarihinde iade gelmesi üzerine aynı adrese TK 21.maddesi uyarınca tebligat yapıldığını, 13/10/2013 tarihinde tebliğ edilen tebligatı muhtarlıktan teslim alan borçlu davacı, herhangi bir tutanak tutturmadan, tamamen kötü niyetli olarak süresinde yapmadığı itirazı geçerli hale getirmek için haksız itirazlarda bulunduğunu, yapılan yargılama neticesinde şikayetin kabulüne karar verildiğini, müvekkilinin temyiz başvurusu üzerine Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 2015/11933 Esas 2015/14313 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere, bozulmasına karar verildiğini, yerel mahkeme tarafından bozma sonucu yapılan yargılama neticesinde şikayetin reddine karar verildiğini, davacı vekili tarafından temyiz yoluna başvurulduğunu, söz konusu davanın tedbir talebinin ve kötü niyet tazminatı isteminin reddi gerektiğini, davacı tarafından borcun ödenmemesi üzerine borçlu hakkında müvekkili alacağının tahsili için … 10. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasından ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatıldığını, davacı süresinde yapmadığı itirazını geçerli kılabilmek adına her ne kadar … 13. İcra Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasından usulsüz tebligat şikayetinde bulunmuş ise de 15/12/2015 tarihli gerekçeli kararda belirtildiği üzere şikayetin reddine karar verildiğini, şikayetin reddedilmesi üzerine davacı vekili tarafından yerel mahkeme kararına karşı temyiz yoluna başvurulduğunu, davacı vekilinin dava dilekçesinde ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan ilamsız icra takibimiz kapsamında takibe konu ödeme emrinin müvekkilinin gıyabında yapıldığını, bu nedenle ödeme emrinin usulsüz olduğunu iddia edildiğini, söz konusu iddialar … 13. İcra Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dava dosyasında duruşmalı olarak yapılan yargılamada değerlendirilmiş ve davacının iddiaları açısında şikayetin reddine karar verildiğini, aynı hususların mahkeme huzurundaki dava dosyasında değerlendirilmesinin talep edilmesi yargı ahengi açısında sonucu değiştirmeyeceğini, diğer bir iddia ise davacı tarafından ödeme yapıldığı hususu olduğunu, davacı vekili tarafından kredi ödemesinden bahsedildiği düşünülmekte olup fazla ödenen paranın geri ödenmesi söz konusu olmadığını, fazla ödenen paraya ilişkin gerek icra dosyaları gerekse banka kayıtlarında herhangi bir tahsilat mevcut olmadığını, değinilmesi gereken son husus ise borcun muaccel hale gelmediği iddiası olduğunu, davacı vekili tarafından muacceliyet konusunda kredi hesaplama ilişkin prosedür dile getirilmekte olduğunu, söze konu ipotek takibi …’a fazladan yapılan ödemeye ilişkin başlatılmış olup her hangi bir kredi ilişkisi ile bağlantısı bulunmamakta olduğunu, bu itibarla sanki kredi borçlusu gibi bildirimde bulunulması gerekmemekte olduğunu, bu açıdan davacı vekili tarafından öne sürülen iddialar mesnetsiz olduğunu, ayrıca …’a 30/01/2012 tarihli işlem sırasında, … nolu vadeli hesabından para ödenirken sehven 20.000,00 TL elden fazla ödeme yapıldığını, 3 gün içerisinde iade edilmesi gerektiği hususu gönderilen ihbarname ile bildirildiğini, kredi ilişkisine bağlı olmayan borcun muaccel olması için gönderilecek bildirimin mutlak şekilde noter aracılığı ile yapılması gerekmemekte olduğunu, bu kapsamda muaacel olmadığı iddiaları da mesnetsiz olup gerçekle örtüşmediğini, açıklanan nedenlerle davacı tarafın iddialarının haksız ve yasal dayanağının olmaması nedeniyle reddine, kötüniyet tazminatı talebi ve tedbir talebinin reddi ile karşı tarafın kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini beyan etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE/
Tüm dosya kapsamı dikkate alındığında; her ne kadar mahkememizde konut kredi sözleşmesine dayanılarak başlatılan icra takibine itiraz üzerine İtirazın İptali davası açılmış ise de; davacı tarafın davasının dayanağının taraflar arasında kurulan Bankacılık işleminden kaynaklandığı ve 6502 sayılı Kanunun 3 maddesinin L. fıkrası uyarınca Tüketici işlemi olduğu, davaya bakma görevinin Tüketici Mahkemesinin görev alanı kapsamında kaldığı, davanın 6502 Sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 28.05.2014 tarihinden sonra açıldığı anlaşılmakla mahkememizin görevsizliği yönünde aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
Davanın dava şartı yokluğundan usulden REDDİNE,
Mahkemezin GÖREVSİZLİĞİNE,
Kararın kesinleşmesine müteakip talep halinde dosyanın yetkili ve görevli İSTANBUL TÜKETİCİ MAHKEMESİNE gönderilmesine,
HMK.nın 331/2 maddesi gereğince yargılama gideri, harç ve vekalet ücretinin görevli mahkeme tarafından değerlendirilmesine,
Gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde başvurulması halinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı karar verildi. 16/01/2018
Katip
✍e-imzalıdır
Hakim
✍e-imzalıdır