Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/667 E. 2022/991 K. 06.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/667
KARAR NO : 2022/991

DAVA : TAZMİNAT (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 16/06/2016
KARAR TARİHİ : 06/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 09/03/2016 tarihli tahkikat evrakından görüleceği üzere sürücü … idaresindeki … plakalı araç ile … önünde park halinde hareketle … caddesinde U dönüşü yapıp …istikametine dönüş yapacağı esnada aracın sol arka kapı kısımları ile, kuzeyden güney istikametine … Caddesine seyredip No: … önünden geçiş yapan sürücü… idaresindeki … plakalı motosikletin ön kısımları ile çarpışıp devrilmesi sonucu yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, kaza neticesinde ise müvekkili …’un ağır bir şekilde yaralandığını, müvekkilin söz konusu kazada kaza tespit tutanağına göre de hiçbir kusurunun bulunmadığını, bu yüzden kusur tespitine de gerek olmadığını, sürücü …’in 2918 sayılı KTK’ nın madde 67 (Manevraları düzenleyen şartlara uymamak) kuralını ihlal ettiğini, müvekkili …’un kural ihlali olmadığı kanaatine varıldığını, kazaya neden olan … plakalı aracın … nolu poliçe ile zorunlu mali sorumluluk trafik sigortasının Mapfre Genel Sigortaya yaptırılmış olmasından dolayı müvekkilinin tamamen kusursuz olduğu dikkate alınarak zorunlu mali sorumluluk sigortasından maddi tazminat ve tedavi giderleri istendiğini, iş bu dava açılmadan önce … sayılı hasar dosyası ile tazminat talebinde bulunulduğunu, gerekli belgeleri göndermelerine rağmen tekrar belge talebinde bulunularak tazminat taleplerinin sürünceme altına alındığını, tüm bu nedenlerden ve resen nazara alınacak nedenlerden dolayı; davalarının kabulünü, tahkikat sonucunda müvekkilleri zararının (sürekli ve geçici iş göremezlik) değerinin tam ve kesin olarak belirlenmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere asgari 1.000,00 TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
ISLAH
Davacı vekili 01/12/2020 tarihli ıslah dilekçesi ile; davacı müvekkili için 500,00 TL olan sürekli iş göremezlik tazminatı talebini 88.663,00 TL artırarak toplam 89.163,00 TL olarak; yine 500,00 TL olan sürekli iş göremezlik tazminatı talebini 5.439,00 TL artırarak toplam 5.939,00 TL olarak toplamda 95.102,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davacı vekili 12.01.2022 tarihli ıslah dilekçesi ile; müvekkili için 198.012,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatı; 5.939,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 203.951,00 TL maddi tazminatın (HMK 107/1-2. maddesi uyarınca arttırılmış dava değeri) üzerinden haklı davalarının kabulünü istemiştir.
SAVUNMA
Davalı cevap dilekçesinde özetle; davadan önce müvekkil şirkete başvuruda bulunulmuş ise de 02.02.2016 Tarih ve 29612 Tarihli Resmi Gazete de Yayınlanan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartlarının eki “Tazminat ödemelerinde istenilecek belgeler de belirtilen 30.03.2013 Tarihli ve 28603 Sayılı Resmi Gazete’de Yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik çerçevesinde düzenlenmiş davacının sürekli maluliyetini gösteren sağlık kurulu raporu” ibraz edilmediğinden usulüne uygun başvurudan söz edilemeyeceğini, bu durumda kanunda aranan dava şartının gerçekleşmediğini, bu nedenle davanın usülden reddine karar verilmesi gerektiğini, 6704 Sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarih olan 26.04.2016 tarihinden sonra açılan davalarda, zarar görenin dava yoluna gitmeden önce sigorta şirketine başvuruda bulunması gerektiğini, ancak davacı tarafın davadan önce müvekkili sigorta şirketine maluliyet tazminatı talebi ile yapmış olduğu herhangi bir başvurusu bulunmadığını, iş bu davanın esas hakkında inceleme yapılmasına gerek olmadan usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı vekilinin dava dilekçesinde 09.03.2016 tarihinde maluliyetle sonuçlanan yaralamalı trafik kazasına karıştığını belirttiği … plakalı aracın 20.07.2015 başlangıç – 20.07.2016 bitiş tarihleri arasında geçerli olmak üzere … nolu Zorunlu Mali Mesuliyet (Trafik) Sigorta Poliçesi ile maluliyet halinde kaza tarihi itibarıyla şahıs başına azami 310.000,00 TL poliçe limiti ile … adına müvekkili sigorta şirketine sigortalı olduğunu, davacı tarafın iş bu dava ile geçici iş göremezlik tazminatını talep ettiğini, davacının iş bu talebinin trafik sigortası genel şartları gereği teminat dışı olduğunu, davanın kabulü anlamına gelmemek kaydıyla geçici iş göremezlik taleplerinin tedavi giderleri kapsamında olup; 6111 Sayılı Yasa uyarınca müvekkili şirketin tedavi giderleri nedeniyle herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, davacı vekilinin geçici ve sürekli iş göremezlik ile ilgili maddi tazminat talebi bakımından ise kabul anlamına gelmemek kayıt ve şartı ile bir an için davalı müvekkili sigorta şirketinin dava konusu talep ile sorumlu olduğu düşünülse bile; davalı müvekkili sigorta şirketinin iş bu sorumluluğunun Karayolları Trafik Kanunu’nun 85/1 ve Trafik Poliçesi Genel Şartlarının 1. Maddesinden doğan kusur oranında ve poliçe limiti ile sınırlı sorumluluk olduğunu, bu sebeple Mahkemece sebepsiz zenginleşmeye mahal vermemek amacıyla öncelikle Adli Tıp Kurumundan “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik” hükümlerine göre davacının maluliyet oranı konusunda heyet raporu raporu alınması, sonrasında sigortalı araç sürücüsünün kusur oranının belirlenmesi ve bilahare de belirlenecek kusur oranına göre maddi tazminat miktarının tespiti gerektiğini, davacı vekilinin avans faizi talep etmesinde yasal isabet bulunmadığını, zira olayın haksız fiilden ibaret olduğunu, haksız fiiller sebebiyle üçüncü kişilere verilen zararlar bakımından yasal faize hükmedilmesi gerektiğini, bu nedenle kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkili sigorta şirketi aleyhine hüküm kurulması durumunda müvekkili şirketinin ancak dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizden sorumlu tutulabileceğini, tüm bu nedenlerden dolayı davanın usulden ve esastan reddini, aksi halde sürekli iş göremezlik ile ilgili maddi tazminat talepleri bakımından belirttikleri şekilde hesaplama yapılarak hüküm tesis edilmesini, geçici iş göremezlik maddi tazminat talebinin reddini, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava, 6098 sayılı TBK’nın 54.maddesinde düzenlenen bedensel zararların tazmini davasıdır. Dava belirsiz alacak davası olarak açılmıştır.
Taraflarca ibraz edilen deliller incelenmiş, talep edilen deliller toplanmıştır.
Davalı şirket nezdinde tutulan hasar dosyası ve sigorta poliçesi istenmiş, SGK müzekkere yazı cevabı incelenmiş, … Cumhuriyet Başsavcılığı … soruşturma sayılı dosyası uyap sisteminden celp edilerek incelenmiş, davacı hakkında sosyal ve ekonomik durum araştırılması yaptırılmış, kusur, maluliyet ve aktüer hesabına ilişkin bilirkişi raporları alınmıştır.
Davacının tedavi evrakları celp edilmiş, Adli Tıp Kurumu 2.İhtisas Kuruluna yazılan müzekkere uyarınca davacının maluliyet durumuna ilişkin rapor alınmıştır. Adli Tıp Kurumu 2.İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 24/04/2020 tarihli rapor ile ” Kas-İskelet Sistemi, Alt ekstremiteye ait sorunlar, Tablo 3.33 d’ye göre %10 Tablo 3.33.b’ye göre alt ekstremite özürlülük oranı %5, Balthazart formülüne göre; %14.50 Tablo 3.2’ye göre; Kişinin Tüm Vücut Engellilik Oranının %8 (yüzdesekiz) olduğu, İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 6 (altı) aya kadar uzayabileceği ” mütalaa olunduğu görülmüştür.Raporun 30.03.2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflaması ve Özürlülere verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre hazırlandığı anlaşılmıştır.
Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’nin 2020/658 Esas 2020/908 Karar sayılı karar içeriğinde belirtildiği şekliyle Anayasa Mahkemesi’ nin 09/10/2020 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan 17/07/2020 tarihli ve 2019/40 Esas sayılı iptal kararı doğrultusunda belirlenen esaslara göre, meydana gelen yaralamalı trafik kazasında 05/03/2016 kaza tarihi itibarıyla davacının maluliyet durumu ve maluliyet oranı tespiti bakımından, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan hükümlere göre; haksız fiil tarihi 01/10/2008 tarihinden önce ise Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında ise Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre davacının maluliyet durumuna ilişkin rapor alınmış, Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 31/03/2021 tarihli rapor ile ”Murat oğlu 11/02/1992 doğumlu, Mecit Can Şenol’un 05/03/2016 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve mesleği bildirilmemekle Grup1 kabul olunarak:Gr1 XII (32a……….1) A %5 E cetveline göre %4.0 (yüzdedörtnoktasıfır) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 6 (altı) aya kadar uzayabileceği” mütalaa olunduğu görülmüştür.
Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen 20/12/2018 tarihli rapor ile olayda; sürücü …’in %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu, davacı …’un kusursuz olduğunu bildirildiği görülmüştür.
Aktüer Bilirkişisi … tarafından düzenlenen 30/11/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; hukuki durumun ve delillerin takdiri ve nihai karar Mahkemeye ait olmak üzere; Anayasa Mahkemesinin E. 2019/40, K. 2020/40, T. 17.07.2020 sayılı kararı ile 26.04.2016 tarihli 6704 sayılı kanunun 3. Maddesi ve 2918 sayılı KTK’ nun 90. Maddesinin 1. Cümlesinde yer alan “…. ve bu kanun çerçevesinde hazırlanan Genel Şartlarda…” ibaresinin Anayasaya aykırı olduğundan bahisle iptal edildiği; bu durumda; Özürlülük ölçütüne göre değil, meslekte kazanma gücü kaybı oranı esas alınarak maddi zarar hesabı yapılması gerektiği; davacı …’ın sakatlığına ilişkin dosyadaki tek belgenin Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulunca “Özürlülük Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmeliğe Göre” düzenlenen 24.04.2020 tarihli raporu olduğu, Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre düzenlenen başka bir rapor bulunmadığından ve Mahkemece hesaplama yapılmak üzere dosya tevdi edildiğinden bizzarur davacının Tüm Vücut Engellilik Oranı dikkate alınarak hesaplama yapıldığı, davacının nihai ve gerçek geçici iş göremezlik maddi zararının 5.939,34 TL olduğu, davacının nihai ve gerçek sürekli iş göremezlik maddi zararının 89.163,17 TL olduğu, temerrüt başlangıcının 21.06.2016 dava tarihi ve faiz nev’inin talep ile bağlı kalınarak yasal faiz olduğu görüş ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Aktüer Bilirkişisi … tarafından düzenlenen 30/11/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; hukuki durumun ve delillerin takdiri ve nihai karar Mahkemeye ait olmak üzere; Mahkemenin 14.09.2021 tarihli ara kararında Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine Göre düzenlenen ATK 2. İhtisas Kurulunun 31.03.2021 tarihli raporu doğrultusunda ek rapor düzenlenmesi istenmiş olmakla birlikte; Yargıtay 17 HD 14/12/2020 T., 2020/4594 E. 2020/8383 K. sayılı kararı nazara alındığında tüm vücut engellilik oranının maddi zarar hesabında esas alınması gerektiği belirtildiğinden takdir Mahkemeye ait olmak üzere 2 seçenekli hesaplama yapıldığı, davacının nihai ve gerçek geçici iş göremezlik maddi zararının 5.939,34 TL olduğu, davacının nihai ve gerçek sürekli iş göremezlik maddi zararının 1. SEÇENEK: %8 oranındaki tüm vücut engellilik oranına göre 126.420,67 TL olduğu, 2. SEÇENEK: %4 oranındaki meslekte kazanma gücü kaybı oranına göre 63.210,33 TL olduğu, temerrüt başlangıcının 21.06.2016 dava tarihi ve faiz nev’inin yasal faiz olduğu görüş ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Aktüer Bilirkişisi … tarafından düzenlenen 05/05/2022 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; hukuki durumun ve delillerin takdiri ve nihai karar Mahkemeye ait olmak üzere; Mahkemenin 14.09.2021 tarihli ara kararında Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine Göre düzenlenen ATK 2. İhtisas Kurulunun 31/03/2021 tarihli raporu doğrultusunda ek rapor düzenlenmesi istenmiş olmakla birlikte; Yargıtay 17 HD 14/12/2020 T., 2020/4594 E., 2020/8383 K. sayılı kararı nazara alındığında tüm vücut engellilik oranının maddi zarar hesabında esas alınması gerektiği belirtildiğinden takdir Mahkemeye ait olmak üzere 2 seçenekli hesaplama yapıldığı, davacının nihai ve gerçek geçici iş göremezlik maddi zararının 5.939,34 TL olduğu, davacının nihai ve gerçek sürekli iş göremezlik maddi zararının1. SEÇENEK: %8 oranındaki tüm vücut engellilik oranına göre 190.572,17 TL olduğu, 2. SEÇENEK: %4 oranındaki meslekte kazanma gücü kaybı oranına göre 95.286,09 TL olduğu, temerrüt başlangıcının 21.06.2016 dava tarihi ve faiz nev’inin yasal faiz olduğu görüş ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Davacı tarafın kullandığı motorsiklet ile davalı tarafın sigortalısının kullanmış olduğu aracın trafik kazasına karışması sonucunda davacı tarafın davalı taraftan sigortacı olması nedeniyle maddi tazminat talebinde bulunduğu, davanın trafik kazasından kaynaklanan haksız fiil nedeniyle maddi tazminat davası olduğu, davalı sürücünün tamamen kusurlu bulunduğu ve davacı tarafın maluliyet oranının tüm vücut engellilik oranının maddi zarar hesabında esas alınmasına göre belirlenen %8 olduğu değerlendirilerek hazırlanan aktüerya bilirkişisinin raporunun hükme esas alınması ile belirlenen miktarlar üzerinden davacının geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatları hakkında davanın kabulüne, fazlaya dair sürekli iş göremezlik tazminatı talebinin ise reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM/ Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ-KISMEN REDDİ ile; 190.522,17 TL sürekli iş göremezlik ve 5.939,34 TL geçici iş göremezlik tazminatının 21/06/2016 tarihinden itibaren işleyecek ve hesaplanacak yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Davacının fazlaya dair sürekli iş göremezlik tazminatı talebinin REDDİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 13.420,29 TL nispi karar harcından, 29,20 TL peşin harç ile 695,00 TL tamamlama harcı toplamı 724,20 TL harçtan mahsubu ile noksan kalan 12.696,09 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 30.469,23 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan toplam 3.813,15 TL yargılama giderinden davanın kabul ret miktar ve oranı göz önüne alınarak hesaplanan 3.673,12 TL yargılama gideri ile 29,20 TL peşin harç, 695,00 TL tamamlama harcı ve 29,20 TL başvuru harcı toplamı 4.426,52 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davacı tarafından yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı yanın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde davalı tarafça Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF YOLU açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 06/12/2022

Katip
e-imza

Hakim
e-imza

Harç / Masraf Dökümü
Peşin Harç : 29,20 TL
Tamamlama Harcı: 695,00 TL
Karar Harcı : 13.420,29 TL
Noksan Harç : 12.696,09 TL

Davacı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 2.200,00 TL

Yargılama gideri detayları
Bilirkişi Ücreti : 1.750,00 TL
Posta ve Diğer Giderler: 366,65 TL
ATK Fatura Gideri: 1.696,50 TL