Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/649 E. 2019/922 K. 26.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/649
KARAR NO : 2019/922

DAVA : MENFİ TESPİT
DAVA TARİHİ : 16/06/2016
KARAR TARİHİ : 26/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA/ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili hakkında … 14. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası ile kefil olarak kambiyo senetlerine özgü icra takibi yapıldığını, icra takibi dayanağı olarak da 150.000,00 TL bedelli bono gösterildiğini, takibin dayanağı senette ‘..bedeli nakit ahzolunmuştur.’ ifadesinin açıkça yer aldığını, müvekkilinin kefil olarak gösterildiği senet nedeniyle asıl borçlusu … Ltd. Şti.’nin hesap hareketlerinde davalı banka tarafından nakit olarak hesaba yatırılan 150.000,00 TL gibi bir rakam bulunmadığını, bu senet nedeniyle tanzim tarihinde banka tarafından senet bedelinin nakit olarak ödendiğinin yazılı olarak ispat edilmesi gerektiğini, bu senet nedeniyle müvekkilinin davalıya karşı herhangi bir borcu bulunmadığını, davalı tarafın kayıtları incelendiğinde de müvekkilinin davalı bankaya herhangi bir borcunun bulunmadığının açıkça ortaya çıkacağını, tüm bu nedenlerden dolayı müvekkilinin zarara uğramasını önlemek için takibin öncelikle takdiren teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilerek takibin durdurulmasını, davanın kabulü ile müvekkilinin … 14. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası ile ilgili olarak davalıya borçlu olmadığının tespitini, mevcut hukuki durumu bildiği halde haksız icra takibi yapan davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA/ Davalı (Temlik Alan) vekili cevap dilekçesinde özetle; işbu davanın davacı yanca haksız olarak açıldığını, davacının müvekkili şirkete borçlu olduğunu, tüm bu nedenlerden dolayı açılmış davaya itiraz ederek davanın reddini, yargılama giderlerinin davacı yana bırakılmasını talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE/
… 14.İcra Müdürlüğünün … takip sayılı dosyası celp ve tetkikinde; alacaklı temlik eden … A.Ş vekili tarafından borçlular dava dışı …Ltd.Şti., …, … ve davamız davacısı … aleyhine 150.000,00 TL’ lik bonodan dolayı işlemiş faiz, komisyon ve ihtiyati haciz giderleri ile birlikte toplam 151.315,80 TL alacak için 26.01.2015 tarihinde icra takibi başlatıldığı görülmüştür.
Dava, 2004 sayılı İİK 72. madde kapsamında menfi tespit davasıdır.
Davacı dava dilekçesinde açıkça HMK 222/5 maddesi kapsamında davalı tarafın kayıtlarına dayandığını beyan etmiştir.Davacı bonoda “…Bedeli Nakit Ahzolunmuştur.” ifadesi bulunmasına karşın asıl borçlu …Tic.Ltd.Şti.’ ye nakit olarak 150.000,00TL para yatırılmadığını ve bu sebeple borçlu olmadığı iddiasındadır.
Banka uzmanı … tarafından düzenlenen 27/02/2017 tarihli bilirkişi raporunda özetle; dava dışı banka ile dava dışı asıl borçlu … Tic. Ltd. Şti arasında 08/01/2009 tarihinde 150.000,00 TL limitli Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığı, işbu imzalanan sözleşme kapsamında dava dışı asıl borçluya krediler kullandırılması nedeniyle ticari bir ilişkinin doğduğu anlaşıldığı, davacı kefil …’da söz konusu sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzaladığından doğan tüm borçlardan 150.000,00 TL kefalet limiti ve temerrüdünün hukuki sonuçlarından sorumlu olduğu, sözleşmenin tam sayfa fotokopisi sunulmadığından banka kayıtlarının delil teşkil edeceği ve kefillerin sonumluluğu ile ilgili değerlendirme yapılamadığı, davacı banka tarafından 15/01/2015 takip tarihi itibariyle 284.425,17 TL anapara ve 193.340,01 TL işlemiş faizlerde dahil olmak üzere 477.765,18 TL alacaklı olduğu bildirildiği, takip tarihi itibariyle dava dışı bankanın kullandırmış olduğu, taksitli kredinin en son yapılan 01/12/2014 taksit tarihi sonrası kalan anaparası 12.443,57 TL olduğu, ancak aradan geçen 1 aylık süre sonrası 13.253,81 TL faiz talebinde bulunulduğu, 31/12/2014 itibariyle KMH hesabının bakiyesi 14.759,76 TL olduğu, bilindiği üzere KMH hesaplarına faiz tahakkunun ay sonları itibariyle yapıldığı,dava dışı bankanın da son faiz tahakkunun 01/12/2014 tarihinde yaptığı dikkate alındığında takip tarihi olan 15 günlük sürede 10.268,42 TL faiz talebinde bulunulduğu, 08/01/2009 tarihli munzam senedin imzalandığı tarih olan 08/01/2009 tarihi itibariyle dava dışı asıl borçlunun hesabına 150.000,00 TL’lik bir alacak kaydı geçildiğine ilişkin hesap ekstrelerinde herhangi bir alacak kaydına rastlanılamadığı, ancak dava dışı bankanın takip tarihi itibariyle alacaklı olduğunun bildirildiği, 78.970,65 TL’lik ticari kredinin anaparasının kullandırılan hangi kredilerden oluştuğunun tespitinin yapılmadığı, talep edilmesine rağmen sunulmayan … anapara bakiyesinin 19.671,19 TL olmasına karşın işletilen 14.236,15 TL faizin nasıl ve hangi faiz oranından hesaplandığının bilgisinin verilmediği, senedin banka kayıtlarında olup olmadığı, kayıtlı ise teminat mı yoksa borca mahsuben mi kayıtlı olduğuna ilişkin talep karşısında banka kayıtlarında kayıtlı olduğu ancak teminat olarak mı borca mahsuben mi kayıtlı olduğunun cevabının verilmediği, dava dışı asıl borçluya kullandırılan kredilerin taraflar arasında imzalanan ve davacının da kefil olduğu 08/01/2009 tarihli sözleşmeden sonra kullandırıldığı, tüm bu açıklamalar neticesinde davalı bankanın dava dışı asıl borçludan takip tarihi itibariyle 14.759,76 TL KMH ve 12.443,57 TL’lik anapara alacaklı olduğunun tespiti yapılabildiği, ancak mahkeme tarafından kabul edilmemesi halinde davalı tarafın, 8801655 nolu ticari kredinin 78.970,65 TL anaparasının hangi kredilerden oluştuğunu ve 121.158,63 TL işlemiş faize nasıl ulaşıldığını, business kartla ilgili talep edilen 19.671,19 TL’lik hesap ekstresinin sunulması ve 14.236,15 TL faiz talebine nasıl ulaşıldığını, kredilere uygulanan faiz oranları ve TCMB’ye bildirilen faiz oranları genelgesi ile sözleşmenin tam sayfa fotokobisini, varsa keşide edilmiş ihtarname ve tebliğ şerhini, 150.000,00 TL’lik munzam senet açıklamasıyla ilgili kullandırılan kredinin ödeme belgesi ve 30.878,13 TL’ye nasıl ulaşıldığının net bir şekilde açıklamalı olarak mahkemeye sunulması halinde sağlıklı bir rapor hazırlayacağını belirtmiştir.
Davalı vekili tarafından sunulan evraklar üzerine banka uzmanı … tarafından düzenlenen 23/01/2018 tarihli ek raporda özetle; davalı vekili tarafından sunulan belgeler ile kök raporda talep edilen bilgi ve belgeler arasında tam olarak bir bağ kurulamadığı, istenilen bilgi ve belgeler dosyaya sunulmadığından kök raporunda yapılacak bir değişiklik bulunmadığını belirtmiştir.
Banka uzmanı … tarafından düzenlenen 13/08/2018 tarihli ek raporda özetle; davalı bankanın dava dışı asıl borçludan tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla takip tarihi itibariyle 134.588,21 TL alacaklı olduğunun hesaplandığı, takip tarihinden başlamak üzere 134.249,90 TL asıl alacak tamamen ödeninceye kadar yıllık %10.50 değişen oranlarda avans faizi davacıdan istenebileceği, davanın menfi tespit davası olması nedeniyle 16/06/2016 dava tarihi itibariyle davalı banka alacağı 154.168,47 TL olduğunun hesaplandığı belirtilmiştir.
Aldırılan 13/08/2018 tarihli ek rapor, gerekçeli, denetime elverişli ve dosya kapsamı ile uyumlu olduğu değerlendirilmekle mahkememizce itibar edilmiştir.
Öncelikle dava konusu icra takibi bonoya dayalıdır.Yargıtay 19. Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 28/02/1996 tarih ve 1996/1622 karar sayılı ilamı ile aynı doğrultudaki 11/04/2002 tarih ve 2002/2766 karar sayılı ilamlarında belirtildiği üzere mahkememize açılan davanın konusu olan bononun mücerret borç ikrarı niteliğinde belge olup bonoda avalist olan davacının iddiasını yazılı ve kesin delillerle ispat etmesi gerektiği, banka kayıtlarında bono ile ilgili bilgilerin yazılı olup olmamasının bu bonodan dolayı borçlu olunmadığını göstermeyeceği, bonoya ilişkin olarak borcun olmadığını, senedin gerçeğe aykırı doldurulduğu iddialarını ispatlama külfetinin davacıda olduğu ve mahkememize bu bonodan dolayı borçlu olmadığını gösterir yazılı ve kesin delil sunmadığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi raporunda bononun banka kayıtlarında kayıtlı olduğu ancak teminat mı borca mahsuben mi kayıtlı olduğunun belirlenemediği belirtilmiş ise de yapılan bilirkişi incelemesinden de anlaşılacağı üzere davacının dava dışı …Tic.Ltd.Şti.’ nin davalı bankadan çekmiş olduğu kredi borcu sebebiyle müşterek ve müteselsil kefil olarak sözleşmede imzasının bulunduğu ve de dava tarihi itibari ile banka alacağının 154.168,47 TL olduğu da belirlenmiştir.
Öte yandan 6098 sayılı TBK’nun 133. maddesinde borcun yenilenmesi hüküm altına alındığını, buna göre ” Yeni bir borçla mevcut bir borcun sona erdirilmesi, ancak tarafların bu yöndeki açık iradesiyle olur. Özellikle mevcut borç için kambiyo taahhüdünde bulunulması veya yeni bir alacak senedi ya da yeni bir kefalet senedi düzenlenmesi, tarafların açık yenileme iradeleri olmadıkça yenileme sayılamaz.” hükmünü içerdiğini belirtmek gerekir.
Yukarıda izahına çalışıldığı üzere; davaya konu takibin genel kredi sözleşmesine değil bonoya dayalı olmasına, bononun gerçeğe aykırı doldurulduğu hususu ile bedelsizliğinin ve bono bedelinin ödendiğinin iddia ve ispat edilememesine göre davacı yanca ispatlanamayan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.(Benzer yönde Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2018/1847 esas, 2019/3712 karar sayılı 11/06/2019 tarihli kararı)
HÜKÜM/ Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
Davanın REDDİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 44,40 TL maktu karar harcının peşin yatırılan 2.561,63 TL harçtan mahsubu ile bakiye 2.517,23 TL harcın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacıya iadesine,
Davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince red edilen miktar üzerinden hesaplanan 14.750,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davacı tarafından yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF YOLU açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 26/11/2019

Katip
(e-imza)

Hakim
(e-imza)

Harç/ Masraf Dökümü
Peşin Harç : 2.561,63 TL
Karar Harcı : 44,40 TL
Bakiye Harç : 2.517,23 TL

Davacı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 755,75 TL

Davalı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 00,00 TL

Yargılama Gideri Detayları
Bilirkişi Ücreti : 600,00 TL
Posta Giderleri : 136,00 TL