Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/616 E. 2018/297 K. 27.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/616 Esas
KARAR NO : 2018/297

DAVA : Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 08/06/2016
KARAR TARİHİ : 27/03/2018

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA/
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirket ile akdolunan 19/07/2010 tarihli sözleşme ile müvekkilinin elektrik teminini 01/09/2010 tarihinden itibaren de … müşteri numası ile davalı firmadan sağladığını, müvekkili şirketin 19/07/2010 tarihli sözleşme gereği elektriğini halen davalı şirketten aldığını, davalı şirketin müvekkilden abonelik sözleşmesine aykırı olarak kayıp-kaçak bedeli karşılığı olarak fazladan para tahsil edildiğinin öğrenilmesine mukabil, davalıya … 24. Noterliğinin … yevmiye nolu ihtarnamesi keşide edildiğini ve karşı yan … 43. Noterliğinin … yevmiye nolu ihtarı ile söz konusu bedelin ödenmeyeceğini bildirmesi üzerine işbu davanın açıldığını, müvekkilinden kayıp-kaçak bedeli altında sözleşmeye ve yasal düzenlemelere aykırı olarak 01/09/2010 ile 08/04/2016 tarihleri arasında toplamda 26.851,71 TL kayıp-kaçak bedeli altında müvekkilinden haksız para tahsil edildiğini, arz ve izah edilen nedenlerle yasal düzenlemelere aykırı olarak sözleşme haricinde, sarfa dair lomayan kayıp-kaçak bedeli adı altında faturalara yansıtılan ve 01/09/2010 tarihinden – Nisan 2016 tarihine kadar müvekkilce sehven ödenen tutardan fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL’sinin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, yargılama masrafları ve ücreti vekaletin de davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA/
Davalı vekilinin dava dilekçesine karşı vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacının ödemiş olduğu davaya konu bedellerin her bir faturada tek tek belli olması sebebiyle davanın, fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak kısmi dava veya belirsiz alacak davası olarak açılmasının mümkün olmadığını, davacının huzurdaki davayı ikame etmekte hukuki yararı bulunmamakta olduğunu, hukuki yararda dava şartlarından olduğundan davanın reddi gerektiğini, davacının davasını görevsiz mahkemede açtığını, bu dava ile elde edilmek istenen menfaatin Danıştay’da dava açılması suretiyle elde edilecek olması nedeniyle görevsizlik itirazında bulunduklarını, müvekkili şirketin davalı sıfatına sahip olmadığından davanın pasif husumet ehliyet yokluğundan reddedilmesi gerektiğini, davacının iadesini talep etmiş olduğu davaya konu bedellerin tahsil edilmesi gereken yasal ödeme tutarları olduğunu, kayıp kaçak bedelinin gerek elektrik piyasası mevzuatında gerekse EPDK tarafından onaylanan TEDAŞ tarifelerinde yer alan ve tüm kullanıcılardan tahsil edilmesi gereken bir bedel olduğunu, müvekkili şirketin yurtiçinde kanun ile bu hususta düzenlenen yönetmelikler uyarınca ve EPDK’nın karar ve tebliğleri doğrultusunda faaliyet göstermekte olduğunu, arz ve izah edilen nedenlerle, haksız ve hukuka aykırı olarak ikame edilmiş itirazın iptali davasının öncelikle dava şartlarının yokluğu nedeniyle usulden reddine, esasa girilmesi halinde ise esastan reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini beyan etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE/
Dava, taraflar arasındaki elektrik satış sözleşmesi kapsamında davalı şirket tarafından düzenlenen ve davacı tarafından ödenen faturalarda kayıp kaçak bedeli adı altında yapılan tahsilatların haksız olduğu iddiasıyla ödendiği tarihten itibaren işleyecek faiziyle birlikte iadesi istemine ilişkindir.
Yargıtay 3.Hukuk Dairesinin Muhtelif Kararları ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 21/05/2014 tarihli 2013/7-2454 E. ve 2014/679 K gereğince EPDK’nın elektrik bedeli fiyatlandırma unsuru belirleme konusunda sınırsız yetki ve görevinin olmadığı, EPDK’ nın resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren Perakende Satış Hizmet Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki Tebliği gereğince, elektrik enerjisi şirketlerinin abonelerden kayıp kaçak ve diğer adlar altında birtakım bedelleri tahsil etmesinin hukuk devleti ilkeleriyle bağdaşmadığı, bu tahsilatların yasal bir dayanağının olmadığı gerekçesiyle abonelerden kayıp kaçak, perakende satış hizmet, psh sayaç okuma, iletim sistemi kullanım ve dağıtım bedeline ilişkin tahsilatların abonelere iadesi gerektiği kabul edilmekteydi.
Dava 08/06/2016 tarihinde açılmış olup, yargılama sırasında 6446 sayılı yasayı değiştiren 6719 sayılı kanun 17/06/2016 tarihinde resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiştir.
6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 6719 sayılı yasanın 21.maddesi ile değişik 17/1.maddesinde, “Bu kanun kapsamında düzenlenen ve bir sonraki dönem uygulanması önerilen tarifeler, ilgili tüzel kişi tarafından kurulca belirlenen usul ve esaslara göre, tarife konusu faaliyete ilişkin tüm maliyet ve hizmet bedellerini içerecek şekilde hazırlanır ve onaylanmak üzere kurula sunulur. Kurul mevzuat çerçevesinde uygun bulmadığı tarife tekliflerinin revize edilmesini ister veya gerekmesi halinde resen revize ederek onaylar. İlgili tüzel kişiler kurul tarafından onaylanan tarifelere uymakla hükümlüdür. ”
17/3.maddesinde, ” Onaylanan tarifeler içinde söz konusu tüzel kişinin tarife konusu faaliyete ilişkin tüm maliyet ve hizmet bedelleri dışında piyasa faaliyetleriyle ilgili doğrudan ilişkili olmayan hiçbir unsur yer almaz. İletim ek ücreti bu hükmün istisnasını oluşturur.
17/6.maddesinde, kurulca düzenlemeye tabi tarife türleri şunlardır, denilmiş ve maddede; bağlantı, iletim, toptan satış, dağıtım, perakende satış, piyasa işletim, son kaynak tedarik tarifeleri tek tek sıralı bentlerde ayrı ayrı açıklanmıştır.
Anılan düzenleme incelendiğinde, dağıtım bedeli, kayıp kaçak bedeli, sayaç okuma, iletim bedellerinin maliyet bedeli içerisinde bulunduğu ifade edilmiştir. 17/ç bendinde; dağıtım sistemi harcaması, sistem işletim maliyeti, teknik ve teknik olmayan kayıp maliyeti, kesme bağlama hizmet maliyet, sayaç okuma maliyet, reaktif enerji maliyeti gibi dağıtım faaliyeti yürütülmesi kapsamındaki tüm maliyet ve hizmetleri karşılayacak bedellerin dağıtım tarifesini oluşturacağının açıklandığı görülmektedir.
6719 sayılı kanunun 26.maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanununa eklenen Geçici 20.maddede, ” Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş, dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17.madde hükümleri uygulanır.” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanununun 17. maddesinde, elektrik enerjisi dağıtım şirketlerinin elektrik faturalarına yansıtacakları bedellerin, tarifelerin ne şekilde hazırlanacağı ve bu tarifelerin içerdiği unsurların ne olacağı açıkça hüküm altına alınmış ve dava konusu yapılan tüm bedellerin maliyet bedeli olduğu ve tarifeler içinde yer alması gerektiği belirtilmiştir. Bu durumda, yargılama sırasında yürürlüğe giren kanun ile dava konusu bedellerin yasal düzenleme içine alındığı kabul edilmelidir. Başka bir deyişle, daha önceden EPDK kararlarına ve tebliğe dayalı olarak yapılan tahsilatların kanuni düzenlemeye konu edildiği ve dayanağının yasal hale getirildiği görülmektedir.
Kanunun geçici 20.maddesinde de, geçmişe etkili bir düzenleme yapılarak kurul kararlarına uygun bir şekilde tahakkuk ettirilmiş, dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp kaçak bedelleriyle ilgili açılmış olan davalar hakkında da 17.maddenin uygulanması gerektiğine işaret edilmiş ve daha önce yapılan tahsilatlar da kanun kapsamına alınarak dayanağının yasa olduğu belirtilmiştir.
6446 sayılı yasada yapılan bu değişiklikler göz önüne alındığında huzurdaki davaya yargılama sırasında konu edilen ve haksız olarak tahsil edildiği ileri sürülen bedellerin artık yasal hale geldiği ve davanın dayanağının kalmadığı sonucuna varılmalıdır.
Kanunun 6719 sayılı yasanın 21.maddesi ile değişik 17/10.maddesinde; ” kurum tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamında belirlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvurularda ve açılan davalarda, tüketici hakem heyetleriyle mahkemelerin yetkisi bu bedellerin kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimiyle sınırlıdır.” denilmektedir. Buna göre, mahkemelerce sadece elektrik enerjisi dağıtım şirketleri tarafından yapılan tahsilatların EPDK tarafından çıkarılan tarifelere uygun olup olmadığı araştırmasının yapılabileceği anlaşılmaktadır.
Açıklanan nedenlerle 6446 sayılı kanunun 17. maddesinin 6719 sayılı kanunun 21. maddesiyle değiştirilerek, dava konusu olan tüm bedellerin maliyet bedeli olarak yasal düzenlemeye konu edildiği, aynı kanunun geçici 20. maddesi ile daha evvelden açılmış olan davalarda da 17. madde hükümlerinin uygulanmasının gerektiği işaret edildiği, kanunun 17/06/2016 tarihinde resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe girdiği anlaşılmakla bu yasal düzenlemeler çerçevesinde davanın konusunun kalmadığı sonucuna varılmıştır.
Nitekim Yargıtay 3.Hukuk Dairesinin 2017/2534 E. – 2017/3956 K.sayılı 28/03/2017 tarihli kararıyla, yargılama sırasında yürürlüğe giren yasal değişikliğin davanın konusunun kalmadığı neticesini doğuracağı ifade edilmektedir, davanın açıldığı tarih itibarıyla haklı durumunda bulunan davacı tarafın yargılama sırasında meydana gelen mevzuat değişikliği sonucu haksız duruma düşmesi nedeniyle yargılama giderinden sorumlu tutulması mümkün değildir, davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına ilişkin hüküm yargılama sırasında yürürlüğe giren yasal değişikliğin sonucu olduğundan davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalılardan tahsiline ancak, davacı yararına maktu vekalet ücretinin (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 2017/2534 E. – 2017/3956 K. sayılı 28/03/2017 tarihli kararı) takdirine karar verilmesi gerekmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
Dava konusuz kalmakla esası hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 35,90 TL maktu karar harcının, peşin yatırılan 170,78 TL harçtan mahsubu ile bakiye 134,88 TL harcın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacıya iadesine,
Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 2.180,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan toplam 49,10 TL yargılama gideri, 35,90 TL karar harcı, 29,20 TL başvuru harcı ve 4,30 TL vekalet harcı toplamı 118,50 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
Taraflarca yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
Taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde başvurulması halinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 27/03/2018

Katip …
✍e-imzalıdır

Hakim …
✍e-imzalıdır

Harç / Masraf Dökümü
Peşin Harç : 170,78 TL
Karar Harcı : 35,90 TL
Bakiye Harç : 134,88 TL

Davacı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 100,00 TL

Davalı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 100,00 TL

Yargılama gideri detayları
Posta Giderleri : 49,10 TL