Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/510 E. 2020/483 K. 27.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/510
KARAR NO : 2020/483

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/05/2016
KARAR TARİHİ : 27/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA/
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalıya dava konusu üç adet toplamda 150.000 TL’lik çekleri teslim ettiğini, müvekkilinin bunların haricinde 2 adet daha çek teslim ettiğini ve davalının bu çekleri müvekkiline iade etmediğini, müvekkiline davaya konu çekleri de iade edeceğini söyleyen davalının daha sonra bu çekleri banka kredisine teminat olarak … A.Ş. … şubesine verdiğini söyleyerek iadeden kaçındığını, müvekkilinin verdiği çekler karşılığında herhangi bir mal teslim almadığını, ayrıca başka bir ticari ilişkilerinin de bulunmadığını, bu çekin tahsil edilmesinin müvekkilini telafisi imkansız zararlara sokacağını, davalının çekleri bankaya rehin olarak verdiğini, çek karşılığında kredi kullandığını davanın ilgili bankaya da ihbar edilmesi gerektiğini, müvekkilinin davalıya herhangi bir borcunun olmadığını, çekin bedelsiz olduğunu, tüm bu sebeplerle davaya konu üç adet çekin icra takibine konu edilmemesi yönünde tedbir kararı verilmesini, müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitini, dava sonunda çeklerin taraflarına iadesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA/
Davalı davaya cevap vermemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE/
Dava, kambiyo senedinden kaynaklı menfi tespit istemine ilişkindir.
Tarafların bildirdiği delil ve belgeler dosya içerisine alınmış, davalı ticaret sicil kaydı, …bank müzekkere cevapları, çek suretleri incelenmiş, davacı ticari defterleri sunulmakla mali uzman bilirkişiden rapor alınmıştır.
Mali Müşavir … tarafından düzenlenen 09/12/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; incelenen davacıya ait 2015 ve2016 yılı ticari defterlerinin usule uygun olarak tasdiklerinin süresi içinde yaptırıldığını, defter ve muavin kayıtlarının birbirini doğruladığını, ticari defterlerin lehe delil olabileceğini, davcı ticari defter kayıtları üzerinde yapılan incelemede, taraflar arasında herhangi bir ticari ilişkiye dair tespit yapılmadığını, taraflar arasında 2015 ve 2016 yılında mal alım satımına dair kaydi bilgi tespit edilmediğini, davacı ticari defter kayıtları üzerinde yapılan incelemede, 102- Bankalar Ana Hesabı ve 103 verilen çekler ana hesap üzerine yapılan incelemede, dava konusu çeklerle ilgili olarak herhangi bir kaydi bilgi tespit edilmediğini, diğer bir anlatımla dava konusu çeklerin davacı tarafından kayıt dışı tanzim edilerek davalı şirkete teslim edildiğini, dava konusu çeklerin, davacı tarafından mal alımı karşılığında verildiği iddia edilmiş ise de, çeklerin parçalı olduğu ve seri halde 50.000 TL bedeller üzerinden 5 adet çek verildiğini, iki çekin iade edildiğini, 3 çekin ise iade edilmediği şeklinde beyan edildiğini, kanaatimizce söz konusu çeklerin davacı tarafından davalı adına hatır çeki olarak verilmiş olabileceğini, dava konusu çekler ile ilgili olarak çek bankası tarafından dosyaya gönderilen yazılardan da anlaşılacağı üzere, çeklerden birinin ciro edildiğini, diğer iki çekin ilk hamil tarafından bankaya ibraz edildiğini, kısmi ve banka yükümlülük tutarları dışında eklerden herhangi bir tahsilat yapılmadığını, karşılıksız işlem gören çekler ile ilgili olarak herhangi bir icra takibi yapılıp yapılmadığına ilişkin dosyaya herhangi bir somut belge ve bilgi sunulmadığı görüş ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Davacı her biri 50.000,00TL bedelli ve sırasıyla; …, …, … seri nolu ve 05.05.2016, 10.05.2016 ve de 25.05.2016 tarihli 3 adet çeki dava konusu etmiş ve bu 3 adet çekin bedelsiz olduğunu ve bu çekler karşılığı mal almadığını beyan etmiştir.
Davacının çeklerin keşidecisi, davalının da lehdarı olduğu anlaşılmaktadır.
İspat yükü davacıya düşmektedir.Davacı her hangi bir mal teslim almadığını belirtmekle, öncelikle çeklerin davalı ile aralarındaki bir ticari ilişkiye istinaden verildiğini ve de davalı tarafça edimin ifa edilmediğini veya çekler hatır çeki olarak verilmiş ise bu hususu kesin delillerle ispat etmek zorundadır.
Zira Yargıtay 19.Hukuk Dairesi 2015/3695 esas, 2016/367 karar sayılı ve 19.01.2016 tarihli kararında da; çekin bir ödeme vasıtası olup, kural olarak mevcut bir borcun tediyesi amacıyla verildiğinin kabulü gerektiği, çekin hatır ya da teminat amacıyla verildiği yolundaki iddianın yazılı delille kanıtlanması gerektiği, çekin ticari defterde kayıtlı olup olmaması hususunda ticari defterler üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasının sonuca etkili olmayacağı belirtilmiştir.
Çeklerin bizzat davacının ticari defterlerinde dahi kayıtlı olmadığı, davacı tarafça usulüne uygun delillerle kanıtlanamayan davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
Davanın REDDİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 54,40 TL maktu karar harcının peşin yatırılan 2.561,63 TL harçtan mahsubu ile bakiye 2.507,23 TL harcın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacıya iadesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davacı tarafından yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde davacıya iadesine,
Davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 27/10/2020

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)