Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/503 E. 2019/55 K. 05.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/503
KARAR NO : 2019/55

DAVA : ALACAK (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/05/2016
KARAR TARİHİ : 05/02/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin şahıs firması olduğunu ve … ve … abone numaraları üzerinden davalı şirketten elektrik enerjisi temin ettiğini, müvekkilinin tüketmiş olduğu enerji miktarı ve yasal alacak kalemleri üzerinden fatura tahakkuk ettirilmesi gerektiği halde kayıp-kaçak bedeli dağıtım bedeli iletim bedeli sayaç okuma bedeli ve perakende satış hizmeti olarak adlandırılan bedellerin de düzenlenen faturalara yansıtılmak suretiyle müvekkili şirketten tahsil edildiğini, tüketilen gerçek enerji bedelinin dışında kalan ve faturaya yansıtılmak suretiyle müvekkili şirketten tahsil edilen bedellerin mal veya hizmet olarak herhangi bir karşılığının bulunmadığı gibi bu bedellerin tahsiline dayanarak oluşturulacak bir yasal düzenlemenin de bulunmadığını, kötü niyetli kullanıcıların kaçak elektrik kullanma davranışından ve dağıtım şirketinin ihmalinden kaynaklanan kaçak kullanım bedelinin alt yapı eksikliğinden kaynaklanan teknik kayıp bedelinin ve dağıtım şirketinin kendi yükümlülüğünü teşkil eden diğer maliyetlerin dürüst abonelere yansıtılmasının hukuk devleti ilkesiyle bağdaşmayacağını ayrıca hakkaniyete ve emredici dürüstlük kurallarına da aykırı düştüğünü, bu nedenle tüketilen elektrik enerjisi bedeli dışında kalan ve açık yada örtülü olarak faturalara yansıtılmak suretiyle tahsil edilen bedellerin haksız ve hukuka aykırı olduğunun açık olduğunu, tüm bu nedenlerden dolayı fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava haklarının saklı kalması kaydıyla 2006 Ocak ayından dava tarihine kadar geçen dönem içerisinde kayıp-kaçak bedeli dağıtım bedeli iletim bedeli sayaç okuma bedeli ve perakende satış hizmeti bedeli adı altında müvekkilinden tahsil edilen bedellerin şimdilik 50.000,00 TL. tutarındaki kısmının fatura ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan istirdadını, ilgili kanunlara aykırı bir şekilde fazladan tahsil edilen TRT Payı ve Elektrik Tüketim Vergisi’nin şimdilik 750,00 TL. sinin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, fazladan tahsil edilen KDV tutarının şimdilik 9.135,00 TL. sinin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikten davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ile kanuni vekalet ücretinin davalı tarafa yansıtılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Vekili Davaya Cevabında :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle zamanaşımı itirazında bulunduklarını, husumet yönünden davanın reddinin gerektiğini, davanın EPDK’ya karşı idari yargıda açılması gerektiğini, 6719 sayılı kanun mucibince davanın reddi gerektiğini, dava konusu kayıp kaçak bedellerinin maliyet unsuru olmasının mevzuat gereği olduğunu, tüketicilerden tahsil edilen kayıp kaçak bedellerinin elektrik şirketlerinden iadesisin istenip istenmeyeceği hususundaki yargıtay kararlarının incelendiğinde bu bedelin iadesinin talep edilemeyeceği ve yetkili mahkemenin danıştay olduğu yönünde görüş birliğinin mevcut olduğunu, faturaya yansıtılan bedellerin tüketiciye sunulan elektrik maliyetinin unsuru olduğunu ve abonelere iade edilmesinin yerinde olmadığını, davacının faiz talebinin de yerinde olmadığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte ancak dava ve ıslah tarihinden itibaren yasal faiz talep edilebileceğini, tüm bu nedenlerden dolayı haksız ve mesnetsiz davanın reddini, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Davacının … ve … numaralı aboneliklerine ilişkin kayıtlar, faturalar ve dayanılan diğer deliller celbedilip incelenmiştir.
Davacı vekilince 11/05/2016 tarihli dilekçede 2006 Ocak ayından dava tarihine kadar geçen dönem içerisinde kayıp-kaçak bedeli dağıtım bedeli iletim bedeli sayaç okuma bedeli ve perakende satış hizmeti bedeli adı altında müvekkilinden tahsil edilen bedellerin şimdilik 50.000,00 TL. tutarındaki kısmının, ilgili kanunlara aykırı bir şekilde fazladan tahsil edilen TRT Payı ve Elektrik Tüketim Vergisi’nin şimdilik 750,00 TL. sinin ve fazladan tahsil edilen KDV tutarının 9.135,00 TL. sinin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikten davalıdan tahsilinin talep edildiği açıklanmıştır.
Dava, taraflar arasındaki abonelik kapsamında davalı şirket tarafından düzenlenen ve davacı tarafından ödenen faturalarda kayıp-kaçak bedeli, dağıtım bedeli, iletim bedeli, sayaç okuma bedeli, perakende satış hizmeti bedeli, TRT Payı ve Elektrik Tüketim Vergisi ve tahsil edilen KDV tutarlarının haksız olduğu iddiasıyla iadesi istemine ilişkindir.
Dosya kapsamında aldırılan elektrik elektronik mühendisi ve muhasebe finans uzmanı bilirkişi heyetince 04/06/2018 tarihli bilirkişi raporu dosyaya ibraz edilmiştir.Anılan raporda, davalı tarafından düzenlenen faturalarda tahsil edilen dağıtım, iletim, PSH, kayıp-kaçak, sayaç okuma bedelleri kullanım tarife bileşenlerinin davalı şirketçe faturalara yansıtılmasının yasal ve EPDK tarife tebliğlerine uygun olduğu bildirilmiştir.
Rapora itiraz üzerine aynı heyetten aldırılan 02.10.2018 tarihli ek raporda Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu elektrik enerji bedeli tarifeleri kararları kapsamında, 2006 yılı Mayıs döneminden 2011 mart (dahil) dönemine kadar ve 2016 yılı ocak döneminden itibaren kayıp-kaçak bedeli ayrı bir kalem olarak gösterilmediğinden hesaplanması istenen dönemler için kayıp-kaçak bedelinin ayrıca hesaplanamayacağı bildirilmiştir.
Yargıtay 3.Hukuk Dairesi’nin Muhtelif Kararları ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 21/05/2014 tarihli 2013/7-2454 E. ve 2014/679 K gereğince EPDK’nın elektrik bedeli fiyatlandırma unsuru belirleme konusunda sınırsız yetki ve görevinin olmadığı, EPDK’ nın resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren Perakende Satış Hizmet Geliri ile Perakende
Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki Tebliği gereğince, elektrik enerjisi şirketlerinin abonelerden kayıp kaçak ve diğer adlar altında birtakım bedelleri tahsil etmesinin hukuk devleti ilkeleriyle bağdaşmadığı, bu tahsilatların yasal bir dayanağının olmadığı gerekçesiyle abonelerden kayıp kaçak, perakende satış hizmet, psh sayaç okuma, iletim sistemi kullanım ve dağıtım bedeline ilişkin tahsilatların abonelere iadesi gerektiği kabul edilmekteydi.
Dava 11/05/2016 tarihinde açılmış olup yargılama sırasında 6446 sayılı yasayı değiştiren 6719 sayılı kanun 17/06/2016 tarihinde resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe girdiği anlaşılmıştır.
6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 6719 sayılı yasanın 21.maddesi ile değişik 17/1.maddesinde, “Bu kanun kapsamında düzenlenen ve bir sonraki dönem uygulanması önerilen tarifeler, ilgili tüzel kişi tarafından kurulca belirlenen usul ve esaslara göre, tarife konusu faaliyete ilişkin tüm maliyet ve hizmet bedellerini içerecek şekilde hazırlanır ve onaylanmak üzere kurula sunulur. Kurul mevzuat çerçevesinde uygun bulmadığı tarife tekliflerinin revize edilmesini ister veya gerekmesi halinde resen revize ederek onaylar. İlgili tüzel kişiler kurul tarafından onaylanan tarifelere uymakla hükümlüdür. ”
17/3.maddesinde, ” Onaylanan tarifeler içinde söz konusu tüzel kişinin tarife konusu faaliyete ilişkin tüm maliyet ve hizmet bedelleri dışında piyasa faaliyetleriyle ilgili doğrudan ilişkili olmayan hiçbir unsur yer almaz. İletim ek ücreti bu hükmün istisnasını oluşturur.
17/6.maddesinde, kurulca düzenlemeye tabi tarife türleri şunlardır, denilmiş ve maddede; bağlantı, iletim, toptan satış, dağıtım, perakende satış, piyasa işletim, son kaynak tedarik tarifeleri tek tek sıralı bentlerde ayrı ayrı açıklanmıştır.
Anılan düzenleme incelendiğinde, dağıtım bedeli, kayıp kaçak bedeli, sayaç okuma, iletim bedellerinin maliyet bedeli içerisinde bulunduğu ifade edilmiştir. 17/ç bendinde; dağıtım sistemi harcaması, sistem işletim maliyeti, teknik ve teknik olmayan kayıp maliyeti, kesme bağlama hizmet maliyet, sayaç okuma maliyet, reaktif enerji maliyeti gibi dağıtım faaliyeti yürütülmesi kapsamındaki tüm maliyet ve hizmetleri karşılayacak bedellerin dağıtım tarifesini oluşturacağının açıklandığı görülmektedir.
6719 sayılı kanunun 26.maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanununa eklenen Geçici 20.maddede, ” Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş, dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17.madde hükümleri uygulanır.” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanununun 17. maddesinde, elektrik enerjisi dağıtım şirketlerinin elektrik faturalarına yansıtacakları bedellerin, tarifelerin ne şekilde hazırlanacağı ve bu tarifelerin içerdiği unsurların ne olacağı açıkça hüküm altına alınmış ve dava konusu yapılan tüm bedellerin maliyet bedeli olduğu ve tarifeler içinde yer alması gerektiği belirtilmiştir. Bu durumda, yargılama sırasında yürürlüğe giren kanun ile dava konusu bedellerin yasal düzenleme içine alındığı kabul edilmelidir. Başka bir deyişle, daha önceden EPDK kararlarına ve tebliğe dayalı olarak yapılan tahsilatların kanuni düzenlemeye konu edildiği ve dayanağının yasal hale getirildiği görülmektedir.
Kanunun geçici 20. maddesinde de, geçmişe etkili bir düzenleme yapılarak kurul kararlarına uygun bir şekilde tahakkuk ettirilmiş, dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp kaçak bedelleriyle ilgili açılmış olan davalar hakkında da 17.maddenin uygulanması gerektiğine işaret edilmiş ve daha önce yapılan tahsilatlar da kanun kapsamına alınarak dayanağının yasa olduğu belirtilmiştir.
6446 sayılı yasada yapılan bu değişiklikler göz önüne alındığında huzurdaki davaya yargılama sırasında konu edilen ve haksız olarak tahsil edildiği ileri sürülen bedellerin artık yasal hale geldiği ve davanın konusunun kalmadığı sonucuna varılmalıdır.
Kanunun 6719 sayılı yasanın 21.maddesi ile değişik 17/10.maddesinde; ” kurum tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamında belirlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvurularda ve açılan davalarda, tüketici hakem heyetleriyle mahkemelerin yetkisi bu bedellerin kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimiyle sınırlıdır.” denilmektedir. Buna göre, mahkemelerce sadece elektrik enerjisi dağıtım şirketleri tarafından yapılan tahsilatların EPDK tarafından çıkarılan tarifelere uygun olup olmadığı araştırmasının yapılabileceği anlaşılmaktadır.
Açıklanan nedenlerle 6446 sayılı kanunun 17. maddesinin 6719 sayılı kanunun 21. maddesiyle değiştirilerek, dava konusu olan tüm bedellerin maliyet bedeli olarak yasal düzenlemeye konu edildiği, aynı kanunun geçici 20. maddesi ile daha evvelden açılmış olan davalarda da 17. madde hükümlerinin uygulanmasının gerektiği işaret edildiği, kanunun 17/06/2016 tarihinde resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe girdiği anlaşılmakla bu yasal düzenlemeler çerçevesinde davanın konusunun kalmadığı sonucuna varılmıştır.
Nitekim Yargıtay 3.Hukuk Dairesinin 2017/2534 E. – 2017/3956 K.sayılı 28/03/2017 tarihli kararıyla, yargılama sırasında yürürlüğe giren yasal değişikliğin davanın konusunun kalmadığı neticesini doğuracağı ifade edilmektedir, davanın açıldığı tarih itibarıyla haklı durumunda bulunan davacı tarafın yargılama sırasında meydana gelen mevzuat değişikliği sonucu haksız duruma düşmesi nedeniyle yargılama giderinden sorumlu tutulması mümkün değildir, davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına ilişkin hüküm yargılama sırasında yürürlüğe giren yasal değişikliğin sonucu olduğundan davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalıdan tahsiline ancak davacı yararına maktu vekalet ücretinin (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 2017/2534 E. – 2017/3956 K. sayılı 28/03/2017 tarihli kararı) takdirine karar verilmesi gerekmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
6446 sayılı yasa 6719 sayılı yasa ile değiştirilmiş olmakla bu yasal değişiklik nedeniyle davanın konusu kalmadığından KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 44,40 TL maktu karar harcının, peşin yatırılan 1.022,69 TL harçtan mahsubu ile bakiye 978,29 TL harcın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacıya iadesine,
Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 2.725,00,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan toplam 1.299,60 TL yargılama gideri ile 44,40 TL karar harcı, 29,20 TL başvuru harcı toplamı 1.373,20 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Taraflarca yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
6100 Sayılı HMK.’ nın 345./1Maddesi uyarınca ilgililere kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize vereceği bir dilekçe ile İSTİNAF YOLU açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar alenen okunup usulen tefhim kılındı. 05/02/2019

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)

Harç / Masraf Dökümü
Peşin Harç : 1.022,69 TL
Karar Harcı : 44,40 TL
Bakiye Harç : 978,29 TL

Davacı Gider Avansı
Yatırılan Avans: 1.685,00 TL
Davalı Gider Avansı
Yatırılan Avans: 50,00
Yargılama gideri detayları
Bilirkişi Ücreti: 1.200,00 TL
Posta Giderleri: 132,60 TL