Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/496 E. 2020/31 K. 28.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/496
KARAR NO : 2020/31

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ : 10/05/2016
KARAR TARİHİ : 28/01/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA/ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirket sahibi işletmecisi olduğu benzin istasyonuna kamera ve alarm sistemi kurmak istediğini, bu kapsamda müvekkili şirketin davalı şirkete 12.10.2015 tarihli “…” ve 14.10.2015 tarihli … Hırsız Alarm Sistemi kurulmasına ilişkin teklifleri sunduğunu ve davalı şirketin yapılan teklifleri kabulüyle sözleşme yapıldığı, şirket tarafından davalının sahibi olduğu benzin istasyonuna sözleşme konusu kamera ve alarm sisteminin kurulumunun yapıldığını, çalışır vaziyette davalıya teslim edildiğini, sistemlerin lisansları davalı şirket adına aktive ettirildiğini, şirket sözleşmesi kapsamında tüm yükümlülüklerin yerine getirildiğini, şirket tarafından davalı sözleşme kapsamında, 28.12.2015 tarihli Seri … Sıra Nolu 61.924,58 TL bedelli, 30.12.2015 tarihli Seri … Sıra Nolu 5.303,38 TL miktarlı, 04.02.2016 tarihli Seri … Sıra Nolu 3.000,00 TL miktarlı,09.02.2016 tarihli Seri … SıraNolu 3.767,766 TL miktarlı olmak üzere toplam 73.995,72 TL miktarlı faturalar düzenlenerek teslim edildiğini, davalı şirket tarafından sözleşmeye konu işin bir kısım ödemesinin yapıldığını, bakiye olan 21.445,72 TL alacağın ise tüm iyi niyetli çabalara karşı ödenmediğini, davalı şirketin bakiye ödememesine üzerine şirket alacağının tahsili amacıyla … 24. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından icra takibine geçilmiş olduğunu, davalının müvekkili şirkete borçlu olduğunu bile bile işbu icra takibi konusu borca itiraz ettiğini, tüm bu nedenlerden dolayı … 24. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından icra takibine vaki itirazlarının iptalini ve takibin devamını, haksız ve kötü niyetli itiraz nedeniyle davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkumiyetini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA/ Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın dava dilekçesinde ve eklerinde sunmuş olduğu belgelerde sunulan teklifler neticesinde anlaşma sağlandığını, tüm yükümlülükler yerine getirilmesine karşılık bakiye ödemenin yapılmadığını belirttiğini, davacının dosyaya sunduğu 14.12.2015 ve 12.10.2015 tarihli tekliflerden de anlaşılacağı üzere söz konusu tekliflerin montajın bitimi ve sistemin devreye sokulmasını da içerdiğini, davacıdan gerek tekliflerinde belirtmiş olduğu kalemlerin gerek ise işin doğası gereği yapmış olduğu işin tam anlamıyla bitirmesi beklendiğini, yapılan işin güvenlik amacıyla kamera ve alarm sistemi kurulumu olduğunu, söz konusu sistemin tamamen bitirilmesi ve denemelerinin yapılması sonucunda işin bitiminden söz edilebileceğini, davacının dava dilekçe ekinde sunduğu 30.10.2015 ve 04.02.2016 tarihli teknik servis form belgelerinden de anlaşılacağı üzere davacının üzerine düşen edimlerini yerine getirmediğini, tarafların anlaştığı üzere sistem montajının bitirilmesi, devreye sokulması, sistemle ilgili eğitim verilmesi gerektiğini, müvekkil şirketin üzerine düşen edimlerini yerine getirmesine karşılık dava konusu güvenlik sisteminin devreye sokulmadığını, dosyaya sunulmuş olan davacı tarafça düzenlenmiş 14.10.2015 tarihli hırsız alarm sistemi teklifinde ödenmesi gereken tutarın %50’sinin sipariş ile geri kalan %50’lik kısmının ise ürün tesliminde ödeneceğinin kararlaştırıldığını, montaj vc sistemin devreye sokulmasının 14. kalem olarak gösterildiğini, söz konusu sistemin devreye sokulmadığını ve denemesinin yapılmadığını, davacının edimlerini yerine getirdiği varsayımı üzerinden taraflarca anlaşılan bedelin ödenmesinin beklenmesinin ve müvekkil şirkete fatura edilmesinin mümkün görülmediğini, Aynı şekilde 12.10.2015 tarihli kamera sistem teklifinde ödemenin 16.10,2015 tarihinde 1.000 Euro, istasyon açılışında 5.000 Euro, montaj bitiminden 25 gün sonrası için de 15.000 Euro bedelli senet alınacağı şeklinde olduğunu, aynı belgenin 11. nolu kaleminde montaj devreye alma ve eğitim hizmetlerinin gösterildiğini, bahsi geçen sistemin devreye sokulmadığını, devreye sokulamayan sistem nedeniyle eğitim hizmeti sunulamadığını, görüleceği üzere davacının her ne kadar edimlerini yerine getirdiğini belirtmiş ise de dosyaya sunmuş olduğu kendi belgelerinde de edimlerini yerine getirmediğinin anlaşılabildiğini, tüm bu nedenlerden dolayı davanın reddini, davacının aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere taraflarına icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE/
Taraflar arasındaki 12.10.2015 ve 14.10.2015 tarihli teklif formları, 29.10.2015 ve 04.02.2016 tarihli kaşeli ve imzalı teknik servis formları, takibe konu 28.12.2015, 30.12.2015, 04.02.2016 ve 09.02.2016 tarihli 4 adet fatura, davacı tarafça keşide edilen … 31.Noterliği … tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi, dava dışı …Tic.Ltd.Şti. tarafından düzenlendiği belirtilen 25.03.2016 tarihli fatura ve 09.03.2016 tarihli belge, davalı tarafça keşide edilen … 32.Noterliği … tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi suretleri ve dayanılan diğer deliller celp edilip incelenmiş, tüm dosya kapsamı ve taraf defterleri üzerinde inceleme yaptırılarak rapor alınmış ve de yine uzman bilirkişiden rapor ve ek rapor alınmıştır.
… 24. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası incelendiğinde, davacı alacaklının 21.445,72TL asıl alacak ve 429,28TL işlemiş faiziyle birlikte toplam 21.875,00TL alacağını tahsili amacıyla 10.03.2016 tarihinde faturaya dayalı ilamsız icra takibi yaptığı, davalının süresi içinde borca itirazı nedeniyle takibin durdurulduğu, davacı alacaklının davanın takibin devamını sağlamak amacıyla İİK 67. maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü süre içinde bu davayı açtığı anlaşılmaktadır.
Dava, taraflar arasındaki eser sözleşmesi çerçevesinde oluşan fatura alacağının tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
Mali Müşavir Bilirkişisi … tarafından düzenlenen 06/10/2017 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davalı şirketin işletmecisi olduğu benzin istasyonuna kamera ve alarm sistemi kurmak amacıyla davalı/borçlu şirketçe yapılan teklifin kabulüyle sözleşme kurulduğu, davalı şirket ile 2015 yılından bu yana devam etmekte olan ticari iş nedeniyle cari hesap şeklinde çalışılmaya başlandığı, yapılan anlaşma sonrası davacı şirket çalışanlarınca; alınan ürünlerin teslim ve montajlarının yapıldığı, ürün teslimleri için fatura ve sevk irsaliyeleri düzenlendiği ve bazı fatura ve irsaliyelerde kime ait olduğu yazılı olmayan ya da okunmayan kişilerce isim-imza yer aldığı, ürünlerin montajı ile düzenlenen … nolu teknik servis formunda ‘Ürünün montajı sonrasında düzenlenen bu formda “Market ve ofis kamera montajı yapıldı. Sisteme bağlı tüm kameralar çalışır ve kayıtta ilgili kişiye teslim edildi. Alarm sistem montajı ve devreye alma işlemi yapıldı. Sisteme bağlı tüm ekipman montajı ve tanıtım işlemleri yapıldı. Alarm izleme merkezi ve bağlantı alt yapısı hazır olmakta fakat internet bağlantısı olmadığından haberleşme sağlanamamıştır.” yazıldığı ve her iki firma yetkilileri tarafından imza altına alındığı, kamera kurulumu hizmet sonucu düzenlenen … nolu Teknik Servis Formunda: “Kameraların montajı ve ayarları yapıldı, kameralar enerjiniz olarak yerine takılıp bırakıldı. İstasyonda şebeke elektriği yok” her iki firma yetkilileri tarafından imza altına alındığı, davacı tarafın davalı şirket adına 10.04.2016 tarihli … lisans sözleşmesine göre, benzin istasyonuna sözleşme konusu “kamera ve alarm sistemlerine ait lisans almış olduğu, davalı tarafından ürüne dair ayıba ya da eksik ifaya dair bir bildirim de bulunmadığı, yerinde inceleme yetkisi verilen davaya konu yasal defterlerin, açılış-kapanış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırılmış olduğu, defterlerin birbirini teyit ettiği dolayısı ile TTK hükümlerine göre usulüne uygun tutulmuş ve kendi lehine delil olma özelliğine sahip olduğu kanısına varıldığı, sunulan Ticari Defterler VUK 228-226 md gereğince muhasebe usul ve tekniğine uygun tutulup işlenmiş, kazıntı ve silintiye rastlanmadığı, davacı tarafça düzenlenen satış faturalarına davalı yanca kısım kısım ödeme gerçekleştirildiği, davalı tarafça bahse konu faturalara itiraz edilmediği, iade faturası da düzenlenmediği, davalı/borçlunun 31.12.2016 tarihi itibarıyla cari hesap borcunun toplamda 21.445,72 TL olduğu, davacı tarafın davasında haklı görülmesi halinde, 21,445,72 TL için en son ödeme yapılan 19.02.2016 tarihinden icra tarihine kadar geçen süre için; 105,76 TL ve icra takip tarihinden dava tarihi olan 24.10.2017 tarihine kadar geçen süre için ise; 3,130,49 TL faiz olmak üzere toplamda; alacağın cari hesaptan kaynaklanması nedeniyle 31.12.2015 tarihinden takip tarihine kadar geçen süre için her iki tarafın da tacir olması sebebiyle %9 faiz oranı üzerinden yapılan hesaplama ile 931,68 TL faiz ve dava tarihi olan 20.09.2017 tarihine kadar olan süre için 2.430,93 TL olmak üzere toplamda; 3.362,61 TL faiz olmak üzere; anapara ve faiz toplamı 24.681,97 TL istenebileceğinin hesaplanmış olduğu belirtilmiştir.
Elektronik Mühendisi Bilirkişisi … tarafından düzenlenen 02/12/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; taraflar arasında satın alma öncesinde yapılması gereken karşılıklı sorumlulukların belirlendiği sözleşme ve sonrasında teklif onayı dosyada görülmediği, faturalar ve teknik servis formları üzerinden teknik incelemeler yapılarak sistemin çalışmasında bir engel olup olmadığı belirlendiği, 04.02.2016 tarihinde tarafların karşılıklı imza altına aldığı teknik servis formunda akaryakıt istasyonunda elektrik olduğu fakat internetin olmadığı görüldüğü, bu tarihte sistemin tüm cihazlarla birlikte kurulup devreye alınmasına bir engel olmadığı anlaşıldığı, kablolu haberleşme yaparak sistem merkezine bağlı olan kameraların çalışıp çalışmadığının belirlenmesinde internet olup olmaması gerekli olmadığı, internetin olmaması sadece kullanılan ip kameraların uzaktan görüntünün izlenmesi gibi bazı veri aktarım özelliklerinin devre dışı kalmasına yol açacağı, davalının bu konuda iddiası kanaatince yanlış olduğu, bunun yanında davacı tarafın teknik personelleri çalışmaya sistemi devreye almaya 2 ay sonra ikinci defa geldiğinde (devreye almak için ilk gelindiğinde istasyonda elektrik olmadığı teknik servis formunda görülmüştür) akaryakıt istasyonuna internetin olmasının davalı şirketin sorumluluğunda olduğu, elektrik olmadan alarm ve kamera sisteminin çalışmasının mümkün olmadığı gibi test etmek ve devreye almanın da mümkün olmadığı, 30.10.2015 tarihli Teknik Servis Formunda şebeke elektriğinin olmadığı sadece kameraların montajının yapıldığı, 04.02.2016 tarihli imza altına alınan Teknik Servis Formunda ise eksik kalan tüm cihaz montaj, devreye alma ve tanıtım işlemlerinin yapıldığı görüldüğü, dava dosyasındaki teslim formunda kameraların çalışır vaziyette olduğu ve kayıt işlemine başladığı yazıldığı, 17.04.2018 tarihli davalı vekilinin dilekçesinde de bildirdiği üzere kasım 2015 tarihinde akaryakıt istasyonuna elektrik verildiği, buna istinaden 04.02.2016 tarihinde akaryakıt istasyonunda elektrik olduğu ve bu tarihli Teknik Servis Formunda yazılı olan işlerin tamamlanmış olması mümkün olup her iki firma yetkilisi de imzalamak suretiyle kabul ettiği, bu iki Teknik Servis Formlarına her iki tarafın da itirazda bulunmadığı ve aralarında uygunsuzluk olmadığı, görüntü kayıtlarının ne kadar süre hard disklerde tutulacağı bilgisi verilmesi ile hard disklerin adet ve kapasitesi belirlenebileceği, müşteri ve işi üstlenen firma tarafında kayıtların kaç gün hafızada tutulacağına dair bir bilgi bulunmadığı için gerekli video hard disc adedi ve kapasite yetersizliği hakkında bilgi verilemediği, örnek 15 günlük kayıt kapasitesi için davacının kestiği faturada bulunan 4 adet * 4TB SATA DİSC uygundur diyebileceği, bunun yanında faturada bulunan Kayıt Cihazı olarak kullanılan sunucuda bulunan kayıt cihazı ve lisanslar 24 kamera için olmasına rağmen toplamda 26 kamera sistemde olduğu ve fatura edildiği, bu açıdan kayıt cihazı kapasitesi yeterli olmadığı, taraflar arasında imzalanan teknik sorumlulukları da içeren sözleşme olmadığından davacının sorumlukları net olarak bilmenin mümkün olmadığı, davacının 15.563,02 TL ödeme yaparak farklı firmadan almış olduğu kayıt cihazını yenilemesi uygun görülenebileceği, bunun yanında dava dosyasında davalının davacıya yetersiz ürün kullanımı ile ilgili itirazı şikayeti ürün yenileme isteği görülmediği tam aksine teknik servis formlarında şikayetini belirtmeyip farklı firmadan yeni satın alma yaparak sorununu çözmek istediği görüldüğü, davalı firma teknik servis formlarında görülmek suretiyle sistemin çalışması ile ilgili herhangi bir şikayetini ortaya koymadığı, faturalar incelediğinde ise sistem ile ilgili kayıt ve kamera sayısı ile ilgili kapasite uygunsuzluğu olduğu, bu açıdan sistemin çalışması ile ilgili bir sıkıntı olmadığı ama sistemin kendi içinde uyumsuz çalışması ile ilgili kanaati oluştuğu belirtilmiştir.
Aynı bilirkişi tarafından düzenlenen 11/10/2019 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; söz konusu benzin istasyonunda faturada yer alan 21 adet dış ortam kamera yerine 19 adet dış ortam kamera görüldüğü, 5 adet iç mekan kamera yerine 3 adet iç mekan kamera görüldüğü, eksik olan kameralar elektronik malzeme olduğundan bozulma olasılıklarına binaen davalı tarafından sökülmüş olduklarının olasılık içerisinde olduğu, benzin istasyonun iç ve dış alanlarında farklı marka kameraların takıldığı görüldüğü, fiziksel olarak tarafınca tespit edilemeyen kameraların takılmadığına dair aksi bir görüşte davalı yetkilileri tarafından belirtilmediği, arıza oluştuğundan söz konusu kameraları sökmüş olabileceklerini aktardıkları, bunun yanında benzin istasyonun sistem odası incelendiğinde davalı tarafından davacının kestiği faturada yer almayan dosyadaki faturadan da anlaşıldığı üzere üçüncü bir firmadan satın alınan kayıt cihazı ve bileşenleri ile kamera sistemin çalıştığının görüldüğü, davacı firmanın kayıt cihazı olarak teklifte sunduğu sonucunda da fatura ettiği sunucu benzin istasyonunda sistem odasında çalışır vaziyette görülemediği, davalı tarafından 2015 senesinde geçici olarak verildiği iddia edilen hurda denilebilecek durumda olan bilgisayar depodan çıkarılarak tarafına gösterildiği, söz konusu bilgisayar parçalarının eksiksiz olması durumunda bile 2015 senesinde sistemi tam kapasitede sorunsuz olarak çalıştırmada yetersiz kalacağı kanaatine varıldığı, benzin istasyonu kamera sisteminde dünya markası … marka kameralar seçilmiş olmasına binaen bu kameralar ile çalışması uygun olmayan kayıt cihazı davacı tarafından seçilmiş olduğu düşünüldüğü, keşif sırasında benzin istasyonunda yer alan davacı tarafından teslim edildiği iddia edilen bilgisayar ile de sistemin bütün kameralarının devreye tam olarak alınmasının mümkün olamayacağı, sistemin 2015 senesinde de kararlı bir şekilde çalıştırılamayacağı kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Taraflar arasında sözleşme akdedildiği, faturalar konusu malların teslim edildiği ve faturalar içeriği bedeller hususlarında uyuşmazlık yoktur.
Davalı iddiası bahsi geçen sistemin devreye sokulmadığıdır.Davalı her ne kadar 10.03.2016 tarihli ihtarnamede bir takım eksikler bulunduğunu, ürünlerin lisansı olmadığını beyan etmiş ise de cevap dilekçesinde sair itirazlarını dile getirmemiş ancak montajın bitirilmediğini, sistemin devreye alınmadığını, gerekli eğitim verilmediğini savunmuştur.
Taraflar arasındaki kamera ve alarm sistemi kurulumu işi, niteliği ve bütünü nazara alınarak satım sözleşmesi değil eser sözleşmesidir.Bilirkişi raporunda ürünlerin lisansının bulunduğu bildirilmiştir.29.10.2015 tarihli kaşeli ve imzalı teknik servis formunda; kameraların montaj ve ayarlarının yapıldığı, kameraların enerjisiz olarak yerinde takılıp bırakıldığı, istasyonda şebeke elektriği olmadığı beyan edilmiş taraflarca imzalanmıştır.Yine 04.02.2016 tarihli kaşeli ve imzalı teknik servis formunda ürünün montajı sonrasında düzenlenen bu formda market ve ofis kamera montajının yapıldığı, sisteme bağlı tüm kameraların çalışır ve kayıtta ilgili kişiye teslim edildiği, alarm sistem montajı ve devreye alma işleminin yapıldığı, sisteme bağlı tüm ekipman montajı ve tanıtım işlemleri yapıldığı, alarm izleme merkezi ve bağlantı alt yapısı hazır olmakta fakat internet bağlantısı olmadığından haberleşme sağlanamadığı belirtilmiş ve her iki firma yetkilileri tarafından imza altına alınmıştır.
İşin yapılıp teslim edildiğini ispat yükü yükleniciye, yasal olarak ayıbın varlığını ve niteliğini, mahiyetini (açık ayıp- gizli ayıp) yasal delillerle ispat yükü iş sahibine aittir.Yine bedelin ödendiğini ispat külfeti de iş sahibinindir.
Eser sözleşmesi ilişkisinde yüklenicinin temel borcu bir eser meydana çıkartmak, ortaya çıkan bu eseri ifa olarak iş sahibine teslim etmektir. Teslimden sonra da yüklenicinin borcu ayıba karşı tekeffül borcu olarak devam eder. Buna karşılık iş sahibinin borcu eser bedeli olarak kararlaştırılana ücreti yükleniciye ödemektir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 474.maddesi;
“İşsahibi, eserin tesliminden sonra, işlerin olağan akışına göre imkan bulur bulmaz eseri gözden geçirmek ve ayıpları varsa, bunu uygun bir süre içinde yükleniciye bildirmek zorundadır.
Taraflardan her biri, giderini karşılayarak, eserin bilirkişi tarafından gözden geçirilmesini ve sonucun bir raporla belirlenmesini isteyebilir.”, 477. maddesi de ;
“Eserin açıkça veya örtülü olarak kabulünden sonra, yüklenici her türlü sorumluluktan kurtulur; ancak, onun tarafından kasten gizlenen ve usulüne göre gözden geçirme sırasında fark edilemeyecek olan ayıplar için sorumluluğu devam eder.
İşsahibi, gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, eseri kabul etmiş sayılır.
Eserdeki ayıp sonradan ortaya çıkarsa işsahibi, gecikmeksizin durumu yükleniciye bildirmek zorundadır; bildirmezse eseri kabul etmiş sayılır.” hükümlerini içermektedir.
Davalı savunması sistemin devreye sokulmadığı noktasındadır.Davalı daha sonraki beyanında eksik kalan işin başka bir firmaya yaptırıldığını beyan etmiş, delil dilekçesinde buna ilişkin fatura ibraz etmiştir.
Davalı tanık deliline dayanmış ise de teslim ve montaj taraflar arasında imzalı senede dayalı olarak belirlenmiş olması ve de dava miktarı nazara alınarak tanık dinlemesi talebi mahkememizce reddedilmiştir.
Teknik bilirkişice 2015 senesinde kurulan sistemin dosyadaki verilerle çalışır vaziyette kurulum yapılıp yapılmadığının tespitinin yapılamayacağını, ancak kurulumun teknik servis formlarından gerçekleştiğinin anlaşıldığını, internet olmamasının sistemin test edilmesine engel teşkil etmeyeceği, kuruluma ek olarak dava dışı …Şti’ den kayıt cihazı, ona özel hard disk ve mühendislik hizmeti aldığı, davamız tarafları arasında satın alma öncesinde karşılıklı sorumlulukların belirlenmediği, taraflar arasında imzalanan teknik sorumlulukları da içeren sözleşme olmadığı belirtilmiştir.
Ek raporda mahkememiz ara kararı yerine getirilmemiş ise de dosya münderecatı itibari ile yeniden yeni rapor veya ek rapora lüzum görülmemiştir.
Faturalar bakiye bedelinin 21.445,72 TL olduğu, faturalar içeriği malzemeye, ücrete itiraz olmadığı, faturaların tarafların ticari defterlerine işli olması ve teknik servis formları da nazara alınarak işin davacı tarafça teslim edildiğinin anlaşılması, davalının kısmi ödeme yaparak fatura bedelleri toplamının çoğunu ödemesi, ayıbın ve sözleşme hükümlerinin eksik yerine getirildiği hususlarının davalı tarafça ispat edilemediği gibi sistemin devreye alınması hususunun bir an için yerine getirilmediği kabul olunsa dahi bu hususun gizli ayıp olarak kabulünün mümkün olmadığı, 04.02.2016 tarihinden sonra da 10.03.2016 tarihine kadar herhangi bir ihtar, itiraza rastlanmadığı, dava dışı şirkete yaptırılan işin de davacı tarafça yapılması gerekli iş olup olmadığının da davalı tarafça ispat edilemediği gibi davalı işsahibinin gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederek eseri TBK 477/2 maddesi uyarınca kabul etmiş sayılmıştır.Bu sebeplerle davacının davasının kısmen kabulü ile … 24. İcra Müdürlüğünün … sayılı icra dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın 21.445,72 TL asıl alacak bakımından iptali ile alacağın dayanağı eser sözleşmesi olsa da bu sözleşme kapsamında oluşan faturaya dayalı icra takibi yapıldığı, itirazın haksız ve alacağın da likit olduğunun kabulü gerektiği sonucuna varılmakla icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Her ne kadar davacı taraf işlemiş faiz isteminde bulunmuş ise de; icra takibinden önce davalıyı temerrüde düşürdüğüne dair belge veya ihtarname ibraz edemediği, davalının temerrüdünün icra takibi ile oluştuğu kanaatine varılmakla, davacının işlemiş faiz isteminin yerinde olmadığı kabul edilmiş ve takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanması yönünde aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM/ Yukarıda açıklanan gerekçeye göre;
Davacının davasının KISMEN KABULÜNE,
… 24. İcra Müdürlüğünün … sayılı icra dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın 21.445,72 TL asıl alacak bakımından İPTALİNE,
Takibin bu miktar üzerinden DEVAMINA,
Hüküm altına alınan asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına,
Davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile 21.445,72 TL’nin %20’si olan 4.289,14 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya dair istemine REDDİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 1.464,96 TL nispi karar harcından, peşin yatırılan 373,58 TL harcın mahsubu ile noksan kalan 1.091,38 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince red edilen miktar üzerinden hesaplanan 429,28 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan toplam 774,40 TL yargılama giderinden davanın kabul red miktar ve oranı göz önüne alınarak hesaplanan 759,20 TL yargılama gideri ile 373,58 TL peşin harç ve 29,20 TL başvuru harcı toplamı 1.161,98 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan 811,00 TL yargılama giderinden davanın kabul red miktar ve oranı göz önüne alınarak hesaplanan 15,91 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı ve davalı tarafından yatırılan bakiye gider ve delil avanslarının kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF YOLU açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 28/01/2020

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)

Harç / Masraf Dökümü
Peşin Harç : 373,58 TL
Karar Harcı : 1.464,96 TL
Noksan Harç : 1.091,38 TL

Davacı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 1.085,00 TL

Davalı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 855,00 TL

Yargılama gideri detayları
Bilirkişi Ücreti : 1.400,00 TL
Posta Giderleri : 185,40 TL