Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/311 E. 2018/299 K. 27.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
1.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/311 Esas
KARAR NO : 2018/299

DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/03/2016
KARAR TARİHİ : 27/03/2018

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA/
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalıların her faturada kayıp kaçak bedeli, iletim sistem kullanım bedeli, dağıtım bedeli, perakende satış hizmet bedeli, sayaç okuma bedeli ve çıplak kullanım bedeli yerine bu bedeller üzerinden oranlanan KDV, BTV, Enerji Fonu, TRT payı tahsil ettiklerini, tahakkuk edilen her bir fatura için davalının ağır kusuru sebebiyle ödeme yapıldığından her bir faturanın ödeme tarihinden itibaren işlemiş ticari avans faizi ile birlikte iadesinin gerektiğini, müvekkilinin ödediği bedellerden her iki davalınında müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu beyanla …, … ve … nolu tesisatlar için 2006 yılı Mart – 2016 yılı Mart ayları için tahakku etmiş faturalardaki kayıp kaçak bedeli, iletim sistem kullanım bedeli, dağıtım bedeli, perakende satış hizmet bedeli, sayaç okuma bedeli ve çıplak kullanım bedeli yerine bu bedeller üzerinden oranlanan KDV, BTV, Enerji Fonu, TRT payının fazla bedellerinin, her bir ödeme tarihinden itibaren uygulanacak ticari avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA/
Davalı … PERAKENDE SATIŞ A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; yargı yolunun caiz olmaması sebebiyle davanın reddi gerektiğini, davanın belirsiz alacak davası ya da kısmi dava olarak açılamayacağını, davaya konu faturalara süresinde itiraz edilmediğini ve faturalara karşı ihtirazı kayıt da sunulmadığını, esasa girilmeden süre yönünden reddi gerektiğini, davacının 10 yıl geriye dönük taleplerinin reddi gerektiğini, davacının taleplerinin sebepsiz zenginleşmeye uygulanan zamanaşımına tabi olduğunu, kayıp kaçak bedelinin yasadan kaynaklandığını, dava konusu olan kayıp/kaçak bedeli, tıpkı diğer bedellerde olduğu gibi kurul tarafından düzenlenen yasal mevzuat uyarınca davacıdan tahsili zorunlu olan bir bedel olduğunu, beyanla davanın esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … DAĞITIM A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; zamaşanımı yönünden davanın reddinin gerektiğini, davanın muhatabının EPDK olduğunu, müvekkilinin EPDK mevzuatı ve kurul kararları gereği tarifelere göre faturaları tahakkuk ettirdiğini, müvekkilinin kayıp – kaçak bedeli, dağıtım bedeli vb. bedelleri tahsil etme hak ve yükümlülüğünün kanuna dayandığını, müvekkilinin dava konusu uyuşmazlık nedeniyle sorumluluğunun bulunmadığını, davanın EPDK’ya karşı idari yargıda açılması gerektiğini, haksız ve mesnetsiz davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE/
Dava, taraflar arasındaki elektrik satış sözleşmesi kapsamında davalı şirketler tarafından düzenlenen ve davacı tarafından ödenen faturalarda kayıp kaçak bedeli, iletim sistemi kullanım bedeli, dağıtım bedeli, sayaç okuma bedeli, perakende satış hizmet bedeli ve çıplak kullanım bedeli yerine bu bedeller üzerinden oranlanan KDV, BTV, Enerji Fonu, TRT payı adı altında yapılan tahsilatların haksız olduğu iddiasıyla ödendiği tarihten itibaren işleyecek faiziyle birlikte iadesi istemine ilişkindir.
Yargıtay 3.Hukuk Dairesinin Muhtelif Kararları ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 21/05/2014 tarihli 2013/7-2454 E. ve 2014/679 K gereğince EPDK’nın elektrik bedeli fiyatlandırma unsuru belirleme konusunda sınırsız yetki ve görevinin olmadığı, EPDK’ nın resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren Perakende Satış Hizmet Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki Tebliği gereğince, elektrik enerjisi şirketlerinin abonelerden kayıp kaçak ve diğer adlar altında birtakım bedelleri tahsil etmesinin hukuk devleti ilkeleriyle bağdaşmadığı, bu tahsilatların yasal bir dayanağının olmadığı gerekçesiyle abonelerden kayıp kaçak, perakende satış hizmet, psh sayaç okuma, iletim sistemi kullanım ve dağıtım bedeline ilişkin tahsilatların abonelere iadesi gerektiği kabul edilmekteydi.
Dava 25/03/2016 tarihinde açılmış olup, yargılama sırasında 6446 sayılı yasayı değiştiren 6719 sayılı kanun 17/06/2016 tarihinde resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiştir.
6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 6719 sayılı yasanın 21.maddesi ile değişik 17/1.maddesinde, “Bu kanun kapsamında düzenlenen ve bir sonraki dönem uygulanması önerilen tarifeler, ilgili tüzel kişi tarafından kurulca belirlenen usul ve esaslara göre, tarife konusu faaliyete ilişkin tüm maliyet ve hizmet bedellerini içerecek şekilde hazırlanır ve onaylanmak üzere kurula sunulur. Kurul mevzuat çerçevesinde uygun bulmadığı tarife tekliflerinin revize edilmesini ister veya gerekmesi halinde resen revize ederek onaylar. İlgili tüzel kişiler kurul tarafından onaylanan tarifelere uymakla hükümlüdür. ”
17/3.maddesinde, ” Onaylanan tarifeler içinde söz konusu tüzel kişinin tarife konusu faaliyete ilişkin tüm maliyet ve hizmet bedelleri dışında piyasa faaliyetleriyle ilgili doğrudan ilişkili olmayan hiçbir unsur yer almaz. İletim ek ücreti bu hükmün istisnasını oluşturur.
17/6.maddesinde, kurulca düzenlemeye tabi tarife türleri şunlardır, denilmiş ve maddede; bağlantı, iletim, toptan satış, dağıtım, perakende satış, piyasa işletim, son kaynak tedarik tarifeleri tek tek sıralı bentlerde ayrı ayrı açıklanmıştır.
Anılan düzenleme incelendiğinde, dağıtım bedeli, kayıp kaçak bedeli, sayaç okuma, iletim bedellerinin maliyet bedeli içerisinde bulunduğu ifade edilmiştir. 17/ç bendinde; dağıtım sistemi harcaması, sistem işletim maliyeti, teknik ve teknik olmayan kayıp maliyeti, kesme bağlama hizmet maliyet, sayaç okuma maliyet, reaktif enerji maliyeti gibi dağıtım faaliyeti yürütülmesi kapsamındaki tüm maliyet ve hizmetleri karşılayacak bedellerin dağıtım tarifesini oluşturacağının açıklandığı görülmektedir.
6719 sayılı kanunun 26.maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanununa eklenen Geçici 20.maddede, ” Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş, dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17.madde hükümleri uygulanır.” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanununun 17. maddesinde, elektrik enerjisi dağıtım şirketlerinin elektrik faturalarına yansıtacakları bedellerin, tarifelerin ne şekilde hazırlanacağı ve bu tarifelerin içerdiği unsurların ne olacağı açıkça hüküm altına alınmış ve dava konusu yapılan tüm bedellerin maliyet bedeli olduğu ve tarifeler içinde yer alması gerektiği belirtilmiştir. Bu durumda, yargılama sırasında yürürlüğe giren kanun ile dava konusu bedellerin yasal düzenleme içine alındığı kabul edilmelidir. Başka bir deyişle, daha önceden EPDK kararlarına ve tebliğe dayalı olarak yapılan tahsilatların kanuni düzenlemeye konu edildiği ve dayanağının yasal hale getirildiği görülmektedir.
Kanunun geçici 20.maddesinde de, geçmişe etkili bir düzenleme yapılarak kurul kararlarına uygun bir şekilde tahakkuk ettirilmiş, dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp kaçak bedelleriyle ilgili açılmış olan davalar hakkında da 17.maddenin uygulanması gerektiğine işaret edilmiş ve daha önce yapılan tahsilatlar da kanun kapsamına alınarak dayanağının yasa olduğu belirtilmiştir.
6446 sayılı yasada yapılan bu değişiklikler göz önüne alındığında huzurdaki davaya yargılama sırasında konu edilen ve haksız olarak tahsil edildiği ileri sürülen bedellerin artık yasal hale geldiği ve davanın dayanağının kalmadığı sonucuna varılmalıdır.
Kanunun 6719 sayılı yasanın 21.maddesi ile değişik 17/10.maddesinde; ” kurum tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamında belirlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvurularda ve açılan davalarda, tüketici hakem heyetleriyle mahkemelerin yetkisi bu bedellerin kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimiyle sınırlıdır.” denilmektedir. Buna göre, mahkemelerce sadece elektrik enerjisi dağıtım şirketleri tarafından yapılan tahsilatların EPDK tarafından çıkarılan tarifelere uygun olup olmadığı araştırmasının yapılabileceği anlaşılmaktadır.
Açıklanan nedenlerle 6446 sayılı kanunun 17. maddesinin 6719 sayılı kanunun 21. maddesiyle değiştirilerek, dava konusu olan tüm bedellerin maliyet bedeli olarak yasal düzenlemeye konu edildiği, aynı kanunun geçici 20. maddesi ile daha evvelden açılmış olan davalarda da 17. madde hükümlerinin uygulanmasının gerektiği işaret edildiği, kanunun 17/06/2016 tarihinde resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe girdiği anlaşılmakla bu yasal düzenlemeler çerçevesinde davanın konusunun kalmadığı sonucuna varılmıştır.
Nitekim Yargıtay 3.Hukuk Dairesinin 2017/2534 E. – 2017/3956 K.sayılı 28/03/2017 tarihli kararıyla, yargılama sırasında yürürlüğe giren yasal değişikliğin davanın konusunun kalmadığı neticesini doğuracağı ifade edilmektedir, davanın açıldığı tarih itibarıyla haklı durumunda bulunan davacı tarafın yargılama sırasında meydana gelen mevzuat değişikliği sonucu haksız duruma düşmesi nedeniyle yargılama giderinden sorumlu tutulması mümkün değildir, davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına ilişkin hüküm yargılama sırasında yürürlüğe giren yasal değişikliğin sonucu olduğundan davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalılardan tahsiline ancak, davacı yararına maktu vekalet ücretinin (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 2017/2534 E. – 2017/3956 K. sayılı 28/03/2017 tarihli kararı) takdirine karar verilmesi gerekmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
6719 sayılı yasayla değişik 6446 sayılı yasanın 17.maddesi uyarınca konusu kalmayan davanın esası hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 35,90 TL maktu karar harcının, peşin yatırılan 29,20 TL harçtan mahsubu ile noksan kalan 6,70 TL harcın davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 2.180,00 TL maktu vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan toplam 91,00 TL yargılama gideri ile 29,20 TL peşin harç, 29,20 TL başvuru harcı toplamı 149,40 TL’nin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
Davalılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalılar üzerinde bırakılmasına,
Taraflarca yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
Dair , taraf vekillerinin yüzüne karşı, miktar itibariyle KESİN nitelikteki karar açıkça okunup anlatıldı. 27/03/2018

Katip
e-imza

Hakim
e-imza

Harç / Masraf Dökümü
Peşin Harç : 29,20 TL
Karar Harcı : 35,90 TL
Noksan Harç : 6,70 TL

Davacı Gider Avansı
Yatırılan Avans: 585,75 TL

Davalı … Dağıtım A.Ş. Delil Avansı
Yatırılan Avans: 50,00 TL

Davalı … Dağıtım A.Ş. Delil Avansı
Yatırılan Avans: 50,00 TL

Yargılama Gideri Detayları
Posta Giderleri : 121,00 TL