Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/278 E. 2019/883 K. 07.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/278
KARAR NO : 2019/883

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 17/03/2016
KARAR TARİHİ : 07/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit ve Alacağa ilişkin esas dava, karşı dava ve birleşen davalara ilişkin yapılan açık yargılama sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
ESAS DAVA /
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 27/11/2014 tarihli ve 02/12/2014 tarihli … Belediyesi Kentsel Dönüşüm Projesi İşine ilişkin sözleşmelerin akdedildiğini, bu sözleşmelere göre müvekkilinin kentsel dönüşüm alanında gerçekleştirilecek projelere ilişkin müşavirlik hizmeti vereceğini, davalının ise imzalanacak kat karşılığı inşaat sözleşmeleri ve projeler kapsamında inşaat işlerini yaparak finansman sağlayacağını, her iki sözleşmede de çalışılacak taşınmazların ada numaralarının ayrı ayrı belirtildiğini, bu sözleşmelerden başka yine taraflar arasında … İlçesi … Mahallesinde bulunan ada numaraları projelerde tanımlanmış olan alanda kentsel dönüşüm işine yönelik olarak tarafların yapacakları işbirliği ve imzalanacak sözleşme için ön şartların belirlenmesi bakımından 24/02/2015 tarihli ön protokolün akdedildiğini, iş ilişkisinin devam ettiği sırada müvekkili şirket tarafından, … projesine ilişkin yükümlülüklere dair davalı tarafa … 1. Noterliğinin … tarihli ihtarnamesinin gönderildiğini, bu ihtarnameye davalı tarafından … 48. Noterliğinin … tarihli ihtarnamesiyle cevap verildiğini ve gerçeğe uygun olmayan iddialar ileri sürülerek … Kentsel Dönüşüm Projesi Kapsamında davalıya verilen teminat mektubunun nakde çevrileceğinin bildirildiğini, oysa müvekkilinin sözleşmesel tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, 02/12/2014 tarihli … Kentsel Dönüşüm Projesine ilişkin sözleşmenin 8.1 maddesinde sabit hizmet bedeli ve ödeme şeklinin düzenlendiğini, sabit hizmet bedelinin projesinin yürütülmesi kapsamında yapılacak harcamalara ilişkin olup, bu masrafların davalı tarafından karşılanacağı ve davalı tarafından masraf için yapılacak bu ödemelere karşılık müvekkilince davalı tarafa teminat mektubu verileceğinin kararlaştırıldığını, bu kapsamda davalıya 569.434,00 TL bedelli 29/01/2015 tarihli … A.Ş. … Şubesi tarafından düzenlenen teminat mektubunun verilmiş olduğunu, sözleşmesel yükümlülüklerin yerine getirilerek davalının yapılacak harcamalara karşılık ödediği bedelin sözleşmeye uygun olarak kullanıldığını, bu hususun Mayıs 2015 ilerleme raporundan açıkça anlaşıldığını, taraflar arasındaki e-posta yazışmalarıyla da sabit olduğunu, sözleşmenin davalı tarafından 07/03/2016 tarihli ihtarnameyle feshedilmesi nedeniyle 569.434,00 TL bedelli teminat mektubundan davalıya borçlu olmadığının tespiti ile mektubun müvekkiline iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında 27/11/2014 ve 02/12/2014 tarihli … Belediyesi Kentsel Dönüşüm Projesi İşine ilişkin iki ayrı sözleşme imzalandığını, ayrıca 20/02/2014 tarihli İş Birliği Sözleşmesi ile 28/02/2014 tarihli çerçeve İşbirliği Sözleşmesinin de akdedildiğini, bu dört ayrı sözleşme kapsamında davacıya 569.434,00 TL miktarında avans ödemesi yapıldığını ve bu ödemeler karşısında müvekkili şirkete dava konusu teminat mektubunun verildiğini, davacının sözleşmesel yükümlülüklerini yerine getirmediğini, bu sebeple avans teminat mektubunun iadesi koşullarının oluşmadığını, nitekim 14 aylık süre içinde kentsel dönüşüm yapılacak alanda taşınmaz malikleriyle herhangi bir uzlaşı sözleşmesinin imzalatılamadığını, sözleşme konusu bölgelerde müvekkili dışında başkaca firmaların çalışmalar başlattığı ve büyük oranda çalışmalarını tamamladıklarının da sahada yapılan araştırmada öğrenildiğini, bu durumun davacıdan sorulduğunu ve davacı tarafından açıkça kabul edildiğini, ancak aynı alanda başka firmaların çalıştığı hususunun müvekkiline bildirilmemiş olduğunu, anılan bölgede fiilen ve hukuken çalışmanın imkansız olduğunun tespit edilmesi üzerine müvekkilince davacının proje hizmetlerini yerine getirmesi için kiraladığı ofise ilişkin kira sözleşmesinin karşılıklı anlaşmayla sona erdirildiğini ve ofisin tahliye edilerek sözleşme konusu projenin fiili olarak sonlandırıldığını, uzlaşı sözleşmesi açısından performans değeri olarak belirlenen miktarın altında kalındığını, proje alanının büyüklüğü ve başka müteahhit firmalar tarafından bu alanda daha önceden beri çalışılarak 100’e yakın parselde tapuya şerh edilmiş olması nedeniyle bu şerhlerin kaldırılması ve 100’lerce arsa sahibiyle anlaşılarak sözleşmeler yapılmasının imkansız hale gelmiş olmasının davacının özen borcunu gereği gibi ifa etmediğini açıkça ortaya koyduğunu, bu nedenle 27/11/2014 ve 02/12/2014 tarihli … Belediyesi Kentsel Dönüşüm Projesi sözleşmelerinin feshedildiğini, haklı fesih olduğundan davacının teminat mektubunun iadesini isteyemeyeceği gibi borçlu olunmadığının tespiti isteminin de haksız olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
KARŞI DAVA /
Karşı davacı vekili dava dilekçesinde özetle; esas davada davacı şirket ile müvekkili arasında … İlçesi … Mahallesinde bulunan ada numaraları sözleşmede belirlenen alanda kentsel dönüşüm projesi için 24/02/2015 tarihli ön protokolün imzalandığını, buna göre, davacının bu bölgelerde kentsel dönüşüm müşavirlik hizmetlerini, arsa sahipleriyle kat karşılığı inşaat sözleşmelerinin yapılmasını temin edeceğini, müvekkilinin de inşaat satış ve pazarlama hizmetlerini ifa edeceğini, ön protokol çerçevesinde müvekkili tarafından davacı-karşı davalı şirkete 16/03/2015 tarihinde 450,000,00 TL avans bedeli ödendiğini, bu bedelin karşı davalının iş görme borcunun ifası için yapacağı masraflara karşılık verildiğini, ön protokole göre kat karşılığı inşaat sözleşmeleri arsa payının en %30 oranına gelmesiyle ilk hakedeşin tahakkuk edeceğini ve diğer hakedişlerin de oransal olarak devam edeceğini, hak edişlere ilişkin tablonun protokolde açıkça yer aldığını, davacının ön protokole göre üstlendiği edimleri ifa etmediğini, bir adet dahi resmi sözleşme imzalatamadığını, sözleşmelerde sürekli değişiklik talep edildiğini, oysa karşı davalı-davacı şirketin hak sahiplerinin %70’nin sözleşme imzalamaya hazır olduğu yönünde beyanda bulunduğunu ve bu çerçevede ön protokolün akdedildiğini, daha sonra anlaşıldığı üzere bu durumun gerçeği yansıtmadığını, başka firmalar tarafından daha önceden bu alanlara girilerek çalışmaların yapılmış olduğunu, anılan bölgedeki mülkiyet analizinde taşınmazlarda bir çok haciz, ipotek ve tedbir şerhlerinin bulunması karşısında müvekkilinin davacıya olan güveninin sarsıldığını ve bu nedenle sözleşmenin feshedildiğini ileri sürerek 24/02/2015 tarihli … Sözleşmesi Ön Protokolü kapsamında davacıya ödenen 450,000,00 TL devir avans bedeli ile arsa sahiplerinden … adına satın alma bedeli olarak ödenen ve davacı uhdesinde bulunan 141.728,00 TL ile 40.990,54 TL noter masrafı olmak üzere toplam 632.718,54 TL ve … Plan Tasarım işi için ödenen 5.000,00 USD’nin ihtar tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte davacı karşı davalıdan tahsiline karar verilmesin talep etmiştir.
KARŞI DAVA-SAVUNMA /
Karşı davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını, müvekkilince taraflar arasında akdedilen 24/02/2015 tarihli Seyrantepe Projesine ilişkin ön protokolden sonra esas sözleşmenin imzalanması ve protokol kapsamında yükümlülüklerin yerine getirilmesi için … 1. Noterliğinden gönderilen … tarihli ihtarnameden sonra davalı karşı davacının edimlerini ifa etmemesine gerekçe olarak … 48. Noterliğinden gönderdiği … tarihli ihtarnameyle … Projesine ilişkin sözleşmeleri ve … Projesine ilişkin Ön Protokolü haksız olarak feshettiğini belirterek karşı davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
BİRLEŞEN DAVA / (İSTANBUL 6. ATM’NİN 2016/403 ESAS SAYILI DOSYASI)
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 27/11/2014 -02/12/2014 tarihli “… Belediyesi Kentsel Dönüşüm Projesi İşi” başlıklı sözleşmelerin imzalandığı, bunun dışında … ilçesine ilişkin olarak … Plan İşleri için müvekkilinin yetkilendirildiğini ve müvekkilinin proje şirketi ile irtibata geçerek, davalı şirket adına projeyi yaptırdığını, bedelinin davalı tarafından 20.000,00 USD olarak ödeneceğinin kararlaştırıldığını, ancak 5.000,00 USD sinin ödenip bakiye 15.000,00 USD nin ödenmediğini belirterek bu miktarın proje bedelinin müvekkilince ödendiği 24/02/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
SAVUNMA/
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Esas davadaki cevap dilekçesinde açıkladığı hususları tekrar ederek, taraflar arasında akdedilen … Kentsel Dönüşüm projesine ilişkin sözleşmelerin müvekkilince haklı olarak feshedildiğini, zira davacı tarafından sözleşmesel edimlerin yerine getirilmediğini, belirterek davanın reddini savunmuştur.
BİRLEŞEN DAVA / ( İSTANBUL 2. ATM’NİN 2016/428 ESAS SAYILI DOSYASI)
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Esas dava dilekçesindeki beyanların tekrar edildiği, taraflar arasında akdedilen … Kentsel Dönüşüm Projesi İşi kapsamında yapılacak işler ve dönemsel olarak davalı tarafından gerçekleştirilecek ödeme planına göre davalının ilk çeyrek döneme ilişkin ödeme yaptığını ve müvekkilince ödeme tutarı olan 569.434.00 TL bedelli teminat mektubunun davalıya verildiğini, davalı tarafından ikinci kısım ödeme olan 714.634,00 TL ve ilk çeyrek döneme ilişkin KDV nin ödenmediğini, sözleşmesel ilişki devam ederken, bu davaya konu olmayan taraflar arasında akdedilmiş … Kentsel Dönüşüm Ön Protokolü kapsamında davalının edimlerinin yerine getirilmesine ilişkin ihtarnamenin gönderilmesinden sonra davalı tarafından sözleşmenin haksız olarak … Ön Protokolü ile birlikte feshedildiğini, oysa müvekkilince 714.634,00 TL tutarındaki ödemeye karşılık tüm işlerin yerine getirildiğini, davalının bu bedeli ödemesi gerektiğini ileri sürerek 714.634,00 TL nin ve KDV nin 06/05/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Esas davadaki savunmasını aynen tekrar etmiş ve davanın haksız olup reddi gerektiğini savunmuştur.
BİRLEŞEN DAVA / ( 6. ATM’NİN 2016/597 ESAS SAYILI DOSYASI)
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında … Kentsel Dönüşüm İşi kapsamında 24/02/2015 tarihli protokolün imzalandığını ve bu protokolde anılan yerde bulunan ve ada numaraları sözleşmede tanımlanmış olan proje alanında, müvekkili tarafından 2014 yılının başından itibaren geliştirilen projeye yönelik olarak tarafların iş birliği şartlarının belirlendiğini, müvekkilinin proje alanında gerçekleştirilecek çalışmaları yapacağı, davalının ise inşaat satış ve pazarlama hizmetlerini ifa ederek finansman sağlayacağını, protokolün3.2. maddesine göre, davalının, müvekkiline bu aşamaya dek yapmış olduğu geliştirme hizmetlerine karşılık toplam 2.500.000,00 TL devir avansı ödeyeceğini ve bu avansın 450.000,00 TL sinin peşin olarak ödeyeceğini, 3.3 ve 3.5. maddesinde de karın paylaşımı ile ilgili düzenlemelerin yapıldığını, protokolün 4. maddesi uyarınca müvekkilince 30/01/2015 tarihinde proje alanında yapılan hak sahipleri tanıtım toplantısı sebebi ile taraflar arasında imzalanacak sözleşmenin ana unsurlarını belirlemek sureti ile protokolün imzalandığının açıkça anlaşıldığını, anılan bu düzenlemeye göre müvekkilince hak sahipleri ile davalının tanıştırma ve görüştürme toplantısının yapıldığının anlaşıldığını, tüm edimlerin yerine getirilmesine rağmen davalının esas sözleşmeyi imzalamaya yanaşmadığını, bu nedenle 15/01/2016 tarihinde … 1. Noterliğinden ihtarname gönderilerek davalının yükümlülüklerini yerine getirmesinin ihtar edildiğini, ayrıca sözleşmelerin imzalanması gerektiğinin de bildirildiği, ancak davalı tarafından bu gerekler yerine getirilmediği gibi … 48. Noterliğinden gönderilen … tarihili ihtarname ile protokolün feshedildiğini, ihtarnamede ileri sürülenlerin gerçeği yansıtmadığını belirterek protokolde müvekkiline ödenmesi kararlaştırılan 2.500.000,00 TL den ödenmiş olan 450.000,00 TL nin tenzili ile kalan 2.050.000,00 TL devir bedeli alacağından şimdilik 1.300.000,00 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; … projesine ilişkin ön protokol kapsamında müvekkili tarafından davacı şirkete 450.000,00 TL avans bedelinin 16/03/2015 tarihinde ödendiğini, bu bedelin davacının sözleşmeden doğan borçlarının ifası için yapacağı masrafa karşılık avans olarak verildiğini, protokolün imzalandığı 24/02/2015 tarihinden fesih tarihi olan 07/03/2016 tarihine kadar geçen bir yılı aşkın sürede hak sahiplerine imzalatılması gereken kat karşılığı inşaat sözleşmelerinden bir adet dahi resmi sözleşme imzalatılamamış olması ve sürekli değişiklik talep edilmesinin kabul edilebilir olmadığını, davacının arsa sahipleri ile müvekkilini arsa payı karşılığı kat yapım sözleşmelerinin kurulmasını sağlaması gerektiğini ve ancak bu edim karşılığında kendisine bir ücret ödeneceğinin kararlaştırıldığını, ancak davacı tarafından edimin ifa edilmemesi nedeni ile ödeme yapılmasının mümkün bulunmadığını, müvekkiline kentsel dönüşüm alanındaki 33.200 M2 alanlı projede hak sahiplerinin %70 inin sözleşme imzalamaya hazır olduğunun belirtildiğini ve bu şekilde protokolün imzalandığını, oysa ilerleyen süreçte bu durumun gerçeği yansıtmadığının öğrenildiğini, müvekkili ile yaptığı görüşmeler ve mail yazışmaları ile anılan bölgede hakim olduğu izleniminin yaratıldığını ve müvekkilinin iş birliğine ikna edilerek, hile ile iradesinin sakatlandığını, 13/10/2014 tarihinde gönderilen mailde, … Projesinde alanın %80 inin tamamlandığının bildirildiğini, bir ay sonra gönderilen mailde de %79 satış ve kat karşılığı uzlaşı oranı verilip bunun %49 unun sözleşme imzalamaya hazır olduğunun ifade edildiğini, davacının hak sahiplerinin %79 u ile anlaştığına güvenilerek ön protokolün akdedildiğini, iradesi yanıltılan müvekkilinin 07/03/2016 tarihinde … 48. Noterliğinden gönderdiği ihtarname ile protokolü feshettiğini ve fesihte haklı olduğunu belirterek haksız davanın reddini savunmuştur.
DELİLLER VE GEREKÇE /
Taraflar arasında akdedilen 27/11/2014 tarihli ve 02/12/2014 tarihli … Belediyesi Kentsel Dönüşüm Projesine ilişkin sözleşme, 24/02/2015 tarihli … Projesi Ön Protokolü, ihtarnameler, faturalar, taraflar arasındaki mail yazışmaları, tapu kayıtları, ödemelere ilişkin belgeler ve dayanılan tüm deliller celp edilip incelenmiş, tarafların ticari defter ve kayıtları ile tüm dosya kapsamı üzerinde uzman bilirkişiler vasıtasıyla inceleme yaptırılarak kök ve ek rapor alınmıştır.
Birleşen İstanbul 2. ATM’nin 2016/428 E sayılı dosyasında, davacı vekilince 713.634,00 TL ve KDV’nin talep edildiği, KDV miktarı belirtilmediği gibi harcınında yatırılmadığı anlaşıldığından, 07/03/2019 tarihli celsede davacı vekiline, talep konusu KDV’nin miktarını belirtmesi ve eksik peşin harcı ikmal etmesi bakımından süre verilmiştir. Davacı vekilince karar gereği yerine getirilerek KDV miktarının 713.634,00 TL’nin %18’si olan 128.634,12 TL olduğunun beyan edildiği ve bu miktar üzerinden eksik peşin harcın ikmal edilerek 20/03/2019 tarihli makbuzun dosyaya ibraz edildiği görülmüştür.
Taraf defterlerinin ve tüm dosya kapsamının incelenmesi sonucu düzenlenen 07/01/2019 tarihli raporda özetle; “esas davada, davalı tarafından davacıya 569.434,00 TL ödeme yapıldığı ve karşılığında davacı tarafından aynı miktarda teminat mektubu verildiği, taraflar arasında imzalanan … Kentsel Döşünüm Projesi kapsamında davacının vereceği hizmet karşılığında ve sözleşme gereği 3 ayda bir ödeneceği kararlaştırılan sabit hizmet bedelinin toplam 1.657.760,00 TL olduğu, ilk çeyrek dönemde gerçekleşen ve her iki taraf defterlerinde kayıtlı olan iki ayrı faturanın KDV dahil 671.932,12 TL miktarında bulunduğu, fatura edilen harcamalara ilişkin tahsilatın davalı tarafından 569.434,00 TL’lik avanstan mahsup edildiği, davacı tarafından davalıya verilen teminat mektubu karşılığında alınan bedel kadar davacı tarafından harcama yapılmış olup, davalı tarafa fatura edilmesi nedeniyle söz konusu mektup dayanağının gerçekleşmiş olması karşısında davacının teminat mektubundan dolayı herhangi bir yükümlülüğünün kalmadığı ve davacıya iade edilmesi gerektiği, karşı dava bakımından … Projesi Ön Protokolü çerçevesinde davalı-karşı davacı tarafından 450.000,00 TL’lik avans bedelinin davacıya ödendiği, bu bedelin ödenmesine esas teşkil eden protokolün karşı davacı tarafından feshedilmiş olması karşısında bu tutarın karşı davacıya iade edilip edilmeyeceği hususunun mahkemenin takdirinde olduğu, … Projesi Ön Protokolü çerçevesinde dava dışı …’ya karşı davacı tarafından 283.750,00 TL ödeme yapıldığı, bu ödemenin 141.728,00 TL’sinin davacı-karşı davacılı tarafından karşı davacının hesabına iade edildiği, bakiye 142.022,00 TL’nin karşı davalı tarafından ödeneceği, ayrıca 35.925,93 TL noter masrafı ile 6.570,00 TL tapu masrafının da karşı davalı tarafından ödenmesi gerektiğinin taraflar arasındaki mail yazışmalarıyla sabit olduğu, bu durumda bu üç kalemde oluşan toplam 184.517,53 TL’nin karşı davacı tarafından istenebileceği, … Projesi kapsamında … Plan çalışması nedeniyle dava dışı şirkete yapılan ödemenin davacıdan istenemeyeceği, zira bu bedelin karşı davacı tarafından ödenmesi gerektiği, birleşen İstanbul 2. ATM’nin 2016/428 E sayılı dosyasında, … Projesine ilişkin sözleşme çerçevesinde sabit hizmet bedelinin birinci çeyrek döneme tekabül eden kısmının iki ayrı fatura karşılığı davalı tarafından davacıya ödendiği, ikinci çeyrek dönem için yapılan işler nedeniyle ortaya çıkan harcamaların 714.634,00 TL olup, KDV’si ile birlikte 843.268,12 TL miktarında bulunduğu, bu harcamalara ilişkin raporlamaların davalıya sunulduğu ancak henüz fatura edilmediği, anılan işlemlerin ve harcamaların davacı tarafından yapılması karşısında bu bedelin davalıdan istenebileceği, birleşen İstanbul 6. ATM’nin 2016/403 E sayılı dosyasında, … Projesi kapsamında … Plan yapılması konusunda tarafların anlaştığı ve davalının bilgisi ve yetkilendirmesi ile bu işin davacı tarafından üçüncü kişiye yaptırıldığı, karşılığında 20.000,00 USD ödendiği, bu bedelin sadece 5,000,00 USD’sinin davalı tarafından davacıya ödenmiş olup, bakiye 15.000,00 USD’nin ödenmediği, bu sebeple ödenmeyen kısmın davalıdan talep edilmesinin mümkün bulunduğu, birleşen İstanbul 6. ATM’nin 2016/597 E sayılı dosyasında, … Projesine ilişkin Ön Protokol kapsamında davacıya 450.000,00 TL devir bedelinin ödendiği, ödenmesi gereken toplam bedelin 2.500,000,00 TL olduğu, bakiye 2.050.000,00 TL’den 1.300.000,00 TL’sinin dava konusu yapıldığı, anılan protokolün haksız olarak feshedilmesi neticesinde davacının geri kalan devir bedelini isteyip isteyemeyeceği hususunda bir tespit yapılamadığı, taraflar arasındaki sözleşmelerin davalı tarafından 07/03/2016 tarihinde sözleşmeye aykırı olarak feshedildiği, fesihle ilgili tüm değerlendirmenin mahkemeye ait olduğu” açıklanmıştır.
Taraf vekillerinin itirazlarının karşılanması ve özellikle eksik bırakılan hususların ikmali bakamından aynı bilirkişi heyetinden alınan 19/08/2019 tarihli ek raporda ise,” kök rapordaki açıklamaların tekrar edildiği, bunun dışında … Kentsel Dönüşüm Sözleşmesi kapsamındaki proje alanının yaklaşık 75.981,00 m2 olup, bu alanın 11.430,73 m2 sinde proje öncesinde ve proje sonrasında şerhlerin düşündüğü, ancak 50.000,00 m2’lik alanın temiz olduğu ve bu alanda çalışma yapılabileceğinin belirlendiği, … Projesiyle ilgili çalışma alanının ise 31.664 m2 miktarında bulunduğu, temiz alanın da 21.702,11 m2 olarak tespit edildiği, esasen her iki proje alınında da yeterli çalışma alanının olduğu, davalının, iradesinin sakatlandığı yönündeki iddiasıyla ilgili değerlendirme yapma yetkisinin mahkemeye ait olduğunu, sözleşmenin 9. maddesinde fesihten önce 90 günlük süre verilmesi gerektiğinin belirtildiği, davalı tarafından sözleşmenin bu hükmüne göre 90 günlük süre verilmesinin neticeye etkisinin olmadığı yönündeki itirazıyla ilgili olarak 4 aylık sürede, işin sözleşmede belirlenen orana ulaşmasının mümkün olduğu sonucuna varılması halinde feshin haksız olduğunun kabulü gerektiği, aksi sonuca varılması halinde de haklı fesih olduğu sonucuna varılabileceği” açıklanmıştır.
Mahkememizce kök rapor ve ek rapordaki açıklamalara kısmen itibar edilmiştir.
Esas dava, taraflar arasında akdedilen … Belediyesi Kentsel Dönüşüm Projesi İşine ilişkin sözleşme kapsamında davalı tarafa verilen teminat mektubundan borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Karşı dava ise, aynı sözleşme kapsamında … Plan çalışması yaptırılması için üçüncü kişiye ödenmek üzere davacıya verilen bedelin iadesi, bunun dışında taraflar arasında akdedilen … Projesi Ön Protokolü kapsamında …’ya ödenen bedel ile noter ve tapu masrafı, ayrıca 450.000,00 TL devir avans bedelinin iadesi istemine ilişkindir.
Birleşen İstanbul 6 ATM’nin 2016/597 E sayılı dosyasındaki talep yine … Projesi Ön Protokolüne dayalı olarak açılan ve bu kapsamda davalı tarafından ödenmesi gereken bedelin tahsili istemine ilişkin olup, diğer birleşen davaların ise … Belediyesi Kentsel Dönüşüm Projesi işi sözleşmesine dayalı davalar olduğu, buna göre birleşen İstanbul 6. ATM’nin 2016/403 E sayılı dosyasında … Plan için üçüncü kişiye ödenen bedelin tahsili , birleşen İstanbul 2. ATM’nin 2016/428 E sayılı dosyasında da ikinci çeyrek dönem için ödenmesi gereken sabit hizmet bedelinin tahsili istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasında … Belediyesi Kentsel Dönüşüm Projesi işi adı altında 27/11/2014 tarihli ve 02/12/2014 tarihli iki ayrı sözleşme ve yine 20/02/2014 Kentsel Dönüşüm İşbirliği sözleşmesi ve 28/02/2014 tarihli Çerçeve İşbirliği sözleşmeleri imzalanmıştır. Bunun dışında Seyrantepe Projesi çerçevesinde 24/12/2015 tarihli Ön Protokolün akdedildiği görülmektedir.
Sözleşmelerin varlığı konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Uyuşmazlık, sözleşmelerin davalı tarafından feshinin haksız olup olmadığı ve buna göre esas ve karşı dava ile birleşen davalardaki taleplerin kabul edilebilir bulunup bulunmadığı konusundadır.
02/12/2014 tarihli … Belediyesi Kentsel Dönüşüm Projesine ilişkin sözleşmede, esas ve birleşen davada davacı olan … A.Ş.’nin Sampaş, davalı … A.Ş.’nin ise … olarak tanımlandığı, sözleşmenin 2. maddesinde, proje alanı, kentsel dönüşüm, uzlaşı sözleşmeleri, proje, proje alanı, proje ofisi, hak sahipleri, gayrimenkul geliştirme primi, sabit hizmet bedeli, teşvik ödemesi, devir bedeli, satılabilir inşaat alanı ve teminatın ne olduğuna ilişkin tanımlamalar yapılmıştır. 3. maddesinde, sözleşmenin amacı ve kapsamı belirtilmiş, 4. maddesinde ise, kentsel dönüşüm mali müşavirlik işlemi ve tarafların sorumlu oldukları işler ayrı ayrı tablo halinde ayrıntılı bir şekilde açıklanmış, 5. maddesinde de, davalının sorumlu olduğu işler belirtilmiştir. Sözleşmenin 6. maddesinde, davacının sorumlulukları gösterilmiştir. Sözleşmenin süresi ise 7. maddede belirtilmiştir. 8. maddede ücret ve ödemelerin şekli, 9. maddesinde ise feshin tanımlandığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasında akdedilen … Projesi ve … Projesine ilişkin Ön Protokole bağlı olarak sözleşmesel ilişkinin devam ettiği süreçte davacı Sampaş tarafından … 1. Noterliğinin … tarihli ihtarnamesi keşide edilerek, … Projesiyle ilgili esas sözleşmenin yapılması ve bunun dışında davalının yükümlülüklerini yerine getirmesi gerektiği bildirilmiştir. Davalı tarafından … 48. Noterliğinden gönderilen 07/03/2016 tarihli ihtarname ile 15/01/2016 tarihli ihtardaki hususların kabul edilmediği belirtilerek taraflar arasında akdedilen tüm sözleşmelerin feshedildiği anlaşılmaktadır.
Sözleşmenin 8. maddesinde, davalı tarafından ödenmesi gereken sabit hizmet bedelinin 1.657.760,00 TL olup, ek 3’de verilen 3’er aylık bütçe doğrultusunda kullanılacağı kararlaştırılmıştır. Sabit hizmet bedelinin ne olduğu 2. maddede tanımlanmış ve davacının proje için gerçekleştireceği çalışmalarla ilgili masrafları ifade ettiği belirtilmiştir.
Davacı taraf, bu ödemenin hizmet karşılığı yapılacak bir ödeme olduğunu, davalı ise avans ödemesi olduğunu ileri sürmektedir.
… Belediyesi Kentsel Dönüşüm Projesi İşi Sözleşmesinde, sabit hizmet bedelinin çalışmalar için sözleşmenin imzasından itibaren 30 gün içinde ilk çeyrek kısmının ödeneceği ve her dönem başında bir önceki dönem harcamalarına ilişkin KDV’nin kesileceği ve bir önceki döneme ait KDV tutarıyla yeni başlayacak döneme ilişkin ek 3’te yer alan harcama bütçesi kadar ödemenin fatura tarihinden itibaren 7 gün içinde yapılacağı ve ödeme yapılmasından sonra davacının, davalıya ödeme miktarınca teminat vereceği kararlaştırılmıştır. Sözleşmesinin 4. maddesinde, kentsel dönüşüm müşavirlik işleri ve sorumlulukları belirtilmiştir. Buna göre davacının sorumluluğunda bulunan tüm işlerin yerine getirildiği ve bu kapsamda davacı tarafından 08/05/2015 tarihinde KDV dahil 384.157,26 TL ve 287.774,86 TL olmak üzere toplam 671.932,12 TL bedelli iki faturanın düzenlendiği, iki faturanın KDV hariç değerinin ise 569.454,36 TL olduğu, faturaların her iki tarafın ticari defter ve kayıtlarında bulunduğu ve 569.454,36 TL’nin davacıya ödendiği ve bu miktarda … A.Ş. … Şubesi nezdinde davalı yararına düzenlenen teminat mektubunun davacı tarafından davalıya verildiği, tüm bu hususların taraf defterlerinde yer aldığı, defterlerin bu anlamda birbirini teyit ettiği anlaşılmaktadır. Esas davada, davacı taraf, davalıya verdiği 569.454,36 TL bedelli bu teminat mektubundan borçlu olmadığının tespitini istemektedir.
Sözleşmenin feshe ilişkin 9. maddesinde, taraflardan birinin, diğer tarafın bu sözleşme kapsamında yükümlülüğünü ifa etmemesi ya da eksik veya ayıplı ifa etmesi durumunda bu eksikliklerin giderilmesini uygun bir süre vererek yazılı olarak diğer tarafa ihbar edeceği, bu sürenin 90 günden az olamayacağı, anılan sürede eksiklikliklerin ikmal edilmemesi durumunda ihbar eden tarafın tek taraflı olarak sözleşmeyi feshetme hakkının bulunduğu ve her türlü fesih halinde sözleşmenin 9.2 ve 9.3 maddesine göre yapılacağı belirtilmiştir. Davalı taraf, 07/03/2016 tarihli ihtarname ile sözleşmeyi feshetmiştir. Sözleşmenin süresi 7. maddede 18 ay olarak kararlaştırılmış ve her halükarda sürenin 24 ayı geçemeyeceği belirtilmiştir. Sözleşmenin yaklaşık 14. ayında süresinin sona ermesine 4 ay kala, 9. madde uyarınca, en az 90 günlük ek mehil verilmeksizin feshedildiği görülmektedir.
Davalı tarafça, sözleşmenin devam ettiği 14 aylık sürede davacı tarafından tek bir uzlaşı sözleşmesi dahi imzalatılamadığı, 4. maddede yer alan yükümlülüklerin yerine getirilmediği, proje alanında davalı şirket dışında başkaca müteahhit firmaların çalışmalar başlatarak büyük oranda bu çalışmaların tamamladıklarının da sahada yapılan araştırma neticesinde öğrenildiğini, davacı tarafından da bu durumun kabul edildiğini, taraflar arasındaki işbirliği sözleşmesinden önce başka firmaların kat karşılığı inşaat sözleşmelerini tapuya şerh ettiklerini, şerh verilen yerler dışında da çalışmaların devam ettiğini, bu nedenle tüm bölgede artık çalışma yapılmasının imkansız olduğunu, arazi ve proje geliştirmenin temelini oluşturan hak sahibi ve mülkiyet analizinin yapılmadığını, davacının edimlerini yerine getirmemesi nedeniyle zarara uğranıldığını, ayrıca sözleşmeye göre, davacının uzlaşı sözleşmesi performans değerinin altında kaldığını, dolayısıyla sözleşmeye göre 90 günlük ek süre tanınmasının neticeye etkisi olmayacağını ve sözleşmenin feshinin haklı olduğu savunulmuştur.
Dosyada mevcut bulunan ve bu anlamda itibar edilen bilirkişi raporunda açıklandığı üzere, davalının sözleşme hükmüne açıkça aykırılık teşkil edecek şekilde sözleşmeyi sonlandırdığı kabul edilmiştir. Nitekim taraflar arasındaki sözleşmenin imzalanmasından itibaren fesih tarihine kadar geçen süre içinde, davalı tarafından davacıya, sözleşmesel edimlerin yerine getirilmediği, uzlaşı sözleşmelerinin imzalatılamadığı ya da savunmasında belirttiği ve davacı tarafından yapılması gereken ancak yapılmadığı ileri sürülen iş ya da işlemlerle ilgili olarak herhangi bir uyarı yazısı ve ihtarının bulunmadığı, aksine davacı tarafından yapılan tüm işlemlerin davalı tarafla paylaşıldığı, bu hususun maillerden açıkça anlaşıldığı, Mayıs 2015 tarihli ilerleme raporunda yapılan işlerle ilgili tüm bilgilerin verildiği ve aynı zamanda bedelinin de bildirildiği, davalı tarafından anılan rapora veya yapılan işlere bir itirazın ileri sürülmediği ve gelinen aşamada sözleşmeye göre en 90 günlük süre tanınarak eksikliklerin giderilmesinin bildirilmesi ve sonrasında verilen sürede gereğinin yerine getirilmemesi halinde sözleşmenin feshedilmesi gerekirken 14 aylık sürede hiçbir ihtar ya da uyarı yazısı olmadan anılan süre verilmeden 18 aylık sürenin dolmasına 4 ay kala 07/03/2016 tarihli ihtarnameyle sözleşmenin feshedilmesinin haklı olmadığı kanaatine varılmıştır.
TBK 123. maddesinde karşılıklı borç yükleyen sözleşmelerde taraflardan birinin temerrüte düşmesi halinde diğerinin, borcun ifa edilmesi için uygun bir süre vermesi gerektiğinin açıklanmıştır. Aynı yasanın 124. maddesinde ise, borçlunun içinde bulunduğu durumdan ya da tutumundan süre verilmesinin etkisiz olacağının anlaşılması halinde süre verilmesine gerek olmadığı ifade edilmiştir. Davalı tarafından TBK 124. maddesine dayalı olarak fesihten önce davacı tarafa süre verilmesinin neticeye etki etmeyeceği yönünde savunmada bulunulmuşsa da, tacir olan tarafların sözleşme serbesti çerçevesinde sözleşme hükümlerini serbestçe kararlaştırabilecekleri ve taraflar arasındaki sözleşmesinin 9. maddesinde, TBK’daki düzenlemeden farklı olarak açık bir şekilde en az 90 günlük süre verilmesi ve bu süre içinde eksikliklerin giderilmemesi halinde sözleşmenin feshedilebileceğinin kararlaştırıldığı, dolayısıyla artık sözleşme hükmünün taraflar arasında bağlayıcı nitelikte olup, fesihten önce sözleşme hükmüne uygun olarak en az 90 günlük sürenin verilmesinin zorunlu olduğu kanaatine varılmıştır. Buna göre sözleşmeye aykırılık teşkil edecek şekilde herhangi bir süre verilmeden buna göre herhangi bir süre verilmeksizin sözleşmenin feshedilmesinin sözleşme hükmüne açıkça aykırılık teşkil ettiği, sözleşmeye uygun bir feshin gerçekleştirilmediği kabul edilmiştir.
Taraflar arasındaki sözleşmede, hak sahipleri ile uzlaşı sözleşmelerinin davacı tarafından imzalatılması gerektiği kararlaştırılmış ise de, aynı zamanda, uzlaşı sözleşmelerinin imzalatılmasından önce hak sahiplerine ödenmek üzere teşvik prim ödemesinin davalı tarafından yapılması gerektiğinin de ifade edildiği ve bu ödemenin hak sahiplerine yapılacak karşılıksız bir ön ödeme olduğunun açıklandığı, teşvik primini hak sahiplerine verilmek üzere uzlaşı sözleşmesi imzalatılmadan önce davacıya vermekle yükümlü olan davalının bu yükümlülüğünün yerine getirdiği yahut prim ödemesine hazır olduğu yönünde herhangi bir delil ibraz etmediği, dolayısıyla sözleşme imzalatılamamasında davalının da etkisinin bulunduğu, dosyada mevcut bulunan ek raporda ifade edildiği üzere … Kentsel Dönüşüm Projesine ilişkin olarak bu proje alanında, 50.000 m2’lik takyidatlardan ari çalışma alanının bulunduğu, dolayısıyla taşınmazlar üzerinde çok sayıda takyidat bulunması nedeniyle sözleşmelerin zaten imzalatılamayacağı ve bu takyidatların davacı tarafından kaldırılmadığı yönündeki davalı savunmasına itibar edilmesi mümkün görülmemiştir.
… Kentsel Dönüşüm Sözleşmesinin 8. maddesine göre, sabit hizmet bedelinin ilk çeyreğe düşen bölümün davalı tarafından ödendiği, davacının bu ödemeye karşılık sözleşmenin 4. maddesindeki edimlerini yerine getirdiği ve bu edimleri ile yaptığı harcamalara karşılık iki ayrı KDV hariç 569.434,00 TL’lik fatura kestiği, davalı tarafından bu faturaların benimsendiği, ödemenin yapıldığı, davacı tarafından aynı miktarda teminat mektubunun verildiği anlaşılmaktadır. Sözleşmede, sabit hizmet bedelinin davacı tarafından proje için gerçekleştirilecek harcamalar için ödenecek bir bedel olduğunun kararlaştırılması ve davacının 4. maddedeki yükümlülüklerini yerine getirmek suretiyle harcama yapması ve bu harcamaların sabit hizmet bedeli olarak davalı tarafından ödenecek bir bedel olması ve bu kapsamda kesilen faturalar davalı tarafından benimsenmesi karşısında artık teminat mektubundan dolayı davalının davacıya herhangi bir borcunun olduğundan bahsedilemeyeceği, teminat mektubunun verilmesine esas iş ve işlemlerin davacı tarafından gerçekleştirildiği ve bedelinin de davalı tarafından ödenecek bir bedel olduğu anlaşıldığından esas davaya konusu teminat mektubundan dolayı davacının davalı tarafa borçlu olmadığının tespiti isteminin kabulü gerektiği, aksi halde davalının sebepsiz olarak zenginleşmesine sebebiyet verileceği kanaatine varılmıştır.
Birleşen İstanbul 6. ATM’nin 2016/403 E sayılı dosyasında, davacı taraf … Kentsel Dönüşüm Projesi kapsamında davalı adına yaptırılan … Plan çalışması için projeyi hazırlayan firmaya yaptığı ödemenin iadesini istemektedir.
Taraflar arasındaki sözleşmenin, ”davalının sorumluluklarına ilişkin 5.8. maddesinde”, kentsel dönüşüm adımlarıyla ilgili olarak proje alanında ayrıca tüm bölge alanına değer katacak Master çalışmasında yer alacağı ve kendisine düşen sabit hizmet bedelini ödeyeceği belirtilmiştir. Buna göre … Plan çalışması için gerekli bedelin davalı tarafından ödeneceği anlaşılmaktadır. Ayrıca davalı tarafından, davacının 25/05/2015 tarihinde yetkilendirildiği, … Plan projelendirme işinin … firmasına 20.000,00 USD’ye yaptırıldığı, bu harcama nedeniyle davalı tarafından 5.000,00 USD’nin davacı tarafa ödendiği, 5.000,00 USD’lik ödemenin her iki taraf defterinde de kayıtlı olduğu, ancak 15.000,00 USD ödemenin yapılmadığı anlaşıldığından, davalının sorumluluğunda olan ve davacı tarafından projeyi yapan firmaya ödenen 15.000,00 USD’nin davalıdan istenebileceği kabul edilmiştir.
Birleşen İstanbul 2. ATM’nin 2016/428 E sayılı dosyasında da, … Projesine ilişkin sözleşme kapsamında 8. maddede düzenlenen ve davalı tarafından ödenmesi gereken sabit hizmet bedelinin ikinci üç aylık döneme tekabül eden kısmı 714.634,00 TL ve KDV’si talep edilmiştir.
Davacı şirket tarafından davalıya Haziran 2015’te gönderilen … Projesi aylık ilerleme raporunda 7 Mayıs – 7 Ağustos 2015 tarihlerini kapsayan ikinci dönem ana aktivitelerini gösteren tablonun bulunduğu ve sözleşme gereği ikinci dönem işlerini kapsayan 714.634,00 TL’lik faturanın gönderileceğinin bildirildiği anlaşılmıştır. … Projesiyle ilgili çalışmaların iki bölgeye ayrıldığı ve her iki bölgede de (34 A ve 15 B şeklinde bölgeler ikiye ayrılmıştır) ikinci döneme ilişkin proje iş kalemlerinin, proje yönetimi, proje ofis işletim ücretleri, algı, PR hizmetleri, idare ve bakanlıktaki ilişkiler, gayrimenkul mevcut durum tespiti, proje verilerine dayalı analiz, gayrimenkul hukuk danışmanlığı, sözleşme, vekaletname ve noter işlemleri olarak belirlendiği ve bu işlemlerin her biri için harcama kalemlerinin de ayrı ayrı gösterildiği, 15 B adlı bölge için toplam 404.757,00 TL, 34 A’ya ilişkin olarak yapılan hizmet bedelinin ve harcamalarının da toplam 309.877,00 TL olup, her iki bölgedeki ikinci dönem çalışmaları için yapılan masrafların 714.634,00 TL olduğu tespit edilmiştir. Yapılan bu işlemlerin davalı tarafa bildirildiği ancak dönemlerin 3 aylık olması nedeniyle faturasının kesilmediği, ibraz edilen belge ve delillere göre ikinci dönem çalışmalarının tamamen gerçekleştirildiği ve bildirilen harcamaların yapıldığının anlaşıldığı, ayrıca davalı şirket yetkilisi tarafından ikinci döneme ilişkin bedel ödemesi yapılmadan önce … Projesi hakkında haftalık bilgi sahibi olmak istenildiğinin davacı tarafa bildirildiği, bu haliyle anılan döneme ilişkin işlemlerin davacı tarafından yapıldığı ve bu hususun davalı tarafından da kabul edildiği sonucuna varılmıştır. Buna göre davacının yaptığı bu işlemlerin bedeli olan 714.634,00 TL ve KDV’sini davalıdan isteyebileceği kanaatine varılmıştır.
Birleşen İstanbul 6. ATM’nin 2016/597 E. sayılı dosyasında ise, davacı …, taraflar arasında akdedilen … Projesi Ön Protokolüne dayalı olarak istemde bulunmuştur.
24/02/2015 tarihinde bu projeye ilişkin ön protokol imzalanmıştır. Protokolde ada numaraları belirtilen alanda davacının gerçekleştireceği çalışmalar belirtilmiş, davalının ise inşaat, satış, pazarlama çalışmalarını yapacağı, ayrıca finansman sağlayacağı açıklanmıştır. Protokolün 3.2 maddesinde, protokolün imza edildiği tarihe kadar davacı tarafından yapılan geliştirme hizmetlerine karşılık, davalının toplam 2.500.000,00 TL devir avansı ödeyeceği ve bu avansın 450.000,00 TL’sinin peşin olarak ödenmesi gerektiği belirtilmiş ve devamında, devir avansının, kat karşılığı sözleşmeleri arsa payının en az %30 oranına geldiğinde %20’sinin ödeneceği ve ilk yapılan avans ödemesinin %75’inin bu miktardan düşüleceği, sözleşmelerin arsa payının en az %50’si oranına geldiğinde de avansın %15’inin ödenip, ilk yapılan avans ödemesinin geriye kalan %25’inin bu miktardan düşüleceği, arsa satın almaları ile arsa payının en %30 oranına ulaştığında avansın %20’sinin, bu payın en az %50 oranına geldiğinde de %15’inin, yapı ruhsatı onaylandıktan sonra %30’unun davacıya ödeneceği, ancak 1.500.000,00 TL’den sonraki tüm ödemelerin davacı tarafından verilen teminat karşılığında yapılacağı belirtilmiştir. Ön protokolün 4. maddesinde de, iş bu protokolün 30/01/2015 tarihinde proje alanında yapılan hak sahipleri tanıtım toplantısı sebebiyle taraflar arasında imzalanacak sözleşmenin ana unsurlarını belirlemek için akdedildiği açıklanmıştır. Protokolün imzalanmasıyla birlikte sözleşmeye uygun olarak davalı tarafından 450,000,00 TL ödemenin yapıldığı tespit edilmiştir. Davacı taraf, huzurdaki bu davada, sözleşmenin 2. sayfasında tablo halinde gösterilen birinci, ikinci, üçüncü ve dördüncü hak ediş ödemeleri toplamı 1.300.000,00 TL’nin davalıdan tahsilini istemektedir.
Taraflar arasındaki ön protokol kapsamında sözleşmesel ilişki devam ederken davalı şirkete, davacı tarafından, 15/01/2016 tarihli ihtarname gönderilerek, hak sahipleriyle ilgili çalışmalar neticesinde ön anlaşmaların yapıldığı, kat karşılığı inşaat sözleşmelerinin imzalanması adına çalışmaların yürütüldüğü, yemekli tanıtım toplantılarının yapıldığı ve davacının tüm edimlerini yerine getirmesine rağmen davalının hak sahipleriyle değişiklik talebiyle sözleşme imzalamaktan kaçındığı, hak sahipleriyle imza sürecinin durdurulduğu, kat karşılığı inşaat sözleşme metinlerinin içeriğinin netleştirilemediği, hak sahipleriyle anlaşma yapılmasına rağmen kat karşılığı sözleşme koşullarının değiştirilmek istenmesi nedeniyle sözleşmelerin bir türlü imzalanamadığı ve ödenmesi gereken devir bedeli borcunun yerine getirilmemesi amacıyla satın almanın yapılmadığı, bu nedenle verilen süre içinde davalının bu edimlerinin yerine getirmesi gerektiği bildirilmiştir.
Davalı tarafından 07/03/2016 tarihinde davacıya gönderilen ihtarnamede ise, 24/02/2015 tarihli ön protokol kapsamında davacının tüm edimlerinin net bir şekilde belirlenmesine rağmen bu gereğin yerine getirilmediği, projede olumlu bir ilerleme kaydedilmeyip bir adet resmi sözleşmenin dahi imzalatılamadığı, Seyrantepe Kentsel Dönüşüm alanındaki 33.200 m2 alanın projeyi, tüm bölgede %70’nin imzaya hazır olduğu ve piyasada bilinir bir çok firmanın almakta istekli olup, inşaat ruhsatının alınabilecek şekilde hazır olduğu, %70’nin de tamamlanacağının beyan edilmesi karşısında davalı tarafından ön protokolün imzalandığı, oysa yapılan araştırmada davacının anılan bölgede mülkiyet analizinin yapmadığının belirlendiği ve taşınmazların üzerinde bir çok takyidatların bulunduğunun tespit edildiği, bu nedenle davacıya olan güvenin, inancın yitirildiği belirtilerek 24/02/2015 tarihli ön protokolün ve diğer Ataşehir Projesine ilişkin sözleşmenin feshedildiğinin bildirildiği görülmektedir.
Dosyaya ibraz edilen mail yazışmalarına göre, davacının haftalık raporlama yaparak davalıya gönderdiği ve proje alanında anlaşma sağlanan hak sahiplerinin sayısını ve gayrimenkul alanlarını bildirdiği, hatta imza aşamasına gelindiğinin ve sözleşmelerin imzalanması gerektiğinin de açıklandığı, ancak buna rağmen davalı tarafından kat karşılığı inşaat sözleşmeleri metinlerinin revize edileceği yönünde bildirimde bulunulduğu, anılan sözleşmelerin revize edilip edilmediği, yahut ne şekilde revize edildiği hususunda herhangi bir delil ibraz edilmemekle birlikte davacının bu konuda üzerine düşen edimi yerine getirdiği, sözleşmelerin imzalatılamamasındaki kusurun davacıya ait olmadığı sonucuna varılmıştır. Zira davalı tarafından aksi yönde herhangi bir belge ya da delilin sunulamadığı tespit edilmektedir.
Davalı tarafından proje alanındaki taşınmazların çok büyük bir kısmının takyidatlı olduğu, davacı tarafından %70’inin imzaya hazır olduğunun belirtildiği, bu sebeple ön protokolün imzalandığı ileri sürülmüş ise de, ek raporda ifade edildiği üzere 21.702,11 m2 temiz çalışma alanının bulunduğu, bu taşınmazlar üzerinde herhangi bir takyidatın olmadığı anlaşıldığından davalının sözleşmeyi bu gerekçelerle feshetmesinin haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
Ön protokolde, protokolün feshine ilişkin bir düzenleme yapılmadığı görülmektedir. Bu durumda 6098 sayılı TBK’nın 123. maddesi ve devamı maddelerinin uygulanması gerekir. Anılan düzenlemeye göre, karşı tarafın edimini yerine getirmediği iddiasında bulunanın öncelikle bu edimlerin gereği gibi yerine getirilmesi bakımından karşı tarafa makul bir süre vermesi gerekmektedir. Verilen süre içerisinde eksikliklerin giderilmemesi halinde TBK’nın 125. maddesindeki seçimlik hakların kullanılabileceği açıktır. Somut olayda, davalı tarafından, ön protokol feshedilmeden önce, TBK’nın 123. maddesi anlamında herhangi bir süre tanınmadığı gibi sözleşmesel edimlerin karşılıklı olarak ifa edilmeye başlanıp yaklaşık 1 yıllık sürenin geçtikten ve davacı tarafından, taraflar arasındaki esas sözleşmenin imzalanarak ve ön protokoldeki yükümlülüklerin yerine getirilmesi istemini içeren ihtarnamesinden sonra davalı tarafından ön protokolün feshedilmesinin yasaya aykırı olduğu kabul edilmiştir. Ancak netice itibariyle davalı tarafından ön protokol feshedilmiştir.
Fesih ileriye etkili olarak netice doğurur. Buna göre fesih tarihine kadar yapılmış olan işlerin bedelinin işi yapan tarafa ödenmesi gerekir. Bunun dışında feshin haklı ya da haksız olamasına bağlı olarak yasada tanımlanan diğer hakların kullanılabileceği açıktır.
Davacı taraf, ön protokoldeki hakediş ödemelerini talep etmektedir ve bu hakedişlerden, 1. hak ediş ödemesinin 162.500,00 TL, 2. hakediş ödemesinin 262.500,00 TL, 3. hakediş ödemesinin 500.000,00 TL, 4. hakediş ödemesinin ise 375.000,00 TL olup, toplam 1.300.000,00 TL olduğu anlaşılmıştır. Esasında dava konusu talep, feshedilmiş bir sözleşmede yerine getirilemeyen yahut fesih nedeniyle yerine getirilemeyecek olan edimin bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Sunulan deliller kapsamında kat karşılığı inşaat sözleşmelerinin imzalanamadığı, dava konusu bir, iki, üç, dört nolu hakediş ödemelerinin, kat karşılığı inşaat sözleşmelerinin imzalanmasına bağlı olarak arsa payının belirli bir orana gelmesi karşılığında ödenecek hakedişler olduğu, ancak sözleşmelerin imzalanmaması karşısında artık bu bedellerin istenmesinin mümkün bulunmadığı kanaatine varılmıştır. İfa edilmeyen bir edimin bedelinin istenmesi mümkün değildir. Sözleşmenin feshinin haksız olması halinde davacının ancak uğradığı zararı isteyebileceği, ancak huzurdaki bu davanın zarara uğranıldığı iddiasıyla açılan bir tazminat davası olmadığının anlaşılması karşısında davanın haksız olup, reddi gerektiği kabul edilmiştir.
Esas davaya karşı açılan karşı davada, karşı davacının … Planı çalışması için davacıya yapılan 5.000,00 USD ödemenin iadesi dışındaki diğer taleplerinin … Projesi ilişkin Ön Protokole bağlı olduğu anlaşıldığından karşı davaya ilişkin değerlendirmenin bu aşamada yapılması gerektiği kabul edilmiştir.
Hak sahiplerinden … ile davalı arasında imzalanan sözleşmenin feshedilerek adı geçen ile davacı arasında sözleşmenin imzalandığı, dolayısıyla …’ya ödenen 141.728,00 TL ile 40,990,54 TL noter masrafının ve … Ön Protokolü kapsamında davacıya ödenen 450.000,00 TL devir avans bedelinin iadesi talebi bakımından yapılan değerlendirmede, taraflar arasındaki mail yazışmalarına göre … adına davalı tarafından 283.750,00 TL’lik ödeme yapıldığı, karşı davalı … tarafından karşı davacı … A.Ş.’nin banka hesabına 141.728,00 TL’nin avans ödemesi adı altında iade edildiği anlaşılmıştır. Davalı şirket ile dava dışı … arasında noterde yapılan sözleşme için davalının 35.925,93 TL noter işlem harcı ödediği ibraz edilen makbuz içeriğinden tespit edilmiştir. Esas davada davacı-karşı davalı Sampaş tarafından, 14/07/2015 tarihinde gönderilen mailde, satışa konu gayrimenkulün %10’unun, karşı davacının yatırımcısı tarafından devir alındığı, devir işlemlerinden dolayı doğan masrafların faturalandırılması, %10 karşılığı olan 141.000,00 TL’nin nakit olarak kendilerinde olduğunu, noter masrafıyla birlikte bildirilmesi halinde ara yatırımcıdan bedelinin talep edilebileceğinin bildirildiği, ayrıca tapu alım satım masrafı olarak 6.570,00 TL’nin ne şekilde ödeneceği konusunun gündeme getirildiği anlaşılmıştır. Buna göre dava dışı hak sahibi …’ya ait taşınmazla ilgili sözleşmenin karşı davacıyla akdedildiği ve karşı davacı tarafından adı geçene ödeme yapıldığı gibi noter harcının da ödenmiş olduğu, ancak davacı-karşı davalı …’la adı geçenin sözleşme imzalandığı, öncesinde davalı-karşı davacıyla akdedilen sözleşmenin sonlandırıldığı, buna göre karşı davacı tarafından hak sahibine ödenen 283.750,00 TL’nin 141.728,00 TL’sinin karşı davalı … tarafından, karşı davacı … A.Ş.nin hesabına iade edildiği, geri kalan 142.022,00 TL’nin halen karşı davacıya ödenmediği, bu bedelin karşı davacı tarafından istenebilir olduğu, bunun dışında feshedilen satış sözleşmesi için karşı davacı tarafından yapılan noter masrafı karşı davacının noter masrafı adı altında istediği bedelin toplam 40.990,54 TL olduğu, satış bedeli bakımından iadesi istenen kısmın ise 141.728,00 TL olması karşısında taleple bağlı kalınarak 141.728,00 TL ile 39.925,93 TL noter masrafı ki toplam 181.653,93 TL’nin karşı davalıdan alınarak karşı davacıya verilmesi kabul edilmiştir.
Karşı davada, ayrıca 450.000,00 TL avans bedelinin iadesi talep edilmiştir. Taraflar arasında akdedilen 24/02/2015 tarihli ön protokol kapsamında … A.Ş. tarafından … A.Ş.’ye protokolün imzalandığı tarihe kadar yapılan işlemler için 2.500.000,00 TL’nin ödeneceği kararlaştırılmış ve 450.000,00 TL sözleşmenin imzalanmasıyla davalıya (esas davada davacı-karşı davalı … A.Ş’ye) ödenmiştir. Bu ödemenin dayanağı olan ön protokolde, 45.000,00 TL’nin karşı davalı …’ın protokolün imza edildiği tarihe kadar yaptığı işlemler için ödenen bedel olduğunun belirtildiği ve hakediş ödemesi olarak kabul edilemeyeceği, zira hakediş ödemelerinde olduğu gibi hak sahipleri ile sözleşmelerin imzalatılmasına bağlı olarak ödenecek bir bedel olmadığı, ayrıca sözleşmelerin arsa payının belli bir orana gelmesine bağlı olarak yapılacak ödemenin bir önceki ödemeden mahsubuna ilişkin düzenlemenin 450.000,00 TL’lik ödeme için öngörülmediği, karşı davalının protokolün imzalandığı tarihe kadar yaptığı işlere karşılık gelen bir ödeme olduğu kabul edildiğinden karşı davacının, karşı davalıya ödediği 450.000,00 TL’nin iadesi istemi yerinde görülmemiştir.
Bunların dışında karşı davada, … Kentsel Dönüşüm Projesi sözleşmesi çerçevesinde … Planı çalışması için ödenecek bedelin karşı davacı … A.Ş. tarafından karşılanması gerektiği, taraflar arasında akdedilen sözleşmede bu konuda açık hüküm olduğu gibi yapılan yazışmalardan da bu hususun anlaşıldığı, karşı davalı … A.Ş. tarafından Master planı çalışmasının … adlı firmaya yaptırıldığı ve 20.000,00 USD ödemenin gerçekleştirildiği, bu bedelin 5.000,00 USD’sinin karşı davacı … A.Ş. tarafından … A.Ş.’ye ödendiği, bu bedelin karşı davacı tarafından karşılanması gereken bir bedel olduğu, buna göre iadesinin istenmesinin mümkün bulunmadığı, nitekim birleşen İstanbul 6. ATM’nin 2016/403 E sayılı dosyasında, davacı … tarafından 20.000,00 USD olan … çalışma bedelinin sadece 5.000,00 USD’sinin … A.Ş. tarafından ödenip geri kalan 15.000,00 USD’sinin ödenmemesi nedeniyle anılan bedelin tahsilinin talep edildiği, mahkememizce davacı … A.Ş.’nin bu isteminin kabul edildiği, zira … Dönüşüm Projesi sözleşmesinde proje bedelinin … A.Ş. tarafından ödeneceğinin belirtildiği anlaşıldığından ödenen 5.000,00 USD’nin iadesi istemi yerinde görülmemiştir.
Yukarıda yapılan açıklamalar neticesinde, … Kentsel Dönüşüm Projesi sözleşmesi kapsamında açılan esas dava ve birleşen İstanbul 6. ATM’nin 2016/403, İstanbul 2. ATM’nin 2016/428 E. sayılı davalarının kabulüne, esas davaya karşılık açılan karşı davanın kısmen kabulüne ve … Projesi Ön Protokolüne dayalı olarak açılan İstanbul 6. ATM’nin 2016/597 E sayılı dosyasındaki davanın reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Esas ve birleşen davalarda harç ve vekalet ücretleri her bir dava bakımından ayrı ayrı gösterilmekle birlikte, esas ve birleşen davada davacının ve davalıların aynı olması ve tüm davalar yönünden aynı tarafın tek masraf yatırması nedeniyle yargılama giderlerinden olan bilirkişi ücretleri, tebligatlar ve diğer masraflar tek kalemde değerlendirilerek davanın kabul ve red oranlarına göre taraflar arasında paylaştırılmış ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
ESAS DAVADA;
Davanın KABULÜNE,
Davacının 29.01.2015 tarihli … A.Ş … Şubesince düzenlenen 569.434,00 TL bedelli teminat mektubundan dolayı davalı tarafa borçlu olmadığının TESPİTİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 38.898,04 TL nispi karar harcından, 29,20 TL peşin harç ile 9.724,51 TL tamamlama harcının mahsubu ile noksan kalan 29.144,33 TL harcın davalı karşı davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı karşı davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 36.727,36 TL nispi vekalet ücretinin davalı karşı davacıdan tahsili ile davacı karşı davalıya verilmesine,
Davacı karşı davalı tarafından yatırılan 29,20 TL peşin harç, 29,20 TL başvuru harcı ile 9.724,51 TL tamamlama harcı toplamı 9.782,91 TL’nin davalı karşı davacıdan tahsili ile davacı karşı davalıya verilmesine,
KARŞI DAVADA;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
181.653,93 TL’nin (141.728,00 TL + 39.925,93 TL toplamından oluşan) karşı dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davacı karşı davalıdan alınıp davalı karşı davacıya verilmesine,
Fazla istemin REDDİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 12.408,78 TL nispi karar harcından, peşin yatırılan 11.047,05 TL harcın mahsubu ile noksan kalan 1.361,73 TL harcın davacı karşı davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davalı karşı davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 16.849,24 TL nispi vekalet ücretinin davacı karşı davalıdan tahsili ile davalı karşı davacıya verilmesine,
Davacı karşı davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince red edilen miktar üzerinden hesaplanan 32.559,84 TL nispi vekalet ücretinin davalı karşı davacıdan tahsili ile davacı karşı davalıya verilmesine,
Davalı karşı davacı tarafından yatırılan 29,20 TL başvuru harcı ile 11.047,05 TL peşin harç toplamı 11.076,25 TL’nin davacı karşı davalıdan tahsili ile davalı karşı davacıya verilmesine,
BİRLEŞEN İSTANBUL 6. ATM’NİN 2016/403 E. SAYILI DOSYASINDA;
Davanın KABULÜNE,
15.000,00 USD’nin dava tarihinden itibaren işleyecek 3095 Sayılı Yasanın 4/a maddesindeki döviz faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince kabul edilen miktarın dava tarihindeki TCMB efektif satış döviz kuru Türk Lirası karşılığı üzerinden hesaplanan 2.939,21 TL nispi karar harcından, peşin yatırılan 729,61 TL harcın mahsubu ile noksan kalan 2.209,60 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktarın dava tarihindeki TCMB efektif satış döviz kuru Türk Lirası karşılığı üzerinden hesaplanan 5.083,03 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yatırılan 29,20 TL başvuru harcı ile 729,61 TL peşin harç toplamı 758,81 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
BİRLEŞEN İSTANBUL 2. ATM’NİN 2016/428 E. SAYILI DOSYASINDA;
Davanın KABULÜNE,
713.634,00 TL ve bu bedelin KDV’si olan 128.634,12 TL ki toplam 843.268,12 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlardaki avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 57.603,65 TL nispi karar harcından, peşin yatırılan 12.204,17 TL harcın mahsubu ile noksan kalan 45.399,48 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 47.680,72 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yatırılan 29,20 TL başvuru harcı ile 12.204,17 TL peşin harç toplamı 12.233,37 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
BİRLEŞEN İSTANBUL 6. ATM’NİN 2016/597 E. SAYILI DOSYASINDA;
Davanın REDDİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 44,40 TL maktu karar harcının, peşin yatırılan 22.200,75 TL harçtan mahsubu ile bakiye 22.156,35 TL harcın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacıya iadesine,
Davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince red edilen miktar üzerinden hesaplanan 62.950,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
Davacı karşı davalı ve birleşen dosyalarda davacı … tarafından yapılan toplam 12.312,00 TL yargılama giderinden asıl dava, karşı dava ve birleşen davalarda kabul red miktar ve oranları göz önüne alınarak hesaplanan 6.950,81 TL yargılama giderinin davalı karşı davacı ve birleşen dosyalarda davalı …’dan tahsili ile davacı karşı davalı ve birleşen dosyalarda davacı …’a verilmesine, bakiye kısmın davacı karşı davalı ve birleşen dosyalarda davacı … üzerinde bırakılmasına,
Davalı karşı davacı ve birleşen dosyalarda davalı … tarafından yapılan toplam 94,00 TL yargılama giderinden asıl dava, karşı dava ve birleşen davalarda kabul red miktar ve oranları göz önüne alınarak hesaplanan 40,93 TL yargılama giderinin Davacı karşı davalı ve birleşen dosyalarda davacı …’dan tahsili ile Davalı karşı davacı ve birleşen dosyalarda davalı …’a verilmesine, bakiye kısmın davalı karşı davacı ve birleşen dosyalarda davalı … üzerinde bırakılmasına,
Asıl dava, karşı dava ve birleşen davalarda taraflarca yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
Dair, davacı-karşı davalı vekili Av. … ile davalı-karşı davacı vekilleri Av. …’un yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 07/11/2019

BAŞKAN …
¸e-imzalıdır
ÜYE …
¸e-imzalıdır
ÜYE …
¸e-imzalıdır
KATİP …
¸e-imzalıdır