Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/204 E. 2019/620 K. 10.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/204 Esas
KARAR NO : 2019/620 Karar

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 29/02/2016
KARAR TARİHİ : 10/07/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA/
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 27/07/2015 tarihinde davalı sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile yaya …’a çarpması neticesinde sonucu davacılardan …, … ve …’un annesi, … ve …’un kızları yaya …’un vefat ettiğini, kazaya karışan … plakalı aracın işleteni … olduğunu, zorunlu olmasına rağmen bu aracın işletilmesinden kaynaklanan sorumluluğun sigortalanmadığını ve bu nedenle meydana gelen zarardan davalı … Hesabı’nın sorumlu olduğunu, bu nedenle 6100 sayılı yasanın 107. maddesi kapsamında destek tazminatı miktarının tespiti ile davacı … için 1.000,00 TL, … için 1.000,00 TL ve … için 1.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, davacı … için 50.000,00 TL, … için 50.000,00 TL ve … için 50.000,00 TL, … için 10.000,00 TL ve … için ise 10.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek faizi davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA/
Davalı … Hesabı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıların işbu davadan önce müvekkili şirkete başvuru yapmadıklarını, vaki kazadaki kusur oranlarının tespit edilmesi gerektiğini, davacıların taleplerinin teminat kapsamında olmadığını, müvekkilinin temerrüte düşmediğini bu nedenle kaza tarihinden itibaren faiz talep edilemeyeceğini, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar … ve … davaya cevap vermemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE/
Dava, 6098 sayılı TBK m.53’de düzenlenen ölüm nedeniyle yoksun kalınan destek tazminatının tahsili davasıdır.
Davacılar, 27/07/2015 tarihinde davalı sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile yaya …’a çarpması neticesinde davacılardan …, … ve …’un annesi, … ve …’un kızları yaya …’un vefat ettiğini, kazaya karışan … plakalı aracın işleteni … olduğunu, zorunlu olmasına rağmen bu aracın işletilmesinden kaynaklanan sorumluluğun sigortalanmadığını ve bu nedenle meydana gelen zarardan davalı … Hesabı’nın sorumlu olduğunu, bu nedenle 6100 sayılı yasanın 107. maddesi kapsamında destek tazminatı miktarının tespiti ile davacı … için 1.000,00 TL, … için 1.000,00 TL ve … için 1.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsilini, davacı … için 50.000,00 TL, … için 50.000,00 TL ve … için 50.000,00 TL, … için 10.000,00 TL ve … için ise 10.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek faizi davalılar işleten ve sürücüden müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Trafik kazalarından kaynaklanan sorumluluk davalarında, davalı işleten ile davalı sigortacının sorumluluğu paralel olup 2918 sayılı KTK’nın 85 v.d. maddelerinde düzenlenen tehlike sorumluluğu, davalı sürücünün sorumluluğu ise 6098 sayılı TBK’nun 49 v.d. maddelerinde düzenlenen haksız fiilden kaynaklı kusur sorumluluğu olup, işleten, sürücünün kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur. 2918 sayılı yasanın 86. maddesi kapsamında işleten ve sigortacı, zarara sebep kazanın ”mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri gelmiş” olduğunu ispat etmediği sürece meydana gelen zarardan sorumludurlar. Bu nedenle zarara sebep kazanın mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan meydana geldiğini ispat yükü davalı işleten ve sigortacıda olmasına karşılık TBK m.50 kapsamında meydana gelen zararın miktarını ispat külfeti zarar görenin kendisindedir.
Motorlu araç işleteninin 2918 sayılı yasanın 91/1 maddesi kapsamında Karayolları Motorlu Araçlar ZMMS’ni yaptırmadan aracını işletmiş ve işletilme sırasında bir zarara sebep olmuş ise 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14 maddesi gereği zorunlu sigortayı yaptırmadan motorlu aracı işleten kişilerin ve plakası ve sürücüsü tespit edilemeyen araçların sebep oldukları zararları karşılamak amacıyla Türkiye Sigorta Ve Reasürans Şirketleri bünyesinde … Hesabı oluşturulduğundan kaza tarihinde yürürlükte bulunan sigorta poliçesi için belirlenen limitle sınırlı olmak kaydıyla … Hesabı meydana gelen zarardan sorumludur. Bu manada … Hesabının statüsü ile sigorta şirketinin hukuki statüsü ve sorumluluğu paraleldir.
İhtilaf, tarafların vaki kazadaki tazminata esas kusur oranı ile destek tazminatı miktarının tespiti noktalarında toplanmaktadır. Kusur oranı ve destek tazminatı miktarının tespiti konuları hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi gerektiren haller olduğundan 6100 sayılı HMK m.266 gereği mahkemenin tarafların talebi yahut kendiliğinden vereceği karar ile bu hususları bilirkişiye tespit ettirmesi gerekmektedir.
Bu amaçla kazaya ilişkin ceza yargılamasının yapıldığı … 36. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 16/03/2017 tarih, 2015/445 Esas – 2017/187 Karar sayılı hükmünden, müteveffa …’un ölümü nedeniyle sürücü …’nun mahkumiyetine karar verildiği ve verilen cezanın TCK m.51/1 kapsamında ertelenmesine karar verildiği, mahkumiyet hükmüne 02/12/2016 tarihli Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nin sanık sürücünün tali kusurlu kabul edildiği raporun dayanak kabul edildiği görülmektedir.
Dava dosyamız üzerinden İstanbul ATK Trafik İhtisas Dairesi’nden alınan … tarih ve … nolu trafik kusur bilirkişi raporu ile; davacı sürücü …’nun %30 oranında, müteveffa …’un ise %70 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir.
Aktüer bilirkişi …’den alınan 15/04/2019 tarihli rapor ile; kaza tarihinde davacı … ve …’un 18 yaşından büyük olması, diğer davacı …’ın ise 22 yaşından büyük olması nedeniyle müteveffadan destek alamayacakları ancak davacı baba …’un nihai destek tazminatı miktarının 7.149,69 TL, davacı anne …’un nihai destek tazminatı miktarının 16.397,05 TL olduğu tespit edilmiştir.
Dosya kapsamıyla müteveffanın çocuklarından davacı …’un 18 yaşından büyük ve bekar olduğu, …’un 18 yaşından büyük ve evli olduğu, …’ın 18 yaşından büyük ve evli olduğu görülmektedir.
Davacı taraf müteveffanın 18 yaşından büyük çocuklarına desteklik durumunu ispat bakımından tanık deliline başvurmuş ve bu doğrultuda 15/05/2017 tarihinde tanık sıfatıyla dinlenen tanık …; ” Ben kazayı görmedim davacı tarafı tanırım, vefat eden …’u iyi tanırdım, yan yana iki evde oturuyorduk, sanırım 12 gün kadar kazadan sonra hastanede kaldı sonrasında vefat ettiğini duyduk, vefat etmeden önce …’la aynı evde yaşıyordu, … idi, onun tüm işlerine yardımcı olurdu, … ev hanımı idi, onun dışında …’un küçük çocuğu vardı ona da bakardı, …’in evi de … ‘ye yakındı hamile idi, onada gider her türlü işinde yardımcı olurdu, … ve … ‘nin anne ve babaları idi, onlarda zaman zaman gelir …’nin yanında kalırlardı, … eşinden kalan maaşı ile geçimini sağlardı, kocasından aldığı parayı da çocukları, annesi ve babası için harcardı, …’in kızı dünyaya geldiğinde de ona … Hanım bakacaktı, sürekli bunu söylüyordu, davacıların kazadan sonra gördüm hepsi hem yaralı olduğu dönemde hemde vefat ettikten sonra perişan halde idiler dedi. ” şeklinde ve 29/11/2017 tarihinde tanık sıfatıyla dinlenen tanık … ise; “Ben kazayı görmedim davacı tarafı tanırım kendileri komşumdur, vefat eden … Hanım benim arkadaşımdı … Hanımın 2 oğlu 1 kızı 1 de torunu vardı, ben hepsini tanırdım … Hanım …, … ve … ile birlikte kalıyordu, onlara bakardı, … ve … tanımıyorum, … Hanım vefat eden eşinin aylığı ile geçimini sağlıyordu, aile yapısı olarak birbirlerine bağlılardı, çocuklarına düşkün bir anneydi, herşeyiyle ilgilenirdi, … Hanım oğlu … oğluna bakıyordu, … annesi … vefat ettiğinde hamileydi aralarında konuştuklarına göre vefat etmeseydi … doğacak çocuğuna da bakacaktı, … Hanımın anne ve babası kışın onun yanına gelirdi ve onlara da bakardı, isimlerini hatırlayamıyorum dedi.” şeklinde beyanda bulunmuşlardır.
Yargıtay Yerleşik Uygulamasına göre erkek çocukların anne ve babadan 18 yaşına kadar, kız çocukların ise 22 yaşına kadar destek alacakları, çocuklar yüksek öğrenim görmekte iseler bu sürenin erkek ve kız çocukları için 25 yaşına kadar uzayacağı kabul edilmekte olup aksini ispat iddia edene düşmektedir. (bkz. Yargıtay 17. H.D. 13/02/2018 tarih, 2015/9848 E. – 2018/885 K.)
Dosyamız kapsamıyla çocuklardan … ile …’ın evli olmaları ve diğer davacı …’un ise 18 yaşından büyük olması ve bu yaştan sonra bile annesinin desteğini gerektiren özel bir durumun söz konusu olmaması ve tanık beyanı ile bu davacının annesi ile birlikte oturduğu beyan edilmiş ise de salt birlikte oturmanın 18 yaşından sonra destek alma hakkını bahşetmeyeceği nedeniyle tüm davacılar yönünden davacılar ile müteveffa arasında destek ilişkisinin devam etmediği kanaatine varılmıştır. Bu nedenle bilirkişi raporu ile de tespit edildiği üzere bu kişilerin destekten yoksun kalma tazminat taleplerinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Aktüer bilirkişi tarafından müteveffanın anne ve babası bakımından destek tazminatı hesabı yapılmış ise de dava dilekçesi incelendiğinde bu davacılar yönünden destek tazminatı talebinin söz konusu olmaması nedeniyle taleple bağlılık ilkesi gereği bu hususta bir değerlendirme yapılmamıştır.
… Jandarma İlçe Komutanlığı’nın 30/03/2016 tarihli yazı cevabı ile, davacı baba …’un 1932 doğumlu, emekli, kendine ait evde oturduğu, evli, oğlu … ile oturan, ikamet ettikleri evin kendilerine ait, ortaokul mezunu, … Köyü, … Mevkii No:6 … adresinde oturduğu, davacı baba …’un 1936 doğumlu, gelir olmayan, evli ve eşi ile birlikte oturan, okur – yazar olmayan, … adresinde oturduğu tespit edilmiştir.
… İlçe Emniyet Müdürlüğü’nün 25/11/2016 tarihli cevabi yazısı ile, davacı …’un … adresine taşındığı bildirilmiştir.
… Polis Merkez Amirliği’nin 11/03/2016 tarihli cevabi yazısı ile, davalı sürücü …’nun adresine gidilmesine rağmen şahsın belirtilen adreste oturduğu ancak kapının kapalı olması nedeniyle kendisine ulaşılamadığı bildirilmiştir.
Dosya kapsamı ile tarafların sosyal ekonomik durum araştırmaları ve dosyanın eski tarihli olması da nazara alınmak suretiyle sosyal ekonomik durum araştırmasına yönelik mevut belgelerle yetinilerek davacıların anneleri ve kızlarını genç yaşta kaybetmiş olmaları nedeniyle davacıların zenginleşmesine ve davalıların da fakirleşmesine neden olmayacak düzeyde olmak kaydıyla manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile takdiren … için 10.000,00 TL’nin 27/07/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, … için 10.000,00 TL’nin 27/07/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, … için 10.000,00 TL’nin 27/07/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, … için 10.000,00 TL’nin 27/07/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, … için 10.000,00 TL’nin 27/07/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’dan müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Maddi tazminat talebinin REDDİNE,
Manevi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ İLE,
… için 10.000,00 TL’nin 27/07/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, … için 10.000,00 TL’nin 27/07/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, … için 10.000,00 TL’nin 27/07/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, … için 10.000,00 TL’nin 27/07/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, … için 10.000,00 TL’nin 27/07/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’dan müteselsilen tahsili ile davacılara VERİLMESİNE,
Fazlaya ilişkin kısmın REDDİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 3.415,50 TL nispi karar harcından, peşin yatırılan 590,89 TL harcın mahsubu ile noksan kalan 2.824,61 TL harcın davalılar … ve …’dan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Vekille temsil edilen davalı … Hesabı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince red edilen maddi tazminat miktarı üzerinden hesaplanan davacı … yönünden 1.000,00 TL, davacı … yönünden 1.000,00 TL, davacı … yönünden 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacılar …, … ve …’dan ayrı ayrı tahsili ile davalı … Hesabı’na verilmesine,
Davacılar lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen manevi tazminat miktarı üzerinden hesaplanan 5.850,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’dan tahsili ile davacılara verilmesine,
Davacı tarafından yapılan toplam 832,85 TL yargılama giderinden davanın kabul red miktar ve oranı göz önüne alınarak hesaplanan 240,70 TL yargılama gideri ile 590,89 TL peşin harç ve 29,20 TL başvuru harcı toplamı 860,79 TL’nin davalılar … Ve …’dan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Taraflarca yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 10/07/2019

Katip
e-imza

Hakim
e-imza

Harç/ Masraf Dökümü
Peşin Harç : 590,89 TL
Karar Harcı : 3.415,50 TL
Bakiye Harç : 2.824,61 TL

Davacılar Gider Avansı
Yatırılan Avans : 885,75 TL

Davalılar Gider Avansı
Yatırılan Avans : 0,00 TL

Yargılama Gideri Detayları
Bilirkişi Ücreti : 600,00 TL
Posta Giderleri : 232,85 TL