Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1239 E. 2021/939 K. 24.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1239 Esas
KARAR NO : 2021/939 Karar

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 28/12/2016
KARAR TARİHİ : 24/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA/
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı şirket arasında 05/11/2014 tarihinde 5 yıl süreli “… (sıvılaştırılmış doğal gaz) Satış Ve Kiralık … Tesisi Teslim Sözleşmesi” yapıldığını, sözleşme ile davacının davalı tarafından kullanılmak üzere … (sıvılaştırılmış doğal gaz) tesisi kurma ve davalıya kiralama borcu altına girdiğini, davalının da karşı edim olarak bu tesiste … kullanmayı ve bu …’yi de davacıdan satın alma borcu altına girdiğini ancak davalının iş yerine yapılan bir ziyaret sırasında davalının bu iş yerinde kömür yakıtını kullanmak üzere alternatif tesisat kurduğunun tespit edildiğini, bunun üzerine uyarı mahiyetinde olmak üzere … 17. Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesinin keşide edildiğini, bu ihtarname üzerine davalının … alımını tamamen durdurduğunu, oysa taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 3/1 maddesi ile davalı müşterinin … kullanımından kısmen veya tamamen vazgeçmesi halinde davacının sözleşmeyi derhal feshetme hakkına sahip olduğunun öngörülmüş olması nedeniyle … 17. Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile sözleşmenin feshedildiğini, oysa fesihten önce sözleşmenin ayakta kaldığı 16 aylık süre içerisinde davalının aylık ortalama 3 (üç) ton … satın aldığını, bu tüketim oranı esas alındığında davalının geriye kalan 44 aylık süre içerisinde (44 X 3 = 132 ton) 132 ton … kullanacak olduğunun anlaşıldığını, davalının sözleşmeyi ihlali nedeniyle sözleşme ihlal edilmeyecek olsaydı 44 aya karşılık gelen 132 ton muhtemel satıştan dolayı davacının (132.000 X 1,425 X 0,775002 (1,729811 – 0,954808) = 145.778,00 TL + KDV) 145.778,00 TL + KDV kazanç elde edecek olmasına rağmen sözleşmenin sona ermiş olmasına rağmen davacının bu kazançtan mahrum kaldığını ve ayrıca sözleşmenin 3/1 maddesi ile sözleşmenin ihlali halinde davalının davacıya aylık 300,00 EURO cezai şart ödeyecek olduğunu kabul etmiş olması karşısında fesih tarihi olan 01/11/2016 tarihinden artta kalan 39 ay için (300,00 EURO X 39 = 11.700,00 EURO + KDV) 11.700,00 EURO + KDV cezai şart alacağı tahakkuk ettiğini, bu nedenle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla kar mahrumiyeti olarak şimdilik 20.000,00 TL ve cezai şart alacağı olarak da 11.700,00 EURO’nun fiili ödeme tarihindeki TL karşılığının fesih tarihi olan 01/11/2016 tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA/
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılmış olan davanın usul ve yasaya aykırı olduğunu, öncelikle davacı tarafından tesis edilen cihazların uygunluk belgesi olmadığını, davacı tarafın 4646 sayılı Doğal Gaz piyasası Kanunu ve taraflar arasındaki sözleşmenin 5/5 maddesi ile … Mevzuatı ve EPDK Mevzuatı’na aykırı olarak satış yaptığını, davacının tesis etmiş olduğu sistemde teknik ve altyapı yeterliliği oluşturulmadığından gaz kaçağı olduğunu ve uyarılarına rağmen bunun giderilmediğini ve bu nedenle tesisin güvenlik açısından zafiyet yarattığını, davacının belirli bir dönem doğal gaz satışı gerçekleştirmemesi nedeniyle müvekkilinin müşteri kaybettiğini ve bu nedenle faaliyetini sonlandırmak zorunda kaldığını, davacı her ne kadar davalının kısmen ve tamamen gaz alımını durdurmuş olması nedeniyle cezai şart talep etmiş ise de bunun doğru olmadığını, alımın iş yerinin tamamen kapatılmış olması nedeniyle durdurulduğunu, iş yeri durdurmanın mücbir sebep niteliğinde olduğunu bu nedenle kar yoksunluğu nedeniyle davacının davalıdan tahsil hakkına sahip olduğu herhangi bir alacağı olmadığını bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE/
Dava, sıvılaştırılmış doğal gaz sözleşmesinin ihlali nedeniyle davacının yoksun kaldığı kar ile sözleşmenin ihlalinden kaynaklanan cezai şart alacağının tahsili davasıdır.
İhtilaf, davalının iş yerini kapatmış olması nedeniyle sözleşme kapsamında almayı taahhüt ettiği doğal gaz alımını durdurmuş olması nedeniyle davacının davalıdan sözleşme kapsamında yoksun kaldığı kar ile bu durumun sözleşmenin ihlali olarak kabulü halinde sözleşme ile öngörülmüş olan cezai şart alacağının tahsili gerekip gerekmediği, gerekmekte ise hem kar yoksunluğundan hem de cezai şart alacağından kaynaklanan alacak miktarının tespiti noktalarında toplanmaktadır. Ancak taraflar arasında vuku bulan ilişki kapsamında davacının kar yoksunluğu yaşayıp yaşamadığı ve talep ettiği cezai şart miktarının tespiti için taraf defterlerinin incelenmesi hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi gerektirdiğinden 6100 Sayılı HMK m.266 gereği mahkemenin tarafların talebi yahut kendiliğinden vereceği karar ile bu hususları bilirkişiye tespit ettirmesi mümkündür. Ayrıca davalı taraf davacının belirli bir süre kendilerine gaz temin etmemiş olması nedeniyle müşterilerini kaybettiklerini ve bu nedenle de iş yerini kapatmak zorunda kaldıklarını iddia etmiş olduğundan ve bu hususta süresinde olarak tanık dinlenmesi talebinde bulunduğundan davalı tanıklarının da dinlenmesi gerekmektedir.
Davalı tarafından bildirilen tanıkların yerleşim yerlerinin Adana’da bulunması nedeniyle mahkememiz tarafından yazılan talimatın … 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …Talimat sayılı dosyası üzerinden kayıt görmesi sonucu talimat mahkemesince dinlenen tanıklardan İrfan Sosar beyanında; “ben davalı iş yerinde muhasebe sorumlusu olarak görev yaparım, şuan bu iş yerinde çalışmıyorum, ancak dava konusu olaylara ilişkin bilgi ve görgüm vardır, 2014-2016 yılları arasında davacı firmadan gaz alımı yapıyorduk, bir süre kendileriyle bir problem yaşamadık, ancak 2015 yılının ortalarına doğru gaz alım tedariğinde sıkıntı yaşamaya başladık, zira yeterli ölçüde gaz veremiyorlardı, bunun sebebi ise Rusya ile olan doğal gaz problemi idi, başka bir problemimizde firmamızın içerisinde kurdukları gaz tesisatında sızıntı olmasıydı, başka bir problem de gaz tesisatından ötürü almamız gereken kayıt belgesinin davacı tarafça ilgili tesisatların düzgün projelendirilmemiş olması sebebiyle Belediyeden alamamamızdı, biz firma olarak hem konaklama hem restorant hem sauna hem de başka firmalarında işi görmek üzere çamaşırhane işletiriz, çamaşırhanedeki tüm aletler gazdan üretmiş olduğumuz elektrikle çalışır, gaz tedarikinde yaşadığımız problem sebebiyle çamaşırhaneyi de kapatmak zorunda kaldık, kapatmasaydık firmanın tüm iş yerleri sıkıntıya düşecekti, davacı firma bize ihtar göndererek siz farklı bir yakıt türü olan kömürden kullanıyorsunuz diye ihtar gönderdi, ancak biz kömür kaynaklı hiçbir elektrik üretimi yapmadık, buna istinaden sözleşmeyi feshettiler, sonra bu dava açıldı, biz aslında mağdur olduk, davacı taraf yüzünden üretimimiz sekteye uğradı, benim konuyla ilgili bilgim ve görgüm bu kadardır, tanıklık ücreti talebim yoktur, dedi. ” şeklinde, diğer tanık … ise; “ben davalı firmanın … ismindeki konaklama tesisinde 2013-2018 yıllarında müdür olarak çalışıyordum, şuanda farklı bir firmada çalışıyorum, otelimizde konaklama, sauna ve çamaşırhane kısmımız vardı, çamaşırhanede dışarıdan iş alıyorduk, davacı ile faz tedarik sözleşmemiz vardı, ancak çoğu kez problem yaşıyorduk, zira gaz sızıntısı görülüyordu, bunu birçok kere davacıya ihbar etmemize rağmen bizimle ilgilenmediler, kendilerinin gaz tedarikine ihtiyaç duyduğumuz için sözleşmeye devam etmek zorunda kaldık, kendilerini sadece sözleşme imzalanırken gördük, başkaca bir destekleri olmadı, tesisin önündeki belediye çalışanları bile gaz sızıntısından ötürü kokudan rahatsız olarak bize şikayetçi oldular, biz yazılı olarak da bu durumu kendilerine bildirir ihtarda bulunduk, ancak yine de bize bir dönüş olmadı, bize daha sonra gaz yollamayı kestiler, bunun sebebi bize bir ihtar göndererek sanki kömürden elektrik üretiyormuş gibi ithamda bulunmaları idi, çamaşırhane iş yapamaz oldu, olan işlerimizi kaybettik, çamaşırhane kapanmak zorunda kaldı, kendilerinin bu iddiaları haksızdı, bize gaz verilirken kendileri çamaşırhanenin mevcut durumu görmüşlerdi, bizim kömürden elektrik üretme imkanımız yoktu, benim konuyla ilgili bilgim ve görgüm bu kadardır, tanıklık ücreti talebim yoktur, dedi.” şeklinde beyanda bulunmuşlar ve beyanlarının değerlendirilmesinde davacının süresinde gaz tedarik etmediği ve de davacı tarafından imal edilen tesisatta gaz sıkıntısı olduğu yönünde beyanda bulunmuşlar ise de dosya kapsamıyla bu nev’i bir kaçağın teknik olarak tespit edilmesi gerektiği halde davalı tarafından belediye görevlileri veya başka görevlilerce bu yönde bir kaçak olduğuna dair herhangi bir denetim evrakı veya rapor sunulmadığı için tanık anlatımlarına itibar edilmemiştir.
Keza davalının ticari defter ve belgelerinin Adana’da olması nedeniyle … 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne yazılan talimat neticesinde … Talimat sayılı dosyası üzerinden tayin edilen mali müşavir bilirkişi …’ten alınan 26/03/2019 ibraz tarihli bilirkişi raporu ile; davalının incelenen ticari defter ve belgeleri itibariyle davalının faaliyetine devam ettiği, davalının ticari defter kayıtlarına göre otel geliri ve sauna geliri elde ettiği ancak davalının Mayıs 2016’dan itibaren davacıdan gaz alımı yapmadığı, davalının 3 aylık ortalamasına göre net kazancının 45.793,91 TL olduğu, davacı tarafından talep edilen kar mahrumiyeti ve cezai şart miktarının davalı tarafından ödenebilmesi için 5 yıl boyunca müşteri kaybına uğramadan kazanç etmesi şartına bağlı olduğu tespit edilmiştir.
Talimat yoluyla alınan rapor sadece davalı tarafın defter ve belgeleri incelenmek suretiyle alınmış olduğundan ve de davacının da defter ve belgelerinin incelenmesi gerektiğinden hukukçu bilirkişi … ile YMM bağımsız denetçi …’ten alınan 13/09/2019 tarihli bilirkişi raporu ile; taraflar arasındaki 05/11/2014 tarihli sözleşmenin davacı tarafından haklı olarak feshedildiği, davacının sözleşmede öngörülmüş olan cezai şart ile kar mahrumiyeti talep edebileceği, sözleşme kapsamında davacının davalıdan talep edebileceği cezai şart miktarının 11.700,00 EURO (11.700,00 EURO’nun 13/09/2019 tarihli TCMB EURO alış kuru 6.3087 TL karşılığının 73.811,79 TL) olduğu, hesaplanan bu cezai şart miktarının davalı şirketin mali verileri esas alındığında şirketin 2014 yılı net karının 2.03 katına, 2015 yılı net karının 1.80 katına, 2016 yılı net karının 1.23 katına ve 3 yıllık ortalama net karının ise yaklaşık 1.61 katına karşılık geldiği, bu nedenle talep edilen cezai şart miktarının davalının ekonomik ve mali durumuna göre büyük külfet oluşturacağı, davacının kar yoksunluğu bakımından incelenen defter belgelerinin usulüne uygun tutulmuş olması nedeniyle davacı lehine delil olma özelliğine haiz olduğu, 2016 yılı Mayıs ayı sonuna kadar yaklaşık 5 ay süren sözleşme ilişkisi kapsamında davalının davacıdan 39.271 sm3 … satın aldığı, 5 aylık ortalama tutarın 7.854 sm3 olduğu, ancak davalının bu sözleşmeden önceki gaz alımları ortalaması da nazara alındığında davalının aylık gaz tüketim ortalamasının 4.441,75 sm3 olacağı, davalıya satılacak gazın …’nden 1050 km taşınmak suretiyle davalıya tesliminin yapılacak olması nedeniyle nakliye maliyetinin 0,15 TL/sm3 mertebesinde olacağı dikkate alınarak yapılan net kar marjı hesaplamasında (0,775002 – 0,15 = 0,625002 TL/sm3 + KDV) birim değerinin çıkmakta olduğu, bu durumda davalının aylık tüketimi olan 4.441.75 sm3 ile 0,625002 TL kar ele alındığında davacının toplam 122.148,52 TL kar yoksunluğuna uğradığı tespit edilmiştir.
Davalının tesisatın arızalı olduğu ve gaz kaçağına neden olduğu yönündeki savunmaları da nazara alınmak suretiyle mevcut bilirkişi heyetine makine mühendisi …’da eklenmek suretiyle alınmış olan 24/05/2021 tarihli bilirkişi raporu ile; dosya kapsamıyla davacının davalının iş yerinde tesis ettiği … tesisatının … ve …E standartlarına uygun olarak projelendirildiği, test ve kontrollerinin yapılmış olduğu kanaatine varıldığı, dosya kapsamıyla davalının davacının gaz temin edildiğinin belgelendirilmediği, keza kömür kazanının çalıştırıldığına dair belgenin de dosyada mevcut olmadığı, 05/01/2011 tarihli Makine Mühendisleri Odası … Şubesi tarafından düzenlenen raporla tesiste 29/12/2014 tarihinde yapılan incelemede kazan dairesinde … tesisi dışında bir tesisatın bulunmadığının tespit edildiği, böylece davalının … dışında başka bir yakıt kullandığına dair bir kanaat oluşmadığı, diğer yönlerden ise kök rapordaki sonuçların aynen tekrarlandığı tespit edilmiştir.
Davacı vekili 01/12/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile daha önce talep etmiş olduğu 20.000,00 TL kar mahrumiyeti zararı ile 102.148,52 TL olmak üzere toplam 122.148,52 TL kar mahrumiyeti zararının işleyecek temerrüt faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamı, dinlenen tanık anlatımları ile alınmış olan bilirkişi raporları kül halinde değerlendirildiğinde davacı ile davalı arasında imzalanan sözleşmenin 5 yıllık bir sözleşme olduğu ve bu sözleşme ile davalının davacıdan … satın almak ve kullanmak üzere taahhütte bulunduğu, bu taahhüdün karşılığı olarak davacının da davalıya ait iş yerinde … tesisi kurduğu, bu kapsamda davalı tarafından 6 ay süre ile … satın alıp kullanmasına rağmen daha sonra bu alımlarını durdurmuş olduğu, davalı savunmasında her ne kadar davacı tarafından inşa edilen tesisatta kaçak olduğu ve davacının kendisine gaz tedarik etmediği yönünde savunmada bulunmuş ise de bu iddialarının dosya kapsamıyla ispat edememiş olduğu ve dinlenen tanıklar her ne kadar tesisatın arızalı olduğu yönünde beyanda bulunmuşlar ise de dosya kapsamıyla tesisatın ayıplı olduğunun da ispat edilemediği, mahkememizce de davacı tarafından sözleşmenin haklı olarak feshedildiği anlaşıldığından bilirkişi heyeti tarafından alınmış olan raporla davacının sözleşmenin feshedilmiş olması nedeniyle uğramış olduğu kar yoksunluğu zararının 122.148,52 TL olduğu tespit edilmiş olması karşısında bu yönüyle davanın kabulü ile 2-kar mahrumiyetinden kaynaklanan 20.000,00 TL’nin 28/12/2016 tarihinden itibaren, 102.148,52 TL’nin ıslah tarihi olan 01/01/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine ve ancak davacı her ne kadar 11.700,00 EURO cezai şart alacağının tahsilini talep etmiş ise de cezai şart alacağının sözleşmede öngörüldüğü halde tahsil edilmesi halinde davalının ekonomik mahvına neden olacak olması ve bu talep yönünden davanın kısmen kabulü ile cezai şart miktarından %90 oranında indirim yapılmak suretiyle 1.170,00 EURO cezai şartın 3095 sayılı yasanın 4a maddesi kapsamında 28/12/2016 tarihinden itibaren devlet bankalarının Euro cinsinden para ile açılmış 1 yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksel faiz oranı uygulanmak suretiyle davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin kısmın reddine karar vermek gerekmiştir.
Her ne kadar kısa kararda kar mahrumiyeti kapsamında “2.148,52 TL”nin tahsiline karar verilmiş ise de bu durum maddi yazım hatası niteliğinde olduğundan 6100 sayılı HMK m.304 kapsamında düzeltilerek bu rakamın “102.148,52 TL” olarak düzeltilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ İLE;
1-1.170,00 EURO cezai şartın 3095 sayılı yasanın 4a maddesi kapsamında 28/12/2016 tarihinden itibaren devlet bankalarının Euro cinsinden para ile açılmış 1 yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksel faiz oranı uygulanmak suretiyle davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
Fazlaya ilişkin kısmın REDDİNE,
2-Kar mahrumiyetinden kaynaklanan 20.000,00 TL’nin 28/12/2016 tarihinden itibaren, 102.148,52 TL’nin ıslah tarihi olan 01/01/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 8.639,86 TL nispi karar harcının, 1.074,85 TL peşin harç ve 1.745,00 TL ıslah harcı toplamı 2.819,85 TL harçtan mahsubu ile noksan kalan 5.820,01 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 15.965,62 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 5.844,78 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan toplam 1.688,95 TL yargılama giderinden davanın kabul red miktar ve oranı göz önüne alınarak hesaplanan 1.293,97 TL yargılama gideri ile 1.074,85 TL peşin harç, 1.745,00 TL ıslah harcı ve 29,20 TL başvurma harcı toplamı 4.143,02 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan toplam 1.600,00 TL yargılama giderinin davanın kabul red miktar ve oranı göz önüne alınarak hesaplanan 374,17 TL’nin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
Taraflarca yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 24/12/2021

Katip …

Hakim …

Harç/ Masraf Dökümü
Peşin Harç : 1.074,85 TL
Karar Harcı : 8.639,86 TL
Islah Harcı : 1.745,00 TL
Noksan Harç : 5.820,01 TL

Davacı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 1.895,00 TL

Davalı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 1.700,00 TL

Yargılama Gideri Detayları
Bilirkişi Ücreti : 3.000,00 TL
Posta Giderleri : 288,95 TL