Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1172 E. 2022/91 K. 08.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1172
KARAR NO : 2022/91

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/12/2016
KARAR TARİHİ : 08/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı dava dilekçesi ile İktisat Bankasının davacıya devrolunduğunu, İktisat Bankası ile dava dışı … Şirketi arasında Genel Kredi Sözleşmesine istinaden kredi kullandırıldığını, davalılar … ve …’in de bu sözleşmeyi müteselsil kefil olarak imzaladıklarını, nakdi ve gayri nakdi borçların ödenmemesi üzerine … 17. Noterliğinn … tarihli … yevmiye nolu ihtarnamesi ile hesabın kat edildiğini, komisyon borcu faiz ve ferileri ile banka teminat mektubunun iadesi veya mektup bedelinin depo edilmesinin istenildiğini, bunların ödenmemesi üzerine … 34. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında nakdi ve gayrinakdi alacak için icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın takibe itiraz ettiğini, borçluların zaman aşımı itirazlarının haksız olduğunu, itirazın iptali ile %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde takip konusu borca imzaya itirazlarını tekrarladıklarını, takibin 2016 yılında yenilendiğini, ancak yenileme dilekçesinin kendilerine tebliğ edilmediğini, genel kredi sözleşmesindeki imzanın kendisine ait olmadığını, bu konuda geçmişte … 2. Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas – … Karar sayılı 30/04/1992 tarihli dosyada imzanın davalı …’e ait olmadığının bilirkişi raporu ile tespit edildiğini ve davanın reddedildiğini, teminat mektuplarının değil teminat mektubunun komisyon bedellerinin dava edildiğini, alacağın zaman aşımına uğradığını, zaman aşımı itirazlarının olduğunu, istenen faizin fahiş olduğunu, itirazın iptali davasının 1 yıl hak düşürücü sürede açılmadığını, davanın reddini , %20’den aşağı olmamak üzere icra kötü niyet tazminatı talep etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde takip tarihinin 26/01/2020 olduğunu, takibe itiraz ettiklerini, 2016 yılında takibin yenilendiğini, ancak kendilerine tebligat yapılmadığını, teminat mektupları yerine komisyon bedellerinin istenildiğini, kurum zararının oluşmadığını, alacağın 10 yıllık zaman aşımına uğradığını, zaman aşımı itirazında bulunduklarını, itirazın iptali davasının 1 yıllık hak düşürücü sürede açılmadığını, davanın reddine ve %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatı talep etmiştir.
Davacının davası genel kredi sözleşmesinde müteselsil kefil olduklarını iddia ettikleri davalıların icra takibine yaptıkları itirazın iptali davasıdır. İcra dosyası incelendiğinde davacının asıl borçlu ile birlikte müteselsil kefil sıfatıyla her iki davalı aleyhine de ilamsız icra takibi başlattığı, davalılardan her ikisinin de icra takibine itiraz ettiği, davalı …’ün ayrıca imzaya itiraz ettiği anlaşılmıştır. İcra takibinin 27/01/2010 tarihli olduğu, …’in itiraz dilekçesinin tarihinin 10 Şubat 2010, davalı … ‘in itiraz tarihinin 10 Şubat 2010 olduğu, 27/09/2016 tarihinde takibin yenilendiği, ancak yenileme talebinin davalı borçlulara tebliğ edilmediği anlaşılmıştır. Kural olarak itirazın iptali davası 1 yıllık hak düşürücü sürede açılır. Ancak 1 yıllık hak düşürücü sürenin başlaması için davalı borçlunun yaptığı itirazın davacı alacaklıya tebliği gerekir iken icra dosyası incelendiğinde bu tebligatın yapılmadığı anlaşıldığından itiraz iptali için hak düşürücü süre olan 1 yıllık süren bu tebligat eksikliği nedeniyle dolmadığı, dolayısıyla davanın 1 yıllık hak düşürücü sürede açıldığı anlaşılmıştır. Davalı taraf zaman aşımı itirazında bulunmuş ise de fon alacakları için zaman aşımı süresi 20 yıl olup takip tarihi itibarıyla 20 yıllık süre dolmadığından davalıların zaman aşımı itirazları kabul edilmemiştir. Davalılardan …’in ayrıca imzaya itirazı vardır. Cevap dilekçesinde aynı itirazı … 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esaslı dosyasında da değerlendirilip bilirkişi raporu alındığını beyan etmiştir. … 2. Asliye Ticaret Mahkemesine yazılan yazıya verilen cevapta mahsenlerde yapılan tüm aramalara rağmen ilgili dosyanın bulunmadığının yazıldığı görüldü. Belge asılları grafoloji raporu ve ilgili diğer belgeler … 2. Asliye Ticaret Mahkemesi … Esaslı dosyada olup bu dosya da temin edilememiş olup dosyada bulunan genel kredi sözleşmesindeki belgelerin de fotokopi olması nedeniyle fotokopi belgeler üzerinde imza incelemesi yapma imkanı olmadığından dosyada bulunan … 2. Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas …Karar sayılı kararın gerekçesinden faydalanılmıştır. Dosyada sureti bulunan bu kararın gerekçesine göre davalı … … 2. Asliye Ticaret Mahkemesi dosyası (…Esas)’nda da davalı olup aynı genel kredi sözleşmelerindeki imzaların inkarında bulunmuş olup; mahkemece bilirkişiler …, … ve … ‘den oluşan grafoloji bilirkişi heyeti dava konusu 200.000 USD ve 150.000,00 TL’lik genel kredi sözleşmesinde davalı … adına atılan imzaların …’e ait olmadığını rapor ve ek raporları ile bildirdikleri anlaşılmıştır. Bu durumda davalı …’in ilgili bu dosyaya konu genel kredi sözleşmesinde imzası olmadığından (onun adına atılan imzanın sahte olduğu anlaşıldığından) davalı …’ün bu kredi ve krediye bağlı teminat mektubu ile bu mektubun komisyon bedelinden sorumluluğu yoktur. Dolayısıyla davalı …’e karşı açılan davanın reddine karar verilmiştir. Diğer davalı …’in müteselsil kefil olarak genel kredi sözleşmesine imza attığı tüm dosya kapsamından sabittir. Davacı banka tarafından dava dışı borçlu ve kefillere … 17. Noterliğinin … tarih … yevmiye nolu ihtarnamesinin keşide edildiği, davalı kefil …’e gönderilen ihtarnamenin 30/10/2019 tarihinde iade edildiği hükme esas alınan 14/09/2020 tarihli bilirkişi …’un raporunda gösterdiği Yargıtay 19. Hukuk Dairesi İçtihatlarında da anlatıldığı üzere tebligatın kefile yapılamaması halinde temerrüt tarihinden önce temerrüt oluşmadığından kefil yönünden işlemiş faizin de oluşmayacağını, davalı kefil …’e hesap kat ihtarı tebliğ edilmediğinden temerrütün takip tarihi itibarıyla başlayacağı, sözleşme ile kefilin bu durumunun aleyhine ağırlaştırıcı sözleşme hükümlerinin konulamayacağı açıktır. Yani asıl borçluya tebligat yapılamasa bile İcra İflas Kanununun 68/b maddesi gereği temerrüt oluşabilirken bu hükmün kefil yönünden uygulanması mümkün değildir. Sonuç olarak davalı … için temerrüt tarihi takip tarihi olan 27/01/2010 tarihidir. Takip tarihi itibarıyla asıl alacak bilirkişi Ahmet Varol’un hesaplamasına göre sadece 69,15 TL’dir. Bunun nedeni yukarıda da izah edildiği üzere hesap kat ihtaratının davalı …’e tebliğ edilememesidir. Sonuç olarak davalı … yönünden davanın asıl alacağın 69,15 TL’lik kısmı için dava kabul edilirken geriye kalan kısım için davanın reddi yoluna gidilmiştir. Reddedilen kısımlar yönünden davacı alacaklı kötü niyetli olmadığından davalıların kötü niyet tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir. Davacının davalılardan aynı takip ile gayri nakdi alacak talebi var ise de aynı bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere kefilin gayri nakdi kredilerin deposundan sorumlu tutulabilmesi için açık ve net bir düzenlemenin bulunması gerektiği, böyle açık ve net bir düzenleme bulunmaması nedeniyle davacının depo talebinin yerinde olmadığına karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM/ Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacının davalı …’e yönelik tüm davasının REDDİNE,
2-Davacının davalı …’e yönelik itirazın iptali davasının KISMEN KABULÜ ile;
A)Davalı …’in … 34. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyada yaptığı itirazın 69,15 TL asıl alacak için İPTALİ ile; bu kısım yönünden takip tarihinden itibaren işleyen %75 temerrüt faizi ve bu faizin %5’i BSMV uygulanmak suretiyle takibin DEVAMINA,
B)Kabul edilen kısım için %20 icra inkar tazminatının davalı …’den alınarak davacıya verilmesine,
C)Davacının davalı … Gönen’e yönelik gayri nakdi alacak davasının REDDİNE,
D)Davacı kötü niyetli olmadığından ret edilen davalar yönünden davalıların kötü niyet tazminat taleplerinin REDDİNE,
Nakdi alacak yönünden;
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince kabul edilen nakdi alacak miktarı üzerinden hesaplanan 80,70 TL karar harcının davalı …’den tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 69,15 TL vekalet ücretinin davalı …’den tahsili ile davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan toplam 1.982,70 TL yargılama giderinden davanın kabul red miktar ve oranı göz önüne alınarak hesaplanan 6,75 TL yargılama giderinin davalı …’den tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davacı tarafından yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde davacıya iadesine,
Gayrinakdi alacak yönünden;
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince ret edilen gayrinakdi alacak miktarı üzerinden hesaplanan 80,70 TL maktu karar harcının davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davalılar lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince ret edilen miktar üzerinden hesaplanan 83,34 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
Davacı tarafından yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde davacıya iadesine,
Dair davacı ve davalılar vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF YOLU açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 08/02/2022

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza