Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1107 E. 2020/29 K. 28.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1107
KARAR NO : 2020/29

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/11/2016
KARAR TARİHİ : 28/01/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA/ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … 8. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile davalılar hakkında ilamsız takip başlatıldığını, dosya borçluları ise takibe itiraz ettiklerine, takibe konu edilen alacak borçlunun… Bankası T.A.Ş.den kullanmış olduğu krediye ilişkin genel kredi sözleşmesine dayandığını, ….Bankası T.A.Ş. ‘nin … devri ile icra takip dosyasının … tarafından takip edildiğini, alacağın fon alacağına dönüştüğünü, müvekkili şirketin de bu alacağın … den temlik aldığını, zamanaşımı süresinin 20 yıl olması sebebiyle davalı tarafların yapmış oldukları zamanaşımı itirazlarının yerinde olmadığını, davalı tarafın yapmış olduğu faiz itirazının da yerinde olmadığını, ayrıca borçlunun itiraz dilekçesinde borca ve imzaya ettiği itirazın da haksız ve kötüniyetli oludğunu, tüm bu nedenlerden dolayı … 8. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın (davalı kefil olmakla birlikte, sorumluluğunun kefalet limiti ve buna ilişkin faiz ve masraflarla sınırlı olmak üzere) iptalini, takibin takip talebindeki şartlarla devamını, ve yapılan itirazın kötüniyetle lapılmasından dolayı davalının asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA/ Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; zamanaşımı iddiasında bulunduklarını, müvekkilinin kefaletinin eski BK hükümlerine tabi olduğunu, sonradan çıkan kanun ile zamanaşımı süresinin değiştirilemeyeceğini, aradan geçen uzun zaman nedeniyle müvekkilinin imzasına itiraz ettiklerini, kefelat sözleşmesi şekil şartlarına aykırı olduğunu, kefalet miktarının belli olmadığını, bu nedenle kanuna aykırı tanzim edildiğinden geçersiz olduğunu, müvekkilinin sorumluluğunun olmadığını tüm bu nedenlerden dolayı haksız davanın reddini, muhakame masraflarının davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE/
Deliller toplanmış; … 8.İcra Müdürlüğünün… sayılı takip dosyası getirtilmiş, umumi kredi taahhütnameleri, kat ihtarnamesi, alacak temlik sözleşmesi, kredi alacağı temlik sözleşmesi ile sunulu ve dayanılan belgeler celp edilip incelenmiş, davalının imza inkarı sebebiyle imza hususunda rapor alınmış ve akabinde davacı bankanın defter ve kayıtları üzerinde gerçek alacak miktarı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılarak uzman bilirkişilerden raporlar alınmıştır.
… 8.İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacının neticeten …Bankası bünyesinde birleştirilen … AŞ’ nin dava dışı … Ticaret A.Ş ile akdedilen genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan 5.825,81 TL asıl, 70.292,09TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 76.117,90 TL alacak tutarının tahsili amacıyla; dava dışı … A.Ş, … ve davamız davalısı …’ a karşı 28.06.2013 tarihinde ilamsız icra takibi yaptığı, davalı …’ ın takibe süresinde itiraz ettiği, davacının takibin devamını sağlamak amacıyla İİK 67. maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü süre içinde iş bu davayı açtığı anlaşılmaktadır.
Dava, neticeten Birleşik Fon Bankası bünyesinde birleştirilen … AŞ tarafından kullandırılan kredi alacağının tahsilini teminen yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davalı yanca imzaya, borca ve faize itiraz edilmiş ve zamanaşımı definde bulunulmuştur.
Adli Tıp ve Belge İnceleme Uzmanı Bilirkişisi … tarafından düzenlenen 26/01/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; yazı ve incelemelerinde geçerli tüm grafolojik tanı yöntemleri dikkate alınarak; lup,stereomikroskop, S523document dedektor ve bilgisayar/scan kullanılarak yapılan incelemelerde; inceleme konusu umumi kredi taahhütnamesinde …’a atfen atılmış imzaların, …’ın eli ürünü olduğu kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Bankacı Bilirkişi … tarafından düzenlenen 14/10/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı banka ile dava dışı asıl borçlu …Tic AŞ arasında imzalanan Umumi Kredi Taahhütnameleri çerçevesinde dava dışı asıl borçlu şirkete kredi hesabı açılarak kullandırılmış olmakla borç doğmuş olduğu, davalı kefil işbu sözleşmeleri müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzaladığından doğan borçlardan kefalet limiti (kefalet limiti: 7.000,00 TL + 7.000,00 TL = 14.000,00 TL) kapsamında sorumlu olduğu, davalıların temerrütlerinin takip tarihlerinin aynı tarihte başlaması nedeniyle davacı bankanın dava dışı asıl borçlu ve davalı kefilden tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla takip tarihi itibariyle talep edebilecek 5.825,81 TL asıl alacak, 70.292,09 TL işlemiş faiz toplam 76.117,90 TL alacaklı olduğunun hesaplandığı, takip tarihinden başlamak üzere 5.825,81 TL asıl alacak tamamen ödeninceye kadar yıllık %27,50 ve değişen oranlarda avans faizinin 2 katı oranında temerrüt faizinin davalıdan istenebileceği belirtilmiştir.
Davalının zamanaşımı defi, 26/12/2003 tarihinde yürürlüğe giren 5020 sayılı yasa ile 4389 sayılı yasaya eklenen ek 3 maddesi uyarınca ayrıca 5411 sayılı yasanın 141. Md gereğince fon alacağının 20 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu anlaşıldığından ve zamanaşımı alacağın muaccel olduğu tarihten itibaren başlayacağı ve kat ihtarı tarihi itibari ile söz konusu maddenin yürürlüğe girdiği 26.12.2003 tarihinde henüz on yılını doldurmamış tüm Fon alacaklarına ilişkin zamanaşımı süresi yirmi yıla uzadığından davalının zamanaşımı itirazı yerinde görülmemiştir.(Benzer yönde Yargıtay 19.Hukuk Dairesi 2017/5273 esas, 2019/2644 karar nolu 17.04.2019 tarihli kararı)
Mahkememizce banka kayıtlarının incelenmesi sonucu konusunda uzman bilirkişi tarafından düzenlenen gerekçeli ve denetime olanaklı bilirkişi raporuna itibar edilmiştir.
Yapılan yargılamadan toplanan delillerden; … A.Ş. İle dava dışı asıl borçlu …Tic AŞ arasında imzalanan Umumi Kredi Taahhütnameleri çerçevesinde dava dışı asıl borçlu şirkete kredi hesabı açılarak kullandırılmış olduğu ve davalının da sözleşmeleri müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzaladığı ve talep edilen miktarın kefalet limiti kapsamında olduğu ve 04.05.1998 tarihli Alanya 1.Noterliği ihtarı ile hesabın kat edildiği ve de davalı kefile 07.05.1998 tarihinde tebliğ edilmekle 09.05.1998 tarihinde temerrüdün gerçekleştiği anlaşılmaktadır.Bu durumda takip tarihi itibari ile gerçek alacak miktarı yönünden banka uzmanı … tarafından düzenlenen 14.10.2019 tarihli raporda belirtilen hesaplama dikkate alınarak davacı bankanın davalı borçludan takip tarihi itibariyle talep edilebilecek tutarların asıl alacak için 5.825,81TL ve işlemiş faiz için 70.292,09TL alacaklı olduğu ve takip tarihinden itibaren yıllık %27,50 oranında ve değişen oranlardaki avans faizinin 2 katı tutarında (yıllık %27,50 oranını geçmemek üzere) temerrüt faizinin uygulanmak sureti ile davalı tarafından takibe yapılan itirazın kısmen iptaline, fazla istemin reddine, İİK.’nun 67/2 maddesi gereğince itirazın kısmen haksız alacağın likit olması nedeni ile hükmolunan nakdi alacağın %20′ si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Davalı vekili kefalet sözleşmesinin şekil şartlarına aykırı olduğunu da savunmuş ise de; genel kredi sözleşmesinin imzalandığı tarihte yürürlükte bulunan 818 Sayılı BK’nın 484. maddesine uygun olarak kefalet tesis edildiği (benzer yönde Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2014/15866 es., 2015/3694 kr. Sayılı, 17.03.2015 günlü ve de yine Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2014/8936 es., 2014/12112 kr. Sayılı, 01.07.2014 günlü kararları) ve de yukarıda izah edildiği üzere zamanaşımı defi yerinde olmadığı gibi, Türk Borçlar Kanununun Uygulama Şekli Hakkındaki 6101 Sayılı Kanunun 1. maddesinin son cümlesi ve 5/2. Maddeleri yollaması ile 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu 598/3. Maddesinde belirtilen sürenin de icra takip tarihi nazara alınarak sona ermediği anlaşılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM/ Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
Davacının davasının KABULÜNE,
Tahsilde tekerrür olmamak üzere;
Davalının … 8. İcra Dairesinin … Esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın 5.825,81 TL asıl alacak, 70.292,09 TL işlemiş faiz olmak üzere 76.117,90 TL için İPTALİNE,
Takibin bu miktar üzerinden DEVAMINA,
Asıl alacak 5.825,81 TL’ye takip tarihinden itibaren yıllık %27,50 oranında ve değişen oranlardaki avans faizinin 2 katı tutarında (yıllık %27,50 oranını geçmemek üzere) temerrüt faizinin uygulanmasına,
Kabul edilen kısmın %20’si oranındaki 15.223,58 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 5.199,61 TL nispi karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 10.695,33 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan toplam 1.599,20 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF YOLU açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 28/01/2020

Katip
(e-imza)

Hakim
(e-imza)

Harç / Masraf Dökümü
Peşin Harç : 00,00 TL
Karar Harcı : 5.199,61 TL
Noksan Harç : 5.199,61 TL

Davacı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 2.056,00 TL

Davalı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 00,00 TL

Yargılama gideri detayları
Bilirkişi Ücreti : 1.350,00 TL
Posta Giderleri : 249,20 TL