Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/106 E. 2021/744 K. 02.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/106
KARAR NO : 2021/744

DAVA : TAZMİNAT (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 02/02/2016
KARAR TARİHİ : 02/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı dava dilekçesi ile davacının 07/03/2015 tarihinde inşaatta çalışırken aynı iş yerinde hafriyat almak için bulunan davalı …’ya ait davalı …’nın kullandığı … plaka sayılı kamyonun çarpması sonucu yaralandığını, tedavi giderlerinin davacı tarafından karşılandığını, iş ve güç kaybı yaşadığını, bu nedenlerde fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla iş kaybı ve tedavi giderleri için 36.306,65 TL maddi tazminatın tüm davalılardan (sigorta şirketi için poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere), 40.000,00 TL manevi tazminatın ise kaza tarihinden itibaren işleyen yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesi için dava açılmıştır.
Davalı … Sigorta Şirketi cevap dilekçesinde poliçe limiti ve kusur oranında sorumlu olduklarını, maluliyet oranının kazadan 12 ay sonra belirlenmesi gerektiğini, kaza nedeniyle tedavi giderleri iş göremezlik giderleri bakıcı giderlerinden davalı … şirketinin sorumlu olamayacağını, yine manevi tazminattan sorumlu olmadıklarını, kaza tarihinden itibaren faizin istenemeyeceğini, davanın reddini talep etmiştir.
Davalılar … ve … cevap dilekçelerinde davalı …’ın … plakalı kamyon ile trafiğe kapalı inşaat sahasında hafriyat işi yaparken davacı …’a çarptığını, davacının inşaat şantiyesinin sahibi olup o anda orada olmaması gerektiğini, kusurun davacıda olduğunu, davacının zararı var ise öncelikle iş yeri mesleki sorumluluk poliçesine başvurması gerektiğini, davanın reddini talep etmiştir.
Görev hususu kamu düzenini ilgilendirdiğinden ve de dava şartı olduğundan öncelikle bu hususun değerlendirilmesi gerekir. Davacı dava dilekçesinde dava konusu yerde işçi olarak çalıştığını iddia etmiştir. Davalılar cevap dilekçesinde davacının inşaat şantiyesinin sahibi olduğunu savunmuşlardır. Ceza dosyası tutanakları incelendiğinde tarafların aynı beyanlarda bulundukları görülmektedir. Davacıya ait SGK Tescil ve Hizmet Dökümü kayıtlarına göre … Ltd Şti’de sigortalı olarak çalıştığı kayıtlardan anlaşılmaktadır. Ceza dosyası keşif tutanağı ile dinlenen tanık …’nın beyanında da kaza anında davacının inşaatta çalıştığı, kazaya karışan kamyonun da aynı inşaatta hafriyat taşıması yaparken geri geri giderken davacıya çarptığı, dolayısıyla kazanın iş kazası olarak değerlendirilmesi gerektiği, davacının iş yeri sahibi olduğuna dair yeterli bilgi ve belgenin olmadığı anlaşılmıştır. Dava konusu şantiyenin resmi sahibi olarak gözüken … Sanayi Ticaret Limited Şirketi’nin Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi ve … Ticaret Odası kayıtlarına göre sahipleri … ve …’dir. Bu kayıtlarda davacının ortak veya yönetici oludğuna dair bir belge yoktur. Alınan nüfus aile tablosuna göre davacı şirketin ortaklarının babası ise de bu tek başına davacnını resmi olarak bu şirketin sahibi olduğunu göstermez. Tam tersine kayıtlara göre davacı bu şirkette çalışan olarak gözükmektedir. Zaten davacının iddiası da bu yöndedir. Yine tanık beyanı ile dosyadaki bilgilerden davacının o anda inşaat şantiyesinde çalıştığı anlaşılmaktadır. Bu durumda kaza iş kazası olup iş mahkemesinde görülmesi gereken bir dava olduğundan davacının davasının reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM/ Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
Davacının davasının DAVA ŞARTI YOKLUĞU NEDENİYLE USULDEN REDDİNE,
Davanın iş kazası olması nedeniyle mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
Kararın kesinleşmesine müteakip talep halinde dosyanın yetkili ve görevli İSTANBUL İŞ MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
HMK 331/2 maddesi gereğince yargılama gideri, harç ve vekalet ücretlerinin görevli mahkeme tarafından değerlendirilmesine,
HMK 20. Maddesi uyarınca süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmaması halinde kesinleşme tarihinden, kanun yoluna başvurulması halinde bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde dosyanın yetkili ve görevli mahkemeye gönderilmesi için mahkememize başvurulmaması halinde davanın açılmamış sayılacağına karar verileceğinin ihtarına,
Dair davacı ve davalı … vekillerinin yüzüne karşı diğer davalıların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF YOLU açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 02/11/2021

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)