Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1051 E. 2018/732 K. 05.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1051
KARAR NO : 2018/732

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 04/11/2016
KARAR TARİHİ : 05/07/2018

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA /
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında akdedilen 09/022016 tarihli sözleşemeye göre, …, …, 1060 ada 326 parsel sayılı taşınmaz ile ilgili olarak, bu taşınmazın davalı adına tescili tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde müvekkiliyle gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözlemesinin imzalanacağının konusunda anlaşmaya varıldığını, buna karşılık müvekkilininde ihalenin feshi davasından ve şikayetinden vazgeçmeyi taahhüt ettiği, nitekim bu taşınmazın … 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin … satış dosyasıyla, … 3. İcra Müdürlüğünde … tarihinde açık artırılmaya çıkarıldığını ve emlak alım satışıyla uğraşan davalının bu satış sonucunda taşınmazı aldığını, müvekkilininde aynı ihaleye katılarak pey sürdüğünü ancak ihaledeki usulsüzlük nedeniyle ihalenin feshi istemli … Sulh Hukuk Mahkemesinin … E. sayılı dosyasıyla dava açtığını ve bu davadan vazgeçilmesinin sağlanması bakımından davalı tarafından araya aracılar konulduğunu ve sonuçta taraflarca anlaşmaya varılarak 09/12/2016 tarihli sözleşmenin imzalandığını, davalı tarafından taşınmazın tapusunun alınmasına rağmen sözleşme gereği gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapmaya yanaşmadığını bu nedenle Gaziosmanpaşa 2. Noterliğinden 09/09/2016 tarihli ihtarnamenin gönderildiğini, davalı tarafından … 40. Noterliğinden gönderilen … cevabi ihtarnamede sözleşmenin haksız menfaat temin etmek suretiyle akdedildiğinin bildirilerek gereğinin yerine getirilmeyeceği ifade edildiğinin, taraflar arasındaki sözleşmede davalının gerçekleşmeyi üstlendiği gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin imzalanmasında imtina edilmesi halinde 500.000.00 TL cezai şartı ödeyeceğinin kararlaştırıldığını ve davalı tarafından bu gerek yerine getirilmediğinden 500.000.00 TL cezai şartın 26/09/2016 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesine talep etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında akdedilen sözleşmenin kesin hükümsüz olduğunu nitekim TBK 27. maddesi, 37. maddesi, 38 ve 39. maddelerinde kesin hükümsüzlüğün nedeninin ifade edildiğini somut olayda bu şartların gerçekleştiğini ve davacı tarafa Bakırköy 40. Noterliğinden gönderilen 26/09/2016 tarihli ihtarnameyle bu hususun bildirildiğini, müvekkilinin telafisi mümkün olmayacak şekilde ciddi zararına neden olacak ihalenin feshine davasından vazgeçme şartı ile imzalamak zorunda kaldığı bu sözleşmenin geçersiz olduğunu, gayrimenkul satış vaadi sözleşmelerinin noter önünde düzenleme şeklinde yapılması gerektiğini, sözleşmedeki bu düzenlemenin geçersiz olduğunu, bunun dışında cezai şartın fahiş olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
DELİLLER VE GEREKÇE /
Taraflar arasında akdedilen 09/02/2016 tarihli sözleşme, … 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin … E. sayılı dosyası ve dayanılan diğer deliller celp edilip incelenmiş, taraf tanıkları dinlenerek, sözleşmede kararlaştırılan cezai şartın davalı şirketin iktisaden mahvına neden olup olmayacağı konusunda uzman bilirkişiden rapor alınmış tüm deliller toplanmıştır.
Dava, taraflar arasında akdedilen sözleşmedeki cezai şartın tahsili istemine ilişkindir.
Davacı taraf, sözleşmede nitelikleri belirtilen taşınmazın tapuda davalı adına kaydedilmesinden sonra taraflar arasında bu taşınmaz ile ilgili gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin imzalanacağı hususunda anlaşmaya varıldığını ve davacının, taşınmazın davalı tarafından alınmasına esas olan ihalenin feshi davasından vazgeçme taahhüdünde bulunduğu bu davadan feragat edilmesine ve kendi ediminin yerine getirilmesine rağmen, davalının edimini yerine getirmediğini buna göre sözleşmede belirlenen cezai şartın koşullarınını oluştuğun ileri sürmüş, davalı ise sözleşmenin davalı tarafından imzalanmak zorunda kalındığını, TBK 38. maddesi, 37. maddesi, 39. maddesi ve 27. maddesi çerçevesinde sözleşmenin geçersiz olduğunu, buna bağlı olarak cezai şartında geçersiz olduğunu savunmuştur.
… 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin … satış dosyasıyla … 3. İcra Müdürlüğünde … tarihinde … ilçesi … mahallesi 1060 ada 326 parsel sayılı taşınmazın açık arttırılmayla satışının yapıldığı, tarafların ihaleye katıldığı ve ihalenin davalı üzerinde kaldığı bu şekilde davalı tarafından taşınmazın satın alındığı ancak davacı tarafından ihalenin usulsüz olduğunun ileri sürerek … 2. Sulh Hukuk Mahkemesinde … E. sayılı dosyasında ihalenin feshi davası açıldığı ve taraflar arasında 09/02/2016 tarihli sözleşme imzalanarak davacının açtığı bu ihalenin feshi davasından vazgeçmesi edimini üstlendiği bunun karşılığında satıma konu taşınmazın tapuda davalı adına kaydının yapıldığı tarihten sonra taraflar arasında gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesinin yapılacağının kararlaştırıldığı davalı tarafın taşınmazı tapuda elde etmesine rağmen bu sözleşmeyi yapmaktan imtina ettiği davacı tarafından anılan sözleşmenin ihlali ve davalının ediminin yerine getirilmediği iddiasıyla sözleşmenin 5. maddesine kararlaştırılan cezai şartın ödenmesi istemiyle bu davayı açtığı anlaşılmaktadır.
Davacı tarafından … 2.Sulh Hukuk Mahkemesinin … E. sayılı dosyasında görülen ihalenin feshi davasından 18/03/2016 tarihli celsede feragat edildiği ve davanın mahkemece bu nedenle reddedildiği ve kararın temyiz edilmeyerek 29/04/2016 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce davalı tarafın savunmasını ispat kapsamında taraf tanıkları dinlenmiştir.
Dinlenen tanıkların beyanlarına göre davalının savunmasında belirttiği şekilde sözleşmenin, korkutma başka bir deyişle ikrah yoluyla imzalandığının kabul edilemeyeceği sonucuna varılmıştır. Davacı tarafın ihalenin feshi davasından vazgeçmesini sağlamak amacıyla bu sözleşmenin imzalandığı nitekim ihalenin feshi davasının devam ettiği süreçte davalının ekonomik açıdan ciddi zarara uğrayacağının ve bu zararın önüne geçilmesi teminen sözleşmenin imzalanmak zorunda kalındığı ileri sürmüş ise de; sunulan deliller ve özellikle dinlenen tanık beyanlarına göre, tarafların kendi menfaatleri doğrultusunda karşılıklı müzakere sonucu anlaşmaya vardıkları, bu noktada tam bir irade uyuşmasının olduğu, davalının korkutmaya maruz kaldığından söz edilemeyeceği nitekim ihaleye katılanın ihalenin usulsüz olduğu iddiasıyla ihalenin feshi davası açma konusunda hak ve yetkisinin bulunduğu, tarafların gayrimenkul alım satım ve müteahhitlik işiyle uğraştığı, anılan koşullar içerisinde ve tarafların iradelerinin uyuşmasıyla sözleşmenin imzalandığının kabulü gerektiği sonucuna varılmıştır. Özellikle davalı tanıkları beyanlarında; davacının tehditte bulunmadığı davacının ofisinde karşılıklı görüşmeyle sözleşmenin imzalandığı, ihalenin feshi davasının uzun süreceği düşünülerek tapunun davalı üzerine devrinin gecikeceği ve bu nedenle zarar uğrama ihtimalinin söz konusu olduğunu ileri sürerek ihalenin feshi davasından vazgeçilmesinin davalı tarafından istendiği her hangi bir korkutma ya da tehdidin olmadığını ifade ettikleri anlaşılmakla TBK 37. maddesi ve devamı maddelerinde düzenlenen korkutma koşullarının oluştuğundan söz edilemeyeceği kanaatine varılmıştır.
Sözleşmede tarafların yükümlülüklerinin ayrı ayrı gösterildiği ve davalının ediminin sözleşme konusu gayrimenkulü adına tescil ettirdiği tarihten itibaren en geç 15 gün içerisinde kat karşılığı inşaat sözleşmesinin yapılacağına ilişkin olduğu, sözleşmenin 5. maddesinde davalının bu sözleşmeyi yapmaktan imtina etmesi ve sözleşme şartlarına uymaması halinde 500.000.00 TL cezai şartı ödeyeceğinin kararlaştırıldığı, davalının sözleşmesel edimini yerine getirmediğinin dosya içeriğiyle sabit olduğu, cezai şart miktarının davalının ekonomik mahvına sebebiyet verip vermeyeceğinin tespiti bakımında uzman bilirkişi vasıtasıyla davalının ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılarak rapor alındığı ve bu raporda sonuç itibarıyla 500.000.00 TL cezai şartın davalının ekonomik mahvına neden olabileceği açıklandığı tespit edilmekle mahkememizce cezai şartın tenzili gerektiği kanaatine varıldığı, nitekim TBK 182/2. maddesinde bu hususun öngörüldüğü dosya içeriği alınan rapor dikkate alınarak 500.000.00 TL cezai şartın takdiren yarı oranında tenkisi ile 250.000.00 TL cezai şartın davalıdan alınarak davacıya verilmesi gerektiği kabul edilmiştir. Davacı tarafın cezai şartın ödenmesi istemli ihtarnamesine, davalı tarafından … 40. Noterliğinin … ihtarnamesi ile cevap verilerek cezai şartın ödenmeyeceği belirtilmiş olduğundan davalının bu tarihte temeddühe düştüğü kabul edilmiş ve 250.000.00 TL cezai şarta bu tarihten itibaren reeskont faizi uygulanması gerektiği kabul edilerek davanın kısmen kabulüne ilişkin aşağıdaki hüküm kurulmuştur. Davaya konu 500.000.00 TL cezai şart TBK 182/2. maddesi çerçevesinde mahkememizce re’sen tenkise tabi tutularak davanın kısmen kabulü yoluna gidildiği bu nedenle reddedilen 250.000.00 TL yönünden davalı yararına vekalet ücreti ve diğer yargılama giderlerine hükmedilmesi mümkün bulunmadığı kabul edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
250.000,00 TL cezai şartın 27.09.2016 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlardaki reeskont faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Fazla istemin REDDİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 17.077,50 TL nispi karar harcından, peşin yatırılan 8.538,75 TL harcın mahsubu ile noksan kalan 8.541,75 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 20.950,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan toplam 790,60 TL yargılama gideri ile 8.538,75 TL peşin harç, 29,20 TL başvuru harcı toplamı 9.358,55 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Taraflarca yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekili Av. … ile davalı vekili Av. …’in yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı.05/07/2018

BAŞKAN …

ÜYE …

ÜYE …

KATİP …

Harç / Masraf Dökümü
Peşin Harç : 8.538,75 TL
Karar Harcı : 17.077,50 TL
Noksan Harç : 8.541,75 TL

Davacı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 1.137,40 TL

Davalı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 0,00 TL

Yargılama gideri detayları
Bilirkişi Ücreti : 500,00 TL
Posta Giderleri : 290,60 TL