Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1045 E. 2018/192 K. 05.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1045
KARAR NO : 2018/192

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 02/11/2016
KARAR TARİHİ : 05/03/2018

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA /
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 15/01/2013 tarihli sözleşme imzalandığını, bu sözleşmenin 7.1.A ve 11. maddeleri gereği davalı şirkete 23.500 USD bedelli bir teminat senedi verildiğini, müvekkilinin yükümlülüğünü yerine getirip alacağın önemli bir kısmını tahsil etmiş olmasına rağmen teminat senedinin davalı tarafından iade edilmediğini belirterek , müvekkilinin davalı şirkete bu teminat senedinden dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili ön inceleme duruşmasından önce 25/11/2016 tarihli dilekçesiyle, sözleşme kapsamında davalıya verilen senedin 23.500 USD bedelli olduğu belirtilmiş ise de, bu hususun sehven yazıldığını, senedin davalıya verildiği 23/11/2013 tarihi itibariyle 23.500 USD karşılığı 42.000 TL bedelli senedin davalıya verildiğini, bu nedenle dava değeri olarak gösterilen 23.500 USD karşılığı olan 73.364,65 TL’nin 42.000 TL dışında kalan 31.364,65 TL’sinden feragat ettiklerini ve 42.000 TL’lik senetten dolayı borçlu olunmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili yasal süre içerisinde cevap dilekçesi sunmamış olmakla birlikte beyan dilekçelerinde, taraflar arasındaki sözleşmenin 23. maddesinde İstanbul Anadolu Mahkemelerinin yetkili olacağının kararlaştırıldığı, sözleşmedeki yetki şartının HMK 17.maddesine uygun olup, bu mahkemenin yetkisinin kesin olduğunu belirterek davanın öncelikle yetki yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuş, esas yönünden de 23.500 USD bedelli senet verdiğini iddia eden davacının bu iddiasını kanıtlamak zorunda olduğunu ve sözleşme kapsamında üstlendiği edimi gereği gibi ifa etmediğini, sözleşmenin 11. maddesinde teminatın ne şekilde iade edileceğinin yazılı olduğunu belirterek haksız davanın reddini savunmuştur.
DELİLLER VE GEREKÇE /
Taraflar arasında sözleşme, hakedişe ilişkin belgeler, fatura, dava konusu senedin bir sureti ve dayanılan diğer deliler celp edilip incelenmiş, tanıklar dinlenerek tüm dosya kapsamı ve ticari defterler üzerinde uzman bilirkişiler vasıtasıyla bilirkişi raporu alınmış, delilleri toplanmıştır.
Dava taraflar arasındaki sözleşme kapsamında verilen teminat senedinden borçlu olunmadığının tespitine ilişkindir.
Dosyada mevcut bulunan 03/11/2017 tarihli raporda özetle; davacının ticari defterlerinin usulüne uygun olduğu, taraflar arasındaki sözleşmede davalının iş veren, davalının yüklenici sıfatının bulunduğu, sözleşme konusunun, mühendislik uygulama projelerinin uygulanması olarak tanımlandığı ve davacının projeleri davalıya teslim ettiğinin anlaşıldığı, zira davalı tarafından davacı faturalarına karşılık ödemelerin yapıldığı, sözleşme çerçevesinde oluşan cari hesaba göre davacının 10.250,97 USD alacağının olduğu, bu miktarın TL karşılığının 36.073,81 TL olarak belirlendiği, dava konusu senedin davacı kayıtlarında bulunduğu, davalının defterleri sunulmadığından incelenemediği, sözleşmeye göre davacının 236.500,00 USD tutarlı faturaları düzenlediği, davalıdan bu faturalar karşılığında 226,249,03 USD tahsilat yaptığı, davacının edimini ifa etmesi nedeniyle 42.000 TL bedelli senedin davalı tarafından davacıya iade edilmesi gerektiği veya bu senetten dolayı davacının davalıya bir borcunun bulunmadığı açıklanmıştır.
Mahkememizce konusunda uzman bilirkişilerce düzenlenen bilirkişi raporuna itibar edilmiştir.
Davalı taraf, sözleşmenin 23.maddesi uyarınca … Mahkemelerinin yetkili olduğunu ileri sürmüş ise de; yetki itirazının ilk itirazlardan olup, cevap süresi içinde ileri sürülmesi gerektiği, HMK 17.maddesindeki yetkinin kesin yetki olmadığı, dolayısıyla mahkemece resen nazara alınamayacağı, davalının yetki itirazını yasal 2 haftalık süreyi aştıktan sonra ileri sürmesi nedeniyle süresinde olmayan itirazın reddine karar verilmiş ve davanın esasınına geçilmiştir.
Taraflar arasında 15/01/2013 tarihli “Tasarım ve Koordinasyon Hizmetleri Sözleşmesi” nin akdedildiği, bu sözleşmeye göre davacının yüklenici sıfatıyla, …’ın … Bölgesinde … tarafından yaptırılacak çimento fabrikası tesislerinin mühendislik uygulama projelerinin hazırlanmasını üstlendiği, davalının iş veren konumunda olduğu, taraflar arasında sözleşmenin varlığı ve içeriği konusunda bir uyuşmazlığın bulunmadığı anlaşılmıştır.
Davacı taraf sözleşme kapsamında davalıya 23.500 USD bedelli teminat senedi verildiğini ileri sürmüş ve ön inceleme duruşması öncesinde ibraz ettiği dilekçesiyle, senedin tanzim tarihinin 23/01/2013 olup, sözleşmede 23.500 USD olarak verileceği kararlaştırılan teminat senedinin taraflar arasındaki anlaşmaya göre tanzim tarihi olan 23/01/2013 tarihi itibariyle 23.500 USD’nin TL karşılığı üzerinden tanzim edildiği ve bu bedelin 42.000 TL tekabül ettiği, senedin 42.000 TL üzerinden düzenlenip davalıya teslim edildiği, sözleşmeye göre tüm edimin ifa edilip anılan senedin davalı tarafından iade edilmemesi nedeniyle bu senetten dolayı davalıya borçlu olunmadığının tespitine karar verilmesini istemiş, davalı ise sözleşmenin varlığını kabul etmekle birlikte senedin verilmediği yönünde açık bir beyanı olmamasına rağmen bu senedin verildiğinin davacı tarafından kanıtlanması gerektiği ve sözleşmenin 11.maddesine göre senedin iadesi koşullarının oluşmadığını, bu nedenle davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
HMK 141.maddesi gereğince ön inceleme duruşmasından önce karşı tarafın rızasına gerek olmaksızın iddia ve savunmanın genişletilebileceği ve değiştirilebileceği, davacının dava konusu senedin 23.500 USD bedel üzerinden düzenlendiği iddiasını ön inceleme duruşmasından önce sunduğu dilekçesiyle 23.500 USD üzerinden değil bu bedelin TL karşılığı olan (senedin tanzim tarihi) 42.000 TL üzerinden verildiğini ve bu miktardan davalıya borçlu olunmadığının tespitini talep ettiği anlaşılmakla, davacının bu isteminin HMK 141. madde kapsamında kabul edilebilir olduğu sonucuna varılarak davalının aksi yöndeki savunmalarına itibar edilmemiştir.
Dosyada mevcut bulunan ve mahkememizce de itibar edilen raporda açıklandığı üzere, taraflar arasındaki 15/01/2013 tarihli sözleşme kapsamında davacının 10/06/2013 tarihinden itibaren fatura düzenlediği, bu çerçevede düzenlediği faturaların toplamının 236,500,00 USD olduğu, davalının anılan faturalar karşılığında 226.249.03 USD ödemesinin bulunduğu, bu ödemeler tenzil edildiğinde davacının, davalıdan 10.250,97 USD karşılığı 36.073,81 TL alacağının bulunduğu, dava konusu edilen 42.000 TL bedelli senedin davacının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, ayrıca tüm faturaların ve ödemelerinde ticari defterlerinde yer aldığı, 2013-2014-2015-2016 yılları ticari defterlerinin TTK hükümlerine göre usulüne uygun tutulup kendi lehine delil teşkil ettiği, davalının ticari defterlerini ibraz etmediği, ancak davalı vekilince dosya ibraz edilen … 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında TTK 82/7.maddesine dayalı olarak 20/02/2017 tarihinde, ticari defterlerinin ve bir kısım belgelerinin zayi olduğu iddiasıyla zayi belgesi verilmesine ilişkin dava açtığı ve bu davanın derdest olduğunun anlaşıldığı, davalının ticari defterlerinin bu sebeple incelenemediği, ancak dosyaya sunulan delillere göre, davacının sözleşmeyle üstlendiği mühendislik uygulanma projesi hazırlanması edimini yerine getirdiğinin anlaşıldığı, zira yukarıda açıklandığı üzere davacı tarafından bu kapsamda düzenlenen faturaların düzenlendiği ve davalının bu faturalar kapsamında ödemeler yapıldığı, davacının edimini tam ve eksiksiz olarak ifa ettiğinin kabulünün gerektiği, zira aksi yönde bir delil bulunmadığı gibi davalının da işin ayıplı veya eksil olduğu yönünde bir savunmasının olmadığı, davalının edimini tama olarak ifa etmediği ileri sürülmüşse de, bu hususta hiç bir delil ibraz edilmediği gibi sözleşme konusu iş kapsamında düzenlenen faturalar karşılığı ödeme yapmış olup, anılan faturaları benimsemediği, dava konusu 23/01/2013 tarihli 42.000 TL bedelli senedin bu sözleşme kapsamında verilen teminat senedi olduğu, zira davacı defterlerinde dava konusu senedin teminat senedi olarak kayıtlı olduğu, taraflar arasındaki sözleşmeye göre düzenlenen ve ödemeler çerçevesinde aralarında cari hesap ilişkisinin oluştuğu, bu sözleşme dışında taraflar arasında başka sözleşmesel ilişkinin bulunmadığı, buna göre senedin anılan sözleşme kapsamında verildiğinin kabulü gerektiği, davacının edimini ifa etmesi ve teminatların ne şekilde iade edileceğini düzenleyen sözleşmenin 11. maddesinde tanımlanan iade koşullarının da oluştuğu kaanatine varılmakla davacının dava konusu teminat mektubundan dolayı davacının davalıya borcunun bulunmadığının tespitine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜNE,
Dava konusu 42.000,00 TL bedelli 23/01/2013 tanzim tarihli senetten dolayı davacının davalı tarafa borçlu olmadığının TESPİTİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 2.869,02 TL nispi karar harcından, peşin yatırılan 1.252,89 TL harcın mahsubu ile noksan kalan 1.616,13 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 4.970,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan toplam 1.966,00 TL yargılama gideri ile peşin yatırılan 1.252,89 TL peşin harç ve 29,20 TL başvuru harcı toplamı 3.248,09 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı tarafından yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi üzerine davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 05/03/2018

KATİP …

HAKİM …

Harç / Masraf Dökümü
Peşin Harç : 1.252.89 TL
Karar Harcı : 2.869,02 TL
Noksan Harç : 1.616,13 TL

Davacı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 2.103,00 TL

Davalı Delil Avansı
Yatırılan Avans : 0,00 TL

Yargılama gideri detayları
Bilirkişi Ücreti : 1.800,00 TL
Posta Giderleri : 166,00 TL