Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1006 E. 2022/194 K. 03.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1006
KARAR NO : 2022/194

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/10/2016
KARAR TARİHİ : 03/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … 8. İcra Müdürlüğünün .. Esas (eski …ı dosyası ile davalılar hakkında ilamsız takip başlatıldığını, dosya borçlularının ise takibe itiraz ettiğini, dosya borçluları tarafından yapılan itirazın usul, yasa ve hukuka aykırı olduğunu, takibe konu edilen alacak borçlu asıl borçlu şirket … Ltd. Şti.’nin … A.Ş.’den kullanmış olduğu kredinin Genel Kredi Sözleşmesine dayandığını, davalıların krediyi kefil (müşterek ve müteselsil) olarak imzaladıklarını, … A.Ş.’nin …’ye devri ile icra takip dosyasının … tarafından takip edildiğini, alacağın fon alacağına dönüştüğünü, müvekkili şirketin bu alacağı …’den temlik ettiğini, alacağın fon alacağı olduğundan zaman aşımı süresinin 20 yıl olduğunu, davalıların yapmış olduğu yetki itirazının yerinde olmadığını, Genel Kredi Sözleşmesinin ilgili maddesinde … mahkemelerinin ve icra müdürlüklerinin yetkili olduğunun belirtildiğini, mahkemelerin yetkisini düzenleyen 6100 sayılı HMK’nın sözleşmeden doğan davalarda yetki başlıklı 10. maddesi sözleşmeden doğan davalar sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabileceğinin belirtildiğini, davaya konu sözleşme bir para borcu doğurduğundan 6098 sayılı TBK’nın 89. maddesiyle de para barçlarında ifa yeri olarak alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinin gösterildiğini, alacaklı müvekkili şirketin ödeme zamanındaki yerleşim yerinin … olduğunu, İcra İflas Kanunu yetkili icra dairesinin belirlenmesinde HMK’ ya atıf yaptığından bu açıklamaların icra dairesinin yetkisinin belirlenmesi açısından da geçerli olduğunu, … 8. İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptalini, takibin takip talebindeki şartlarla devamına ve yapılan itirazın kötüniyetle yapılmasından dolayı davalıların-borçluların asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini, yargılama ücreti ve vekalet ücretinin davalılar üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar … ve … vekili … cevap dilekçesinde özetle; 5411 sayılı kanunun 141. maddesi gereğince fon alacaklarına ilişkin dava ve takiplerde zamanaşımı süresinin yirmi yıl olduğunun belirtildiğini, aynı kanunun 3. maddesindeki tanımlar da Fon ifadesinin …’nin ifade ettiğinin bildirildiğini, özel yasalara göre kurulan varlık yönetim şirketinin hislerinin Fon tarafından alınması davacı şirketlerin Fon olarak kabulü için yeterli ve geçerli bir sebep teşkil etmediğini, takibe konu haksız alacak talebi öncelikle zaman aşımı nedeniyle kabul edilmediğini, ilamsız takipte alacağın varlığını ispat külfeti alacaklı olduğunu iddia eden tarafa ait olduğunu, dava dışı ve takibe konu dahi edilmeyen asıl borçlu … Ltd. Şti’nin bu krediyi kullanıp kullanmadığı ve kullandıysa ödeyip ödemediği bilinmediğinden davacı tarafın takibe konu alacak talebini kesin deliller ile ispat etmesi gerektiğini, kefalet sözleşmelerindeki imzanın müvekkillerine ait olmadığını, geçerli bir kefalet sözleşmesi niteliği taşımayan Kredi sözleşmelerindeki imzalara itiraz ettiklerini, kefalet imzaları müvekkillerine ait olmadığı için bir borcun varlığı halinde dahi müvekkillerine kefalet yükümlülükleri nedeniyle müracaat edilmesinin mümkün olmadığını, borcun borçlu tarafça ödenerek sona erdirildiğini, öncesinde … A.Ş sonrasında ise … tarafından alacak temliki işlemi ile el değiştiren alacaklar var olmadığından bu alacakların temlikine konu işlemlerinde geçerli olmadığını, davanın reddini, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin davacıya yüklenmesine karar verilmesini savunmuştur.
Tüm Dosya Kapsamı Birlikte Değerlendirildiğinde,
Uyuşmazlık , …’ye devrolunan … A.Ş ile dava dışı asıl borçlu şirketin akdettiği Genel Kredi Sözleşmesine davalıların kefil olduğu ve bu alacakların …’den temlik alındığı, alacağın ödenmediği iddiasıyla Genel Kredi Sözleşmesinden kaynaklanan alacağın sözleşmenin kefili olan davalılardan tahsili amacıyla yapılan takibe itirazın iptali konularından ibarettir.
Davacı vekili …’tan göndermiş olduğu 03/03/2022 havale tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiklerini, davalı yandan herhangi bir vekalet ücreti ve yargılama masrafı talebi bulunmadığını, feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmesini talep ettikleri, vekaletnamesinin incelenmesinde feragat yetkisinin bulunduğu anlaşılmıştır.
Davalı …vekili … UYAP’tan göndermiş olduğu 01.03.2022 havale tarihli dilekçesi ile davacının işbu davasından feragat etmesi halinde, feragat şartına bağlı olarak, yargılama gideri ve ücreti vekalet talebinin olmadığını, bu haklarından feragat ettiğini beyan etmiştir.
Müteveffa davalı … mirasçıları …, …, … ve … vekili … UYAP’tan göndermiş olduğu 01.03.2022 havale tarihli dilekçesi ile davacının işbu davasından feragat etmesi halinde, feragat şartına bağlı olarak, yargılama gideri ve ücreti vekalet talebinin olmadığını, bu haklarından feragat ettiğini beyan etmiştir.
… mirasçıları …,… ve … vekili … UYAP’tan göndermiş olduğu 03.03.2022 havale tarihli dilekçesi ile davacının davadan feragat etmesi halinde yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri olmadığını bu haklarından feragat ettiğini beyan etmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun feragate ilişkin 307 ve devamındaki maddelerine göre; feragat, davacının, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı olmaksızın talep sonucundan kayıtsız-şartsız vazgeçmesidir. Hükmün kesinleşmesine kadar yapılabilen feragat, kesin hüküm gibi sonuç doğurur. Feragat veya kabul beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilir.
Yukarıda yazılı yasal düzenleye göre; davanın, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri nitelikteki davalardan olduğu, davacı vekilinin talep sonucundan kayıtsız, şartsız ve tamamen vazgeçtiği, feragat sebebiyle davacı tarafın davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerinden sorumlu olduğu, ancak davalıların bu konuda talebinin bulunmadığı hususu dikkate alınarak aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın feragat nedeniyle reddine,
2-Tahsili gereken harç 80,70 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Talep olmadığından taraflar lehine ve aleyhine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Gider avansının kalan kısmının karar kesinleştiğinde yatıran taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerek1çeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 03/03/2022

BAŞKAN

ÜYE

ÜYE

KATİP