Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1000 E. 2018/752 K. 11.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1000
KARAR NO : 2018/752

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 19/10/2016
KARAR TARİHİ : 11/07/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA /
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 01/10/2010 tarihli destek hizmet sözleşmesi imzalandığını, müvekkilinin sözleşme ile davalının iş yerindeki destek hizmetlerinin yerine getirilmesi işini üstlendiğini, sözleşmeden kaynaklanan tüm yükümlülüklerin tam olarak süresinde yerine getirildiğini ve 5510 sayılı kanunun 81/I-1.bendindeki düzenleme gereği gerekli koşullar sağlandığından %5 teşvikten yararlanıldığını ancak bu %5 teşvik tutarının davalı tarafından müvekkilini hak edişlerinden haksız ve hukuka aykırı olarak kesildiğini, sözleşmenin davalı tarafından feshedilmesi üzerine 297.959,33 tutarlı 16/11/2011 tarihli fatura düzenlenerek davalıya gönderildiğini ancak ihtarname ile fatura iade edilip ödeme taleplerinin reddedildiğini, bu nedenle alacağın tahsili için 16/11/2011 tarihli faturaya dayalı olarak … 32. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasıyla davalı aleyhine icra takibi yapıldığını, borca itiraz nedeniyle takibin durdurulduğunu, itirazın haksız olduğunu belirterek, anılan icra dosyasındaki itirazın iptaline, takibin devamına ve alacağın %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; tarafalar arasında akdedilen sözleşme gereğince davacının hak edişlerinden her hangi bir kesinti yapılmadığını, davacının tüm iddialarının haksız olduğunu, düzenlediği tüm faturaların bedelinin kendisine ödendiğini ve ihtirazi kayıt ileri sürmeksizin tüm fatura bedellerini tahsil ettiğini, sonrasında hak edişlerden %5 oranında kesinti yapıldığı ileri sürülerek talepte bulunulmasının haksız olduğunu belirterek davanın reddine ve alacağın %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmesini savunmuştur.
DELİLLER VE GEREKÇE /
Taraflar arasında akdedilen 01/11/2010 tarihli destek hizmet sözleşmesi, davaya esas icra dosyası, icra takibine dayanak fatura, ihtarnameler, SGK kayıt ve belgeleri ve dayanılan tüm deliller celb edilip incelenmiş, dosya üzerinde inceleme yaptırılarak uzman bilirkişilerden rapor alınmıştır.
… 32. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası incelendiğinde; davacının 16/11/2011 tarihli 297.959,33 TL bedelli faturaya dayalı olarak fatura bedeli kadar asıl alacak ve işlemiş faiziyle birlikte toplam 402.506,32 TL’nin tahsili amacıyla davalıya karşı ilamsız icra takibi yaptığı, davalının süresi içinde borca itirazı nedeniyle takibin durdurulduğu ve davacı tarafından takibin devamının sağlanması amacıyla İİK. 67. maddesinde belirtilen 1 yıllık hak düşürücü süre içinde bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Dava, taraflar arasında varlığı ve içeriği konusunda uyuşmazlık bulunmayan sözleşme kapsamında davacının hak edişlerinden %5 kesintinin yapıldığı iddiasıyla %5’lik kesinti nedeniyle düzenlenen fatura alacağının tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
Tarafların iddia ve savunması, sunulan deliller ile ticari defter ve kayıtlar üzerinde yapılan inceleme sonucunda uzman bilirkişilerce düzenlenen 29/03/2018 tarihli raporda özetle; taraflar arasındaki 01/11/2010 tarihli destek hizmet alım sözleşmesinin davacı tarafında 2011 yılı temmuz ayı SGK primleri, damga vergileri ve KDV’nin yatırılmayacağına dair davalı tarafa yaptığı bildirim üzerine feshedildiği, davacının ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan inceleme sonucu davacının hak edişlerinden %5’lik primin kesilip kesilmediğinin belirlenemediği açıklanmıştır.
Mahkememizce dosya içeriğiyle uyumlu, sunulan delillerin incelenmesi sonucu düzenlenen birikişi raporu gerekçeli ve denetime olanaklı bulunduğundan rapordaki açıklamalara itibar edilmiştir.
5510 sayılı yasanın 81/I-1 bendine ilave edilen ve 01/10/2008 tarihinde yürürlüğe giren düzenleme ile, özel sektör işverenlerinin malulluk, yaşlılık ve ölüm sigortası primlerinden işveren hissesinin 5 puanlık kısmının hazinece karşılanmasının öngörüldüğü, bu düzenlemeye göre, kanunun 4/1-a bendi kapsamındaki sigortalıları çalıştıran özel sektör işverenlerinin 4/1-a bendine göre maluluk, yaşlılık ve ölüm sigortası primlerinden işveren hissesinin 5 puanlık kısmına isabet eden tutarın hazinece karşılanacağı, ancak hazine tarafından karşılanabilmesi için, işverenlerin çalıştırdıkları sigortalılarla ilgili olarak bu kanun uyarınca aylık prim ve hizmet belgelerinin yasal süre içerisinde sosyal güvenlik kurumuna vermeleri, sigortalıların tamamına ait sigorta primlerinin sigortalı hissesine isabet eden tutarı ile hazine karşılanmayan işveren hissesine ait tutarı yasal süresi içerisinde ödemeleri sosyal güvenlik kurumuna prim, idari para cezası ve bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borcu bulunmaması şartının olduğu anlaşılmaktadır.
Davacı taraf anılan düzenlemeye dayalı olarak hazineden %5 oranında teşvik primi aldığını bu prim bedeli kadar hak edişlerinden davalı tarafından kesinti yapıldığını bu nedenle takibe dayanak faturayı düzenlediğini ve bu fatura bedelinin tahsili amacıyla yaptığı takibin yerinde olduğunu ileri sürmektedir. Davalı tarafından davacıya gönderilen … 29. Noterliğnin … tarihli ihtarnamesiyle sözleşmenin feshediliği anlaşılmıştır. Sözleşmenin feshinden sonra davacı tarafından takibe esas 16/11/2011 tarihli 297.959,33 TL bedelli fatura düzenlenmiştir. Her ne kadar davacı tarafından bu faturanın hak edişlerden yapılan %5 oranındaki kesintiye dayalı olarak düzenlendiği ileri sürmüş ise de faturada bu yönde bir ibarenin bulunmadığı, içeriğinin ”iş gücü hizmet bedeli %18, destek hizmetleri alım sözleşmesine istinaden” şeklinde olduğu görülmüştür.
Davacı tarafından verilen tüm sürelere rağmen hak edişler dosyaya ibraz edilmiş değildir. … kayıtlarına göre davacının %5 işveren teşvik priminden yararlandığı anlaşılmıştır.
Dosyada mevcut olan raporda, davacının ticari defterlerinde takip konusu faturanın kayıtlı olduğu ve 09/10/2015 itibarıyla fatura bedeli kadar alacaklı olduğu ancak bu faturanın hak edişlerden yapılan %5 kesinti nedeniyle tanzim edilmiş bir fatura olduğunun anlaşılamadığı, davalının usulüne uygun tutulan ticari defterlerinde takip konusu faturanın kayıtlı olmadığı zira bu faturanın ihtarname ekinde davacıya iade edildiği taraflar arasındaki sözleşmesel ilişkinin devamı sırasında davalı tarafından yapılan ödemelere davacı tarafından hiç bir itirazın bulunmadığı, davacının düzenlediği tüm fatura bedellerini ihtirazi kayıt ileri sürmeksizin tahsil ettiği, dosyaya hak edişler sunulmadığından %5’lik kesintinin yapılıp yapılmadığının belirlenemediği ifade edilmiştir.
Dava dilekçesinde davaya konu alacağın %5’lik teşvik primi kesintisinden kaynaklandığı ileri sürülmesine rağmen davaya esas icra takibine dayanak faturanın içeriğinde bu hususun yer almadığı, davacının hak edişlerinden %5’lik kesinti yapıldığı iddiasının kanıtlayamadığı kabul edilmiştir. TMK’nın 6. maddesi uyarınca, hakkın dayandırıldığı olguların iddia eden tarafından ispatlanması zorunludur. HMK hükümleri uyarınca ön inceleme duruşmasına kadar tüm delillerin sunulmasının gerektiği, ön inceleme duruşmasında daha önce sunulan delil listesinde dayanılan ancak ibraz edilmeyen veya celbi sağlanamayan delillerin sunulması ve celbinin sağlanması bakımından iki haftalık kesin sürenin verilebileceği, bu hüküm gereğince mahkememizce ön inceleme duruşmasında taraf vekillerine iki haftalık kesin süre verilmiş olmasına rağmen davacı tarafından davanın esas itibarıyla dayandığı haksız %5’lik kesinti tutarına dayanak hak edişlerin sunulmadığı, inceleme sırasında dahi ibraz edilmediği bu nedenle %5’lik kesinti yapılıp yapılamadığının anlaşılamadığı, bunun dışında takibe esas teşkil eden fatura içeriğinin %5’lik hak ediş kesintisine ilişkin olmadığı, davanın itirazın iptali davası olup, icra takibinde dayanılan fatura ve belgeye göre değerlendirme yapılarak neticeye varılabileceği takibe dayanak faturada %18’lik iş gücü ibaresinin bulunduğu ve bu durumun dava dilekçesinde anlatılan vakıalarla örtüşmediği dosya içeriğiyle sabit bulunduğundan, kanıtlanamayan davanın reddine karar verilmesi gerekmiştir. Her ne kadar davalı taraf takip konusu alacağın %20si oranında icra inkar tazminatı isteminde bulunmuş ise de; davacının icra takibi yapmakta kötü niyetli olduğu ayrıca ve açıkça davalı tarafından kanıtlanamadığından davalının bu istemi de yerinde görülmemiş, davanın ve davalının istediği icra inkar tazminatının reddine ilişkin aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın REDDİNE,
Davalının istediği icra inkar tazminat talebinin de REDDİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 35,90 TL maktu karar harcının, peşin yatırılan 4.830,17 TL harçtan mahsubu ile bakiye 4.797,27 harcın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacıya iadesine,
Davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince red edilen miktar üzerinden hesaplanan 30.051,88 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan toplam 163,50 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
Taraflarca yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
Dair, davalı vekili Av. …’nın yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı.11/07/2018

BAŞKAN …

ÜYE …

ÜYE …

KATİP …

Harç / Masraf Dökümü
Peşin Harç : 4.830,17 TL
Karar Harcı : 35,90 TL
Noksan Harç : 4.797,27 TL

Davacı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 2.715,00 TL

Davalı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 170,00 TL

Yargılama gideri detayları
Bilirkişi Ücreti : 2.520,00 TL
Posta Giderleri : 358,50 TL