Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/99 E. 2020/253 K. 07.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2015/99
KARAR NO:2020/253

DAVA:İTİRAZIN İPTALİ (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:27/01/2015
KARAR TARİHİ:07/07/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA/ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalıların batık … AŞ tarafından kullandırılan ve … adına 25.05.1998 tarihi itibarı ile kat edilmiş bulunan ödenmemiş kredi borcunun borçluları olduğunu, borçlular hakkında bu borçlarından dolayı ….İcra Müdürlüğünün 2013/ 16077 Esas sayılı dosyası ile ilamsız takip başlatıldığını, … haricindeki diğer borçlu davalılara hesap kat ihtarının tebliğ edilememesinden bu borçlu/davalılardan takip tarihinden itibaren işleyecek faiz talep edildiğini, dosya borçluların ise takibe itiraz ettiğini, dosya borçluları tarafından yapılan itirazın usul, yasa ve hukuka aykırı olduğundan itirazın iptali gerektiğini, tüm bu nedenlerden dolayı borçlular/davalılar tarafından yapılan tüm itirazların iptalini aleyhine %20’dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, sair harç ve vekalet ücreti ile yargılama giderlerinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA/ Davalılar tarafından davaya karşı cevap dilekçesi sunulmadığı görülmüştür.
DELİLLER VE GEREKÇE/
Deliller toplanmış; ….İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyası getirtilmiş, umumi kredi taahhütnameleri, kat ihtarnamesi, alacak temlik sözleşmesi, kredi alacağı temlik sözleşmesi ile sunulu ve dayanılan belgeler celp edilip incelenmiş, davacının sunduğu kayıtlar ve tüm dosya kapsamı ile gerçek alacak miktarı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılarak uzman bilirkişilerden raporlar alınmıştır.
Dosyada mevcut bulunan ve uzman bilirkişi … tarafından düzenlenen 21.07.2016 tarihli raporda özetle; davalılardan kredi asıl borçlusu …. Şti. firmasının temlik eden bankadan kullanmış olduğu, kredilerden dolayı davalılardan … ve …’in temlik eden banka ile birleşen … A.Ş. ile aralarında akdedilen toplamda 850,00 TL tutarındaki Genel Kredi Sözleşmesini müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzalarının bulunması nedeniyle temlik eden bankaya kefil sıfatıyla borçlu bulundukları, temlik eden bankanın 25.06.2013 takip tarihi itibariyle davalılardan kredi asıl borçlusu …. Şti.’den takip tarihi itibariyle istenecek alacak tutarı; davacı bankaca kredi asıl borçlu firmaya keşide edilen bir hesap kat ihtarnamesinin bulunmaması nedeni davalılardan kredi asıl borçlusu firma …. Şti.’nin 10.06.2013 takip tarihinde 2.711,64 TL asıl alacaktan sorumlu olduğu hususunun tespit edildiği, davacı banka talebinin de bu doğrultuda olduğu, 25.06.2013 takip tarihi itibariyle tespit olunan 2.711,64 TL asıl alacağın tamamı ödeninceye kadar, şimdilik %22 temerrüt faizinin (avans faizinin artan ve azalan oranlardaki 2 katının) uygulanabileceğinin tespit edildiği, temlik eden bankanın 25.06.2013 takip tarihi itibariyle; davalı kefiller … ve …’den takip tarihi itibariyle istenecek alacak tutarı; kefalet limiti olan 850,00 TL asıl alacak olarak alacaklı olduğunun tespit edildiği, 25.06.2013 takip tarihi itibariyle tespit olunan ve kefalet limit olan 850,00 TL asıl alacağın tamamı ödeninceye kadar, %22 temerrüt faizinin (avans faizinin artan ve azalan oranlardaki 2 katının) uygulanabileceğinin tespit edildiği belirtilmiştir.
Davacı vekili itirazı üzerine aynı bilirkişi tarafından düzenlenen 06.10.2017 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; dava dışı temlik eden banka ile birleşen … AŞ’nin davalılardan kredi asıl borçlusu …. Şti.’ye kullandırılan krediler için taraflar arasında akdedilen toplam 850.000,000 -Eski TL ( Karşılığı ; 850,00 TL ) … Genel Kredi Sözleşmeleri ve Limit Artırım Sözleşmelerinde davalılar … ve …’in müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile kefil olmalarından dolayı kefalet limitleri sözleşme toplamı olan 850,00 TL ile sınırlı olduğu ve bu tutar kadar kredilerden sorumlu olduğu Yargıtay’ın yerleşik kararlarında da kabul gördüğü, ayrıca temlik eden bankaca davalılardan kredi asıl borçlusuna keşide edilen hesap kat ihtarnamesinin bulunmaması nedeni ile davalılardan kredi asıl borçlusu …. Şti.’nin temerrüdünün 25.06.2013 takip tarihi ile başladığının tespiti dikkate alınarak ve kefilin borcunun kredi asıl borcundan fazla olmayacağı esası dikkate alınarak kök raporun düzenlendiği, bu nedenlerden dolayı bu aşamada kök raporunun sonucunu değiştirecek yeni bir temlik eden banka kayıt ve belgesinin sunulmaması nedeni ile bir değerlendirme ve hesaplama yapılamadığı görüş ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Farklı bir uzman bilirkişi … tarafından düzenlenen 17.07.2018 tarihli raporda özetle; davacı bankanın davalı asıl borçlu …. Şti.’den tahsilde tekerrür olmamak kaydi ile takip tarihi itibarı ile 2.711,64 TL asıl alacak 17.159,91 TL işlemiş faiz toplamı 19.871,55 TL alacaklı olduğunun hesaplandığı, takip tarihinden başlamak üzere 2.711,64 TL alacak tamamen ödeninceye kadar yıllık %22 ve değişen oranlarda avans faizinin 2 katı oranında temerrüt faizinin davalıdan istenilebileceği, davacı bankanın davalı kefil …’den tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile temerrüdünün takip tarihi itibarı ile başlaması nedeniyle temerrüt/takip tarihi itibarı ile 3.600,00 TL alacaklı olduğunun hesaplandığı, takip tarihinden başlamak üzere 2.711,64 TL asıl alacak tamamen ödeninceye kadar yıllık % 22 ve değişen oranlarda avans faizinin 2 katı oranında temerrüt faizinin davalıdan istenilebileceği, davacı bankanın davalı kefil …’den tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile takip tarihi itibarı ile, 28.287,09 TL alacaklı olduğu hesaplanmakta ise de kefilin borcu asıl borçlunun borcunu geçemeyeceğinden davacı bankanın davalı kefilden takip tarihi itibari ile davalı asıl borçludan alacaklı olduğu tutar kadar, 2.711,64 TL asıl alacak 17.159,91 TL işlemiş faiz toplamı 19.871,55 TL alacaklı olduğunun hesaplandığı, takip tarihinden başlamak üzere 2.100,00 TL asıl alacak tamamen ödeninceye kadar yıllık % 22 ve değişen oranlarda avans faizinin 2 katı oranında temerrüt faizinin davalıdan istenilebileceği görüş ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Taraf vekillerinin itirazı da nazara alınarak aynı bilirkişiden alınan 17/02/2020 tarihli bilirkişi ek raporunda; kök raporundaki görüş ve kanaatinin devam ettiği belirtilmiştir.
….İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacının neticeten … A.Ş. bünyesinde birleştirilen … AŞ’ nin davalı ….Ltd.Şti ile akdedilen genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan 2.711,64 TL asıl, 33.954,12 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 36.665,76 TL alacak tutarının tahsili amacıyla; davalılara karşı 25.06.2013 tarihinde ilamsız icra takibi yaptığı, davalıların takibe süresinde itiraz ettiği, davacının takibin devamını sağlamak amacıyla İİK 67. maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü süre içinde iş bu davayı açtığı anlaşılmaktadır.
Dava, neticeten … A.Ş. bünyesinde birleştirilen … AŞ tarafından kullandırılan kredi alacağının tahsilini teminen yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davalılarca borca ve faize itiraz edilmiş ve zamanaşımı definde bulunulmuştur.
Davacı tarafından davalı …’ e karşı açılan davada, davalı …’ in iş bu dava açılmadan önce 29.04.2014 tarihinde yani dava tarihi olan 27/01/2015′ ten önce vefat ettiği anlaşılmakla ölüye karşı dava açılması mümkün bulunmadığı değerlendirilmekle bu davalı hakkındaki davanın bu nedenle reddine karar verilmiştir.
Davalılar icra takibine itirazlarında zamanaşımı definde de bulunmuşlar ise de, 26/12/2003 tarihinde yürürlüğe giren 5020 sayılı yasa ile 4389 sayılı yasaya eklenen ek 3 maddesi uyarınca ayrıca 5411 sayılı yasanın 141. Md gereğince fon alacağının 20 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu anlaşıldığından ve zamanaşımı alacağın muaccel olduğu tarihten itibaren başlayacağı ve kat ihtarı tarihi itibari ile söz konusu maddenin yürürlüğe girdiği 26.12.2003 tarihinde henüz on yılını doldurmamış tüm Fon alacaklarına ilişkin zamanaşımı süresi yirmi yıla uzadığından davalının zamanaşımı itirazı yerinde görülmemiştir.(Benzer yönde Yargıtay 19.Hukuk Dairesi 2017/5273 esas, 2019/2644 karar nolu 17.04.2019 tarihli kararı)
Mahkememizce konusunda uzman bilirkişi tarafından düzenlenen 17.07.2018 tarihli bilirkişi raporuna, gerekçeli ve denetime olanaklı ve de dosya kapsamı ile uyumlu olduğundan itibar edilmiştir.
Yapılan yargılamadan toplanan delillerden; … A.Ş. İle davalı ….Ltd.Şti arasında imzalanan Umumi Kredi Taahhütnameleri çerçevesinde asıl borçlu şirkete kredi hesabı açılarak kullandırılmış olduğu ve davalı …’ in de sözleşmeleri 2.100,00TL kefalet limiti ile müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzaladığı ve 25.05.1998 tarihli ….Noterliği ihtarı ile hesabın kat edildiği ve de davalı kefile 27.05.2998 tarihinde tebliğ edilmekle 29.05.1998 tarihinde kefil yönünden temerrüdün gerçekleştiği, asıl borçlunun ise temerrüde düşürülmediği anlaşılmaktadır.Bu durumda takip tarihi itibari ile gerçek alacak miktarı yönünden banka uzmanı … tarafından düzenlenen 17.07.2018 tarihli raporda belirtilen hesaplama dikkate alınarak davanın kısmen kabulü ile davacı bankanın davalı borçlulardan kendi aralarında tahsilde tekerrür olmamak üzere; davalı … Şti’nin …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasındaki itirazının 2.711,64 TL asıl, 17.159,91 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 19.871,55 TL için ve de davalı …’in …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasındaki itirazının 2.100,00 TL asıl, 17.771,55 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 19.871,55 TL için iptali ile asıl alacak için takip tarihinden itibaren yıllık %22 ve değişen oranlarda avans faizinin iki katı oranında temerrüt faizi uygulanmasına ve de kabul edilen nakdi alacak aynı zamanda likit ve belirli olmakla alacağın %20’si olan 3.974,31 TL icra inkar tazminatının davalılar … Şti ve …’ ten alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Davacı vekili, sadece kefil …’ e kat ihtarnamesi tebliğ edilmesinin diğer asıl borçlu ve kefil yönünden de sonuç doğuracağını beyan etmiş ise de; 25.05.1998 tarihli hesap kat ihtarının sadece davalı kefil …’ e karşı keşide edilip tebliğ edildiği sabittir.
*6098 sayılı TBK m. 117/1′ e göre, “Muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtariyle temerrüde düşer.”Bu maddeden de anlaşıldığı üzere temerrüt, borcun muaccel olmasıyla değil, ilke olarak alacaklının ihtarıyla gerçekleşir.İhtar, alacaklının borçluyu borçlanılan edimi yerine getirmeye davet etmesi, çağırmasıdır.İhtar, alacaklının borçludan borcu ifa içeriğini içeren tek taraflı, varması gerekli bir irade açıklamasıdır.Alacaklı, ihtarda alacağı talep iradesini kesin olarak açığa vurmalı, borçluyu, edimi vaktinde yerine getirmediği takdirde temerrüdün sonuçlarından sorumlu olacağı hususunda uyarmalıdır.(*Prof.Dr.Fikret Eren Borçlar Hukuku Genel Hükümler 23.Baskı 1120-1121.sayfalar) (818 sayılı Borçlar Kanunu madde 101)
Zira Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2014/7738 esas, 2014/11765 karar sayılı kararında da belirtildiği üzere kredi sözleşmesinin kefili, kefalet limiti ve kendi temerrüdünün sonuçlarından sorumludur.Müteselsil kefilin temerrüdü için hesabın katından sonra hakkında ödeme ihtarında bulunulması gerekir.Temerrüt ihtarının bulunmadığı hallerde kefilin temerrüdü icra takibi ile başlar ve temerrüt faizi uygulamasında bu yönün gözetilmesi gerekmektedir.Ancak asıl borçlu takip tarihinden önce temerrüde düşürülmüş ise, davalı kefalet limiti sınırları içinde kalmak sureti ile asıl borç ve asıl borçlunun temerrüdünden sorumlu tutulabilir.(Benzer yönde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16.Hukuk Dairesi 2017/3932 Esas, 2020/352 karar sayılı 13/02/2020 tarihli kararı)
Dolayısıyla … dışındaki borçlulara karşı kat ihtarnamesi düzenlenmediği, kefil …’ in kefalet limitinin 2.100,00TL olduğu ve de kefilin borcunun asıl borçlunun borcunu geçemeyeceği hususları birlikte değerlendirildiğinde davacı itirazları yerinde görülmediğinden aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM/ Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafından davalı …’e karşı açılan davada davalı …’in iş bu dava açılmadan önce vefat ettiği anlaşıldığından ölüye karşı dava açılamayacağından bu davalıya karşı açılan davanın bu nedenle REDDİNE,
2-Diğer davalılar bakımından davanın KISMEN KABULÜNE,
Kendi aralarında tahsilde tekerrür olmamak üzere ;
A-) Davalı … Şti’nin …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasındaki itirazının 2.711,64 TL asıl, 17.159,91 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 19.871,55 TL için İPTALİNE,
Asıl alacak için takip tarihinden itibaren yıllık %22 ve değişen oranlarda avans faizinin iki katı oranında temerrüt faizi uygulanmasına,
B-)Davalı …’in …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasındaki itirazının 2.100,00 TL asıl, 17.771,55 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 19.871,55 TL için İPTALİNE,
Asıl alacak için takip tarihinden itibaren yıllık %22 ve değişen oranlarda avans faizinin iki katı oranında temerrüt faizi uygulanmasına,
C-) Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
Ç-)Kabul edilen nakdi alacağın %20’si olan 3.974,31 TL icra inkar tazminatının davalılar … Şti ve …’ten alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 1.357,43 TL nispi karar harcının davalılar …. Şti. ve …’ten tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalılar … Şti ve …’ten tahsili ile davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan toplam 1.703,50 TL yargılama giderinin davalılar … Şti ve …’ten tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davacı tarafından yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF YOLU açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 07/07/2020

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)