Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/951 E. 2021/118 K. 03.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/951 Esas
KARAR NO : 2021/118 Karar

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 05/10/2015
KARAR TARİHİ : 03/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA/
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkilleri … ve … ile davalı … A.Ş. Arasında yapılan adi yazılı sözleşme ile davalı … tarafından … Mah. 81 pafta, 747 ada, 13 parselde inşa edilecek binada, B Blok kat:3 515 numaralı bağımsız bölümün inşa edilip 09/11/2013 tarihinden 1 yıl içinde teslim etmesi şartıyla toplam 300.000,00 USD bedelle satışı konusunda anlaşmaya varıldığını, satış bedelinin 11/11/2013 – 5.000,00 USD, 25/11/2013 – 65.000,00 USD, 25/02/2014 – 50.000,00 USD, 25/05/2014 – 50.000,00 USD, 25/08/2014 – 50.000,00 USD ve 25/12/2014 – 80.000,00 USD olarak taksitlendirildiğini, 11/11/2013 – 5.000,00 USD miktarlı taksitin elden makbuz mukabili, 25/11/2013 – 65.000,00 USD miktarlı taksitin elden bono karşılığı, 25/02/2014 – 50.000,00 USD miktarlı taksitin elden bono karşılığı, 25/05/2014 – 50.000,00 USD miktarlı taksitin bu taksit karşılığında düzenlenen bononun üçüncü …’ya onun da …’ye ciro etmesi nedeniyle 25/06/2014 tarihinde … Bankası … Şubesi üzerinden bu kişiye, 25/08/2014 – 50.000,00 USD miktarlı taksitin bu taksit karşılığında düzenlenen bononun üçüncü …’ye ciro etmesi nedeniyle 25/09/2014 tarihinde … Bankası … Şubesi üzerinden bu kişiye ödenmek suretiyle 25/09/2014 tarihi itibariyle toplam 221.000,00 USD ödeme yapıldığını ancak davalı …’nın 1 yıllık süre içerisinde inşaata dahi başlamadığını, bu sebepten yapılan görüşmeler sonrası 25/12/2014 – 80.000,00 USD miktarlı taksitin ödemesinin ertelendiğini, 25/12/2014 – 80.000,00 USD miktarlı taksit nedeniyle verilen bononun iade edildiğini ve ancak bu bono yerine davalı …’ya davacı …’in ortağı olduğu … San. Ve Tic. A.Ş.’nin keşideci olduğu 31/08/2015 tarih ve 27.000,00 USD miktarlı çek ile davacılar … ve …’in birlikte keşideci oldukları 52.000,00 USD bedelli bononun davalı …’ya verildiğini, ancak 24/12/2014 tarihinde satış sözleşmesine konu bağımsız bölümün dahil bulunduğu yapının üzerinde inşa edileceği arsanın üçüncü … AŞ’ye satıldığını ve bu arsa üzerinde yapılacak işlerin davalı … ile … AŞ arasında %50 oranında paylaşılacağın öğrenmeleri üzerine … 25. Noterliği’nin… tarih ve … yevmiye nolu evrak üzerinden keşide edilen ihtarname ile feshedilmiş ve satış bedeli olarak satıcıya ödenmiş olan 221.000,00 USD ile 27.000,00 USD’lik çek ve 52.000,00 USD’lik bononun iadesi talep ettiklerini, kaldı ki sözleşmenin resmi yazı şeklinde yapılmaması nedeniyle geçersiz olması nedeniyle zaten tarafların aldıklarını iade ile yükümlü olduklarını, ancak buna rağmen davalı …’nın iadesi istenen 27.000,00 USD’lik çek ve 52.000,00 USD’lik bonoyu kötü niyetli olarak üçüncü kişilere devretmesi sonucu 27.000,00 USD’lik çek bakımından … 4. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ve 52.000,00 USD’lik bono bakımından ise … 4. İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, … 4. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına dayanak çekteki ciro zincirinin sırası ile … A.Ş., …, … ve … ve … 4. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına dayanak çekteki ciro zincirinin sırası ile … A.Ş., …, … ve … şeklinde olduğunu, oysa ciro zincirinde yer alan tüm şahısların ilk ciranta … A.Ş ile irtibatlı kimseler olmaları nedeniyle ilk ciranta … A.Ş’nin temel ilişkiden ve ciro edilen kıymetli evraklarından dolayı davacılardan herhangi bir alacakları olmadığını bildiklerini veya en azından bilebilecek durumda olduklarını çünkü …’nın … A.Ş’nin mali müşaviri, …’in mali müşavir …’nın çalışanı ve son ciranta …’nün ise mali müşavir …’nın iş ortağı olduğunu, aynı zamanda … ve …’nün davalı… A.Ş ile demir ticareti yaptığı iddia olunan … Ltd. Şti’nin ortakları olduğunu ve bu nedenle tüm cirantalar ile davalı borçlu arasında organik nitelik teşkil edecek şekilde hukuki ve fiili irtibat olduğunu, bu nedenle davacılar ile davalı … A.Ş arasında meydana gelen ilişkinin geçersiz olduğunu ve bu geçersizlik nedeniyle davacıların davalı …’ya herhangi bir borçları olmadığını ve de geçersiz ilişki nedeniyle verilen takip dayanağı kambiyo senetlerinin karşılıksız kaldığını bildiklerini veya bilebilecek durumda olduklarını, bu nedenle iktisapta kötü niyetli olduklarını veya en azından bilebilecek durumda olmaları nedeniyle iktisapta ağır kusurları olduğunu, bu nedenle takip dayanağı kambiyo senetleri nedeniyle borçlu olmadıklarının tespitini ve … 4. İcra Müdürlüğü’nün … Esas ve … Esas sayılı takip dosyalarının davacılar bakımından iptalini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA/
Davalı …, … ve … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili …’nın davalı … AŞ’nin (Önceki adı … Tic. A.Ş.) mali müşaviri olduğu hususunun doğru olduğunu …’nın 01/01/2008 tarihinden bu tarafa bu firmanın mali müşavirlik görevini yürütmekte olduğunu, bu firmanın merkezi …’dan …’a taşınmasına rağmen bu görevine devam ettiğini, müvekkili …’nın mali müşavirlik görevi dışında 01/10/2012 tarihinde kurulan … Ltd. Şti’nin ortağı olduğunu ve sunulu 10/05/2013 tarihli faturadan anlaşılacağı üzere …’ya inşaat demiri sattığını, yine ekte sunulu 2013-2014 yıllarına ait muavin defter dökümünden anlaşılacağı üzere davalı … AŞ’nin müvekkili …’nın sahibi olduğu … Ltd. Şti’ye 556.955,10 TL borcu olduğunu, davalı … AŞ’nin borcu mukabili …’ya 55.125,00 TL, 54.665,00 TL, 53.000,00 TL, 136.400,00 TL ve 304.000,00 TL miktarlı ve toplamı 603.190,00 TL olan çekler verdiğini ve ancak bu çeklerden 10/07/2013 tarih ve 136.400,00 TL miktarlı çek ile 10/07/2013 tarih ve 304.000,00 TL miktarlı ve toplamı 440.400,00 TL olan iki adet çekin karşılıksız kaldığını, anılan dönemde davalı … finansal krize girmiş olduğundan ve davalı …’nın sahibi …’de arkadaşı olduğundan bu çeklerin davalı …’ya iade edildiğini ve şirketin zor durumdan çıkmasının beklendiğini, bir süre sonra iade edilmiş olan çekler nedeniyle … AŞ’nin davacı … ve …’in keşideci olduğu 25/12/2014 tarihli ve 80.000,00 USD miktarlı bononun kendisine verildiğini ancak daha sonra …’nın talebi üzerine 80.000,00 USD’lik bononun yeniden iade edildiğini ve 2015 yılının Ocak ayında …’nın … ve …’e ait 31/05/2015 ödeme tarihli ve 52.000,00 USD’lik bonoyu ile davacı Pandora … AŞ’nin keşideci olduğu 31/08/2015 tarihli ve 27.000,00 USD’lik çeki kendisine verdiğini, bilahare 31/05/2015 ödeme tarihli 52.000,00 USD’lik bononun yeniden … AŞ’ye iade edildiğini ve bunun yerine davaya konu edilen 30/07/2015 tarih ve 52.000,00 USD’lik bononun kendisine verildiğini ve böylece borca mahsuben verilen kıymetli evrakların üç defa değiştiğini ancak müvekkili …’nın davalı … A.Ş ile davacılar arasındaki ihtilafı bilmesinin mümkün olmadığını ve sadece alacağını tahsil amacıyla dava konusu kambiyo senetlerini aldığını, ayrıca davalı müvekkili …’nın üçüncü kişi …Tic. AŞ’nin de mali müşaviri olduğunu, müvekkili diğer davalı …’in ise … AŞ’nin sigortalı elemanı olmakla birlikte müvekkili …’ya ait müşavirlik bürosunda …’nın gözetim ve denetimi altında … AŞ’nin muhasebe kayıtlarını tutmakta olduğunu ve bu sebeple aynı adreste bulunduklarını, aralarındaki güven nedeniyle de …’nın dava konusu kambiyo senetlerini …’e ciro ettiğini, müvekkili diğer davalı … ‘nün ise yine müvekkili … ile aynı adreste mali müşavirlik yapmakta olduğunu ve … ile …’nün … Ltd. Şti.’nin ortakları olduğunu ancak buna rağmen ciranta sıfatıyla davalı olan müvekkillerinin davacılar ile … AŞ arasındaki ticari ilişkiyi bilmelerinin mümkün olmadığını, kambiyo senetlerindeki mücerretlik ilkesi nedeniyle açılmış olan davanın reddi ile %20 oranındaki tazminatın davacılardan tahsilini cevaben talep etmiştir.
Davalı … A.Ş. davaya cevap vermemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE/
Dava, geçersiz sözleşme nedeniyle verilmiş olup iade edilmeyen çek ve bonodan dolayı İİK m.72/3 kapsamında borçlu olmadığının tespiti davasıdır.
Mahkememizin 05/10/2015 tarihli tensip tutanağının 12 nolu ara kararı ile ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile %15 teminat mukabili … 4. İcra Müdürlüğü’nün … Esas ve … Esas sayılı takip dosyalarında icra veznesine giren paranın alacaklılara ödenmemesi konusunda tedbir kararı verilmiştir.
04/11/2013 tarihli …-… Sözleşmesi ile; davalı … AŞ’nin davacılar … ve …’e davalı … AŞ’nin proje sahibi olduğu, … Mah. 81 pafta, 747 ada, 13 parselde inşa edilecek binada, B Blok kat:3 515 numaralı studio tipi bağımsız bölümün sözleşme tarihinden 1 yıl içinde teslim edilmek üzere 300.000,00 USD bedelle satıldığı ve KDV’nin teslim sırasında ayrıca ödenecek olduğu, bu bedelin 5.000,00 USD’sinin 11/11/2013 tarihinde peşin olarak ödendiği, bakiyenin ise 25/11/2013 tarihinde 65.000,00 USD, 25/02/2014 tarihinde 50.000,00 USD, 25/05/2014 tarihinde 50.000,00 USD, 25/08/2014 tarihinde 50.000,00 USD ve 25/12/2014 tarihinde 80.000,00 USD olarak taksitler halinde ödenmesinin kararlaştırıldığı görülmektedir.
Davacılar … ve …’in davalı … A.Ş’ye hitaben … 23. Noterliği’nin…tarih ve … yevmiye nolu evrakı üzerinden keşide ettikleri ihtarname ile bağımsız bölümün teslim edilerek tapusunun verilmemesi nedeniyle sözleşmeyi feshettikleri ve ödenmiş olan 221.000,00 USD’nin yasal faizi ile birlikte iadesini talep ettikleri görülmektedir.
Dava dosyasına celp edilen … 4. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davalı/alacaklı … adına vekili … tarafından, davalı/borçlular … A.Ş., davalı …, davalı … ve davacı … AŞ aleyhine, 08/09/2015 tarihinde, 31/08/2015 tarih 27.000,00 USD bedelli çeke dayalı olarak, 27.000,00 USD asıl alacak, 19,50 USD işlemiş faiz, 2.700,00 USD çek tazminatı olmak üzere toplam 29.719,50 USD’nin takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte tahsilini talep emiş olduğu ve takibin kesinleşmiş olduğu görülmektedir.
Takip dayanağı … seri nolu çek örneğinin incelenmesinde muhatap bankanın … Bankası … Şubesi, keşidecinin … A.Ş., lehtarın … A.Ş olduğu, çekin … – 31/08/2015 keşide tarihli ve 27.000,00 USD bedelli olduğu, çek arkasındaki ciro zincirinin sıra ile … A.Ş.(bu ciro … adına yapılmış nama bir cirodur), …, … ve … şeklinde olduğu ve bu çekin 31/08/2015 tarihinde ibraz edilmiş olduğu görülmektedir.
Dava dosyasına celp edilen … 4. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davalı/alacaklı … adına vekili Av. … tarafından, davalı/borçlular … A.Ş., davalı …, davalı …, … ve … aleyhine, 08/09/2015 tarihinde, 30/07/2015 tarih 52.000,00 USD bedelli bonoya dayalı olarak, 52.000,00 USD asıl alacak, 183,08 USD işlemiş faiz olmak üzere toplam 52.183,08 USD’nin takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte tahsilini talep emiş olduğu ve takibin kesinleşmiş olduğu görülmektedir.
Takip dayanağı bono örneğinin incelenmesinde, keşidecilerin … – … olduğu ve ancak bir kişinin imza attığı, lehtarın … A.Ş olduğu, tanzim tarihinin 28/05/2015 – …, miktarın 52.000,00 USD ve ödeme tarihinin 30/07/2015 olduğu, bono arkasındaki ciro zincirinin sıra ile … A.Ş., …, … ve … şeklinde olduğu görülmektedir.
… 4. İcra Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası üzerinden grafoloji ve sahtecilik uzmanı bilirkişi …’dan alınmış olan 04/01/2015 tarihli bilirkişi raporu ile; … 4. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına dayanak teşkil eden bonodaki imzanın davacı …’in elinden çıkmış olduğu keza aynı dosya üzerinden aynı bilirkişiden alınan aynı tarihli bilirkişi raporu ile de takip dayanağı bonodaki imzanın davacı …’in ile ürünü olmadığı tespit edilmiş ve bu dosya üzerinden verilen 02/02/2016 tarih ve 2016/111 Karar sayılı karar ile takip dosyasının davacı … bakımından durdurulmasına karar verildiği görülmektedir.
Dava dosyamız üzerinden adli tıp öğretim üyesi bilirkişi …’ten alınan 21/10/2019 tarihli bilirkişi raporu ile; takip dayanağı bonodaki imzanın davacı …’in ile ürünü olmadığı tespit edilmiştir.
SMM bağımsız denetçi bilirkişi …’dan alınan 19/06/2018 tarihli bilirkişi raporu ile ; üçüncü kişi … Ltd. Şti tarafından sunulan 2013-2015 yıllarına ait ticari defterlerin incelenmesinde ticari defterlerin usulüne uygun tutulduğu, dosya kapsamıyla mübrez makbuzlardan taşıma satış bedeli olan 300.000,00 USD’den 221.000,00 USD’nin davalı …’ya ödenmiş olduğu, bakiyenin 79.000,00 USD olduğu, davacı … AŞ tarafından keşide edilen 31/08/2015 tarih ve 27.000,00 USD miktarlı çek ile davacı …’in tanzim etmiş olduğu 30/07/2015 vade tarihli 52.000,00 USD miktarlı bononun davacılar tarafından davalı … AŞ’ye verildiği ve davalı … AŞ’nin borcuna karşılık diğer davalılar … ve …’nün ortağı olduğu … Ltd. Şti’ye giriş kaydının yapıldığı, davacılar ile … dışındaki davalılar arasında akdi veya güvene dayalı herhangi bir ilişkinin bulunmadığı, iptali talep edilen kambiyo senetlerinin dava dışı … Ltd. Şti kayıtlarında beklediği, davalı … A.Ş’nin sözleşmeden kaynaklanan edim borcunu ifa etmemesi nedeniyle davacılar zararına katlanması gerektiği tespit edilmiştir.
Mahkememizin 14/03/2018 tarihli duruşmasında davacı vekilinin beyanı alınmış olup davacı önceki beyanlarını tekrarla toplanmış olan delillerin davanın esası bakımından karar verilmesi için yeterli olduğunu ve bu nedenle ayrıca bilirkişi raporu alınmasına gerek olmadığını beyan ve talep etmiş ve bu beyanının altına imzası alınmıştır.
Davacılar … – … ile davalı … AŞ arasında akdedilmiş olan sözleşmenin gayrimenkul satışını konu alması ve gayrimenkul satış sözleşmelerinin 6098 sayılı TBK m.237 resmi şekilde düzenlenmediği takdirde geçersiz olması ve geçersiz bir satış sözleşmesi nedeniyle taraflar aldıklarını iade ile yükümlü olduklarından, davacılar … – … ile bu davacılar hesabına davalı … AŞ’ye dava konusu çeki veren davacı … AŞ’nin davalı … AŞ’ye borçlu olmadıkları ve … AŞ’nin dava konusu bono ve çeki davacılara iade ile yükümlü olduğu görülmektedir.
6102 sayılı TTK’nın bonoya ilişkin m.778/1-a’nın ve çeke ilişkin 818/1-d maddelerinin poliçeye ilişkin m.687/1’e atfı nedeniyle poliçeden (bono/çek) dolayı kendisine başvurulan kişi düzenleyen ve önceki hamillerden biri ile kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkiye dayanan def’ileri başvuran hamile karşı ileri süremez. Meğer ki hamil poliçeyi iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun.
Şahsi def’iler sadece ilişkinin tarafına karşı ileri sürülebilmekte olup iyi niyetli 3. kişilere karşı ileri sürelemez. (Prof. Dr. Hüseyin Ülgen/ Prof. Dr. Mehmet Helvacı/ Prof. Dr. Abuzer Kendigelen/ Prof. Dr. Arslan Kaya, Kıymetli Evrak Hukuku, İstanbul, Vedat Yayınları, 2009, sayfa 50) TTK’nun 687. maddesi gereğince bonolardan/çeklerden dolayı kendisine başvurulan kişi, düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkiye dayanan def’ileri başvuran hamile karşı ileri süremez. (12. HD, 28/12/2016 tarih 2016/31079 E. ve 2016/26316 K.) Ancak emre veya hamiline yazılı bir senet devralanın da iştiraki ile, borçlunun lehtar veya muayyen bir hamile (devredene) karşı haiz olduğu şahsi def’ilerini bertaraf etmek amacıyla devredilmiş ise, borçlu devreden karşı haiz olduğu şahsi def’ileri devralana da dermeyan edebilir. (Prof. Dr. Hayri Domaniç, Kıymetli Evrak Hukuku Ve Uygulaması, TTK Şerhi- IV, İstanbul 1990, sayfa 160)
Karşılıksız kaldığını bile bile bonoyu devralan kimsenin iyi niyeti söz konusu olmayacağına göre kendisine karşı bedelsizlik iddiası ileri sürülebilir. (11. HD 07/11/1962 tarih 63/912 E. ve 973 K.) Emre yazılı senetlerin karşılıksız kaldığını bile bile devralan kimsenin iyi niyeti söz konusu olamayacağına göre kendisine karşı bedelsizlik iddiası ileri sürülebilir. (HGK. 25/12/1963 tarih 78/41) Borçlu 3. kişilerin kötü niyetini her tür delil ile ispat edebilir. (Prof. Dr. Hüseyin Ülgen/ Prof. Dr. Mehmet Helvacı/ Prof. Dr. Abuzer Kendigelen/ Prof. Dr. Arslan Kaya, Kıymetli Evrak Hukuku, İstanbul, Vedat Yayınları, 2009, sayfa 50/ Talih Uyar, Menfi Tespit Ve İstirdat Davası, İstanbul Bilge Yayınları, 2019, sayfa 75)
İyi niyet kuralı hadisesine göre değişir. (YİBK 05/07/1944 tarih 12/26 Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararları Programı Cilt No: Hukuk 2 sayfa no:412) Yine objektif iyi niyet kuralının uygulanmasında kesin sınırlar çizmek mümkün olmadığından ve her olayın özelliği göz önüne alınıp durumun değerlendirilmesi gerekir. (YİBK 31/01/1980 tarih 3/2 Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararları Programı Cilt No: Hukuk 5 sayfa no:817) Medeni kanunumuzun 3. maddesi hükümlerince bir hakkın doğumu için iyi niyet şart kılınan hallerde onun varlığının asıl olduğu esas kaidedir. Hilafını iddia eden taraf tabiatı ile ispat ile ödevlidir. Ancak iş bu maddenin ikinci fıkrası gereğince kendisinden beklenen ihtimamı sarf etmemiş olmasından kanunen iyi niyet iddiasında bulunamayacak kimsenin asim hilafı olan kötü niyeti belirmiş olduğundan bu durumda esas kaide uygulanarak kötü niyetin diğer tarafa ispat ettirilmesine sebep ve vecih kalmaz. Sabit bir hususun diğer tarafa ispat edilmesi cihetine gidilmesi de beyyine külfetinin tevcih suret ve tarzını düzenleyene Medeni Kanun’un 6. maddesi ile usul hükümlerine de bir veç ile aykırı düşmez. (YİBK 14/02/1951 – 17/1 Resmi Gazete 7782)
Tüm dosya kapsamı, takip dosyaları, icra hukuk mahkemesi kararı ile icra hukuk mahkemesi dosyası üzerinden imza incelemesine yönelik olarak alınmış olan bilirkişi raporu ile mahkememiz dosyası üzerinden alınan mali müşavir bilirkişi raporu ve imza incelemesi raporu ile özellikle davalı tarafın cevap dilekçesinde, davalı ciranta …’nın … A.Ş’nin uzun yıllardan beri mali müşavirliğini yaptığının, davalı ciranta …’in yine diğer diğer davalı …’ya ait müşavirlik bürosunda …’nın gözetim ve denetiminde 3. Kişi … AŞ’nin muhasebe kayıtlarını tutmakta olduğu hususunun ve davalı ciranta …’nün ise yine davalı ciranta … ile aynı adreste mali müşavirlik yaptığının kabul edilmiş olması nedeniyle her 3 davalı cirantanın davalı lehtar ve kendilerinden önceki ciranta … AŞ’nin defter ve belgelerine kaydedilecek hususlar ile bu kayıtlara dayanak teşkil eden belgelerin nitelik ve içeriğini bilmelerinin mesleklerinin gereği olması, davalı … tarafından dava konusu bono ve çekin lehtar … AŞ tarafından demir ticaretinden kaynaklanan borç nedeniyle ortağı olduğu … Ltd. Şti’ne verildiğini iddia etmiş olmasına rağmen dava konusu bono ve çekte … Ltd. Şti’nin herhangi bir cirosunun mevcut olmaması nedeniyle bu iddianın ispat edilememiş olması ve yine davalı ciranta …’nın aralarındaki güven nedeniyle dava konusu çek ve bonoyu …’e ciro ettiğini beyan etmiş olması karşısında dava konusu çek ve bononun, davalı … ile diğer davalı … arasında çek ve bononun cirosunu gerektiren borçlandırıcı herhangi bir ilişki olmadan dava konusu çek ve bononun davalı ciranta …’e ciro edildiği ve yine … tarafından da dava konusu çek ve bononun diğer davalı … ‘ye cirosunu gerektirir borçlandırıcı herhangi bir hukuki işlem olmadan dava konusu çek ve bononun davalı … ‘ye ciro edilmiş olduğu anlaşıldığından ve her ne kadar davacılar, davalı …, … ve …’nün dava konusu çek ve bononun karşılıksız kaldığına yönelik şahsi def’ileri ve bu kapsamda dava konusu çek ve bononun geçersiz sözleşme nedeniyle karşılıksız kaldığını ispat külfeti altında ise de davalılar …, … ve …’nün aynı mali müşavirlik bürosunun elemanları olarak davalı … AŞ’nin muhasebeleştirilmesi gereken bir işlemden dolayı dayanak belgeleri ile birlikte bilmeleri gerektiğinden ve en azından bilebilecek durumda olduklarından 4721 sayılı TMK m.3/2 kapsamında ve halen yürürlükte olan 14/02/1951 – 17/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı doğrultusunda durumun gereklerine göre kendisinden beklenen özeni göstermedikleri anlaşılan davalılar …, … ve …’nün iyi niyet iddiaları dinlenemeyeceğinden davanın kabulü ile … 4. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına dayanak 28/05/2015 tanzim, 30/07/2015 tediye, 52.000,00 USD bedelli, keşidecisi … ve …, lehtarı … A.Ş olan, ciro zinciri sıra ile …A.Ş, …, … ve … şeklinde olan bonodan dolayı davacılar … ve …’in borçlu olmadığının tespiti ile … 4. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasının bu davacılar bakımından iptaline, takip kötü niyetle yapıldığından takip konusu alacağın %20’si oranındaki tazminatın davalı alacaklıdan alınarak davacılara verilmesine, … 4. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına dayanak … Bankası A.Ş. … Şubesi muhataplı, keşidecisi …Tic. A.Ş olan, lehtarı … AŞ, İstanbul 31/08/2015 keşide tarihli ve 27.000,00 USD miktarlı, ciro zinciri sıra ile … A.Ş, …, … ve … şeklinde olan … seri nolu çekten dolayı davacı …Tic. A.Ş’nin borçlu olmadığının tespiti ile … 4. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasının bu davacılar bakımından iptaline, takip kötü niyetle yapıldığından takip konusu alacağın %20’si oranındaki tazminatın davalı alacaklıdan alınarak davacıya verilmesine, icra dosyasındaki paranın karar kesinleşinceye kadar davacılara iade edilmeyecek ve davalılara da ödenmeyecek şekilde devamına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ İLE;
1-… 4. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına dayanak 28/05/2015 tanzim, 30/07/2015 tediye, 52.000,00 USD bedelli, keşidecisi … ve …, lehtarı … A.Ş olan, ciro zinciri sıra ile … A.Ş, …, … ve … şeklinde olan bonodan dolayı davacılar … ve …’in borçlu olmadığının tespiti ile … 4. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasının bu davacılar bakımından İPTALİNE,
Takip kötü niyetle yapıldığından takip konusu alacağın %20’si oranındaki tazminatın davalı alacaklıdan alınarak davacılara VERİLMESİNE,
2-… 4. İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı takip dosyasına dayanak … Bankası A.Ş. … Şubesi muhataplı, keşidecisi …Tic. A.Ş olan, lehtarı … AŞ, … 31/08/2015 keşide tarihli ve 27.000,00 USD miktarlı, ciro zinciri sıra ile … A.Ş, …, … ve … şeklinde olan … seri nolu çekten dolayı davacı … Tic. A.Ş’nin borçlu olmadığının tespiti ile … 4. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasının bu davacılar bakımından İPTALİNE,
Takip kötü niyetle yapıldığından takip konusu alacağın %20’si oranındaki tazminatın davalı alacaklıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
İcra dosyasındaki paranın karar kesinleşinceye kadar davacılara iade edilmeyecek ve davalılara da ödenmeyecek şekilde DEVAMINA,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 16.201,88 TL nispi karar harcının, peşin yatırılan 4.086,62 TL harçtan mahsubu ile noksan kalan 12.115,26 TL harcın davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacılar lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 25.052,72 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacılara verilmesine,
Davacılar tarafından yapılan toplam 996,70 TL yargılama gideri ile 4.086,62 TL peşin harç ve 27,70 TL başvuru harcı toplamı 5.111,02 TL’nin davalılardan tahsili ile davacılara verilmesine,
Taraflarca yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
Taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 03/03/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza

Harç/ Masraf Dökümü
Peşin Harç : 4.086,62 TL
Karar Harcı : 16.201,88 TL
Noksan Harç : 12.115,26 TL

Davacı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 1.106,15 TL

Davalı … Gider Avansı
Yatırılan Avans : 611,00 TL

Davalı … Gider Avansı
Yatırılan Avans : 11,00 TL

Yargılama Gideri Detayları
Bilirkişi Ücreti : 1.200,00 TL
Posta Giderleri : 418,70 TL