Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/944 E. 2019/331 K. 18.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/944
KARAR NO : 2019/331

DAVA : Kayıt Kabul
DAVA TARİHİ : 01/10/2015
KARAR TARİHİ : 18/04/2019

Mahkememizde görülmekte olan Kayıt Kabul davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA /
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 09/11/2012 tarihinde … Yazılımı Sözleşmesi imzalandığını ve müvekkiline verilecek hizmet karşılığı davalı tarafa muhtelif tarihlerde 128.145,49 USD ödeme yapıldığını, sözleşmenin 2.2.5.maddesinde projenin sağlıklı bir şekilde çalışabilir durumda olması kabulü için temel kriter olduğunun belirtildiğini, ancak programın birçok aksaklığı barındırdığını, programın içeriğinde olması gereken temel unsurların bulunmadığını, bu ayıpların muhtelif tarihlerde gönderilen maillerle davalıya bildirildiğini, ancak giderilmediğini, ayıpların imalattan kaynaklanmasına rağmen davalı tarafından müvekkiline gönderilen maillerde kullanıcı hatasından kaynaklandığının ifade edildiğini, bu durumun gerçeği yansıtmadığını ve dava dilekçesinde ayıplı ve eksik işlerin ayrıntılı olarak açıklandığı … 1. ATM’nin … D.İş sayılı tespit dosyasında uzman bilirkişilerce düzenlenen raporda programın çalışmadığı ve eksik ve ayıplı işlerin ortaya konulduğunu, bu nedenle sözleşmenin haklı nedenle feshedildiğini belirterek davalı tarafa ödenen … Yazılım Lisansı, Lisans Bakım, danışmanlık, yol ve yemek bedeli olarak ödenen 124.712,00 USD ile davalı şirket elemanlarının konaklama bedeli olarak ödenen 3.433,49 USD olmak üzere toplam 128.145,49 USD’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Yargılama sırasında davalı iflas ettiğinden dava kayıt kabul davası niteliğine bürünmüştür.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu … Yazılımının dünya genelinde kullanılan bir program olduğunu, davacının satın aldığı yazılımının ise tekstil sektörüne özel kaynak planlama programı (…) niteliğinde bulunduğunu, … Yazılım programının kullanıcı bazında uyarlama gerektirmekte olup, müşterilerin tüm yazılım gereksinimlerinin ve taleplerinin sözleşme aşamasında tespit edilebilmesinin mümkün olmadığını, standart yazılım üzerinde yapılacak geliştirmelerin-uyarlamaların sözleşme kapsamı dışında olduğu hususunun sözleşmenin 2.2.maddesinde açıkça ifade edildiğini, bunun dışında ilave fonksiyon ve modüllerinde sözleşmeye dahil olmadığının sözleşmenin 2.2.1.maddesinde belirtildiğini, davacının yazılımı ve içeriğini ayrıca işlevini bilerek satın aldığını ve bu ürünü satın almadan önce yetkin ve tecrübeli bir proje yöneticisi istihdam ettiğini, yanlış yönlendirmesi gibi bir durumun söz konusu olmadığını, sürecin ortaklaşa yürütülmesi gerekirken davacı tarafından bu işbirliği sürecine katılınmadığını, … 1. ATM’nin … D.İş sayılı dosyasındaki raporun çok yüzeysel olduğunu, dava dilekçesinde ayıplı ve eksik olduğu bildirilen aşamalarla ilgili ayrıntılı açıklama yapmak suretiyle bu iddianın gerçeği yansıtmadığını belirterek haksız davanın reddini savunmuştur.
DELİLLER VE GEREKÇE /
Taraflar arasında akdedilen sözleşme, yazışmalar ve karşılıklı gönderilen mailler, … 1. ATM’nin … D.İş sayılı dosyası, ihtarnameler ve dayanılan diğer deliller celp edilip incelenmiş, taraf tanıkları dinlenmiş, … Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak davacının ticari defter ve kayıtlarının tetkiki ve dava konusu program üzerinde keşfen inceleme yaptırılmak suretiyle rapor alınmış ayrıca mahkememizce davalının ticari defter ve kayıtlar ile dosya üzerinde inceleme yaptırılarak rapor aldırılmış, tüm deliller toplanmıştır.
Yargılama sırasında … 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/99 E. – 2016/714 K. sayılı 12/10/2016 tarihli kararıyla davalı şirketin iflasına karar verildiği, kararın 06/12/2016 tarihinde kesinleştiği, iflas tasfiyesinin … 3. İcra dairesinin … İflas sayılı dosyası üzerinden yürütüldüğü, anılan daireden gelen 05/03/2018 tarihli cevabi yazıda, iflas tasfiyesinin, basit tasfiye olarak yapılmasına karar verildiği, bu sebeple ikinci alacaklılar toplantısı yapılmasının ve iflas idaresinin oluşturulmasının söz konusu olmadığı, tasfiyenin, resen müdürlükçe yürütüldüğü belirtilmiş olmakla, iflasın yürütüldüğü… 3. İcra Dairesinin … İflas sayılı dosyasına tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmış ve yargılamaya devam edilmiştir. Ayrıca tasfiyenin basit tasfiye olarak yapılması ve buna göre ikinci alacaklılar toplantısı yapılmayacak olması nedeniyle İİK 194.maddesinde ifade edildiği şekilde ikinci alacaklılar toplantısından 10 gün sonrasına kadar yargılamanın durdurulmasına ilişkin hükmün uygulanmasına yönelik işlem yapılması mümkün görülmemiştir.
Davacı vekilince, müflisin iflas masasına iş bu davaya konu alacak yönünden başvuru yapılmış, ancak 27/06/2018 tarihinde davacının alacak başvuru talebinin yargılamayı gerektiği gerekçesiyle reddedildiği anlaşılmıştır.
Davalının iflas etmesi nedeniyle, dava, İİK 235.maddesinde düzenlenen kayıt kabul davasına dönüşmüştür.
Tarafların iddia ve savunması, sunulan deliller ve davacının fabrikasının kurulu olduğu ve dava konusu programın bulunduğu … Asliye Ticaret Mahkemesine yazılan talimat sonucu mahallinde keşfen inceleme yapılarak düzenlenen 20/03/2017 tarihli raporda özetle; “davayı konu edilen yazılımın mevcut durumunun ve tekstil boya hanesinde kullanılabilecek … yazılımında olması gereken temel özelliklerin değerlendirilerek neticeye varıldığı, öncelikle dil probleminin yaşandığı, sistem parametreleri bölümüne girilerek sistem dili sekmesi incelendiğinde dil seçeneğinde Türkçe seçeneğinin olmadığı, yazılımın işletme içinde farklı kişilerce kullanılacağı ve her çalışanın yabancı dil bilmesi beklenemeyeceğinden yazılımın tüm alanlarındaki metinlerin Türkçe olması gerekirken bunun yapılmadığı, bir ürüne ilişkin üretim rotası planlanarak gerekli bilgilerin işlenmediği ve refakat kartında operasyonda olmayan parametrelerin sanki operasyona yüklenmiş gibi kart altına geldiği ve bu hatalı parametreler nedeniyle müteakip işlemlerde hata ekranları görülerek işlemin iletilemediği, sipariş giriş menüsü altında sipariş açma ekranında ürünlerin sadece tanımlanan kod ile seçilebildiği, ürün adına veya grubuna göre seçme yapılamadığı, farklı stok kalemlerine göre seçme yapılamaması nedeniyle çok fazla hata yapmaya açık bir durumun söz konusu olacağı ve zaman kaybına yol açacağı, üretim emri işlemleri için planlama ekranlarının açıldığı ve bu ekranda iş durumu tahmini görünen yani henüz iş planı yapılmamış, üretim, termin ve metot rotası belirlenmemiş bir iş olduğu halde ürün rekaket kartı basılabildiğinin tespit edildiği, sehven basılabilecek refakat kartının işletme içinde sanki üretim aşamaları başlamış gibi operatörleri yanıltacak nitelikte olduğu, henüz planlaması yapılamayan bir işin kendiliğinden iş süreçlerinin başlatması neticesinde üretim alanında ciddi karışıklığa neden olacağı, reklam tanım ekranında, rengin, hangi kriterler ve malzemelere göre oluştuğunun belirtilmediği, tekstil sektöründe boyahane süreci olan bir işletmede laboratuvarın önemli departmanlardan biri olduğu, yazılımda laboratuvar modülünün bulunmadığı, bu nedenle renk ve ilgili kriterlerin ve ürün reçetesinin ekranlarda görüntülemediği, oysa iş sürecine göre firmanın müşterisinden gelen talep doğrultusunda laboratuvarda hazırlanacak renklerin ve bu rengi elde etmek için kullanılacak ham madde ve kimyasalların ürün reçetesi altında saklanması gerektiği, aksi takdirde tedbil adı verilen zorunlu sürecin yazılımda bulunmadığı, planlama ekranında refakat kartı alınırken ekranın uzun süre aktif olmadığı ve kilitlenerek tepkisiz kaldığı, makine verimliliğiyle ilgili herhangi bir menünün ve bölümün olmadığı, yazılım testi esnasında, sipariş sonrası iş süreçleri ilerletilmek üzere iş emirlerinin verildiği, operasyonların farklı aşamalarında anlamsız hata mesajlarının ortaya çıktığının görüldüğü, davalı tarafından, davacının yazılım beğenerek ve proje analiz dökümanını onaylayarak yazılımı satın aldığı belirtilmiş ise de, proje analiz dokümanında davacı firmanın yazılı onayının olmadığı, tekstil sektöründe boyahane olan işletmelerde laboratuvarın en önemli departman olup, bu departmanda yapılması gereken renk/kimyasal oluşturma işlemine ait reçetelerinde yazılım tarafından takip edilmesi gerektiği, davaya konu yazılımda böyle bir modülün olmadığı, davacının bu modülü satın almadığı belirtilmiş ise de, yazılımda laboratuvar yazılımı olmadan, fiziken boyahanesi olan bir işletmede yazılımın istenen şekilde uyarlanamayacağı, iş süreçlerinin noksan ve hatalı sonuçlar doğuracağı neticede, taraflar arasında imzalanan sözleşme ile, davacının fabrika adresinde kurulu yapılan yazılımın, sözleşmede belirtilen temel özelliklere haiz olmadığı, yazılımda mevcut olan hatalar nedeniyle bu haliyle kullanılamayacağı ve beklenen faydayı sağlayamayacağı, davacının 2012-2013-2014 ve2015 yıllarına ilişkin ticari defter ve kayıtlarının TTK hükümlerine uygun tutulduğu, davalı tarafından kesilen toplam fatura tutanının 149.614,56 USD olduğu, davacı tarafından davalıya 2.414,00 USD iade faturası kesildiği, davacı tarafından davalıya 63.325.70 USD ve 174.946,44 TL ödeme yapıldığı, bu ödemelerin toplam olarak dolar karşılığının 147.243,70 USD olarak tespit edildiği, davacının, davalı taraf2ından kesinlen tüm fatura bedellerinin ödediği, davacının kendi defterlerine göre 44 USD karşılığı 102.93 TL alacaklı olduğu” açıklanmıştır.
Davacı şirketin ticari defter ve kayıtları ile dava konusu yazılım programının talimat yoluyla inceletilmesinden sonra dosya kapsamı ve davalı müflis şirketin ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi bakımından mahkememizce oluşturulan bilirkişi heyetinden rapor alınmış ve 06/12/2018 tarihli bu raporda ise; “davalı müflis şirketin 2014 ve 2015 yılı defterlerinin incelendiği ve TTK hükümlerine göre usulüne uygun olarak tutulduğu, taraflar arasında imzalanan sözleşme kapsamında davalı tarafından, davacı şirketi 2012 yılında iki adet, 2013 yılında yedi, 2014 yılında da yedi adet olmak üzere toplam 16 faturanın kesildiği ve bu faturalardan 31/12/2012 tarihli olanın lisans ve kalite kontrol bedeline ilişkin olup 67.880.68 USD bedelli bulunduğu, toplam kesilen faturaların miktarının 149.614,56 USD olup, davacı tarafından 06/09/2014 tarihli 2.414,00 USD bedelli iade faturasının kesildiği, bu fatura bedelinin tenzili ile davalı tarafa faturalar karşılığı ödenen toplam miktarın 147,200,56 USD olduğu, sözleşmenin 1.maddesine göre proje maliyetinin KDV hariç 57,826 USD olarak kararlaştırıldığı, bu miktarın KDV’si ile birlikte 67.880,68 USD olduğu, projeyle ilgili diğer harcamaların ve tahmini danışmanlık hizmetinin KDV’si ile birlikte 42.480,00 USD olarak kararlaştırılmış ise de, gelişen süreç içinde denetim ve servis hizmetleriyle sözleşme gereği davalı tarafından görevlendirilen personelin yol, konaklama, yemek vb. ihtiyaçlarından karşılanan masrafların davacı tarafından karşılanacağının kabul edildiği ve davalı tarafa toplam olarak ödenen 142.200,56 USD’nin 67.880,68 USD’sinin proje maliyet bedeli olduğu, geri kalan 79.319,88 USD’sinin de bu giderlere ilişkin olduğunun anlaşıldığı, teknik rapora göre yazılım programının beklenen faydayı sağlayamayacağının tespit edilmesi karşısında davacının sözleşme konusu yazılım programı için ödediği KDV dahil satış bedeli olan 67.880,68 USD’yi davalı taraftan isteyebileceği, bu miktarın iflas tarihine kadar işlemiş faizinin 3.531,66 USD olup, istenebilir toplam miktarın 71.412,34 USD karşılık geldiği ve bu bedelin iflas tarihi üzerinden hesaplanan kur üzerinden 219.135,91 TL olduğu, proje maliyet bedeli dışında davalı tarafından programın kurulumu, analiz, eğitim hizmetleri, bilgi desteği, uzaktan erişimi, danışmanlık ve servis hizmetlerinin de verildiği, yazılımın kurulumuna ilişkin edimin ani bir borç olmasına rağmen, yazılımın kurulumundan sonraki aşamaların sürekli borç ilişkisi niteliğinde olduğu, davacının sözleşmeyi sona erdirmeye yönelik beyanı, ani edim olan yazılımın teslimine ilişkin sözleşme ilişkisini baştan itibaren sona erdirirken, danışmanlık ve servis hizmetlerine ilişkin sözleşme ilişkisini ileriye dönük olarak sona erdireceği, bu nedenle davacı taraf sözleşmeyi fesihte haklı olmakla beraber, sadece yazılıma ilişkin bedeli isteyebileceği, ancak mahkemenin aksi kanaatte olması halinde konaklama bedeli, danışmanlık bedeli, lisans bakım bedeli, yol ve yemek bedeli olarak toplam 128.145,49 USD’yi de talep edebileceği ve bu miktarın iflas tarihi itibariyle TL karşılığının 413.685,85 TL olduğu ” açıklanmıştır.
Mahkememizce dava konusu yazılım programı üzerinde keşfen inceleme sonucu düzenlenen talimat yoluyla alınan teknik rapora ve davalı şirketin ticari defterlerinin incelenmesi sonucu düzenlenen 06/12/2018 tarihli raporun, yazılım program bedeli olan KDV dahil 67.880,68 USD asıl alacağın faiziyle birlikte toplam 71.412,34 USD’nin iflas tarihindeki kur üzerinde karşılığı olan 219.135,91 TL’nin istenebilir olduğu yönündeki tespite ve bu doğrultudaki açıklamalara itibar edilmiştir.
Taraflar arasında 09/11/2012 tarihli … Yazılımı Sözleşmesi imzalanmış olup, bu sözleşmeye göre davalı tarafından, davacının boyahanesinde yazılım programının kurulacağı ve bunun dışında bir kısım hizmetlerin verileceği, karşılığında da, davacı tarafından bedel ödemesinin yapılacağının kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır.
Taraflar arasında sözleşmenin varlığı ve davacı tarafından davalı şirkete yapılan ödemelerin miktarıyla ilgili bir ihtilaf bulunmamaktadır. İhtilafın, sözleşme konusu yazılım programının kararlaştırıldığı şekilde yapılıp yapılmadığı, başka bir deyişle ayıplı ve eksik ifa olup olmadığı, bu çerçevede davacının sözleşmeyi fesihte haklı olup olmadığı, buna göre ödediği bedelin iadesini isteyip isteyemeyeceğine ilişkin olduğu tespit edilmiştir.
Mahallinde yapılan incelemeye göre düzenlenen teknik raporda açıklandığı üzere; davacı şirketin boyahanesinde kurulu yazılım programının sözleşmede belirlenen unsurları karşılamadığı gibi tekstil sektöründe boyahanesi olan işletmelerde laboratuvarın en önemli departman olup, yapılması gereken renk ve kimyasal oluşturma işlemine ait süreç ve reçetelerin yazılım tarafından takip edilmesinin gerektiği, davaya konu yazılımda laboratuvar modülünün olmadığı ve bu modül olmadığı sürece yazılım istenilen şekilde uyarlanmasının mümkün bulunmadığı, yapılacak iş süreçlerinin noksan ve hatalı sonuçlar doğuracağı, bunun dışında renk tanım ekranında, planlama ekranından hataların bulunduğu, bu haliyle dava konusu yazılım programının temel özelliklere dahi haiz olmadığı ve kullanılamayacağı gibi beklenen faydayı sağlamasının da mümkün olmadığı kanaatine varılmıştır. Davacı şirket tarafından imalat sürecinde ve sonrasında yapılan tüm uyarı ve bildirimlere rağmen davalının bu ayıpları gidermediği, eksik imalatları tamamlamadığı anlaşılmakla, davacının sözleşmeyi fesihte haklı olduğu kanaatine varılmıştır.
Taraflar arasındaki sözleşme içeriği değerlendirildiğinde TBK’nun 470.maddesi ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi olduğu, ancak bunun dışında danışmanlık ve bir kısım hizmetleri de kapsadığı, bu bağlamda karma nitelikte bir sözleşme olduğu sonucuna varılmıştır. Yazılım programının yapılması ve kurulumu yönünden eser sözleşmesi niteliğinde bulunan bu sözleşmeye göre davacının iş sahibi, davalının ise yüklenici konumunda bulunduğu, TBK’nin 474.maddesi çerçevesinde iş sahibi olan davacı tarafından, ayıpların davalı tarafa bildirildiği ve yazılım programının kurulmasından sonra ayıp ihbarının süresinde yapıldığının kabulü gerektiği ancak davalı tarafından ayıpların giderilmemesi nedeniyle … 1. ATM’nin … D.İş sayılı dosyasında tespit yaptırıldığı ve programdaki ayıpların belirlendiği anlaşılmaktadır. Davalının ayıpları gidermemesi nedeniyle davacı tarafından … 10. Noterliğinin … tarihli ihtarnamesi ile sözleşmenin feshedildiği ve yapılan ödemenin iadesinin istendiği anlaşılmaktadır. Davacının kendi üzerine düşen edimleri yerine getirmesine rağmen yüklenici olan davalının işi gereği gibi yerine getirmemesi karşısında TBK’nun 475.maddesi çerçevesinde davacının seçimlik haklarından olan dönme hakkını kullandığı anlaşılmaktadır. Yukarıda ifade edildiği üzere programın davacı tarafından kullanılamayacağı ve beklenen faydayı sağlamasının mümkün bulunmadığının teknik olarak belirlenmesi karşısında TBK’nun 475/1. maddesindeki iş sahibinin eseri kullanamayacağı veya hakkaniyet gereği kabule zorlanamayacağı ölçüde ayıplı veya sözleşme hükümlerine aynı ölçüde aykırı olması halinde sözleşmeden dönmesinin mümkün bulunduğu şekildeki düzenlemeye göre yazılım programının yapılması ve kurulumu ve teslimine ilişkin sözleşme ilişkisini geriye etkili olarak sonlandıracak şekilde dönme hakkını kullanmakta haklı bulunduğu kanaatine varılmıştır. Bu durumda yazılım programı için ödediği bedelin iadesini isteyebileceği kabul edilmelidir. Sözleşmenin 1. maddesinde, program bedeli KDV hariç 57.826 USD, %18 KDV’ye birlikte 67.880,68 USD olarak kararlaştırılmıştır. Tarafların ticari defter ve kayıtlarında da yazılım programı için ödenen bedelin 67.880,68 USD olduğu tespit edilmiştir. Yazılım programının kabule icbar edilemeyecek derecede ayıplı olması nedeniyle davacının bu bedeli isteyebileceği kanaatine varılmıştır. Sözleşmede yazılım programının teslimi dışında davalı tarafından eğitim hizmetleri, bilgi desteği, danışmanlık ve servis hizmetlerinin verilmesinin kararlaştırıldığı görülmektedir. Sözleşme ilişkisi devam ettiği sürece davalı tarafından danışmanlık, servis, eğitim hizmetinin de verildiği, bu hususun taraflar arasında ihtilafsız olduğu, zira bedelinin davacı tarafından ödendiğinin taraf defterlerinde kayıtlara göre de sabit bulunduğu, ayrıca davalı çalışanlarının konaklama, yol ve yemek giderlerinin de davacı tarafından ödendiği ve bu konuda da bir uyuşmazlığın bulunmadığı tespit edilmiştir. Ancak eğitim, danışmanlık ve servis hizmetlerinin sürekli borç ilişkisi niteliğinde bulunduğu, dolayısıyla davacının sözleşmeyi sona erdirmesine ilişkin irade beyanının sürekli borç ilişkisi niteliğinde bulunan danışmanlık, eğitim, servis hizmetleri yönünden ileriye yönelik olduğunun kabulü gerektiği, bu durumda artık bu hizmetler için ödenen bedelin davacı tarafından istenebilmesinin mümkün bulunmadığı kabul edilmiştir. Davacı tarafın ödediği bedelin iadesi ve sözleşmeyi sona erdirmesine yönelik Bursa 10. Noterliğinden gönderdiği 30/07/2015 tarihli ihtarnamesinin davalı şirkete 06/08/2015 tarihinde tebliğinin sağlandığı ve ödeme için 10 günlük süre tanındığı dikkate alındığında davalının 17/08/2015 tarihinde temerrüte düştüğü görülmektedir. Yazılım program bedeli olan 67.880,68 USD’nin temerrüt tarihi olan 17/08/2015 tarihinden iflas tarihi olan 12/10/2016 tarihleri arasındaki işlemiş faizinin 3.531,66 USD olup, yazılım bedelinin faiziyle birlikte toplam 71.412,34 USD olduğu belirlenmiştir. Davanın yargılama sırasında kayıt kabul davasına dönüşmesi nedeniyle ve bu dava türünde de iflas tarihine kadar faiz istenebileceği ilkesi göz önüne alındığında müflis davalı şirketin iflas masasına 67.880,68 USD asıl, 3.531,66 USD faiz, ki toplam 71.412,34 USD’nin iflas tarihi olan 12/10/2016 tarihindeki döviz kuruna göre TL karşılığı 219.135,91 TLnin kayıt ve kabulüne karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Yazılım programı için davacı tarafından ödenen bedelin davalının iflas masasına kayıt ve kabulü ile birlikte artık yazılım programının da davacı tarafından davalıya iadesinin sözleşmenin tasfiyesinin bir sonucu olup, davacı yedinde bulunan Microsoft Dynamıcs Axapta isimli yazılım programının da davalı tarafa iade edilmesine karar verilmiş ve davanın kısmen kabulü yönünde aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
67.880.68 USD asıl alacak, iflas tarihine kadar işlemiş olan 3.531,66 USD ki toplam 71.412,34 USD’nin iflas tarihindeki TL karşılığı olan 219.135,91 TL’nin müflis şirketin iflas masasına kayıt ve kabulüne,
Davacı yedinde bulunan … isimli yazılım programının müflisin iflas masasına davacı tarafından iadesine,
Fazla istemine REDDİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 44,40 TL maktu karar harcının, peşin yatırılan 6.677,48 TL harçtan mahsubu ile bakiye 6.633,08 TL harcın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacıya iadesine,
Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 2.725,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan toplam 5.086,50 TL yargılama giderinden davanın kabul red miktar ve oranı göz önüne alınarak hesaplanan 2.834,58 TL yargılama gideri ile 44,40 TL karar harcı, 27,70 TL başvuru harcı, 35,90 TL yenileme harcı, 206,30 TL keşif harcı toplamı 3.148,88 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan toplam 44,00 TL yargılama giderinden davanın kabul red miktar ve oranı göz önüne alınarak hesaplanan 19,47 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
Taraflarca yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekili Av. …’in yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı.18/04/2019

BAŞKAN …
¸e-imzalıdır
ÜYE …
¸e-imzalıdır
ÜYE …
¸e-imzalıdır
KATİP …
¸e-imzalıdır

Harç / Masraf Dökümü
Peşin Harç : 6.677,48 TL
Karar Harcı : 44,40 TL
Bakiye Harç : 6.633,08 TL

Davacı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 5.500,00 TL

Davalı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 61,00 TL

Yargılama gideri detayları
Bilirkişi Ücreti : 4.800,00 TL
Posta Giderleri : 330,50 TL