Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/914 E. 2019/344 K. 27.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/914
KARAR NO : 2019/344

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 17/09/2015
KARAR TARİHİ : 27/06/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA /
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 08/03/2012 tarihli hisse alım sözleşmesine göre müvekkilinin, davalılardan … A.Ş.’deki tüm şirket hisselerini satan, davalılardan ise … A.Ş, … A.Ş., … A.Ş., … A.Ş. ve … A.Ş.’nin, … San. A.Ş.’nin hisselerini satın alanlar olduğunu, bu şirketlerin … Şirketleri olup, davalılar …, … ve …’nun da bu şirketlerin ortakları veya yönetim kurulu üyeleri ve temsilcileri konumunda bulunduğunu, davalı …’in ise … A.Ş.’nin ortağı ve yetkilisi olduğunu, davalı … A.Ş.’nin ise davalı gerçek kişiler tarafından 17/08/2012 tarihinde aynı sektörde …unvanıyla kurulan yeni bir şirket olduğunu, müvekkili ile davalı şirketler arasında akdedilen 08/03/2012 tarihli hisse alım sözleşmesine göre müvekkilinin … A.Ş.’deki tüm hisselerini davalı şirketlere devrettiğini, satış bedelini aldığını, ancak sözleşmede ek ve şarta bağlı satış bedelinin kararlaştırıldığını ve bu düzenlemeye göre şirketin vergi öncesi karşılığının 1 milyon EURO’yu aşması halinde, aşan kısmın %32’lik orandaki miktarının müvekkiline hisse satış bedeli olarak ek olarak ödeneceğini, bu miktarın hesaplanmasında önceki yılların kümülatif performansının dikkate alınacağını, bu ödemenin bir önceki mali yılın denetlenmiş finansal tablolarına göre takip eden Mayıs ayının ilk haftasında gerçekleştirilecek olup, söz konusu ek ve şarta bağlı hisse satış bedeli ödeme tutarının 3 yıl için azami 1.6 milyon EURO olduğunu ve bu miktarın 500.000,00 EURO’nun ön ödeme olarak davacıya verileceğinin ayrıca hisse satış bedeli ek ödemesine ilişkin sözleşmede öngörülen şartın gerçekleşmemesi halinde müvekkiline ödenen 500.000 EURO’nun iade edileceğinin kararlaştırıldığını, davalı şirket tarafından … 17. Noterliğinden… tarihinde gönderilen ihtarname ile 500.000,00 EURO’luk ödemenin iadesinin istendiğini, zira şirketin 2012-2013 ve 2014 mali yılı finansal tablolarına göre vergi öncesi karlılığının 1 milyon EURO’yu aşmadığının ifade edildiğini, bu durumun gerçeği yansıtmadığını belirterek HMK 107.maddesi çerçevesinde hisse alım sözleşmesinden doğan ek ödeme nedeniyle müvekkiline ödenmesi gereken hak ve alacakların tespiti ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 EURO’nun faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA /
Davalılar vekilince sunulan cevap dilekçesinde özetle; gerçek kişi olan müvekkillerinin ve … Tic. A.Ş.’nin 08/03/2012 tarihli hisse alım sözleşmesine taraf olmadığından haklarındaki davanın husumetten reddi gerektiğini, davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, ayrıca hisse satışına konu … A.Ş.’nin 20012-2013 ve 20147 yılları mali denetiminin … A.Ş. tarafından yapıldığını, bu mali tablonun davacı tarafa tebliğ edildiğini, davacıya yapılacak hisse bedeli ek ödemesinin hisse satışı yapılan … A.Ş.’nin karlılığının 1 milyon EURO bedeli aşması halinde aşan bedelin %32’sinin ödenmesine ilişkin olup, anılan yıllardaki karlılığın 1 milyon EURO’yu aşmaması nedeniyle şartın gerçekleşmediğini, davacı tarafa ödenecek ek hisse bedeli olmadığını belirterek haksız davanın reddini savunmuştur.
DELİLLER VE GEREKÇE /
Tarafların dayandıkları deliller celp edilip incelenmiştir.
Dava, davacı ile davalı şirketler arasında akdedilen 08/03/2012 tarihli hisse alım sözleşmesindeki şarta bağlı ek hisse bedelinin tespiti, tahsili ve ödenmemesi nedeniyle uğranılan zararın tazminine ilişkindir.
08/03/2012 tarihli hisse alım sözleşmesinde davacının ve davalılardan …’in ve dava dışı … A.Ş. ile … ve …’in … A.Ş.’deki tüm hisselerini davalı şirketlere devrettikleri, sözleşmede hisseyi devreden davacı ve diğerlerinin, satıcı, hisseleri devralan davalı şirketlerin ise alıcı olarak tanımlandığı ve hisselerin davalı şirketlere devrinin gerçekleştirildiği, hisse satış bedeli yönünden, hisseleri devredilen şirketin karlılığına bağlı olarak davacı yararına ek hisse satış bedelinin öngörüldüğü ve şirketin 2012-2013 ve 2014 yıllarındaki vergi öncesi karlılığının 1milyon EURO’yu aşması halinde, aşan kısmın %32’lik kısmının ek hisse satım bedeli olarak davacıya ödeneceğinin kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır.
Davacı tarafından, şirketin vergi öncesi karlılığının 1 milyon EURO’yu aşmasına rağmen ek hisse bedelinin ödenmediğinin ileri sürüldüğü, davalıların ise bağımsız denetim raporundan anlaşılacağı üzere şirketin vergi öncesi karlılığının 1 milyon EURO’nun altında kaldığı ve şartın gerçekleşmediğini savundukları görülmektedir.
Taraflar arasındaki ihtilafın, … San. A.Ş.’deki davacı hisselerinin devri karşılığında ek hisse satım bedelinin davacıya ödenmesine ilişkin koşulların gerçekleşip gerçekleşmediği hususundan kaynaklandığı anlaşılmaktadır.
Davalı … San. A.Ş.’deki hisselerin devri konusundaki 08/03/2012 tarihli hisse alım sözleşmesi hükümlerine göre çözülmesi gereken bu ihtilafta HMK 14.maddesi uyarınca hisseleri devredilen davalı şirketin kurulu olduğu adresin bağlı bulunduğu yer mahkemesinde görülmesi zorunludur. Nitekim HMK 14/2. maddesinde ” özel hukuk tüzel kişilerinin ortaklık veya üyelik ilişkileriyle sınırlı olmak kaydıyla bir ortağına veya üyesine karşı veya bir ortağın ya da üyenin bu sıfatla diğerlerine karşı açacakları davalar için, ilgili tüzel kişinin merkezinin bulunduğu yer mahkemesi kesin yetkilidir” denilmiştir.
Hisseleri devredilen … A.Ş.’nin sicildeki adresinin …olduğu tespit edilmiştir.
HMK 14/2.maddesindeki yetki, kesin yetki kuralına ilişkin olup, mahkemece resen dikkate alınmalıdır. HMK 114.maddesinde kesin yetkinin dava şartlarından olduğu belirtilmiştir. HMK 115.maddesinde de dava şartlarının, yargılamanın her aşamasında mahkemece resen gözetilmesi gerektiği açıklanmıştır. Hisseleri devredilen şirketin sicildeki merkez adresi İzmir olduğundan bu davaya bakma konusunda kesin yetkili mahkemeniz … Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğu kanaatine varılmıştır. (Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2016/7548 E-7971 K. sayılı 10/10/2016 tarihli kararı, 2014/10440 E-2015/7198 K. sayılı 28/05/2015 tarihli kararları da aynı doğrultudadır)
Her ne kadar hisse alım sözleşmesinin tarafı olmayan, bu sözleşmede alıcı konumunda bulunan şirketlerin, ortağı/ yönetim kurulu üyesi veya temsilcisi olmaları nedeniyle davalı gösterilen gerçek kişiler yönünden davalı tarafın pasif husumete ilişkin itirazının yahut adı geçen davalıların TTK 553. maddesi ve diğer mevzuat hükümleri çerçevesinde sorumluluklarının bulunup bulunmadığının değerlendirilmesine ilişkin yargılamada HMK 14.maddesinde belirtilen kesin yetki kuralının uygulanılamayacağı düşünülse de, davacı tarafından ileri sürülen iddialar çerçevesinde davalı şirketler ile davalı gerçek kişiler hakkındaki yargılamanın birlikte yürütülmesinin zorunlu olduğu zira talepler arasında bağlantı bulunduğu ve iddiaya konu zararın davalılardan müteselsilen tahsilinin istendiği dikkate alındığında davalı gerçek kişiler hakkındaki davanın iş bu dosyadan tefrikine gerek görülmemiş ve yukarıda açıklanan nedenlerle kesin yetki/dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine ilişkin aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın kesin yetki-dava şartı yokluğu nedeniyle usulden REDDİNE,
Karar kesinleştiğinde dosyanın yetkili İzmir Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmesine,
HMK 331/2. maddesi uyarınca, harç, masraf ve vekalet ücretinin görevli mahkemece nazara alınmasına,
Dair, davacı vekili Av. …’ın yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 27/06/2019

BAŞKAN …
¸e-imzalıdır
ÜYE …
¸e-imzalıdır
ÜYE …
¸e-imzalıdır
KATİP …
¸e-imzalıdır