Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/743 E. 2019/8 K. 15.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/743
KARAR NO : 2019/8

DAVA : İSTİRDAT
DAVA TARİHİ : 20/07/2015
KARAR TARİHİ : 15/01/2019

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin 28/04/2014 tarihinde işyeri adresinde yaşanan hırsızlık olayı sonucunda birtakım eşyaları ile birlikte içerisinde çeklerin bulunduğu çelik kasanın tüm haliyle çalındığını, hırsızlık olayından sonra … 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde çalınan toplam 49 çek için ödemeden men yasağı verilmesi ve her çek için ayrı ayrı iptal kararı verilmesi talepli dava açıldığını, mahkemece ödemeden men yasağı kararı verilerek çeklerin de iptaline ilişkin ilanların ticaret sicili gazetesinde ilan edildiğini, mahkeme tarafından iptalini istedikleri çekler ile ilgili istirdat davası açmak için kendilerine süre verildiğini, son cirantanın tespiti için bankalarla yazışmalar yapılırken … Bank … Şubesi’ne ait … numaralı 18.800,00 TL bedelli çekin davalı tarafından … 23. İcra Dairesi … Esas sayılı dosyasında takibe konu edilerek müvekkili aleyhine icra takibi başlatıldığını ve dava konusu edilen çekin son cirantasının davalı olduğunun taraflarınca tespit edildiğini, dava konusu edilen ve istirdatı talep edilen çekin müvekkilinin rızası dışında elinden çıktığını ve işbu çekin çalınmasında müvekkili şirketin bir kusurunun bulunmadığını, çek üzerindeki ciro silsilesinin de bozuk olduğunu, müvekkili şirketin kaşesi taklit edilmek suretiyle sahte imza ile tedavüle çıkarıldığını, sahte ciro üzerindeki imzanın müvekkili şirket yetkililerine ait olmadığını, ciro silsilesindekiler ile müvekkili şirketin bir ticari alışverişinin ve bağlantısının olmadığının ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi sonucunda anlaşılacağını,davalının iyi niyetli hamil olmadığını, dava konusu çek dışında olmak üzere davalı şirketin elinde aynı hırsızlık olayında çalınan ve icra takibine konu edilen başkaca iki çek daha mevcut olduğunu ve işbu çeklerin iptali için … 5. Asliye Ticaret Mahkemesi dosyasında davanın devam ettiğini, tüm bu nedenlerden dolayı fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla öncelikle ihtiyati tedbir taleplerinin kabulünü, dava konusu edilen ve istirdatı talep edilen 2 adet çekin takibe konu edildiği … 23. İcra müdürlüğü … sayılı dosyasında takibin müvekkili şirket yönünden durdurulması için ihtiyati tedbir kararı verilmesini, davalarının kabulü ile dava konusu çekin müvekkili şirkete istirdatını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davacı Vekili Davasında :
Dava dilekçesini tekrar ederek davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Vekili Davaya Cevabında :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili firmanın yapmış olduğu faktoring işleri gereği müşterisi davalılardan … Makine metal- … ile faktoring sözleşmesi akdettiğini, genel kredi sözleşmesi kapsamında fatura ile tevsik edilmiş mal ve hizmetten kaynaklı alacağı temlik aldığını, müvekkilinin müşterisinin kredi talebine karşılık elinde alacaklı olduğunu gösteren faturayı ibraz etmesiyle talep ettiği krediyi kullandırdığını, işbu davaya konu 18.800,00 TL tutarlı çekin … Makine -… tarafından cirolanmak marifetiyle müvekkile verildiğini, dolayısıyla müvekkili firma bile bile davacı aleyhine hareket etmediğini çeki iyineytle iktisap ettiğini davaya konu çekin çalıntı oludğunu bilmesi ya da bilebilcek duruma olmasının müvekkilinden beklenemeyeceğini, söz konusu çekin ibraz tarihinde muhatap bankaya ibraz edildiğini ve karşılıksız çıktığını, bu sebeple müvekkili firmanın alacağın tahsili için … 23. İcra müdürlüğü … sayılı icra dosyasından borçlular hakkında icra takibi başlattığını, takibin başlatılması üzerine çekin davacının elinden rızası dışında çıktığı hususunun işbu davanın açılmasından sonra öğrenildiğini, bunun üzerine icra dosyasına sunulan talep uyarınca davacı şirketin borçlu kaydının silindiğini, tüm bu nedenlerden dolayı … 23. İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasına taraflarınca sunulan beyan ve talep doğrultusunda davacının borçlu kaydının silinmesi hususu ile davanın reddini, müvekkili aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava konusu çek aslı, çekin takip konusu yapıldığı … 23. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosya, Mahkememiz 2015/730 esas sayılı dosyası celp edilmiş, … Cumhuriyet Başsavcılığı…soruşturma sayılı soruşturma sureti ve … 5. ATM’nin …sayılı zayi nedeniyle çek iptaline ilişkin dosyası dosya sureti Uyap sistemi üzerinden mahkememize gönderilmiş, davalı … A.Ş’nin dayandığı faktoring sözleşmesi, Mahkememiz 2015/730 esas sayılı dosyası içerisindeki faturalar incelenmiş, çekteki davacı imzasının şirket yetkililerine ait olup olmadığı hususunda bilirkişi vasıtasıyla inceleme yaptırılarak rapor alınmış ve tüm deliller toplanmıştır.
Davacı tarafından dava konusu çekin de aralarında bulunduğu 49 adet çekin zayi nedeniyle iptali amacıyla … 5. ATM’nin 2014/559 E. (… 8. ATM’nin 2014/150 E. sayılı dosyası) sayılı dosyasında dava açılmış ve ödemeden men yasağı kararı alınmıştır. Çeki ciro yoluyla iktisap eden davalı … A.Ş’nin dava konusu 31.12.2014 keşide tarihi 18.800,00 TL bedelli … Bank A.Ş … şubesine ait çekin 31.12.2014 tarihinde ibraz edildiği ve banka tarafından … 8. ATM’nin … E.sayılı dosyasında 12/05/2014 tarihli ödeme yasağı kararının bulunması nedeniyle çek hakkında herhangi bir işlem yapılamayarak iade edildiği şeklinde şerhin düşüldüğü ve davalı … A.Ş tarafından 31.12.2014 keşide tarihi 18.800,00 TL bedelli çeki tahsil amacıyla … 23. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasında takibe konulduğu ve borçluların çeklerin keşidecileri ile diğer cirantaları olduğu ve dolayısıyla davacının da borçlu olarak gösterildiği, davacı tarafından dava konusu 18.800,00 TL bedelli olan çekteki imzaya itiraz edilerek … 11. İcra Hukuk Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyasında dava açıldığı ve yargılama sırasında takip alacaklısı olan davalı … AŞ’nin imza itirazını kabul etmesi nedeniyle mahkemece 2015/1439 K. sayılı ilamla davanın kabul nedeniyle kabulü yönünde hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır.Yargılama sırasında da davalı … AŞ tarafından davacının icra dosyasından borçlu kaydı silinmesi sebebiyle konusu kalmayan işbu davada karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi talep edilmekle davacının imza itirazının kabul edildiği anlaşılmıştır.
Dava konusu olan 31.12.2014 keşide tarihi 18.800,00 TL bedelli … Bank A.Ş … şubesine ait çekin keşidecisinin dava dışı … LTD.ŞTİ olduğu, lehtarının davacı ve sırasıyla cirantalarının davacı, dava dışı …, …, …, …. Şti, … Makina – … ve davalı … A.Ş olduğu görülmektedir.
Davacı çekin lehtar ve ilk ciranta görüldüğünü, ancak ciro üzerindeki imzanın davacı şirket yetkilisine ait olmadığını, başka bir deyişle, çekin davacı tarafından ciro edilmediğini, dolayısıyla ciro silsilesinin koptuğunu, daha sonraki ciranta olarak görülenlerin ve davalı … AŞ’nin haklı hamil olmadığını, meşru ve haklı hamilin çekin lehtarı olan davacı olduğunu ileri sürerek bu çeklerin istirdadını istemektedir.
Davalı … A.Ş ise, çekin meşru ve haklı hamil olduğunu, davacı ile aralarında herhangi bir ticari ilişki olmadığını, bu çekleri kendisinden önceki ciranta olan … – … ile aralarındaki faktoring sözleşmesi kapsamında ciro yoluyla iktisap edildiğini zira … -…’in daha önceki ciranta …. Ltd. Şti’den olan faturaya dayalı alacağını temlik alındığını, temlik işleminin faktoring yasasına uygun olduğunu, çeklerdeki ciro imzasının davacının eli ürünü olup olmadığının kendileri tarafından bilinemeyeceğini, bu husus öğrenildikten sonra icra dosyasından davacının borçlu kaydının silindiğini, çeki iktisapta kötü niyetli ve ağır kusurlu olmadıklarını aksinin davacı tarafından kanıtlanması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkememizce dava konusu çekteki ilk ciro imzasının davacı şirket temsilcisinin eli ürünü olmadığı … 11. İcra Hukuk Mahkemesinin 2015/1207 E. – 1439 K.sayılı ilam içeriği ve davalı … AŞ’in beyanı ve mahkememizce aldırılan bilirkişi raporu ile sabit görülmüştür.
Dava 6102 sayılı TTK. 818/s maddesi yollamasıyla TTK 763. maddesi kapsamında açılan çek istirdadı davasıdır.
Davaya konu çekin kıymetli evrak niteliğinde bulunduğu ve TTK hükümleri çerçevesinde kıymetli evrakın, nama, emre ve hamile yazılı olarak düzenlenebileceği bilinmektedir.
Dava konusu çek emre kaydıyla birlikte davacı şirket adına düzenlenmiş olup, belirli bir kişi lehine tanzim edildiğinden TTK 785/2 maddesi gereğince, hamiline yazılı çek olduğu kabul edilmiştir.
TTK 792.maddesinde, “Çek herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilen bir çek olsun bir çek söz konusu olup da hamil, hakkını 790.maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır kusurlu olduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür. ” şeklinde düzenleme yapılmış olup, bu kapsamda davacının çekin hamili olan … A.Ş’nin bu çeki kötü niyetli iktisap ettiği veya iktisabında ağır kusurlu olduğunu kanıtlaması gerektiği ancak bu durumda davalının çeki iade ile yükümlü olacağı kabul edilmelidir.
Çek kambiyo senedi niteliğinde olup, kambiyo senetlerinde imzaların istiklali ilkesinin geçerli olduğu, nitekim, TTK 677.maddesinin “imza edenlerin sorumluluğu” ve “geçerli olmayan imzaların bulunması” başlığını taşıdığı, anılan maddede, ” Bir poliçe, poliçeyle borçlanmaya ehil olmayan kimselerin imzasını, sahte imzaları, hayali kişilerin imzalarını veya imzalayan ya da adlarına imzalanmış olan kişileri herhangi bir sebeple bağlamayan imzaları içerirse, diğer imzaların geçerliliği bundan etkilenmez ” bu hükmün TTK 818/c maddesi yollamasıyla çeklere de uygulanacağı açıktır. Bu kapsamda çeki ciro eden davacı şirketin imzasının davacı şirket temsilcisine ait olmaması, diğer imzaların sıhhatine etki etmeyecektir.
TTK 818/c maddesi yollamasıyla TTK 677.maddesi uyarınca, imzaların istiklali kapsamında davacının ilk ciranta imzasının davacı şirkete ait olmaması hususunun bu davada çeklerin hamili konumunda olan davalı … A.Ş’ye karşı ileri sürülemeyeceği sonucuna varılmıştır. TTK 792. maddesi ve TTK 687. maddeleri gereğince, davacı tarafından çeklerin hamili olan davalı … A.Ş’nin çekleri ciro yoluyla iktisap ederken bile bile davacının zararına hareket etmiş olduğunun başka bir deyişle, kötü niyetli ve ağır kusurlu olduğunun kanıtlanması gerekmektedir.
Dava konusu çeklerin davalı … A.Ş tarafında ciro yoluyla iktisap edildiği ve 6361 sayılı yasanın 9/2.maddesi kapsamında faktoring şirketinin kambiyo senetlerine dayalı olsa bile, bir mal veya hizmet satışından doğmuş veya doğacak fatura ve benzeri belgelerle tevsik edilemeyen alacakları (çek, senet veya poliçe) satın alamayacak veya tahsilini üstlenemeyeceği anlaşılmaktadır.
Mahkememiz 2015/730 esas sayılı dosyasının incelenmesinde dava taraflarının aynı olduğu anlaşılmıştır.2015/730 esas sayılı dosyada aldırılan bilirkişi raporunda davalı … A.Ş ile davalı Akın Makina – … arasında faktoring sözleşmenin bulunduğu, sözleşmenin 16/04/2013 tarihli olduğu ve bu sözleşmeye istinaden müşterisi Akın Makina-…’e 2.000.000,00 TL kredi tahsis edildiği ve anılan sözleşme kapsamında … Makina – … tarafından tanzim olunan 08.05.2011 ve 14.05.2014 tarihli alacak bildirim formu ekinde … Ltd. Şti’ye kesilmiş 12/03/2014 tarihli 64.740,70 TL tutarlı faturanın 26.500,00 TL miktarı ve 30.04.2014 tarihli 85.320,00 TL bedelli faturaların 08.05.2014 tarihinde 26.500,00 TL’si ve 14.05.2014 tarihinde 67.000,00 TL’lik kısımlarının müşterisi ve bir önceki ciranta … Makina -… tarafından temlik edilmiş olduğu ve temlik edilen faturalar kapsamında temlik alınan alacak karşılığında Akın Makina – …’e hesabına 18.850,00 TL ve 14.05.2014 tarihinde 51.000,00 TL’lik ödemede bulunulduğu anlaşılmıştır.
Davamıza konu çekin de faktoring sözleşmesi ve faturalarla tevsik edildiği değerlendirilmiş, fatura miktarları nazara alınarak davalı faktoring şirketinin faktoring yasasına uygun olarak çeki iktisap ettiği ve hamili olduğu kanaatine varılmış ve bu hususta yeniden rapor aldırılmasına gerek görülmemiştir.
Davacı tarafından, davalı faktoring şirketinin çeki iktisapta kötü niyetli olduğu veya bile bile davalı zararına hareket ettiği kanıtlanamadığı kabul edilmiştir. Ayrıca TTK’nın 792. maddesi uyarınca, çekin bile bile davacı zararına hareket etmek suretiyle kötü niyetli olarak iktisap edildiğinin kanıtlanmasının zorunlu olduğu buradaki ağır kusurun ve bile bile davacı zararına hareket etmenin, esasında kasta yakın bir kusur olarak değerlendirilmesi gerektiği, çekin iktisabında gereken dikkat ve özenin gösterilmemesi tespitinin, huzurdaki davada ve kanunun açık hükmü karşısında uygulanabilir olmadığı ve TTK 792. maddesi anlamında ağır kusur ve kötü niyet olduğunun kabul edilemeyeceği sonucuna varılmıştır.
Dosyadaki tüm delillerin değerlendirilmesi sonucu davacının ciro imzasının sahteliğinin diğer cirantaların imzalarının geçerliliğini etkilemeyeceği, davalı faktoring şirketinin iyi niyetli hamil olup, çeki kötüniyetli iktisap ettiği veya iktisabın da ağır kusurlu olduğunun kanıtlanamadığı, zira davalı faktoring şirketinin çeki ciro yoluyla iktisabının 6361 sayılı yasanın 9/2 maddesine uygun bulunduğu, ayrıca yine 6361 sayılı yasanın 9/3.maddesinde de, TTK 687.maddesine paralel bir düzenleme yapıldığı ve faktoring şirketinin kambiyo senedini iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket edildiğinin kanıtlanması gerektiğine işaret edildiği, salt davacını ciro imzasının sahte olmasının çekin hamili … A.Ş’nin kötü niyetli olduğunun kabulü için yeterli bulunmadığı, kendisinden önceki ciranta ile aralarında faktoring sözleşmesi bulunduğu gibi bir önceki cirantadan faktoring sözleşmesinin tarafı olan müşterisinin alacağını temlik aldığı, temlik işleminin yasaya uygun bulunduğu ve çekin fatura ile tevsik edildiği anlaşılmakla, davacının çek istirdadı talebinin yerinde olmadığı kabul edilmiş ve davanın reddine ilişkin aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM; Yukarıda açıklanan gerekçeye göre;
Davanın REDDİNE;
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 44,40 TL maktu karar harcının peşin yatırılan 321,06 TL harçtan mahsubu ile bakiye 276,66 TL harcın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacıya iadesine,
Davalı vekili lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca 2.725,00 TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Taraflarca yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde bakiye kısmının taraflara iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haflatık süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF YOLU açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 15/01/2019

Katip
(e-imza)

Hakim
(e-imza)

Harç/Masraf Dökümü
Peşin Harç :321,06 TL
Karar Harcı : 44,40 TL
Bakiye Harç : 276,66 TL

Davacı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 1.099,70 TL

Davalı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 0,00 TL

Yargılama Gideri Detayları
Posta Giderleri : 193,30TL
Bilirkişi Ücreti: 600,00 TL