Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/627 E. 2018/1125 K. 15.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/627
KARAR NO : 2018/1125

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 25/09/2006
KARAR TARİHİ : 15/11/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA /
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; …’in halefi olan … Tic A.Ş. ile davalı … Tic A.Ş. arasında 16.11.1998 tarihinde bir istisna akdi yapıldığını, düzenlenen sözleşmeye göre davalının … Köyü Ekincik mevkiinde 165 parselde 56 yataklı, 180 parselde 68 yataklı, 182 parselde 76 yataklı ve 175 parselde 98 yataklı turistik tesislerin anahtar teslim olarak yapmayı taahhüt ettiğini, bunlardan sadece 175 parseldeki tesisi çevre düzenlemesi de dahil yaparak teslim ettiğini, ayrıca davalının kendi tesisleri için kurulacağı arıtma tesisinden davacının tesislerinin de yararlanacağının hüküm altına alınmasına rağmen davalının kendi tesislerini bitirememesi nedeniyle müvekkilinin şu anda yararlanabileceği bir arıtma tesisi bulunmadığını, inşaatın süresinde bitirilmediği gibi eksik ve ayıplı olarak yapıldığını, inşaatların 2000 yılında bitirilmesi gerekirken halen yapılmamış işler olması nedeniyle bitirilemeyeceğinin anlaşıldığını, sözleşmenin 13. md göre gecikme tazminatı karşılığı davalının kendilerine her biri 125.000 TL tutarında 4 adet toplam 500.000 TL’lik senet verdiğini ve senetlerden birinin 175 nolu parsel teslim edilince davalıya iade edildiğini, gecikme tazminatının şimdilik hesaplanmasının mümkün olmadığını ve atiye bıraktıklarını, davalının yapılan tespitler sonucunda tamamlamadığı 3 adet parsel ile bunların çevre düzenlemesi ve arıtma tesislerinin maliyetinin toplam 1.786.200 TL ödemesi gerektiğini belirterek fazlaya ilişkin istemleri saklı tutulmak koşuluyla bu paranın zararın belirlendiği günden itibaren ticari faiz ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
ISLAH /
Davacı vekili 21.10.2008 tarihli dilekçesiyle, dava konusu 165 parseldeki yapının tamamlanması için 270.000,00 TL, 180 parseldeki yapının tamamlanması için 258.500,00 TL, 182 parseldeki yapının tamamlanması için 256.900,00 TL, çevre düzenleme bedeli olarak 889.800,00 TL, arıtma tesisi maliyeti için 111.000,00 TL olmak üzere toplam 1.786.200,00 TL’nin talep edildiğini, bu taleplerinin sırasıyla 274.063,90 TL, 359.109,40 TL, 323.429,50 TL olarak arttırıldığını, arttırılan toplam miktarın 171.202,80 TL olduğunu, çevre düzenlemesi gideri olarak istenen 889.800,00 TL ve arıtma tesisi maliyet için istenen 111.000,00 TL’lik talebin değiştirilmediğini, miktar yönünden aynı talepte bulunduklarını, sadece çevre düzenleme gideri olarak ifadesinin çevre düzenleme, ihata duvarı ve dolgu gideri olarak düzeltildiğini, buna göre 1.786.200,00 TL olan dava değerinin 171.202,80 TL arttırılması sonucu 1.957.402,80 TL’ye yükseltildiğini belirterek, bu miktarın davalıdan tahsilini talep ettiği anlaşılmıştır.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle B.K. 126/4 md gereğince 5 yıllık zamanaşımının dolduğunu belirterek bu açıdan davanın reddini talep etmiştir. Sözleşmenin vefat eden müteahhit …’un kişisel nitelikleri göz önüne alınarak aile şirketi olan müvekkil ile davacı arasında yapıldığını, …’un vefat etmesi sonucunda 33 yaşında kızı kaldığını ve işlerle herhangi bir ilgisinin kalmadığını, diğer ortakların da murisin karısı ve karısının kardeşleri olup işlerle ilgisinin olmadığını, zaten davacının da müvekkili şirkette inşaatı tamamlayacak nitelikte birinin olmadığını bildiğini, BK 371. md göre müteahhidin kişisel durumuna göre yapılan sözleşmenin münfesih sayılması gerektiğini belirtmiştir. Yine cevabında yanlar arasında sözleşmeden sonra ek protokol düzenlendiğini, 25.02.1991 tarihli bu sözleşmeye göre müteahhidin 4 bağımsız otel inşaatını kaba inşaat olarak yapacağının, otellerin dekorasyon projelerinin hazırlanması imalatı ve tatbikinin tamamen davacıya ait olacağının hüküm altına alındığını, bu nedenle davacının yaptığı tespitlerin bir hükmü olmadığını, yapılan tespite göre de kaba inşaatların bittiğini, çevre düzenleme bedelinin talep edilemeyeceğini, çünkü ek protokol ile çevre düzenlemesi için emsal belirlendiğini ve çevre düzenlemesinin müteahhit-davalının kendisi için yaptığı otellerin çevre düzenlemesi ile aynı olması konusunda mutabık kalındığını, başka bir emsal olamayacağını, sözleşme incelendiğinde müvekkilin davacılarının nam ve hesabına herhangi bir tesis yapmayı taahhüt etmediğinin görüleceğini, aksine kendi gayrimenkul üzerinde mülkiyeti kendisine ait olmak üzere teferruat niteliğinde bir arıtma tesisi kurmayı ve bu tesisin bedeli mukabilinde ve kullanım miktarını kendisi belirlemek üzere davacıya kullandırmayı taahhüt ettiğini, sözleşmede davacıların parsel numaralı belirtilen taşınmazları 200.000.000 TL tutarında müteahhide satmayı taahhüt ettiklerini ve bu paranın ödenmesi üzerine taşınmazları satarak devrettiklerini, ancak iş bedeli olarak sözleşmenin 5. md belirtilen 200.000.000 TL’nin davacı tarafça kendilerine ödenmediğini ve davalının tamamen haksız olduğunu belirterek reddini savunmuştur.
DELİLLER VE GEREKÇE /
Mahkememizce (… 12. ATM’nin 2006/558 E. 2009/237 K. sayılı 13.05.2009 tarihli kararıyla) davanın kısmen kabulü ile 1.268.804,35 TL’nin davalıdan tahsili yönünde karar verildiği, kararın temyizi üzerine Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 14.03.2011 tarihli ilamı ile bozulduğu, bozma kararına karşı karar düzeltme yoluna başvurulduğu ve aynı dairenin 18.06.2012 tarihli karar düzeltme sonucunda verdiği karar ile 14.03.2011 tarihli bozma ilamının ”…… davacının arıtma tesisine ilişkin isteminin tümüyle reddine….” bölümünün kaldırılarak kararın açıklanan nedenlerle bozulmasına denildiği, ticaret mahkemelerin tek hakimli hale getirilmesi üzerine dosyanın … 39. ATM’nin … E. sırasına kaydedildiği ve bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde 2013/268 K. sayılı 06.11.2013 tarihli kararla bu kez, davanın kısmen kabulü ile 687.097,97 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline şeklinde hüküm kurulduğu, bu kararın temyizi üzerine Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 07.05.2014 tarihli kararıyla ”……………… Mahkemece tarafların bozmaya karşı diyecekleri tespit edildikten sonra, usul ve yasaya uygun görülen Dairemizin bozma ilâmına uyulmuş, 13.11.2012 tarihli duruşmda eksiklerin giderilmesi ve değer farkı yönünden talimat yoluyla keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir. … Asliye Hukuk Mahkemesi’nce yapılan keşif sonrasında düzenlenen 01.03.2013 tarihli bilirkişi raporunda eksik inşaat bedelinin arıtma tesisi dahil 1.263.984,13 TL, güncellenmiş sözleşmedeki bedelin 251.107,73 TL olduğu bildirilmiştir. Söz konusu raporda arıtma tesisi değer farkının imalât bedeli kadar olduğu, diğer eksik işlerinde binaların metraj ve mahal listelerinin bulunmaması sebebiyle piyasa fiyatlarıyla değil 2006 yılı mimarlık ve mühendislik hizmet bedellerinin hesabında yapı yaklaşık birim maliyetleri hakkındaki tebliğe göre yapıldığı belirtilmiştir. Bu rapora, davalı vekili itiraz etmiş, 200.000.000 TL (eski) paranın ödenmesi ile ilgili 22.05.2013 tarihli duruşmada bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, mali müşavir bilirkişi 31.07.2013 tarihli raporunda bu paranın ödendiğine dair davalı ticari defterlerinde kayıt bulunmadığı ve bu paranın dava tarihi itibariyle güncelleştirilmiş değerinin 576.886,16 TL olduğunu mütalaa etmiştir. Mahkemece başkaca inceleme yaptırılmamış, bozmadan sonra alınan ilk bilirkişi raporundaki eksik işler bedelinden, güncellenmiş ödenmeyen bedel mahsup edilmek suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu’nun 04.02.1959 gün 1957/13 Esas 1959/5 Karar ve 09.05.1960 gün, 21/9 Esas-Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararlarına göre, Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyulduktan sonra, görevle ilgili yasal bir düzenleme yapılmadığı ve eldeki davada uygulama imkanı olan yeni bir İçtihadı Birleştirme Kararı çıkmadığı sürece bozmada belirtilen hususlar lehine olan taraf için usulü kazanılmış hak teşkil edeceğinden bozmada belirtilen hususların eksiksiz yerine getirilmesi gerekir. Somut olayda Dairemiz bozmasından sonra davada uygulanması mümkün yeni bir içtihadı birleştirme kararı çıkmadığı gibi, görevle ilgili yasal düzenleme de yapılmamıştır.
Her ne kadar bozmadan sonra alınan ilk raporu düzenleyen bilirkişi kuruluna 200.000.000 TL’nin (eski) güncellenmesi ile bir görev verilmemiş ise de, bu kurulun raporunda belirlediği güncellenmiş değer 251.107,53 TL ile mali müşavir bilirkişinin düzenlediği rapordaki 576.886,16 TL olan güncellenmiş değer arasında bir mislinden fazla fark olduğu gözetildiğinde hükme esas alınan rapordaki güncelllemenin isabeti konusunda tereddüt ortaya çıkmaktadır.
Bu durumda mahkemece öncelikle davacının 165, 180, 182 parselleri ile ilgili tasdikli proje ve ruhsatları ile mahal listeleri ilgili belediyeden getirtildikten ve varsa taraflara ibraz ettirildikden sonra, yeniden oluşturulacak konusunda uzman teknik bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif ve inceleme yapılıp söz konusu parsellerdeki tesislerin metrejlarıda ölçtürülüp dosya kapsamındaki diğer delillerden de istifade edilerek davacıya ait parseller üzerinde yapılan tesislerdeki eksiklerin 2006 yılı dava tarihindeki piyasa rayiçlerine göre bedeli ve davacıya ait tesislerin arıtma tesisinin bulunmaması sebebiyle dava tarihi itibariyle uğradığı değer kaybının gerekçeli ve denetime elverişli raporla tespit ettirilip, ödenmeyen 200.000.000 TL (eski) bedelin dava tarihindeki güncellenmiş karşılığının oluşan tereddüdü ortadan kaldırmak için yeniden seçilecek konusunda uzman bilirkişiye tespit ettirilerek değerlendirildikten sonra sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, bu husus üzerinde durulmadan eksik incelemeyle kısmen kabul kararı verilmesi doğru olmamış, bozulması uygun bulunmuştur………………” gerekçesiyle mahkememiz kararının bozularak gönderildiği anlaşılmış, bozma kararına uyularak yargılamaya devam edilmiştir.
Mahkememizce uyulan bozma kararı doğrultusunda, dava konusu 165, 180, 182 parsellerle ilgili tasdikli proje ve ruhsatların ve mahal listeleri Köyceğiz Belediyesinden celp edilmiş ve bozma kararında işaret edilen hususların yerine getirilmesi için Köyceğiz Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılarak, kök ve ek rapor alınmıştır. Ayrıca yine bozma ilamında belirtildiği üzere ödenmeyen 200,00 TL (eski 200.000.000 TL) dava tarihindeki güncellenmiş karşılığının tespiti ve bu konuda daha önceden alınmış olan iki ayrı rapor arasındaki çelişkinin giderilmesi bakımından uzman bilirkişiden hesap raporu alınmıştır.
… Asliye Hukuk Mahkemesine yazılan talimat sonucu, anılan mahkemece yapılan keşfen inceleme ile düzenlenen 28.07.2017 tarihli kök raporda özetle; dava konusu 165, 180 ve 182 parsellerde inşaat ile ilgili eksik imalatın dava tarihi olan 2006 yılı piyasa rayiç değerinin 1.100.093,13 TL (165 parselde yer alan A bloktaki inşaatın tamamlanma bedelinin 98.145,60 TL, aynı parsel B bloktaki inşaatın tamamlanma bedelinin 122.682,00 TL, aynı parsel C bloktaki inşaatın tamamlanma bedelinin de 46.268,64 TL, 180 parselde yer alan A blok inşaat bedelinin 106.119,93 TL, aynı parsel B bloktaki inşaat 115.210,67 TL, aynı parsel C bloktaki inşaatın tamamlanma bedelinin 128.648,91 TL, 182 parsel A bloktaki inşaatın tamamlanma bedelinin 86.098,23 TL, aynı parsel B bloktaki inşaatın tamamlanma bedelinin 115.934,49 TL, aynı parsel C bloktaki inşaatın tamamlanma bedelinin de 113.173,84 TL olup %18 KDV’siyle birlikte 1.100.093,13 TL) olarak tespit edildiği, çevre düzeni çevre duvarı ile ilgili eksik imalatın 2006 yılı rayiç değerinin 207.380,63 TL, atık su arıtma tesisiyle ilgili olarak tespit edilen bedelin de 82.600,00 TL olduğu açıklanmıştır.
Her ne kadar raporun sonuç kısmında 2006 yılı rayiç değerlerinin tespit edildiği ifade edilmiş ise de, rapor içeriğinden piyasa rayiç değerlerinin değil Bayındırlık ve İskan Bakanlığı tarafından yayımlanan 2006 Yılı Yapı Yaklaşık Birim Maliyetleri Hakkındaki Tebliğin dikkate alınarak hesaplama yapılması ve davalı vekilinin rapora karşı itirazlarının karşılanması ve buna göre yargıtay bozma ilamında işaret edilen rayiç değerlerin tespiti için yeniden yazılan talimat sonucu alınan 23.02.2018 tarihli ek raporda; gerekçeleri açıklanmak suretiyle kök raporda tespit edilen bedellerin piyasa rayiç değerleri olduğu, piyasada yapılan araştırma neticesinde bu sonuca varıldığı, bu doğrultuda 165, 180, 182 parsellerdeki eksik inşaat bedelinin dava tarihi olan 2006 yılı piyasa rayiçlerine göre toplam 1.100.093,13 TL olduğu, çevre düzeni, dolgu ve çevre duvarı ile ilgili eksik imalat bedelinin rayiç değerinin de 207.380,63 TL miktarında bulunduğu, davacıya ait tesislerin arıtma tesisinin bulunmaması nedeniyle dava tarihi itibariyle uğranılan değer kaybının arıtma tesisi olan ile olmayan işletmeler arasındaki değer farkı olup, bunun da arıtma tesisinin maliyeti miktarında bulunduğu ve bu bedelinde 82.600,00 TL olduğu açıklanmıştır.
Mahkememizce keşfen yapılan incelemeler sonucu düzenlenen ve yargıtay bozma kararında belirtilen eksiklikleri gideren birbirini tamamlayıcı nitelikte bulunan kök ve ek rapordaki teknik açıklamalara itibar edilmiştir.
Bunun dışında ödenmeyen 200,00 TL’nin bozmadan önce alınan raporlarda 251.107,53 TL ve 576.886,16 TL olarak tespit edilmesi karşısında iki değer arasında fahiş farkın bulunması nedeniyle aradaki farkın giderilmesi bakımından mahkememizce resen seçilen mali müşavir bilirkişiden yeniden rapor alınmış ve 25.06.2018 tarihli bu raporda; 200,00 TL’nin dava tarihindeki güncellenmiş değerinin 443.126,00 TL olduğu belirtilmiştir. Ancak bu rapordaki tespitin TÜFE, cumhuriyet altını, ABD doları ve asgari ücret olmak üzere dört kriterin baz alınarak düzenlendiği anlaşıldığından davalı vekilinin bu konudaki itirazları yerleşik yargıtay itirazları doğrultusunda yerinde görülmüş ve en az beş kriter kullanılmak suretiyle 200,00 TL’nin dava tarihindeki güncel değerlinin tespit edilmesi bakımından aynı bilirkişiden ek rapor alınmış ve 10.10.2018 tarihli ek raporda ise, kök raporda esas alınan dört kriterin yanında vadeli mevduat faizi kriterinin de eklenip beş kritere göre yapılan hesaplama ve alınan ortalamaya göre 200,00 TL’nin dava tarihi olan 25.09.2006 tarihi itibariyle güncellenmiş değerinin 528.850,35 TL olduğu açıklanmıştır. Mahkememizce 200,00 TL’nin dava tarihi itibariyle ulaştığı değerin güncellenmesi için beş ayrı kriter baz alınmak suretiyle yapılan hesaplamayı içeren 10.10.2018 tarihli ek rapordaki açıklamaya ve tespite itibar edilmiştir. Buna göre 200,00 TL’nin güncellenmiş değerinin 528.850,35 TL olduğu kabul edilmiştir. Bu tespitlerden sonra, yargıtay bozma kararında belirtildiği şekilde, davacının, 165, 180 ve 182 nolu parsellerdeki eksik inşaat bedeli olan 1.100.093,13 TL, çevre düzeni, dolgu ve çevre duvarı inşaat bedeli 207.380,63 TL ve atık su arıtma tesisi değer kaybı olarak tespit edilen 82.600,00 TL olmak üzere toplam 1.390.073,76 TL miktarında davalıdan alacaklı olduğu, ancak ödenmeyen 200,00 TL’nin dava tarihindeki güncel değeri olan 528.850,35 TL’nin davacı alacağından tenzili ile davacının bakiye alacağının 861.223,41 TL miktarında bulunduğu sonucuna varılmış ve davanın kısmen kabulü yönünde aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
861.223,41 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlardaki avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Fazla istemin REDDİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 58.830,17 TL nispi karar harcından, 24.112,70 TL peşin harç ile 2.312,00 TL ıslah harcı toplamı 26.424,70 TL harcın mahsubu ile noksan kalan 32.405,47 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 48.398,94 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince red edilen miktar üzerinden hesaplanan 56.835,37 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan toplam 11.291,60 TL yargılama giderinden davanın kabul red miktar ve oranı göz önüne alınarak hesaplanan 4.968,10 TL yargılama gideri ile 24.112,70 TL peşin harç, 12,20 TL başvuru harcı, 2.312,00 TL ıslah harcı toplamı 31.405,00 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan toplam 834,80 TL yargılama giderinden davanın kabul red miktar ve oranı göz önüne alınarak hesaplanan 467,50 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
Taraflarca yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde Yagıtay yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı.15/11/2018

BAŞKAN …
¸e-imzalıdır

ÜYE …
¸e-imzalıdır

ÜYE …
¸e-imzalıdır

KATİP …
¸e-imzalıdır

Harç / Masraf Dökümü
Peşin Harç : 24.112,70 TL
Islah Harcı : 2.312,00 TL
Karar Harcı : 58.830,17 TL
Noksan Harç : 32.405,47 TL