Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/597 E. 2020/560 K. 08.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/597
KARAR NO : 2020/560

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/06/2015
KARAR TARİHİ : 08/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA/ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … 9. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile borçlu hakkında ilamsız takip yapıldığını, ancak dosya borçlusunun takibe itirazda bulunduğunu, yapılan itirazın yerinde olmadığını, 5411 Sayılı Bankacılık Kanunu 141. Maddesinde “Bu kanundan kaynaklanan fon alacaklarına ilişkin dava ve takiplerde zamanaşımı süresi yirmi yıldır.” denildiği, ayrıca Yüksek Yargıtayın kararlarında fon alacaklarına ilişkin dava ve takiplerde zamanaşımı süresinin 20 yıl olduğunun açıkça belirtildiği, icra takibine konu edilen alacağın da “fon alacağı” olduğundan iş bu alacakta zamanaşımı süresinin 20 yıl olduğunu, bunun yanında 6098 Sayılı Borçlar Kanunun 189. Maddesi ( 818 Sayılı Borçlar Kanunu Madde 168) uyarınca; alacağın devrinde devredenin kişiliğine özgü olanlar dışındaki öncelik hakları ve bağlı kaklar da devralana geçeceğinin hükme bağlandığını, … tarafından takibe konu alacak … A.Ş. şirketine devredilmiş olduğundan … A.Ş. ‘nin de fona tanınan haklardan faydalanabileceğinin açık olduğunu, Davalı …’ün müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak müvekkil şirkete borçlu olduğunu ve davalıların bunu bildiği halde takibe itiraz ettiğini, tüm bu nedenlerden dolayı her türlü yasal hakkının saklı kalması kaydı ile davalının … 9. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptalini, takibin takip talebindeki şartlarla devamını ve yapılan itirazın kötü niyetle yapılmasından dolayı davalının asıl alacağın % 20 ‘sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini, yargılama ücreti ve ücret-i vekaletin davalı yan üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA/ Davalının mahkememize hitaben cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
DELİLLER VE GEREKÇE/
…’ye devrolunan … A.Ş ile akdedilen genel kredi sözleşmesi, ek genel kredi sözleşmesi, …A.Ş ile … arasındaki kredi alacağı temlik sözleşmesi, alacağın …’ye devrine ilişkin temlik sözleşmesi, hesap kat ihtarı, kredi kullandırımına esas ekstreler ve icra dosyası ve dayanılan diğer deliller celp edilip incelenmiş, tüm dosya kapsamı ve banka kayıtları üzerinde uzman bilirkişiler vasıtasıyla inceleme yaptırılarak rapor alınmış ve tüm deliller toplanmıştır.
… 9. İcra Müdürlüğünün… E. sayılı dosyası incelendiğinde; davacı … A.Ş’nin davalı … ve dava dışı… Tic.Ltd.Şti. Ve …’ e karşı … A.Ş ile akdedilen genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan ve …’den temlik alınan 11.694,86 TL asıl ve 127.113,74 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 138.808,60 TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi yaptığı, davalının süresi içinde borca itiraz ettiği ve zamanaşımı definde bulunduğu ve davacının İİK 67. maddesinde belirtilen 1 yıllık hakdüşürücü süre içinde takibin devamını sağlamak amacıyla bu davayı açtığı anlaşılmaktadır.
Dava, …’ye devrolunan … A.Ş’nin kredi alacağının banka tarafından …’ye temlik edildiği ve bu alacağın …’den temlik alınması sonucu temlike konu kredi alacağının tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davalı tarafça icra takibine itirazında zamanaşımı defi de ileri sürülmüştür.
Takip ve dava konusu alacağın fona devredilen … A.Ş ile akdedilen sözleşmeden kaynaklandığı, 26/12/2003 tarihinde yürürlüğe giren 5020 sayılı yasa ile 4389 sayılı yasaya eklenen ek 3 maddesi uyarınca ayrıca 5411 sayılı yasanın 141. Md gereğince fon alacağının 20 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu anlaşıldığından ve zamanaşımı alacağın muaccel olduğu ( 14.09.1998 tarihi) tarihten itibaren başlayacağı ve kat ihtarı tarihi itibari ile söz konusu maddenin yürürlüğe girdiği 26.12.2003 tarihinde henüz on yılını doldurmamış tüm Fon alacaklarına ilişkin zamanaşımı süresi yirmi yıla uzadığından davalının zamanaşımı itirazı yerinde görülmemiştir.(Benzer yönde Yargıtay 19.Hukuk Dairesi 2017/5273 esas, 2019/2644 karar nolu 17.04.2019 tarihli kararı)
Dosyada mevcut bulunan ve uzman bilirkişi … tarafından düzenlenen 21/08/2017 tarihli raporda özetle; yapılan inceleme ve hesaplamalar sonucunda; dava dışı kredi asıl borçlusu … Ltd. Şti. firmasının temlik eden bankadan kullanmış olduğu kredilerden dolayı davalı …’ün temlik eden banka ile birleşen … AŞ ile aralarında akdedilen toplamda 6.500,00TL tutarındaki genel kredi sözleşmesini müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzalarının bulunması nedeniyle temlik eden bankaya kefil sıfatıyfa borçlu bulunduğu, temlik eden bankanın 28.06.2013 takip tarihi itibarıyla; davalıdan takip tarihi itibariyle istenecek alacak tutarı kefalet limiti olan 6.500,00 TL asıl alacak ve değişen avans faizi oranlarından hesaplanan 38.455,09 TL akdi faizi olmak üzere toplam 44.955,09 TL olarak alacaklı olduğunun tespit edildiği, davacı şirketin icra takip talebinde talep etmiş olduğu alacak miktarı olan toplam 138.113,74 TL’nin tespitleri olan 44.955,09 TL’den fazla olan 93.158,65 TL’lik kısmı değerlendirmeye alınmamış olduğu, 28.06.2013 takip tarihi itibariyle tespit olunan kefalet limiti olan 6.500,00 TL asıl alacağın tamamı ödeninceye kadar, % 22 temerrüt faizinin (avans faizinin artan ve azalan oranlardaki 2 katının) uygulanabileceğinin tespit edildiği ve yapılan tahsilatlarında talep gibi BK 100. maddesi uyarınca öncelikle faiz ve masraflardan mahsubunun yapılması uygun mütalaa edildiği belirtilmiştir.
Aynı bilirkişi tarafından düzenlenen 28/06/2018 tarihli ek raporda özetle; taraf itirazlarının kök raporunda vardığı sonuçları değiştirecek yeni bir belge ve bilginin tespit edilememesi nedeni ile kök raporundaki hususların aynen devam etmesi gerektiği kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Farklı bir uzman bilirkişi … tarafından düzenlenen 12/04/2019 tarihli raporda özetle; yapılan inceleme ve hesaplamalar sonucunda; temlik eden banka ile birleşen … AŞ … Şubesi ile dava dışı kredi asıl borçlusu …Tic. Ltd. Şti.’nin müşteri sıfatıyla lehine davalı … ve dava dışı …’ün ise müşterek borçlu müteselsil kefiller sıfatı ile … Genel Kredi Sözleşmesi ve Ek Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığı (13/03/1997 sözleşme tarihli 5.000.000.000 TL tutarlı + bila 1.000.000.000 TL + 27/08/1997 sözleşme tarihli 500.000.000 TL = 6.500.000.000 TL), imzalanan sözleşme ve limit artırım sözleşmelerinde toplam 6.500.000.000,00 TL Eski TL’lik (Karşılığı 6.500,00 TL) sözleşmede müşterek ve borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzası bulunan davalı …’ün kefalet limitinin 6.500,00 TL olduğu, yapılan hesaplamalar sonucunda 26/10/2000 tarihi itibarıyla davacının davalıdan 3.919.59-570.88 TL= 3.348.71 TL faiz alacağının olduğunun hesaplandığı belirtilmiştir.
Aynı bilirkişi tarafından düzenlenen 10/06/2019 tarihli ek raporda özetle; davacının zaman aşımı ve kefalet itirazının değerlendirilmesi hukuki mesele olduğundan Mahkemenin taktirinde olduğu, minibüs satışı ile ilgili herhangi bir belge sunulmaması nedeniyle kök raporunda yapılacak bir değişikliğin olmadığını belirtmiştir.
Raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi için farklı bir uzman bilirkişi … tarafından düzenlenen 02/03/2020 tarihli raporda özetle; nihai takdir Mahkemeye ait olmak üzere; tarafların iddia ve savunmaları, dosyaya alınan bilirkişi raporlarındaki akdi ve temerrüt faiz yönünden farklılıklar ve bilirkişi raporlarına taraf beyanları, icra dosyası, ve tüm dosya kapsamı, sunulu belgeler üzerinde yapılan inceleme, tespit ve değerlendirmeler sonucunda; davacının davalı/müşterek borçlu müteselsil kefil …’ten … 9.İcra Müdürlüğünün … tarihli … Esas sayılı ilamsız icra takıp dosyasından: talep edilebilecek anapara alacağı bulunmadığı, işbu dosyadan talep edilebilecek alacağın kat tarihi ile takip tarihi arasında işlemiş faizlerden bakiye kalan 3.937,62 TL alacaklı olduğu tespit ve hesaplandığı, davacının asıl alacak ve işlemiş faiz ve feriler yönünden ise fazla taleplerin yerinde olmadığı, tarafların diğer taleplerinin Mahkeme takdirleri içinde kaldığı sonuç ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Mahkememizce dosya kapsamı ile uyumlu, gerekçeli ve denetime açık olduğu değerlendirilen 02/03/2020 tarihli bilirkişi raporundaki hesaba ve açıklamalara itibar edilmiştir.
Davalı icra takibine itirazında hiçbir yerde imzası olmadığını beyan etmiş ise de sözleşmede imzasının olduğu görülmüş ve imzaya itirazına da rastlanmamıştır.Ayrıca davalı 06.05.2019 tarihli bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde kefilliğinin geçerli olmadığını beyan etmiş ise de; genel kredi sözleşmesinin imzalandığı tarihte yürürlükte bulunan 818 Sayılı BK’nın 484. maddesine uygun olarak kefalet tesis edildiği (benzer yönde Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2014/15866 es., 2015/3694 kr. Sayılı, 17.03.2015 günlü ve de yine Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2014/8936 es., 2014/12112 kr. Sayılı, 01.07.2014 günlü kararları) ve de yukarıda izah edildiği üzere zamanaşımı defi yerinde olmadığı gibi, Türk Borçlar Kanununun Uygulama Şekli Hakkındaki 6101 Sayılı Kanunun 1. maddesinin son cümlesi ve 5/2. Maddeleri yollaması ile 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu 598/3. Maddesinde belirtilen sürenin de icra takip tarihi nazara alınarak sona ermediği anlaşılmakla davalının bu yöndeki itirazı da yerinde görülmemiştir.
Yapılan yargılamadan toplanan delillerden; … A.Ş. ile dava dışı asıl borçlu … Tic.Ltd.Şti. arasında imzalanan genel kredi sözleşmesi çerçevesinde dava dışı asıl borçlu şirkete kredi hesabı açılarak kullandırılmış olduğu ve davalının da sözleşmeleri müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzaladığı ve talep edilen miktarın kefalet limiti kapsamında olduğu ve 14.09.1998 tarihli … 23.Noterliği ihtarı ile hesabın kat edildiği ve de davalı kefile tebliğ edilemediği ve böylece temerrüdün davalı açısından takip tarihi olan 27.06.2013 tarihinde gerçekleştiği anlaşılmaktadır.Bu durumda takip tarihi itibari ile gerçek alacak miktarı yönünden banka uzmanı … tarafından düzenlenen 02.03.2020 tarihli raporda belirtilen hesaplama dikkate alınarak davacı bankanın davalı borçludan takip tarihi itibariyle ana para alacağının bulunmadığı ve talep edilebilecek alacağın kat tarihi ile takip tarihi arasında işlemiş faizden bakiye 3.937,62TL’ nin davacıdan talep edebileceği anlaşılmakla, davacının davasının kısmen kabulüne, davalının … 9. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın 3.937,62 TL bakiye işlemiş faiz için iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına, asıl alacak, işlemiş faiz ve feriler yönünden fazla istemin reddine ve de asıl alacak bulunmadığı hususu nazara alınarak davalı bakımından likit bir alacak sayılamayacağı değerlendirilmekle icra inkar tazminatı şartlarının oluşmadığından bu talebin reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM/ Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
Davacının davasının KISMEN KABULÜNE;
Tahsilde tekerrür olmamak üzere;
Davalının … 9. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın 3.937,62 TL bakiye işlemiş faiz için İPTALİNE,
Takibin bu miktar üzerinden DEVAMINA,
Asıl alacak, işlemiş faiz ve feriler yönünden fazla istemin REDDİNE,
İcra inkar tazminatı şartlarının oluşmadığı değerlendirilmekle REDDİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 268,98 TL nispi karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 3937,62 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan toplam 2.098,70 TL yargılama giderinden davanın kabul red miktar ve oranı göz önüne alınarak hesaplanan 59,83 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davacı tarafından yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF YOLU AÇIK olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.08/12/2020

Katip
(e-imza)

Hakim
(e-imza)

Harç / Masraf Dökümü
Peşin Harç : 00,00 TL
Karar Harcı : 268,98 TL
Noksan Harç : 268,98 TL

Davacı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 2.436,00 TL

Davalı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 00,00 TL

Yargılama gideri detayları
Bilirkişi Ücreti : 1.900,00 TL
Posta Giderleri : 198,00TL