Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/569 E. 2021/849 K. 02.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/569
KARAR NO : 2021/849

DAVA : Şirket Ortaklığından Çıkarılma
DAVA TARİHİ : 10/07/2008
KARAR TARİHİ : 02/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket, Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Esas davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle, … … sicil numarasında kayıtlı davacı şirketin 1997 yılı Mayıs ayında …’in hakim hisselerini satın ve devir alındığını ve şirketin Ltd şirketi olması ve iki hissedar bulunması icap ettiğinden davalının da inançlı ortak olarak gösterildiğini, şirketin 17/05/2004 tarihinde yapılan ortaklar kurulu toplantısı ile sermaye arttırımına gidilerek dava dışı …’in hakim ortak, …, …, …, …’in … ortak olarak hisse yapısının hazirun cetveline yansıtıldığını, daha sonra 19/07/2007 tarihinde yapılan ortaklar kurulunda davalının TTK’nun 551. maddesi gereğince şirket ortaklığından çıkarılmasının kararlaştırıldığını, davalının şirketi zarara uğrattığını ve davalı hakkında ceza davalarının da mevcut olduğunu neticeten TTK’nun 551.maddesi gereğince şirket ortaklığından çıkarılmasını masrafların üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Esas davada davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacı taleplerinin yerine olmadığını, müvekkilinin ortağı olduğu davacı şirkete ilişkin bilgilerin eksik ve hatalı olarak sunulduğunu, TTK’nun 551.maddesinde ileri sürülen koşulların davada uygulama olanağının bulunmadığını, … 5. ATM’nin … Esas sayılı dosyasında aynı hususun yargılama konusu olduğunu ve bu dosyanın bekletici mesele yapılmasını neticeten haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddi ile yargılama gideri ile ücreti vekaletin davacıya tahmiline karar verilmesini savunmuştur.
Birleştirilen … 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas … Karar sayılı dosyasında;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;1997 yılı Mayıs ayında …’in müvekkili şirketin hakim hisselerini satın ve devir aldığını, şirketin limited şirket olması ve iki hissedar olması gerektiğinden davalının inançlı ortak olarak gösterildiğini, daha sonra davalının kurucusu ve genel müdürü olduğu … AŞ unvanlı aracı kurumda yaşanan hukuka aykırı işlemler sebebi ile müvekkili şirketin ve …’in maddi zarara uğradığını belirterek davalının YTTK.640 mad. gereğince … Tic.Ltd.Şti ortaklığından çıkarılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; haksız ve kötü niyetli açılan davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Birleştirilen … 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin …Esas… Karar sayılı dosyasında;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Müvekkili …, davalı … Ltd. Şirketinin küçük ortağı olduğunu, müvekkili ile şirketin büyük ortağı …’ in lise arkadaşı olduğunu, davalı şirketin dışında başka iki şirkette daha ortak olduklarını, davalı … ve büyük ortağı …’in 2001-2003 döneminde müvekkilinin Yönetim kurulu Başkanlığını yapmış olduğu, …A.Ş. ‘de hesapları bulunduğunu, …, … nezdindeki şahsi hesaplarında ve davalı …’in hesaplarında usulsüz işlemler yapılarak zarara uğratıldığını, ancak zararının nasıl ve hangi işlemlerden oluştuğunu açıklamadan … başvurduğunu, … olan Müvekkili …’in yaptırdığı incelemeler neticesinde; …’in hesaplarında işlem yapması için … çalışanı …’ye yetki verdiği, … ile kişisel yakınlık ve iş ilişkisi kurduğu ve bir zarar varsa bile bunun temel sebebinin …’in … ile kurduğu iş ve yakın arkadaşlık ilişkisi olduğunun anlaşıldığını ve bu nedenle …’in haksız taleplerinin reddedildiğini, davalı Alternatif tarafından müvekkilinin ortaklıktan ihracı talebiyle açılmış olan iki dava olduğunu, … 6. ATM nin … Esas sayılı dosyası ile daha önce açılmış olan … 1. ATM nin … esas sayılı dosyası ile birleştirildiğini, davanın HMK 166.maddesi uyarınca … 1. ATM nin …Esas sayılı dosyasında görülmekte olan ortaklıktan ihraç davası ile birleştirilmesini, müvekkili …’in ayrılma akçesinin TTK nın 641. Maddesine uygun olarak tespit edilmesine, davalı …Tic. Ltd. Şirketinin kullanabilirlik bir özkaynak üzerinde tasarruf ettiği hususunun tespitine, müvekkilinin davalı …Tic. Ltd. Şirketinden çıkarılmasına, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalı yana yüklenmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkememizin 28.09.2017 tarihli duruşmasında birleşen davada rapor ve ek raporu tanzim eden bilirkişi heyetine tevdii ile takdir mahkemeye ait olmak üzere ve rapora karşı itirazlarda karşılanarak davalının duruşma tarihine en yakın olacak şekilde şirketteki payının gerçek payının hesaplanması konusunda ek rapor alınmasını teminen ara karar oluşturulmasına denildiği, 28.11.2017 tarihli ara karar ile de birleşen … 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında rapor düzenleyen bilirkişilere (bilirkişiler …, …ve …) dosyanın tevdii ile 28.09.2017 tarihli duruşma ara kararında belirtilen hususlarda ek rapor tanzim etmelerinin istenmesine karar verildiği ve bilirkişiler …, …ve …tarafından düzenlenen 11.02.2019 tarihli bilirkişi kurulu raporunda özetle, Hukuki değerlendirme olarak birleşen davada ve 29.05.2014 tarihli rapordaki görüşlerin aynen muhafaza edildiği, taraflar arasında köklü husumet bulunduğu, bu konuda takdirin Sayın Mahkemeye ait olduğu, davalı ile şirket ve diğer ortak/lar arasındaki ihtilafların bu derece fazla ve yoğun olması, uzun süredir devam ediyor nitelik taşıması ve artık sulhen çözümü imkanının kuvvetle muhtemel devre dışı kalmış olması bile başlı başına haklı sebep kabul edilmek gerekliği, bu nedenle davalının ortaklıktan çıkarılma payının yapılan ayrıntılı mali değerlendirme ve incelemeler neticesinde ve Sayın Mahkeme’nin kabulü halinde; davalı …’in; 31.12.2013 tarihli mali veriler çerçevesinde ortaklıktan çıkarılma payının 151.133,11 TL ve, 30.06.2014 tarihli mali veriler çerçevesinde ortaklıktan çıkarılma payının 176.738,59 TL olduğunu hesaplandığı, heyetimizce davacı şirket tarafından dava dosyasına sunulan 30.06.2014 tarihli kaydi değerlerin hesaplamalarda kabul gördüğü, Rayiç Değerler/Maliye Müzekkere ve Kayıtlı Değerler Üzerinden Karma Olarak Yapılabilen Davalının Ortaklıktan Çıkarılma Payı Hesabı Yukarıdaki değerleme ölçütleri esas alınarak; Kaydi Hesaplanan 176.378,59 TL, Rayiç Hesaplanan 611.372,62 TL, Toplam 788.111,21 TL, davalı …’in; kaydi olarak hesaplanan 176.738,59 TL Ortaklıktan çıkarılma payına 611.372,62 TL daha eklenmesi ile ortaklıktan çıkarılma tutarının 788.111,21 TL olacağı hesaplanmakla birlikte; yukarıda yapılan hesaplamalarda güncelleme tarihi olarak hesaplanan 31.12.2016 tarihi itibariyle avans faizi oranı 49,75 olduğu görüldüğünden, davalının ortaklıktan çıkarılma bedeli olarak hesaplanan 788.111,21 TL asıl alacağına 31.12.2016 tarihinden itibaren 49,75 ve değişen oranlarda kademeli olarak avans faizi yürütülebileceği yönünde görüş ve kanaat belirtildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizin 21.03.2019 tarihli duruşmasında esas davada davalı, birleşen 5. ATM’nin dosyasında davacı … vekilinin rapora itirazları yerinde görüldüğünden ayrıca davacı-karşı davalı şirket vekilinin de 21.03.2019 tarihli dilekçesindeki itirazları da değerlendirilmek suretiyle tüm hukuki niteleme ve takdir mahkemeye ait olmak üzere ayrılma akçesinin güncel değerinin hesaplanması bakımından dosyanın aynı bilirkişi heyetine tevdiine karar verildiği ve bilirkişiler …, … ve … tarafından düzenlenen 29.10.2019 tarihli bilirkişi kurulu ek raporunda özetle, Hukuki değerlendirme olarak birleşen davada ve 29.05.2014 tarihli rapordaki görüşlerin aynen muhafaza edildiği; taraflar arasında köklü husumet bulunduğu, bu konuda takdirin Mahkemeye ait olduğu, davalı ile şirket ve diğer ortak/lar arasındaki ihtilafların bu derece fazla ve yoğun olması, uzun süredir devam ediyor nitelik taşıması ve artık sulhen çözümü imkanının kuvvetle muhtemel devre dışı kalmış olması bile başlı başına haklı sebep kabul edilmek gerektiği, ek rapor aşamasında verilen görev çerçevesinde; davalının ortaklıktan çıkarılma payının yapılan ayrıntılı mali değerlendirme ve incelemeler neticesinde ve mahkemenin kabulü halinde; davalı …’in rayiç değerler üzerinden 31.12.2016 tarihine göre % 0,08 pay üzerinden ortaklıktan çıkarılma payı 980.305,66 TL olarak hesaplandığı, 3095 sayılı Yasanın 4489 sayılı Yasa ile değişik 2/2 maddesinde ticari işlemde temerrüt faizinin ‘avans’ oranında hesaplanacağı belirtilmiş bulunduğunu, yapılan hesaplamalarda güncelleme tarihi olarak hesaplanan 31.12.2016 tarihi itibariyle avans faizi oranı %9,75 olduğu görüldüğünden, davalının ortaklıktan çıkarılma bedeli olarak hesaplanan 980.305,66 TL asıl alacağına 31.12.2016 tarihinden itibaren %9,75 ve değişen oranlarda kademeli olarak avans faizi yürütülebileceği, faizin infaz aşamasında hesaplanması gerektiği yönünde görüş ve kanaat belirtildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizin 15.12.2019 tarihli duruşmasında dosyada mevcut bulunan kök ve iki ayrı ek raporun esas ve birleşen davalardaki iddia ve savunmaları karşılamadığı, hüküm kurmaya yeterli olmadığı anlaşıldığından esas davada davacı şirketin davalı …’e karşı açtığı eski TTK. 551. maddesine dayalı ortaklıktan çıkarma davası olduğu, birleşen … 6. ATM dosyasında yine davacı şirketin yine aynı davalıya karşı TTK. 640/3. Maddesine dayalı olarak açtığı şirket ortaklığından çıkarılmasına ilişkin dava olduğu, Birleşen İstanbul 5. ATM’nin dosyasının ise şirketin ortağı ve esas davada davalı olan … tarafından şirkete karşı açılan ortaklıktan çıkma istemine ilişkin ayrıca ayrılma akçesinin tahsiline ilişkin bir dava olduğu, tüm hukuki niteleme ve takdir mahkemeye ait olmak üzere limited şirket ortaklığından çıkma veya çıkarılmaya ilişkin tüm hükümlerin somut olaya uygulanmak suretiyle zararın oluşup oluşmadığı, bunun dışında TTK. hükümlerine göre ortak olan …’e ayrılma akçesinin gerçek değerinin hesaplanması bakımından mahkememizce resen seçilecek 3 kişilik bilirkişi heyeti vasıtasıyla inceleme yapılarak rapor alınmasına karar verildiği ve bilirkişiler…, … ve … tarafından sunulan 21.05.2021 tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle, somut olayda, yoğun dosya kapsamı bir bütün olarak incelendiğinde her ne kadar taraflar arasındaki klasik menfaat ihtilafını aşan çok uzun süredir devam eden köklü husumet bulunduğu, bu durumun şirket ilişkisinin devamını çekilmez hale getirdiği, bu durumun davalının çıkarılmasını isteyen ortağa yüklenebilecek bir sebepten kaynaklanmadığı, birleşen dava yönünden asıl davada davalı ortağın da haklı sebeple çıkma talebinin bulunması karşısında haklı sebebin gerçekleştiği, TTK hükümlerine göre ortak olan …’e ilişkin ayrılma akçesinin gerçek değerinin hesaplanması amacıyla dosya kapsamında yapılan ayrıntılı değerlendirme neticesinde davalının 31.12.2016 tarihine göre, rayiç değerler üzerinden yapılan hesaplamada davacı şirkette sahip olduğu %0,08 pay üzerinden ortaklıktan ayrılma akçesinin gerçek değerinin 902.194,19 TL olduğu, ancak davacı vekilinin 16.12.2020 tarihli beyan dilekçesinde ifade edildiği üzere, davalıya alt hacizli hisselerin açık artırması sonucunda dava dişi … tarafından davalıya ait tüm hisselerin iktisap edilmesi, icra ihalesi sonucunda hisseleri iktisap eden …’in pay sahipliğinin … Ticaret Sicili Müdürlüğü’nde 30 Ekim 2020 tarihinde tescil ile 4 Kasım 2020 tarih ve 10195 sayılı Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nin 6. sayfasında ilan edilmiş olması karşısında asıl ve birleşen davaların birinin davalısı dider birlesen davanın davacısı …’in ortaklık sıfatı sona erdiğinden asıl ve birleşen davaların da konusuz kaldığı, hüküm kurmaya yer olmadığına karar verilmesi noktasında takdirin mahkemeye ait olduğu yönünde görüş ve kanaat belirtildiği anlaşılmıştır.
Tüm Dosya Kapsamı Birlikte Değerlendirildiğinde
Dava, asıl dosya yönünden davacı şirketin davalı …’e karşı açtığı 6762 sayılı TTK. 551. maddesine dayalı ortaklıktan çıkarma istemine, birleştirilen … 6. ATM dosyasında yine davacı şirketin aynı davalıya karşı bu kez TTK. 640/3. maddesine dayalı şirket ortaklığından çıkarılması istemine, birleştirilen … 5. ATM’nin dosyasının ise şirketin ortağı ve esas davada davalı olan … tarafından şirkete karşı açılan ortaklıktan çıkma ve ayrılma akçesinin tahsili istemine ilişkin ikame edilmiş olup yargılama sırasında davalı/ birleştirilen dosya davacısı ortağa ait payların cebri icra yoluyla satıldığı ve davalı/ birleştirilen dosya davacısının ortaklık sıfatının sona erdiği ,ortaklıktan çıkarılma istemli asıl ve birleştirilen davanın konusuz kaldığı, ortaklıktan çıkma istemli birleştirilen davada ise davacının davayı takip ve sonuçlandırmakta aktif dava ehliyetinin kalmadığı anlaşılmakla, asıl ve birleştirilen … 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, birleştirilen … 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin …Esas sayılı dosyası yönünden davacının davasının aktif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Asıl dosya yönünden;
Dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
Peşin harcın mahsubu ile bakiye 30,10 TL’nin (maktu harç) davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
Bu dava nedeniyle yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Asıl dosyada davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 5.100,00 TL’nin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
2-Birleştirilen … 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin …Esas sayılı dosyası yönünden;
Dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
Peşin harcın mahsubu ile bakiye 38,15 TL’nin (maktu harç) davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
Bu dava nedeniyle yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 5.100,00 TL’nin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
3-Birleştirilen … 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası yönünden;
Davacının davasının (aktif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle) usulden REDDİNE,
Peşin harcın mahsubu ile bakiye 23,40 TL’nin (maktu harç) davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
Bu dava nedeniyle yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 5.100,00 TL’nin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
5-Gider avansının kalan kısmının kararın kesinleşmesi halinde yatıran taraflara iadesine,
Dair, esas davada davacı birleşen davada davalı vekili …’un yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde YARGITAY yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 02/12/2021

BAŞKAN

ÜYE

ÜYE

KATİP