Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/471 E. 2019/318 K. 17.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
1.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/471 Esas
KARAR NO : 2019/318 Karar

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/05/2015
KARAR TARİHİ : 17/04/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA/
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin alacağını tahsil etmek amacıyla … 11. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davalının itirazı üzerine takibin durdurulduğu, davalının itirazının haksız ve kötü niyetli olduğunu, bu nedenle davanın kabulüne, itirazın iptali ile takibin devamına, davalının taşınır ve taşınmaz malları üzerine tedbir şerhi işlenmesini, davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA/
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; takip konusu faturaların alt kısmında ödeme vadesinin 90 gün olarak yazıldığını, buna rağmen davacının icra takibi başlattığını, takip konusu faturaların ödendiğini, müvekkili tarafından yapılan ödemelerin avans cihatendi olduğunu ve davacıya her zaman alınan ya da alınacak ürünler için önceden ödeme yaptıklarını, davacıda halen fazla ödemeleri bulunduğunu, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE/
Dava, İİK 67. maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
Dava dosyasına celbedilen … 11. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklının, davalı/borçlu aleyhine 25/03/2015 tarihinde ilamsız yolla faturaya dayalı olarak, 68.590,84 TL asıl alacğın takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek yıllık %10,50 ticari faizi ile birlikte tahsilini talep etttiği, ödeme emrinin borçluya tebliği üzerine davalı/borçlunun süresinde olarak borca, faize ve tüm ferilerine itiraz etmesi neticesinde icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği ve süresinde olarak işbu itirazın iptali davasının açılmış olduğu görülmüştür.
İhtilaf, davacı alacaklının davalıdan takip sebebi itibariyle alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının tespiti konularından kaynaklanmakta olup ispat yükü davacıda bulunmaktadır. Ancak alacak miktarının tespiti için takip dayanağı faturanın ve taraf defterlerinin incelenmesi hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi gerektiren haller olduğundan 6100 sayılı HMK m.266 gereği mahkemenin tarafların talebi yahut kendiliğinden vereceği karar ile bu hususların bilirkişiye tespit ettirilmesi mümkündür.
Dosya üzerinden yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde mali müşavir …’na alınan 10/01/2017 tarihli bilirkişi raporu ile; davacı ve davalının ibraz edilen 2013 – 2015 yıllarına ilişkin defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerini haiz, ihtiva ettikleri kayıtların birbiriyle uyumlu, kayıtlarda silinti ve kazıntı olmaması nedeniyle taraf defterlerinin taraflar lehine delil olma özelliğine haiz olduğu, davacı defterlerinde davalı cari hesabının 120 0420037520 kod nolu alıcılar hesabı üzerinden takip edildiğini ve takip tarihi itibariyle bakiyenin 40.839,26 TL olduğu, davalı defterlerinde ise davacı hesabının 329 kod nolu diğer ticari borçlar hesabında takip edildiği ve bakiye 0,65 TL olduğu, dava konusu 25/12/2014 tarihli 208968 numaralı ve 41.300,00 TL tutarlı ve 11/02/2015 tarihli 209748 nolu 33.040,00 TL tutarlı 2 adet faturanın her iki tarafın ticari defter ve belgelerinde kayıtlı olduğu, davacı defterleri itibariyle hesap bakiyesinin 40.839,26 TL, davalı kayıtları itibariyle de bakiyenin 0,65 TL olduğu, ancak davalının kayıtlarında 30/06/2013 tarihinde gönderilen havale açıklamalı 31.694,81 TL tutarlı ödeme ile 03/01/2014 tarihli ödeme açıklamalı 19.165,19 TL tutarlı ödeme kaydının davacı defterlerinde yer almadığından davalı tarafın toplamı 40.839,26 TL olan işbu ödemeyi ispat etmesi gerektiği, ispat edemediği takdirde davacının davalıdan bu miktar kadar alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
Aynı bilirkişiden alınan bila tarihli 04/01/2018 mübrez tarihli bilirkişi ek raporu ile de; tarafların incelenen resmi defterlerinin sahibi lehine delil vasfına haiz olduğu, davacının incelenen defter ve kayıtları itibariyle takip tarihi olan 25/03/2015 tarihinde bakiye alacağın 57.895,72 TL, dava tarihi olan 06/05/2015 tarihinde ise 49.729,26 TL, dava tarihinden sonra 25/12/2015 tarihi itibariyle bakiye alacağın 40.839,26 TL olduğu tespit edilmiştir.
Mahkememizce bu raporların hüküm kurmaya yeterli görülmemesi nedeniyle mali müşavir bilirkişi …’dan alınan 14/05/2018 tarihli bilirkişi raporu ile; tarafların ibraz edilen ticari defter ve dayanağı belgelerin yasal ve usulüne uygun tutulup işlendiği, taraflar arasında 2013 – 31/12/2015 tarihleri arasında ticari ilişkinin devam ettiği, 25/03/2015 tarihli takibin 2 adet faturaya dayalı olduğu ve 68.590,84 TL’nin tahsilinin talep edildiği, davacının kayıtları itibariyle davacının bakiye alacağının 40.839,26 TL olduğu, davalının kayıtlarında yer alıp davacının kayıtlarında yer almayan 31.694,81 TL + 19.165,19 TL = 50.860,00 TL tutarındaki ödemelere ilişkin belgelerin ibrazı talep edildiği halde belgelerin ibraz edilmediği, ancak bu miktarın borçtan tenzih edildiği, ancak taraflar arasındaki ticari ilişkinin takip tarihinden çok sonra 25/03/2015 tarihine kadar devam etmiş olması nedeniyle bakiyenin cari hesaptan kaynaklandığı, bu nedenle takip talebindeki miktarın ve takip tarihinin baz alınmasının hakkaniyete uygun düşmeyeceği, bu nedenle 31/12/2015 tarihinden itibaren 40.839,26 TL’ye 3095 sayılı yasa kapsamında faiz yürütülmesi gerektiği tespit edilmiştir.
Alınan bu raporunda hüküm kurmaya elverişli olmaması nedeniyle aynı bilirkişiden alınan 21/01/2019 tarihli ek rapor ile; 25/03/2015 tarihli takip talebiyle iki adet faturaya konu 68.590,84 TL’nin tahsili için takip başlatıldığı, ancak taraflar arasındaki ticari ilişkinin takipten sonrada devam ederek 31/12/2015 tarihine kadar devam ettiği, davalı tarafından yapılan ödemelerin hangi fatura karşılığı olarak kabul edilip cari hesaba mahsup edildiğinin belirlenemediği, davacının takip dayanağı yaptığı 11/02/2015 tarihli 209748 nolu 33.040,00 TL tutarlı faturalardan birinin vadesinin 90 gün sonra yani 11/05/2015 olmasına rağmen davacının vadeden önce 25/03/2015 tarihinde takip başlattığı, cari hesap ilişkisinin son bulduğu 31/12/2015 tarihi itibariyle borç ve alacak bakiyesi bulunmadığı tespit edilmiştir.
Dosya kapsamı ile alınan bilirkişi raporu denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli olması ve taraflar arasındaki cari hesap kapsamında cari hesap dönemi sonunda borç ve alacak tespit edilemediğinden davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın REDDİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 44,40 TL maktu karar harcının peşin yatırılan 828,42 TL harçtan mahsubu ile bakiye 784,02 TL harcın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacıya iadesine,
Davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince red edilen miktar üzerinden hesaplanan 7.894,99 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
Davalı tarafından yapılan 688,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Taraflarca yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
Taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 17/04/2019

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza

Harç/Masraf Dökümü
Peşin Harç : 828,42 TL
Karar Harcı : 44,40 TL
Bakiye Harç : 784,02 TL

Davacı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 725,00 TL

Davalı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 800,00 TL

Yargılama Gideri Detayları
Bilirkişi Ücreti : 1.200,00 TL
Posta Giderleri : 160,50 TL