Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/46 E. 2019/215 K. 13.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/46 Esas
KARAR NO : 2019/215 Karar

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 14/01/2015
KARAR TARİHİ : 13/03/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA/
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; işleteni … ve sürücüsü … olan … plakalı aracın 30/10/2010 tarihinde müvekkiline çarpması sonucu müvekkilinin yaralandığını, … plakalı aracın kaza tarihinde davalı … şirketi nezdinde sigortalı olduğunu, müvekkilinin uğradığı bedensel zararının tespiti ile davalılardan tahsilini ve ayrıca kaza nedeniyle uğradığı manevi acıya karşılık olarak 50.000,00 TL manevi tazminatın davalı işleten ve sürücüden kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA/
Davalılar … ve … vekili cevap dilekçesinde özetle; meydana gelen trafik kazasında davacının da kusuru bulunduğunu, kusur oranlarının ve davacının maluliyetinin tespit edilmesi gerektiğini, davanın zamanaşımına uğradığını, davacının manevi tazminat talebinin haksız olduğunu, bu nedenle zamanaşımına uğrayan ve esas yönden de davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A. Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; kusur oranlarının ve davacının maluliyetinin tespit edilmesi gerektiğini, davacının müterafik kusurunun olup olmadığının araştırılmasını, müterafik kusuru olması halinde bu oranda indirim yapılmasını, davacıya rücuya tabi herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığının tespit edilmesi gerektiğini, davadan önce yeterli bilgi ve belge ile ihbarda bulunulmadığını, ancak dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilebileceğini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE/
Dava, 6098 sayılı TBK’nın 54.maddesinde düzenlenen bedensel zararların tazmini davasıdır.
Davacı, kendisinin yaya olduğu bir esnada sürücüsü … olan … plakalı aracın 30/10/2010 tarihinde kendisine çarpması neticesinde beden bütünlüğünün bozulduğunu, bu aracın işleteninin davalı … ve işletilmesinden kaynaklanan sorumluluğun ise davalı … Sigorta tarafından sigorta güvencesine alınmış olması nedeniyle bedensel zararının tespiti ile davalılardan tahsilini ve ayrıca kaza nedeniyle uğradığı manevi acıya karşılık olarak da 50.000,00 TL manevi tazminatın davalı işleten ve sürücüden tahsilini talep etmiştir.
Trafik kazalarından kaynaklanan bedensel zararın tazmini davalarında, davalı işleten ile davalı sigortacının sorumluluğu paralel olup 2918 sayılı KTK’nın 85 v.d. maddelerinde düzenlenen tehlike sorumluluğu, davalı sürücünün sorumluluğu ise 6098 sayılı TBK’nun 49 v.d. maddelerinde düzenlenen haksız fiilden kaynaklı kusur sorumluluğu olup işleten sürücünün kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur. 2918 sayılı yasanın 86. maddesi kapsamında işleten ve sigortacı, zarara sebep kazanın ”mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri gelmiş” olduğunu ispat etmediği sürece meydana gelen zarardan sorumludurlar. Bu nedenle zarara sebep kazanın mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan meydana geldiğini ispat yükü davalı işleten ve sigortacıda olmasına karşılık TBK m.50 kapsamında meydana gelen zararın miktarını ispat külfeti zarar görenin kendisindedir.
İhtilaf, tarafların vaki kazadaki tazminata esas kusur oranı, davcının tazminata esas maluliyet oranı ve iyileşme süresi ve yoksun kaldığı kazanç itibariyle bedensel zararının tespiti noktalarında toplanmaktadır. Kusur oranı, maluliyet oranı ve iyileşme süresi ile zarar miktarının tespiti konuları hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi haller olduğundan 6100 sayılı HMK m.266 gereği mahkemenin tarafların talebi yahut kendiliğinden vereceği karar ile bu hususları bilirkişiye tespit ettirmesi gerekmektedir.
Bu kapsamda ATK Trafik İhtisas Kurulu’ndan alınan 16/03/2018 – 9370 sayılı rapor ile; davacı sürücü …’ın %100 oranında olmak üzere tam kusurlu, davacı yayanın ise kusursuz olduğu tespit edilmiştir.
ATK 3. İhtisas Dairesinden alınan 21/11/2016 tarih – 2143 sayılı maluliyet bilirkişi raporu ile de; kazanın etkisiyle meydana gelen yaralanmanın kalıcı bir şekilde davacının maluliyetine neden olmadığı ve ancak davacının bir ay içinde iyileşebileceği tespit edilmiştir.
Aktüer bilirkişi …’den alınan 03/12/2018 tarihli rapor ile davacının iyileşme süresi kapsamında geçici iş göremezlikten dolayı 670,90 TL zarara uğradığı, bu miktarın kaza tarihinde ZMMS (Trafik) limiti olan 175.000,00 TL dahilinde kaldığı, aracın ticari amaçla kullanıldığı tespit edilmiştir.
Dosya kapsamı ve alınan kusur, maluliyet ve aktüer bilirkişi raporları denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli görüldüğünden davacının maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 670,70 TL tazminatın davalı …den dava tarihi olan 14/01/2015 tarihinden itibaren ve diğer davalılar … ve …’tan ise kaza tarihi olan 03/10/2010 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin kısmın reddine karar vermek gerekmiştir.
Dosya kapsamında temin edilen 29/06/2018 tarihli tutanağa konu Sosyal Ekonomik Durum raporu ile; davacının “…” adresinde eşiyle birlikte oturduğu, evin kira olmadığı, davacının evli ve ancak çocuğunun olmadığı, eşinin konfeksiyonda asgari ücretle çalıştığı, davacının ise seyyar demir doğrama işi yaptığı ve kazancının asgari ücret düzeyinde olduğu herhangi bir malı veya arabası olmadığı, ilkokul mezunu ve herhangi bir fiziki engelinin olmadığı tespit edilmiştir.
Davacı her ne kadar 50.000,00 TL manevi tazminatın tahsilini talep etmiş ise de haksız fiilin kasıtla değil tehlike sorumluluğu kapsamında taksirle işlenmiş olması davalı sürücünün vaki kazada %100 kusurlu olmakla birlikte kazanın davacıda kalıcı bir maluliyete sebep olmaması hükmedilecek manevi tazminat miktarının davacının zenginleşmesine ve davalının ise fakirleşmesine neden olmayacak ve ancak vaki olayın meydana getirdiği sonuçları da dikkate almak suretiyle hakkaniyete uygun olması gerekmesi ve tespit edilen maddi tazminatın miktarı da nazara alınarak takdiren 1.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve …’tan kaza tarihi olan 03/10/2010 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin kısmın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
Maddi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ İLE;
670,70 TL tazminatın davalı …den 14/01/2015 tarihinden itibaren ve diğer davalılar … ve …’tan 03/10/2010 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
Fazlaya ilişkin kısmın REDDİNE,
Manevi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ İLE;
1.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve …’tan kaza tarihi olan 03/10/2010 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin kısmın REDDİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince kabul edilen maddi tazminat miktarı üzerinden hesaplanan 45,82 TL nispi karar harcı ile kabul edilen manevi tazminat miktarı üzerinden hesaplanan 68,31 TL nispi karar harcı toplamı 114,13 TL harcının (davalı … Sigorta A.Ş. 45,82 TL harçtan sorumlu olmak üzere), peşin yatırılan 174,19 TL harçtan mahsubu ile bakiye 60,06 TL harcın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacıya iadesine,
Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10/4 maddesi gereğince kabul edilen maddi tazminat miktarı üzerinden hesaplanan 670,70 TL vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10/4 maddesi gereğince kabul edilen manevi tazminat miktarı üzerinden hesaplanan 1.000,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’dan tahsili ile davacıya verilmesine,
Davalılar lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10/4 maddesi gereğince red edilen maddi tazminat miktarı üzerinden hesaplanan 329,30 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
Davalılar … ve … lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10/2 ve 10/4 maddeleri gereğince red edilen manevi tazminat miktarı üzerinden hesaplanan 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılar … ve …’a verilmesine,
Davacı tarafından yapılan toplam 891,20 TL yargılama giderinden davanın kabul red miktar ve oranı göz önüne alınarak hesaplanan 597,72 TL yargılama gideri ile 27,70 TL başvuru harcı, 114,13 TL karar harcı toplamı 739,55 TL’nin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Taraflarca yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 13/03/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

Harç / Masraf Dökümü
Peşin Harç : 174,19 TL
Karar Harcı : 114,13 TL
Bakiye Harç : 60,06 TL

Davacı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 1.565,60 TL

Davalı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 0,00 TL

Yargılama Gideri Detayları
Bilirkişi Ücreti : 600,00 TL
Posta Ve Diğer Giderler : 291,20 TL