Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/436 E. 2019/1014 K. 11.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/436 Esas
KARAR NO : 2019/1014 Karar

DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/04/2015
KARAR TARİHİ : 11/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA/
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının alacaklı olduğu … 34. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyası üzerinden icraya konan ihtiyati haciz tedbirinin uygulanması için 27/03/2014 tarihinde “…” adresindeki işyerine gelindiğini ve işyerinde haciz ve muhafaza işlemlerine başlandığını, kendisinin istihkak iddiasında bulunduğunu, akabinde … 2. İcra Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası üzerinden istihkak iddiası bakımından karar verilmek üzere dava açtığını, bu dava sonuçlanmadan 24/04/2015 tarihinde aynı adresteki işyerine tekrar hacze gelindiğini ve daha önce haczedilen malların muhafaza altına alınmak istendiğini, malların muhafaza edilmemesi için haciz baskısı altında ihtiyati hacze konu alacağa karşılık 40.000,00 TL’yi icra dosyasına ihtirazi kayıtla yatırdığını, haciz işleminin takip dosyası borçlusu …’ın işyerinde bıraktığı birkaç evraka dayandırıldığını, oysa işyerinin kendisine ait olduğunu, haciz baskısı altında ödemiş olduğu 40.000,00 TL’nin ödeme tarihinden itibaren faizi ile birlikte istirdadını talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA/
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının alacağı nedeniyle dava dışı borçlu … ve adi ortaklığı aleyhine … 34. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası üzerinden icra başlattığını, ödeme emrinin borçluya “…” adresinde tebliğ edildiğini ve takibin kesinleştiğini, ancak takip borcunun ödenmemesi nedeniyle anılan adrese hacze gidildiğini, davacının istihkak iddiasında bulunduğunu, haciz esnasında borçlu …, … ,… ve davacı …’in hazır bulunduğunu, işyerindeki evrakların incelenmesinde borçlular adına vergi levhası, fatura ve sair birçok ticari belge ve evrak tespit edilerek icra dosyasına konulduğunu, bu nedenle davacının istihkak iddiasının reddi ile işlem yapıldığını, bu kez davacının … 2. İcra Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası üzerinden davası açtığını, bu dosya üzerinden yapılan yargılama neticesinde mahkemenin davacı … ile dava dışı borçlu …’nca yapılan işin mahiyeti, adresleri ve ortaklık yapılarının aynı olması aralarında fiili ve hukuki bağ bulunması nedeniyle istihkak davasının reddine karar verildiğini, bunun üzerine borçlu tarafından dosya borcuna karşılık icra dosyasına kısmi ödeme yapıldığını, bu nedenle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE/
Dava, haciz baskısı altında yapılan ödemenin istirdadı davasıdır.
Davacı, davalının alacaklı olduğu … 34. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyası üzerinden icraya konan ihtiyati haciz tedbirinin uygulanması için 27/03/2014 tarihinde “…” adresindeki işyerine gelindiğini ve işyerinde haciz ve muhafaza işlemlerine başlandığını, kendisinin istihkak iddiasında bulunduğunu, akabinde … 2. İcra Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası üzerinden istihkak iddiası bakımından karar verilmek üzere dava açtığını, bu dava sonuçlanmadan 24/04/2015 tarihinde aynı adresteki işyerine tekrar hacze gelindiğini ve daha önce haczedilen malların muhafaza altına alınmak istendiğini, malların muhafaza edilmemesi için haciz baskısı altında ihtiyati hacze konu alacağa karşılık 40.000,00 TL’yi icra dosyasına ihtirazi kayıtla yatırdığını, haciz işleminin takip dosyası borçlusu …’ın işyerinde bıraktığı birkaç evraka dayandırıldığını, oysa işyerinin kendisine ait olduğunu, haciz baskısı altında ödemiş olduğu 40.000,00 TL’nin ödeme tarihinden itibaren faizi ile birlikte istirdadını talep ettiği görülmektedir.
İhtilaf, davalının yaptığı ödemenin icra baskısı altında olup olmadığı ve icra baskısı altında ödeme yapılmış ise yapılan ödemenin iadesi gerekip gerekmediği noktalarında toplanmaktadır.
… 34. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden 27/03/2014 tarihinde “…” adresindeki yere hacze gidildiği, davacının istihkak iddiasına rağmen haciz işleminin yapıldığı ve malların davacıya yediemin olarak teslim edildiği, 24/04/2014 tarihinde aynı adrese yeniden hacze gidilmesi üzerine davacı tarafından ihtiyati hacze konu 40.000,00 TL’nin teminat beyanı ile icra dosyasına yatırıldığı görülmektedir.
… 2. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 02/06/2015 tarih, .. Esas ve … Karar sayılı kararının incelenmesinde; davacının, davalıya karşı, … 34. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyası üzerinden yapılan haciz işlemlerine konu menkuller nedeniyle istihkak iddiasında bulunarak dava açtığı ve ancak mahkemenin “Haczin, takip ve tebligat adresi olan … adresinde yapıldığı, borçlu Ahmet’in haciz mahalinde olduğu ve işyerinin kendisine ait olduğuna ilişkin beyanda bulunduğu ayrıca borçlu şirket ortağı …’in de haciz mahallinde olduğu, haciz mahallinde borçluya ait evraklara rastlanıldığı, borçlu şirket ortakları ile davacı arasında akrabalık bağı bulunduğu, borçlu ile davacının aynı iş kolunda faaliyet gösterdikleri de göz önünde tutulduğunda borçluların haciz mahallinde örtülü olarak faaliyetlerine devam ettikleri, üçüncü kişi alacaklıların zararına muvazaalı işlemler yaptıkları, bunun için ise yasalar tarafından korunamayacağı anlaşıldığından davacının davasının reddine, takip durmadığından davalının tazminat talebinin reddine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.” şeklindeki gerekçe ile davanın reddine karar verildiği ve bu karara karşı davacının temyiz kanun yoluna başvurması neticesinde bu kararın Yargıtay 8. HD’nin 08/10/2018 tarih, 2015/23737 Esas ve 2018/16958 Karar sayılı kararı ile onanmasına karar verildiği, karar düzeltme talebinin reddine karar verildikten sonra yerel mahkeme kararının 04/07/2019 tarihinde kesinleştiği görülmektedir.
İcra hukuk mahkemelerinin istihkak yargılamasına ilişkin davaları genel hükümlere tabi olup yargılama neticesinde verdikleri kararlar maddi hukuk anlamında kesin hüküm niteliğinde olduğundan, davalı alacaklının haciz ve muhafaza işlemlerinin kesinleşen hükümle kabul edildiği üzere yasaya uygun olduğu görülmektedir. İcra takibi yapma ve takibe konu alacağın tahsili amacıyla haciz ve muhafaza işlemleri yapılması hakları yasayla güvence altına alınmış olan haklardır. Bu kapsamda kişinin yasadan kaynaklanan hak ve yetkilerini kullanmasında hukuka aykırılıktan söz edilemeyeceği gibi bu hakkın kullanılmasının önlenmesi için rızaen ödenmiş olan bir paranın iadesi de söz konusu olamaz. Kaldı ki istihkakın reddine ilişkin kesinleşen mahkeme kararı ile de davalı alacaklının takip dosyası kapsamıyla uygulamış olduğu haciz ve muhafaza işlemlerinde haklı olduğu ortaya çıkmıştır. Tüm bu nedenlerden davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın REDDİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 44,40 TL maktu karar harcının, peşin yatırılan 683,10 TL harçtan mahsubu ile bakiye 638,70 TL harcın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacıya iadesine,
Davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince red edilen miktar üzerinden hesaplanan 4.750,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Taraflarca yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
Taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 11/12/2019

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza

Harç/ Masraf Dökümü
Peşin Harç : 683,10 TL
Karar Harcı : 44,40 TL
Bakiye Harç : 638,70 TL

Davacı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 145,00 TL

Davalı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 0,00 TL

Yargılama Gideri Detayları
Posta Giderleri : 61,00 TL