Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/427 E. 2020/506 K. 10.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/427
KARAR NO : 2020/506

DAVA : TAKİBİN İPTALİ
DAVA TARİHİ : 22/04/2015
KARAR TARİHİ : 10/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan Takibin İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA/ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin borçlu taraf olduğu … 13. İcra Müdürlüğünün … Esas (Dosyanın takipsiz kalması neticesinde kapanması sonucunda davalı/alacaklı vekili tarafından yenilenerek … 13. Müdürlüğü nezdinde … Esas numarası ile takibe devam edilmiştir.) sayılı dosyası kapsamında ödenen bedellerin alacaklı/davalı tarafça dosyaya ödeme tarihlerinde ibraz edilmemesi ve akabinde eksik ve tarihleri belirtilmeden beyan edilmesi sebebi ile bilirkişi marifeti ile dosya kapak hesabının yeniden hesaplanması ve müvekkilinin borçlu olup olmadığının ve borçlu ise hangi miktar üzerinden borçlu olduğunun tespitini ve dava sebebiyle uğranılan zararın takip konusu alacağın en az %40’ı kadar hesaplanarak İİK madde 72/5 uyarınca alacaklıdan tahsilini ve eski hale iadeyi, tüm yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA/ Davalı cevap dilekçesinde özetle; öncelikle dava değerinin düşük harç ödemek amaçlı ve kötü niyetli olarak 1.000,00 TL gibi çok düşük bir miktar gösterildiğini, ancak düzeltilmiş hali ile icra dosyasının 10/03/2015 talimatlarında da görüleceği üzere kapak hesabının en az 29.561,18 TL olduğunu, harcın buna göre tamamlattırılması gerektiğini, davacı/borçlu ve vekilinin 7 yıldan fazladır borcunu ödemek yerine türlü bahanelerle kaçmakta ve hukuku hukuksuzluğa alet etme gayretinde olduğunu ve şikayetlerle yıldırma çabasına giriştiğini, harici ödemeleri 10.000,00TL olarak icra (… 13.İcra Müdürlüğü … Esas) dosyasına bildirdiklerini, borçlu tarafından 6.000,00TL’nin 15/05/2008 tarihinde ödendiği belirtildiği, ancak yine aynı tarihte 3.000,00TL daha ödendiğinin iddia edildiğini, ilk ödeme olan 6.000,00TL’nin Mayıs veya Haziran 2008’de ödendiğini, diğer 3.000,00TL’lik iddia edilen ödemenin olmadığını, davacı ve vekilinin ödeme yapmak yerine dosyasını yok ettiklerini, tuzak kurduklarını, dosyaya başka icradan evrak eklediklerini, alacaklı vekili olarak kendisini oyaladıklarını, davacı yanın formalite dava açtıklarını, tüm nedenlerden dolayı diğer hakları saklı kalması kaydıyla öncelikle eksik harcın ivedi olarak tamamlattırılmasını, haksız ve usulsüz davanın esastan reddini, %20’den az olmamak kaydıyla lehlerine icra-inkar tazminatı verilmesini, tüm yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE/
Davacı taraf dava dilekçesinde ve yargılama sırasında … 13.İcra Müdürlüğü’ nün … (eskisi …) esas sayılı dosyası üzerinde müvekilinin gerçek borç miktarının ve borçlu olup olmadığının tespit edilmesini talep etmiş ve ayrıca takibe konu senetleri ve bedellerini kabul ettiğini beyan etmiştir.
Dava her ne kadar menfi tespit davası olarak belirtilmiş ise de talep ve dava dosyası nazara alındığında davanın, takibin iptali istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.
Taraflar arasında asıl alacak yönünden bir çekişme yoktur.Çekişme davacının icra takibinden sonra yapmış olduğu ödemelerin dosya borcuna mahsup edilmemesine ve icra memurunun muamelesine ilişkindir.
Yani aslında davacı … 13.İcra Müdürlüğü’ nün… esas sayılı dosyasına karşı, borçlarını ödediğini ileri sürerek, ödeme nedeniyle İİK.’nun 71. Maddesi gereğince takibin iptali istemi ile dava açtığı, İİK.’nun 72/1.maddesinde sözü edilen ” Boçlu,icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir.” hükmü gereğince menfi davası açmadığı anlaşılmıştır.
Bu durumda, davacı, ödeme nedeniyle İİK.nun 71/1.maddesi gereğince icra takibinin iptali talep edilen uyuşmazlığın, İcra Hukuk Mahkemesi tarafından görülüp, çözümlenmesi gerekmektedir. (Benzer yönde Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2015/23240 esas, 2016/1715 karar sayılı ve 21.01.2016 tarihli, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2013/2745 esas, 2013/10271 karar sayılı ve 28.06.2013 tarihli ve de Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2013/8293 esas, 2013/12298 karar sayılı ve 02.07.2013 tarihli kararları)
İİK. 71 maddesine göre; takip borçlusu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve ferilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya terkini her zaman icra mahkemesinden isteyebilir. İİK. 71. Madde düzenlemeye göre takibin iptali davasında görevli mahkeme icra mahkemesidir.
Mahkemelerin görevi, ancak, kanunla düzenlenir .Yukarıda izah edilen sebeplerle davaya bakmaya İcra Mahkemesinin görevli olduğu, görev kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında resen incelenebileceğinden mahkememizin görevsizliği yönünde aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM/ Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
Davacı tarafın davasının DAVA ŞARTI YOKLUĞU NEDENİYLE USULDEN REDDİNE,
Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
Kararın kesinleşmesine müteakip talep halinde dosyanın yetkili ve görevli İSTANBUL İCRA HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
HMK 331/2 maddesi gereğince yargılama gideri, harç ve vekalet ücretlerinin görevli mahkeme tarafından değerlendirilmesine,
HMK 20. Madde uyarınca süresi içinde kanun yoluna başvurulmaması halinde kesinleşme tarihinden, kanun yoluna başvurulması halinde bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde dosyanın yetkili ve görevli mahkemeye gönderilmesi için Mahkememize başvurulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği hususunun ihtarına,
Dair davacı ve davalı vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF YOLU açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 10/11/2020

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)